Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kapıdaki, karanlık

Kapıdaki Karanlık 10

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kapıdaki Karanlık 10



Kapıdaki Karanlık 10 Hikayesi - Karanlık Hikayeleri - Aynur Engindeniz - Aynur Engindeniz Yazıları

� Anne, hani demiştim ya, o gece uyumayıp Nazan�ı izledim diye Yaptığı gariplikler sadece kendi kendine konuşup, pencereden sana çağırmakla kalmadı Bir ara alt kata indi Ben de arkasından Salondaki masanın çekmecesinden küçük, sivri bir makas çıkarttı Ne kadar korktuğumu bilemezsin Bir an koşarak o evden kaçmak istedim Hareketleri bakışları o kadar korkunçtu ki,anlatamam Sonra mutfağa girdi Peşinden mutfağa girmeye cesaret edemediğim için, merdivenlerde oturup çıkmasını bekledim Yarım saate yakın içeride kaldı Uyur gezer işi değil bu anne, gözleri açıktı Her ne kadar boşluğa bakıyor olsa da, yaptıklarından gayet emindi Mutfaktan çıktığını görünce koşarak odaya çıktım Yatağa girdim, korku içinde beklemeye başladım Hiçbir şey olmamış gibi,yatağına girdi Yüzüme eğildi Saçlarımı okşadı Yorganı üzerime örtüp uyudu


İyice uykuya daldığından emin olduktan sonra, yataktan kalkıp alt kata indim Mutfağa girdiğimde şok oldum Kapının arkası tutam tutam saç doluydu Makası da oraya bırakmıştı O kadar korktum ki, ne üst kata çıkmaya cesaret edebildim, ne çıkıp buraya gelmeye Olduğum yerde dakikalarca dikildim durdum Sonra salonda biraz oturup, kalp atışlarımın normale dönmesini bekledim Zaten ortalık aydınlanmıştı Gerisini biliyorsun işte Uyandırdım ve buraya geldik Gelirken bir kere de eve geri döndü, ilaçları mı ne varmış�

� Ne ilacı?

� Ne olduğunu söylemedi ki


Neriman Hanım ellerinin titremesine baktı Duydukları onu fazlasıyla korkutmuştu Şimdi, bu kızın cinli perili olduğundan, eskisinden daha çok emindi Bu düşüncesini Havva�ya da açıklamaya karar verdi

� Kızım, bu kız gerçekten iyi değil Hani benim bir lafım var bilirsin Böyle aklı raydan çıkanlar için kullanırım Nazan�ın beyninde oksitlenme olmuş


Geçmişini bilmiyoruz Benim bildiğim, o ev, yıllarca boş durdu Yaşlı bir adamla torunu oturuyormuş

� Nazan ve dedesi olmalı, küçükken dedesiyle yaşamış Ev dedesininmiş

� O küçük kız büyüyünce, ortadan kaybolmuş İhtiyar adam yalnız kalmış O da ölünce, bu evi yıllarca arayan soran olmamış Üç yıl öncesine kadar Nazan gelip yerleşti işte


Ne zaman eskiyle ilgili sorular sorsam, ya cevap alamadım, ya da baştan savma cevaplarla geçiştirdi beni Babasından kalan maaşla geçiniyor Tahsili ne bilmem Arkadaşı, akrabası var mı bilmem İyi bir kızdı Böyle olacağını düşünemezdim bile

� Anne, ne olur biz de sırtımızı çevirmeyelim ona Ya gerçekten çok hastaysa Bunun farkında değilse

� Aklıma bir fikir geldi aslında Aşağı mahalleden Sibel vardı ya, hani şu gözleri şaşı olan, onun kızı da geceleri kalkıp gezermiş Eşyaları saklar, sabah olunca da akşama kadar sakladığı şeyi aramış Doktor doktor gezdirmişler, faydası olmamış En sonunda Cinci Naci�ye götürmüşler Adam bakar bakmaz anlamış meseleyi Meğer, yavrucağı dışarı şerliler sahiplenmiş, o yüzden aklı gidip geliyor, ne yaptığını hatırlamıyormuş

� Dışarı şerliler de ne?�

� Ben derken sen anla işte Cinler��

� Sence ruh hastası mı olmak daha iyi, cinli olmak mı ?�

� Ne farkı var kızım, sonuçta her iki durumda da akıl zayi oluyor Cin min işinin tedavisi kısa ve kolay da, akıl hastalığı işi zor gibi görünüyor


Ana- kız derin düşüncelere daldılar Bir süre sonra da oturdukları yerden kalkıp, gündelik işlerine koyuldular


Bu arada Nazan, muayenehaneye varmış, sırasını beklemeye başlamıştı bile Genç kız bir süre doktora ne diyeceğini düşündü Kendi gördüklerini mi anlatmalıydı, yoksa Havva ile ilgili varsayımlarını mı? Yoksa her ikisini birden anlatmak daha mı iyi olurdu? Zihni bu düşüncelerle meşgulken, gözleri muayenehanenin duvarlarında geziyordu İkiye bölünmüş kafa resimleri, beynin bölümlerini gösteren şemalar, yeşil boyalı duvarlar�Sonra bakışlarını çevresine kaydırdı Turuncu renkte koltuklara oturmuş, birkaç insan, önlerindeki psikoloji dergilerine bakıyordu Görünüşte hepsi, kılığı kıyafeti yerinde, normal insanlardı Tıpkı kendisi gibi�Ama kim bilir, içlerindeki kara kutuda neler saklıydı


İnsanın kendi içindekileri, bir yabancının bulup dışarı çıkarması ne garip şeydi O yabancı ,her ne kadar bu işin ilmini yapmış olsa da, sonuçta kişi, duyguları ve olayları kendi yaşıyordu Nasıl oluyordu da, fen, insanı kendinden daha iyi tanıyabiliyordu Kendi gözlerimizin bile göremediği marazlarımızı, okuduğu kitaplardan yola çıkarak gören doktorlar, gerçekten çare olabiliyor muydu? Ya o küçük haplar�Raydan çıkan akla, yolunu buldurmayı başarabiliyor muydu? Öyle olmasaydı, psikoloji bilim olarak kabul görmezdi Edebiyattan ibaret kalırdı


Kendi monoloğunu, kendi yazıp kendi oynuyordu Nazan Aklından çıkan sorulara, yine kendi aklı cevap veriyordu Tabi ki, zemin her zamanki gibi, salt mantıktı


Çocuk ağlamasıyla düşüncelerinden sıyrıldı Sol tarafındaki koltukta oturan kadın, küçük bir erkek çocuğunu azarlıyordu

� Yapma diyorum sana, yapma! Hikmet al şu çocuğu, dayanamıyorum artık� Kadının hemen yanında oturan adam, ağlayan çocuğu kucağına aldı Öptü, sevdi, küçük oyunlarla çocuğu sakinleştirmeyi başardı Ama çocuk bir süre sonra yeniden, yırtına yırtına ağlamaya başladı Adamın kucağından sıyrılıp, kendini yere attı Yanakları gözyaşları ile bezenen çocuğun, ağzı burnu da birbirine karışmıştı Kadın ne kadar çocuğu zapt etmeye çalıştıysa da başaramadı


Bir süre sonra çocuk, ağlamaktan kendiliğinden vazgeçti Şimdi oturduğu yerde sallanıyor, garip kelimelerle, tekerleme gibi bir şeyler mırıldanıyordu Çocuk, sanki çok eskiden beri tanışıyormuşçasına bir bakışla Nazan�a bakıyordu


Etraftaki bütün sesler sustu Sadece, en çok on yaşlarında gibi görünen çocuğun sesi duyuluyordu

� Asker babam gelecek, Nazan�a sırrını söyleyecek� Çocuğun ağzından tekrar tekrar dökülen bu cümle, Nazan�ın kanını dondurdu Çocuk adını biliyordu Ta gözlerinin içine bakıyor, aynı cümleyi defalarca tekrar ediyordu:

� Asker babam gelecek, Nazan�a sırrını söyleyecek�� Sayısı kaça vardığı belli olmayan bu cümleden sonra çocuk sallanmayı ve konuşmayı kesti Gözlerini Nazan�dan hiç ayırmadan, sürüne sürüne, genç kızın oturduğu koltuğun dibine kadar geldi Önce bir şeyler fısıldadı Çocuğun, ne dediğini anlamayan Nazan, şaşkınlık ve garip bir ürpertiyle çocuğa bakıyordu


Çocuk eliyle, Nazan�a eğilmesini işaret etti İçten gelen tuhaf bir mecburiyetle, çocuğun göz hizasına kadar eğildiğinde şaşkınlığı ve korkuyla karışık heyecanı bir kat daha arttı Çocuğun gözleri içinde, ağlayan küçük bir kız vardı Çocuk Nazan�ın bacaklarına sarıldı ve ilk söylediği kelimelerin aksine, son derece net bir sesle:

� Bu kızı gözlerimden çıkar Acıyorum, her yanımı tırmaladı�Lütfen�� dedi Sonra da göz kenarlarından akan kanı, Nazan�ın ayaklarına süremeye başladı Kanı görünce kendini kaybeden Nazan, çocuğu şiddetle geri itti Çığlık çığlığa bağırmaya başladı:

� Alın şunu buradan! Deli bu çocuk! Alın şunu!�

Bu sözleri duyan herkes, bakışlarını Nazan�a çevirdi Çocuğun annesi, yerinden kalkıp yerlede yuvarlanan oğlunu kucağına aldı Öfkenin hız verdiği adımlarla, Nazan�ın yanına geldi

� Sen deli misin be kadın? Ne diye küçücük çocuğu itiyorsun? Ona deli demek senin ne haddine? Asıl sensin deli Durup dururken çocuğa saldırdın

� Durup dururken değil, bana garip şeyler söyledi Korktum

Gözleri yaşlarla dolan kadın titrek bir sesle:

� Sen ne diyorsun ya! Benim oğlum yedi yıldır konuşmuyor� dedi ve ağlaya ağlaya yerine oturdu


Aynur Engindeniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.