Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dilenci

Dilenci Kim

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dilenci Kim



Saltanatının sınırları geniş diyarlara uzanan bir hükümdardı Kibrinin ve gururunun ise sınırı yoktu Elinden gelse bütün dünyayı eline geçirmek ve mülküne dâhil etmek istiyordu Sürekli
"daha, daha" diyordu
Hiç kimse ondan bir gün olsun
"yeterli" veya "buna da şükür" sözünü duymamıştı
Yeme-içmede, eğlenmede, hakarette, haksızlıkta hep dünden bir adım ileriye gidiyordu
Öyle bencildi ki, iyilik yaparken bile başkalarına ne kadar cömert olduğunu sergilemek isterdi

İşte bu hükümdar, bir gün sarayının önündeki bahçede yürüyüşe çıkmış gezinirken, yanına başı önünde eğik, elinde dilenci kabı taşıyan bir adam yaklaştı Muhafızlar, dilencinin hükümdarın yanına sokulmasının engellediler

Hükümdar, adamlarına o ana dek hiç konuşmayan dilenciyi bırakmalarını emretti

"ne istiyorsun?" diye büyüklenerek sordu hükümdar
Adamın onun yanına dilenmek için geldiği besbelliydi, ama o bu soruyu yine de sordu, çünkü karşısındakinin kendisine yalvarmasını istiyordu Bu hep böyle olurdu

Fakirler, dilenciler bir şeyler ister, o onlara fazlasıyla ihsanda bulunur, adamlar bindir teşekkürle ve minnetle yanından ayrılırken o "var mı benim gibi cömert?" dercesine sağına soluna bakınır ve etraftaki yağcıların övgü dolu sözlerini kendinden geçerek dinlerdi

Ama bu defa öyle olmadı!

Dilenci güldü ve başını kaldırıp hükümdarın gözlerinin içine bakarak şöyle dedi:

"sultan hazretleri yoksa benim arzumu yerine getirebileceklerini mi sanıyorlar?"

Böylesine küstahça bir söz karşısında önce ne yapacağını bilemedi hükümdaristese oracıkta dilencinin kafasını vurdurabilir ya da onu zindanlarda çürütebilirdi Ama bu dilenci kendisine meydan okumaya kalkmıştı ve bu söz ne kadar ağırına giderse gitsin, ona dersini başka bir şekilde vermeliydi Evet, kararını vermişti: onu cömertliğiyle ezecekti

"elbette ki senin arzunu yerine getirebilirim ey dilenci! Ne olduğunu söyle yeter"

"çok basit," dedi dilenci ve dilenirken kullandığı kabı uzattı: "bu kabı bir şeyle doldurmanın istiyorum"

Bu kadar basit bir isteği duyunca rahatlayan hükümdar kahkahalarla güldü: "bundan kolay ne var?"

Yanındaki vezirlerden birisine dönüp emretti: "bu adamın kabını parayla doldurun"

Vezir saraya gitti, dönüşte getirdiği büyükçe bir kese altını dilencinin kabına boşalttı Normalde kabı doldurup taşması gereken altınlar kaba dökülür dökülmez yok oldu ve dilencinin kabı biraz önceki gibi bomboş kaldı

Hükümdar ve etrafındakiler gördüklerine inanamadılar Dilencinin hiç de öyle büyücü bir görünümü yoktu, ama yine de ondan ürkmeye başladılar Hükümdar, adamlarını daha fazla altın getirmeleri için saraya yolladı Ancak, her gelen kesedeki altınlar aynı akıbete uğradı Dilencinin kabına boşanır boşanmaz, uçup gittiler Bu kap sanki kara delik gibi altınları yutuyordu Önce saraydakiler, sonra da olup biteni duyan şehir ahalisi toplandı etraflarına

Ne kadar altın ve gümüş boşaltırsa boşalsın, hükümdar dilencinin küçük kabını dolduramıyordu Şanı, şöhreti, kibarı elden gitmek üzereydi Ama o "bütün hazinemi gözden çıkarırım da bu dilenci parçasına mağlup olmam" diye homurdanıyordu

Gerçekten de, altınlar, gümüşler, elmaslar, yakutlar Hazinesinde ne varsa dilencinin kabına boşaltıldı Ama sonuç değişmiyordu: dilencinin uzattığı kap bomboştu Saatler geçiyor, insanlar hayret ve şaşkınlıkla hükümdarın hazinesinin avuç avuç kabın içinde eriyişini seyrediyordu

En sonunda, hükümdar dilencinin ayağına kapandı ve mağlubiyetini ilan etti: "sen kazandın, ama gitmeden önce bana tek bir şey söyle Bu kabın sırrı nedir?" hırsıyla, kibriyle ün salan koca hükümdar, sıradan bir dilencinin önünde böyle yalvarıyordu

Gerçekte, bir dilenci değildi karşısındaki Ona ders vermek için gönderilen dilenci görünüşündeki bir melekti

Melek
"bu kap" dedi,
"insan hırsından yapılmıştır Ve hiçbir şey onu dolduramaz Hırsına mağlup olan insan, ister senin gibi sultan olsun ister köylü, kabı hiç dolmayan dilenciye benzer Dünyanın en güzel sarayları, dünyanın en güzel atları, dünyanın en büyük hazineleri onu doyurmaz Hatta dünyayı da yutsa tok olmaz Elindeki kabı, dilenir durur"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.