Bir Hikaye Son Buluyordu Yüreğimde |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Hikaye Son Buluyordu YüreğimdeBir Hikaye Son Buluyordu Yüreğimde Hikayesi - Yürek Hikayeleri - Gül Şehri - Aysel Bahram Yazıları On altı yaşında bir genç kız, aşık olmuştuUmutları, hayalleri sevdiğine kavuşmak ve bir ömür mutlu olmak istiyordu Onu, ilk gördüğünde ısınmıştı yüreği, kaçamak bakışlarla süzmüştü O da karşılık veriyordu bu bakışlara Acaba seviyor muydu onu Onun yüreği de çarpıyor muydu yerinden çıkarmışçasına? Kaç hafta ümitle bekledi, fakat beklediği o güzel haber gelmemişti bir türlü… Ümitlerin kırıldığı bir anda gelen mektup; yeni ufuklar açıyordu yüreğinde’’Seni seviyorum küçüğüm Gülüm’’ diyordu O gün onun için ne kadar güzel bir gündü Seviyordu Sevilmek, sevdiği tarafından ne güzeldi…Mutluluktan uçuyordu adeta Bundan sonra günleri hep güzel olacaktı Artık emindi, mutluydu İçi içine sığmıyordu Ne çok sevmişti onu Kimselere açmıyordu sırrını bozulur, yıkılır hayalleri diye çok korkuyordu Bir yılı aşkın bir zaman böyle güzel geçip gitmişti günler Mutluydu Her gün beklenen yollar her gece gözetlenen karşı kaldırım aşina olmuştu onun gözlerine Kaldırımlar yer tuttu yüreğinde yollar yer tuttu Sevdiği oturmuştu o kaldırımlarda, o yollarda yürümüştü Mecnunun, Leylasınınnın köpeğini sevdiği gibi sevmişti yolları kaldırımları Gelinliklere bakıyordu artık, karar verilmişti Düğünler kurulacaktı Baharın son günleri yaşanıyordu Yaz kendini hissettiriyordu O gün de hava çok sıcaktı,Evde oturmuş arkadaşıyla sohbet ediyordu Arkadaşı onun için çok değerliydi Hiç bir zaman kardeşlerinden ayırmamıştı onu Yine de söylememişti âşık olduğunu ona Ama nasılsa çok yakın bir zamanda öğrenecekti Belki sitem ederdi, kızardı söylemedi diye Kıyamaz affederdi sonrasında Sıkıntılı görünüyordu arkadaşı, gözlerini kaçırarak gözlerinden, âşık olduğundan bahsetmeye başlamıştı Gözleri dolu, dolu anlatıyordu sevgisini Terk edilişini anlatırken ‘’bunu bana neden yaptı’’ diyordu Nasıl tanıştıklarını, neler yaptıklarını anlatırken ağlıyordu Arkadaşıyla aynı apartmanda oturuyorlardı Böylesine acı çektiğini bilmiyordu O kadar mutluydu ki gözü başka bir şey görmemiş arkadaşının derdini anlayamamıştı Arkadaşı anlatmaya devam ediyordu Sevdiğinin kim olduğunu ne iş yaptığını anlatıyordu O artık duymuyordu Sözler havada kalıyor kulaklarında tek bir söz yankılanıyordu ‘’Sevdiğime, sevdiğim diyordu Nasıl, Allah’ım bu nasıl olur? Her şey yalandan ibaret bir rüyamıydı? Yok, böyle bir şey olamazdı Bir kâbus görüyor olmalıyım’’diyordu Yalan Kocaman bir yalan… İçinde kocaman bir boşluk oluşmuş, bütün bendeni aklı, duyguları uyuşmuştu Bütün her şey yıkılmış bitmişti Bir daha sevmeyecekti… Kimseyi almayacaktı yüreğine… O yaz sonu gelin oluyordu Beyazlar ne güzel yakışmıştı ona Aynadan kendisine bakarak gülümsedi Bu gelinliği bir başkası için giyeceğini söyleseler inanmazdı Her şey tamamdı artık salona gidebilirlerdi Arkadaşı yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldadı ‘’Hakkını helal et Affet… O seni seviyordu Biliyordum Ama…’’ Gerisini dinlemek istemiyordu Ellerini kulaklarına kapattı Her şey karamıştı Hiç bir şey duymuyordu Bir tek o mektup ve içinde yazılanlar vardı gözlerinin önünde ’’NE OLUR BENİ DİNLE ALLAH AŞKINA SON BİR KEZ KONUŞALIM SON BİR KEZ KONUŞALIM…’’ Konuşmamıştı Arkadaşının anlattıklarından sonra kalbi kırılmış, Umutları yıkılmıştı İnandığı güvendiği, sevdiği onu aldatmıştı Neden konuşsundu, neden? Ne yaptın bile diyemedi o gün Öylece baktı uzun bir süre arkadaşının yüzüne Sadece;’’Neden şimdi, neden şimdi söylüyorsun?’’diyebildi ‘’Git ona’’ Artık daha fazla kaldıramadı omuzları o ağır yükü, ayaklarımın altından kayıp gidiyordu zemin Git ona Ne kolay söylenmiş bir sözdü ’’GİT ONA’’ Gidemezdi bilmiyor muydu? Böyle bir günde bunu bütün sevdiklerine nasıl yapar ve hayallerini yıkardı… Yapmadı… Yapamadı… Hiç ağlamamıştı, ne o gün ne daha sonra O unutmayı zihninin bir köşesine hapsetmeyi seçmişti her şeyi Nasip böyleymiş diyordu Kapandı sanılan yara açılıp tekrar gün yüzüne çıkmış kanamıştı… Kopartmışlardı bağlanan kabuğunu… ‘’Acıtmışlardı yeniden yıllar sonra, üstelik çok daha acı veren, çok daha derin bir yara… ’’ diyerek ekliyordu; ‘’Tekrar yaşadım o kötü günleri Hapsettiğim acılar gün yüzüne çıktı bir, bir… İlk defa o yaşananlar için gözyaşı döktüm İçimde zehir misali, bıçak misali saklanan ne varsa akıp gidiyor, yaram kapanıyordu Akan her damla ile akıp gidiyordu… Bitiyordu… Artık bitiyor, açılmamak üzere kapanıyordu, yenisine bırakarak yerini… Ve bir hikâye son buluyordu yüreğimde’’ Silindi kelimeler, söylendi sözler Karardı dünya karardı gözler Ne kaldı geriye ne kaldı senden Yitik bir sevda ve kırık kalpler Aysel Bahram |
|