Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşk, modern

Modern Aşk

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Modern Aşk



Modern Aşk - Modern Aşk Hikayesi - İdeolojik Makale - Kadir Decdeli

Modern aşk modern dünyaya ait bir olgudur


Geçmişe ilişkin bir kavramı bu gün hala geçerliymiş gibi kullanmak dünyanın değişmediği, bugün nasılsa yarın da öyle olacağı yanılsaması yaratır Bu da statükocu bir toplum anlayışına götürür insanı



Ortaçağda aşk bugünkünden farklıydı


MS 1000 yılı öncesinde kavram olarak aşktan söz edilemez Peki bundan 1000 yıl önce olmayan bir olgu nasıl oldu da bugünkü içeriğini edindi ? ( Orta çağ tarihçisi Duby’nin makalelerinden araştırılabilir)


MS 1000 yılı civarında ve öncesinde aşkın varlığına ilişkin bir kanıt yoktur Kadın aşık olunabilecek, peşinde koşmayı gerektirecek nitelikte bir toplumsal varoluşa sahip değildi o günün erkek egemen toplumunda


Ortaçağa ilişkin yazılı kaynaklarda aşk ilk kez bir ideal olarak şövalye etiği içinde karşımıza çıkar Şövalyenin senyörünün eşine duyduğu platonik aşk o dönem metinlerinde kendine ayrıcalıklı bir yer edinmiştir


Antik dönemlerde ise, eski yunan metinlerinde yalnızca oğlanlara duyulan eşcinsel aşktan söz edilir Kadın yine geri plandadır ve aşık olunacak değerde değildir


Aşkın tarihselliği yani ait olduğu çağın havasına uygun olarak içerik edinmesi kesin kanıtlarla ortaya konulmuşken bu kavramdan ezelden ebediyete kadar aynı içeriğe sahip değişmeyen bir kavram olarak söz etmek ancak pembe dizi kitaplarından edinilen magazin bilgilerine dayanan bir aşk kavramsallaştırmasıyla mümkün olabilir


Aşk modern dünyada üretim ve tüketim ilişkilerinin toplumsallaşmasıyla birlikte yeni bir içerik edinmiştir İnsanlar arası eşitsizliğin boyutu arttıkça arabesk bir görünüm edinmiştir


Yeni sözlerin, anlamların üretilemediği kapalı kültürel yapılarda aşk bireysel yenilik arayışlarının içine kapatıldığı sızlanmacı bir yapıya bürünmüştür


Bu yüzden modern dönemlerde vuslata ulaşamayanların yöneldiği içine kapanma; arabesk motiflere yönelme; aşığın ulaşılmazlığı ölçüsünde yakınlaşan intihar eğilimi, ilk çağ toplumlarında asla düşünülemezdi Bu kavramlar tarih öncesinde ve tarihin ilk dönemlerinde bugünkü biçimleriyle asla varolmadılar


Tarihsel olarak 19 yy sonlarında yaşanan romantik dönemdeki aşkın direnmeci ve özgür karakteri de bugün yerini sızlanmacı ve melankolik ve bazen distopyan bir aşk yapısına bırakmıştır


Bu yaklaşımdan aşkı bir bütün olarak zararlı bir figür olarak tanımladığım sonucu elbette çıkmaz Bugünkü kötülüklerle dolu toplumsal ilişkiler dünyasında aşk, eşitlikçi bir biçimde yaşandığında, paylaşıldığında,av avcı ilişkisi biçiminde yaşanmadığında bir direnme alanıdır


Yaşama karşıt olan aşk değil aşksızlığı tercih eden eğilimlerdir


Yine de aşk kavramını eleştiriden soyutlanmış bir değişmez olgu olarak değil tarihsel içeriğiyle değerlendirmeliyiz Bu nedenle “özgürlük, aşk ve toplumsal yapı” isimli yazımda eleştirdiğim olgu, dönüştürücü bir işlev de edinebilecek aşk ideali değil, toplumsal yapılar tarafından egemenlik yapısını yeniden üretmek için belli ölçülerde işlevlendirilen, tüketim boyutu ağır basan bir aşk kavramıdır



Kadir Decdeli

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.