Devrimciler Ölür Devrimler Durmaz Sürer |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Devrimciler Ölür Devrimler Durmaz SürerDev-Genç Marşı'nın iki dizesinde açıklanmıştır durum: "Devrimciler Ölür/Devrimler Durmaz Sürer" Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan devraldıkları bir bayrağı en onurlu biçimde geleceğe devretmek için idam sehpasına yürürlerken bugün Türkiye'de halkın en çok ihtiyacı olan şeyi onlara vermiş oldular Devrimci gençler kısa yaşamları içinde Türk halkının zekasını, çalışkanlığını ve ahlakını en yüce bir şekilde kanıtlamış oldular Bugün Türk halkı tarihinde görmediği kadar aşağılanmaktadır Emperyalistlerin saldırganlığı görülmemiş boyutlardadır Türkiye toprakları da bu saldırganlığın hedefleri arasındadır Sömürgecilik saldırısı, onlara hizmet eden komprador sistem görülmedik derecede aşağılıktır Böyle bir durumda gençlere, devrimci gençlere ihtiyaç vardır Kimse gençliksiz bir yere kıpırdayamaz Ülke onlara emanet edilmiştir Bu koşullarda Denizlerden farklı düşünmek için neden var mı? Denizlerden farklı yaşamak için neden var mı? Gençlik devrim istiyor! Ya istiklal ya ölüm! Tek yol devrim! Deniz Gezmiş (Türk Solu,19 Kasım 1968) Gençlik ve antiemperyalist kavgası Çağımız devrimcilerin Amerikan emperyalizmini adım adım kovaladığı çağdır Çağımız gençliğin Çekoslavakya'da ve diğer revizyonist ülkelerde karşı devrimci olduğu çağdır Çağımız biz yaştakilerin Vietnam'da, Dominik'te, Meksika'da Amerikan emperyalizmine karşı dövüşerek öldüğü çağdır Az gelişmiş dünya halkları emperyalizme karşı bir savaş verirken gençlik bunun dışında kalamaz Biz daima ezilenlerden yana çıkmak zorundayız Eğer bizim kavgamız antiemperyalist kavganın paralelinde yürümezse, ayaklarımız havada kalır Yalnız gençlik bu paralelde savaşırken politik partilerden bağımsız olmak zorundadır Geçmişteki örnekler bağımlılığın zararlarını göstermiştir Bu hataları bir kere daha tekrar etmenin anlamı yoktur Gençlik yalnız devrime karşı sorumludur, politik partilere değil Zaman olur ki bütün politik partiler karşı devrimci olabilirler Bugün Türkiye'de olduğu gibi Bu nedenlerden ötürü gençliğin görevi antiemperyalist kavgaya katılmak fakat bağımsız olmaktır Bugün bu zorunlu kavgada tek umut olması gereken devrimci gençlik bölünmüştür Burada şüphesiz ki oportünist kişilerin rolü büyüktür Dürüst, yiğit, devrimci kardeşlerimizden bir kısmı, sekterlikleri yüzünden oportünistlerin etki alanına girmiştir Bu giriş onları giderek karşı devrimcilerin safına düşürmüştür O kadar ki, Amerikan erlerini denize atmak isteyenlere engel olmak için barikat kumaya kadar götürmüştür Bu gidiş onları aktif direnmenin başladığı yerde pasif direnmeye itmişti Cağaloğlu'nda görüldüğü gibi Bu oportünist kişiler hiçbir şey yapamadıkları zaman faşizm gelir fobisini ortaya atarak devrimci gnçliği eylemden çekmeyi denemişlerdir Bu fobi kısmen başarı sağlamış ve devrimci eyleme büyük darbe vurmuştur Bu iddiayı dikatle incelemek gerekir Sosyalist örgütün %3 oy aldığı bir ortamda faşizme gitmek için hiçbir sebep bulunmazken bunu söyleyenler Hürriyet Meydanı'nda ve Kızılay'da hiçbir şey halledilmez diyenlerle aynı düşünceye sahiptirler Fakat bütün bunları olağan karşılamak gerekir Çünkü küçük burjuva sosyalistlerinden fazlası beklenemez Onlar, elbette ki, rahat mücadeleyi tercih edeceklerdir Bizim bu gibilere söyleyeceğimiz tek şey şudur: "Düşmesin bizimle yola Evinde ağlayanların göz yaşlarını Boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar" Devimci gençlik Amerikan emperyalizmine ve oportünizmine karşı duran gençliktir Onların görevi sayısının azlığına düşmanın çokluğuna bakmadan Amerikan emperyalizmine karşı sonuna kadar dövüşmektir O en iyi biçimde karar veren ve uygulayandır O boş gecelerini değil, boylu boyunca ömrünü bu kavgaya verendir Yaşasın Bağımsızlık savaşı veren dünya halkları! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye! Denizlerin THKO Davası Savunması'ndan: Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir 1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti Amerika bu dönemde imdada yetişip İnönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir İkinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir Amerikan emperyalizmi tarafından İnönü hükümetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik 1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu'na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı 20'ye yakın devrimci öldürüldü Bunların hiçbirinin katili bulunamadı Polis karakolları işkencehane haline getirildi Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı Fikir özgürlüğünü ve Anayasa'yı paravan yapanlar "önceden Atatürkçü geçinirken O'nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı" suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez Gerçekler örtülmek isteniyor Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz Anayasa'yı en fazla savunan bizleriz İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir Öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır Anayasa'nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz Anayasa'yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler Bile bile iddia makamı bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı'na karşıdır Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır Amerika sizin döneminizde ülkeye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil sizlersiniz Çünkü Amerika sizin döneminiz sırasında Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl ses çıkarmadınız Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana kadar ve onları devirene kadar Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı Ve meydanlarda bunlara karşı bizler dövüşmek zorunda kaldık, bizler kurşunlandık Ve sonunda idam isteğiyle buraya getirildik Bizim düşmanımız Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileridir Dediğim gibi Türkiye'yi bu hale getiren eski yöneticilerin bütün suçları bize yüklenmek istenmektedir Bütün eski idarecilerin suçu bize yükletilmek istenmektedir Türkiye'nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk Varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir 12 Mart Muhtırası muvaffak olmasaydı bizi itham eden makam onları da aynı şekilde itham ederdi Buna da kanaatim tamdır 12 Mart Muhtırası Anayasa'nın uygulanmadığını iddia etmektedir ve parlamentoyu açıkça suçlamaktadır Biz strtaejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız Hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz Bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs gibi bir kastımız bulunsaydı, bunu da burada açıkça söylemekten çekinmezdik Bizim böyle bir amacımız yoktur Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir Yani emperyalizm ile işbirliği yapan patronlar, feodal mütagallibe yani bezirgânlar, tefeciler Toprak ağaları ve diğer işbirlikçileri ve bizim bütün eylemlerimiz bu hedefe yönelmiş bulunmaktadır Bunun dışında başka bir hedefimiz yoktur Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken mili bütünlüğü bozmakla suçlanıyoruz Bizim kişi güvenliğini, mülkiyet hakkını, egemenlik ilkelerini, milli bütünlüğünü bozmak için harekete geçtiğimiz iddiaları vardır Kişi güvenliğini ihlal edenler kimlerdir Bunu evvela tesbit etmemiz lazım Karakollarda işkence gören bizler olduk Meydanlarda kurşunlanan yine bizler olduk Bakanların emriyle hapishanelere atılan bizler olduk Buna rağmen kişi güvenliğini bozan olmakla itham ediliyoruz Yukarıda anlatılan asıl kişi güvenliğini bozanlar ise serbestçe meydanlarda dolaşmaktadır Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır 50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür 21 yılın hesabını 21 gençten sormak istiyorlar Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur 21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir Ben şunu iddia ediyorum ki, hareketimiz tamamen Anayasal bir harekettir Anayasa'nın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık Bu sebeple Anayasal bir davranışta bulunduk Yaptıklamızın haklı olduğuna inanıyorum Halen de bu inancı taşıyorum Türkiye'nin bağımsızlğından başka bir şey istemedim Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz Onu ancak işbirlikçiler düşünsün Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armğan etmekten onur duyuyorum Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz |
|