Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Kadın Sağlığı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
intraepiteliyal, neoplazi, servikal

Servikal İntraepiteliyal Neoplazi

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Servikal İntraepiteliyal Neoplazi



Servikal İntraepiteliyal Neoplazi (CIN)

CIN (Cervical Intraepithelial Neoplasia)


Rahim ağzı kanseri ve bu dokudan gelişen kanser öncüsü lezyonlar vajina iç yüzeyini döşeyen dokuyla rahim ağzının iç yüzeyini döşeyen dokunun kesiştiği transformasyon zonu (değişim bölgesi) adı verilen bölgede başlar Rahim ağzının iç yüzeyini döşeyen epitel hücreleri salgı yapıcı (glanduler) özellikler taşırlarken, vajinanın iç yüzey hücreleri bu dokuyu çeşitli dış etkenlere karşı (bakteriler, virüsler, cinsel ilişkinin "aşındırıcı" etkileri) korumakla görevli yassı epitel (skuamöz) yapıda hücrelerdir Buraya değişim bölgesi adı verilmesinin nedeni bu bölgede birbirinden farklı bu iki hücre türünün yakın komşulukta olması ve değişik yapıları nedeniyle sürekli birbirleriyle "geçimsiz" olmalarıdır Kısaca söylemek gerekirse bu bölgede bir hücre türü diğer hücrenin sınırlarının ilerisine geçerek o bölgede kendi hakimiyetini kurmak istemekte ve bu nedenle burada hücreler adeta bir sınır savaşı halinde bulunmaktadırlar Bölgede sürekli bir yıkım-yenilenme söz konusudur Bu esnada sürekli olarak bazı hücreler atılır ve yenisiyle değiştirilir


Değişim bölgesindeki geçimsizlik bazı durumlarda hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlamasıyla sonuçlanabilir Kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlayan hücreler şekil ve davranış değiştirirler Bu değişiklikler papsmear incelemesinde ve bölgeden alınan biyopsilerde saptanabilir niteliktedir


Hücresel değişiklikler kanser öncüsü lezyonlar olarak nitelendirilir Bu kanser öncüsü lezyonlardan bazıları oldukça hafif hücresel değişiklikler sonucunda oluşurlar ve kansere dönüşme olasılıkları oldukça düşüktür Bazı lezyonlar ise oldukça ağır hücresel değişiklikler sonucunda oluşurlar ve kansere dönüşme olasılıkları nispeten yüksektir


CIN, papsmear raporlamasında kullanılan bir sistemdir ve bazı patoloji uzmanları CIN sınıflaması yerine Bethesda sınıflamasını kullanırlar Bethesda sınıflamasına göre LGSIL olarak betimlenen lezyon CIN I lezyonuna, HGSIL olarak betimlenen lezyon ise CIN II ve CIN III lezyonuna karşılık gelmektedir


CIN hafif orta ve şiddetli olarak CIN I, CIN II ve CIN III olmak üzere üçe ayrılmaktadır


Neden CIN Olur?


CIN çok yüzeysel ve tam olarak doğru olmayan bir tanımlamayla rahim ağzı kanseri öncüsü bir hastalıktır Yani CIN I ile başlayan bir hastalık önce CIN II'ye sonra CIN III'e ve rahim ağzı kanserine dönüşmektedir Gerçekte ise hiçbir şekilde CIN evresinden geçmeden direkt rahim ağzı kanseri oluşabilmekte veya CIN'in erken bir evresi direkt kansere dönüşebilmektedir Burada okuyucunun bilmesi gereken en önemli nokta CIN tanısı konduğunda bu hastalığın seyrinin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğidir


CIN için zemin hazırlayan faktörler temelde rahim ağzı kanserine zemin hazırlayanlarla aynıdır HPV enfeksiyonu geçirmiş olmak, erken yaşta başlayan cinsel yaşam (20 yaşından önce), çok eşlilik veya eşin çok eşli bir yaşam sürmesi, sosyoekonomik durumun kötü olması ve sigara kullanımı bunlar arasında en önemlileridir Herpes (uçuk) virüsü (HSV) enfeksiyonu da tam olarak kanıtlanmış olmamakla birlikte CIN sıklığını hafifçe artırmaktadır


Ne Sıklıkla Görülür?


CIN görülme sıklığı son yıllarda gelişmiş ülkelerde papsmear incelemesinin artmasına bağlı olarak artmıştır Rahim ağzı kanseri görülme sıklığı ise düşüş göstermektedir Bunun en muhtemel nedeni rahim ağzı kanserinin öncüsü olarak kabul edilen CIN hastalığının saptanması ve etkili bir şekilde saptanması sayesinde kontrolsüz kalarak kansere giden olguların azalmasıdır


CIN Hastalığının Doğal Seyri


CIN kanser özelikleri taşımayan ancak kansere dönüşme olasılığı olan bir hastalıktır ve bu özeliğiyle tedavi edilmeksizin doğal seyrine bırakıldığında hem gerileyerek ortadan kaybolma hem aynı kalma de ilerleyerek kansere dönüşme olasılığı vardır Genel olarak söylemek gerekirse CIN'in şiddeti arttıkça gerileyerek ortadan kalkma olasılığı azalır, kansere dönüşme olasılığı ise artar Hastalığın nasıl davranacağını önceden belirlemek mümkün olmamakla beraber, tedavi edilmeden bırakıldığında CIN I olgularının %80-90'ın kendiliğinden gerilediği, CIN III olgularının ise %40'ının kansere dönüştüğü tahmin edilmektedir


CIN belirti verir mi?


CIN genellikle herhangi bir şikayeti olmayan bir kadında jinekolojik muayenenin bir parçası olarak yapılan papsmear incelemesinde konan bir tanıdır Genital siğilleri olan kadınlara uygulanan papsmear incelemesinde CIN olgularının sıklığı daha yüksektir


Bazen de CIN, ilişki sonrası kanama, "rahima ğzında yara" saptanması veya yoğun bir akıntı nedeniyle yapılan papsmear incelemesinde fark edilir


Yine herhangi bir nedenle yapılan kolposkopi incelemesinde veya rahim ağzı biyopsisinde de CIN tanısı konabilir


CIN saptandığında nasıl bir yol izlenir?


CIN I olgularında doktorların bir kısmı yalnızca belli aralıklarla papsmear takibi önerirler Bunun altında yatan mantık genellikle dört ay sonra yapılan papsmear incelemesinde hastalığın ortadan kaybolduğunun sıklıkla gözlenmesidir


Bazı doktorlar ise CIN'in ağırlık derecesi ne olursa olsun mutlaka kolposkopi incelemesiyle (rahim ağzının "büyüteçle" incelenmesi) ve şüpheli alanlardan biyopsi alınmasıyla tanının doğrulanması gerektiği görüşünü savunurlar Bu görüşün altında yatan mantık ise bazı durumlarda CIN'in ağır evrelerinin papsmearda yeterince tanınmasının mümkün olmaması yani gerçekte ağır bir CIN olgusunun papsmearda hafif bir CIN olgusu gibi belirti verdiği düşüncesidir


Yukarıdaki görüşlerden hangisinin daha geçerli olduğunun cevabını vermek zor olmakla beraber tecrübeli bir patoloji uzmanının koyduğu CIN I tanısının doğru kabul edilerek hastanın ileri bir inceleme yapılmaksızın yalnızca belli aralıklarla uygulanan papsmear incelemeleriyle takip edilmesi kolposkopi ve biyopsi gibi zahmetli ve maliyeti yüksek incelemelerin yapılmasına göre daha uygun bir yaklaşım gibi görünmektedir


Doktorların genellikle hemfikir oldukları nokta CIN I'den daha ağır lezyon saptanması durumunda kolposkopi ve şüpheli alanlardan biyopsi alınmasının uygun bir yaklaşım olduğudur


CIN 'in tedavisi


CIN rahim ağzında bazen gözle görülebilen, sıklıkla ise kolposkopi altında sınırları belirlenebilen bir yada birkaç odaklı bir lezyondur Hastalığın tedavisi lezyonun etkin olarak tahrip edilmesiyle mümkün olabilmektedir


Lezyonun tahrip edilmesi için koterizasyon (yakma), kriyoterapi (dondurma), lazer ile buharlaştırma veya LEEP adı verilen elektrikli aletle kesilip çıkarılması yoluna gidilebilir


Bazı durumlarda, özellikle lezyonun geniş olduğu veya nükseden durumlarda lezyon etrafındaki sağlam dokunun da bir kısmıyla birlikte koni şeklinde çıkarılması (konizasyon) şeklinde ortadan kaldırılabilir


Çok ileri durumlarda (örnek CIN III) ve özellikle de rahim ağzı kanseri açısından yüksek risk altında olan kadınlarda rahimin tümüyle çıkarılması yoluna da gidilebilmektedir


Hastalığın nüks etme olasılığını azaltmak için lezyonun sınırlarının net olarak belirlenmesi ve lezyonu ortadan kaldırmak için en etkili yolun seçilmesi son derece önemlidir


Tedavi sonrası hasta yakın takip altına alınır Takipte kullanılan inceleme yöntemi (tek başına papsmear veya kolposkopi) ve takiplerin sıklığı lezyonun ağırlık derecesine göre değişiklik gösterir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.