Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
rüyası, ölüm

Bir Ölüm Rüyası

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Ölüm Rüyası



Bir Ölüm Rüyası

Bir zamanlar bir yerde Allah’ın bir veli kulu yaşardı Temiz kalpli, ihlaslı, safça bir mü’mindi Her gördüğünü iyiye yorumlar, Allah’a çok tevekkül ederdi Bir kötülük, bir çirkinlik görse iyi tarafından alır, “Bunda bir hikmet vardır” diyerek gönlünü hoş tutardı Her şeyin iyi yönünü görür, gülleri devşirir, dikenlerle hiç ilgilenmezdi Yaratandan ötürü yaratılanı hoş görür, onlara güler yüzle nasihat ederdi

Müslümanların kıskanmasına aldırmaz Onlara karşı yine hüsn-ü zan ederdi Şeytanı ve nefsini tam ve katıksız düşman bilir, Allah’a sığınırdı Nefsinin hücumlarına karşı iman kalesine girer, elden geldiğince ona karşı silahlanırdı

Açıktan küfrünü açıklayanlara, Tevhid’i bulmaları için dua ederdi Hayatı nurlu, gönlü sürûrlu has bir kuldu Kur’an-ı sıkça okur, ayetleri anlamaya çalışırdı

O gün yine nafile oruca niyetlenmişti Dûha namazını biraz erkence kılmış, şehrin dışına doğru yürüyüşe çıkmıştı Çevre duvarlarının dışına ağaç gölgelerinin sarktığı eski mezarlığa doğru yürüdü

Kabristana girdi Fatiha ve ihlası okudu Bunu da, ebedi ikamegâhlarında yatanların ruhlarına hediye eyledi

Koyu gölgeli bir ağacın altına oturup alnında biriken terleri mendiliyle sildi Derin bir tefekküre daldı Mezardakilerin hallerini düşünüp, onlar için kaygılandı Yüreğine ılık bir şeyler aktı, gözleri yaşardı

Sevgili Peygamberimiz kabir konusunda ne buyurmuştu? “Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur

Şimdi burada yatanlar acaba hangisinde?

Acaba bunlar dünya hayatında neler yaptılar? Nasıl inandılar, nasıl yaşadılar? Şimdi cennet bahçesinde zevk mi ediyorlar, yoksa cehennem çukurunda azap mı çekiyorlar? Bir meraktır kapladı içini

Bu eski mezarlıkta kimler yatıyor? Zengiler, fakirler, iyiler, kötüler, zalimler, günahkârlar

Sonra yaşadığı zamanı düşündü Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışanları, mazlumlara eziyet eden zalimleri, vatan, millet, bayrak diye halkı uyutanları, bankalarındaki hesaplarını kabartabilmek için herşeyi mübah sayanları düşündü

Bir lokma için çöplük karıştıranları, televizyonda gördüğü sanatçı(!)lara ilah muamelesi yapanları, sırf okumak için gittikleri okula; senin giyinişin, kılık-kıyafet yönetmeliğine aykırı diye umudunu o okula bağlamış kızları okula almayan zihniyeti, dininin gereği giyindiği için okuluna alınmayan kızları, alkolün ve uyuşturucunun batağına düşmüş gençleri, ekranlarından fuhuştan başka birşeyin gösterilmediği televizyonların yöneticilerini düşündü Allah’ım aklıma mukayyet ol! Sen ki duaları kabul edersin Bizleri Rasulullah’ın (sav) sancağı altında toplananlardan eyle!

Senin dininin gereklerini yerine getirmeyenler, bu hayatın sonunda hesap yok zannediyorlar Oysa Üstad Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde:

“Bu hayatın sonunda hesap yok mu zannettin sen?

Lokantanın garsonu bile; ‘hesap lütfen’ diyor

Lokantanın garsonu bile hesap isterken

Sen nasıl olur da; bizlere herşeyi bahşeden, sen

Hesap sormazsın?

İlahî onları affet, onlara hidayeti nasip et

Ya Rabbi! Çok sürmeden beni de buraya getirecekler Benim halim ne olacak? Her nefis ölümü tadacaktır “Ölümün acısı üç yüz kılıç yarasından fazladır” buyurulmuş Ben nasıl dayanacağım?

Şeytan son anda bana musallat olursa ben ne yaparım? O zaman halim nice olur Kabir hayatı, sonra diriliş, hesap-kitap, mizan-terazi, sırat, cennet, cehennem

Gelen iki meleğe nasıl hesap vereceğim? Onların sorularına cevap verebilecek miyim?

Bu düşünceler içindeyken uyku bastırdı Başını yaşlı ağacın gövdesine dayadı Dualar mırıldanırken gözü dallara, yapraklara kaydı Sanki o yapraklarda ölmüş insanların isimleri vardı Onları okumaya çalıştı Uyku iyice bastırdı Gözleri kapandı Derin bir uykuya daldı

Rüyasında mezardakileri gördü Güyâ kendisi de ölmüş, orada bulunan kabir arkadaşları hâl diliyle kendisine bir şeyler anlatıyorlardı Geriye dönüşü olmayan dünya hayatlarını, çaresizliklerini, nasıl aldandıklarını, halen hayatta olanlara nasıl gıpta ettiklerini, kendilerine fırsat verilse ve dünyaya dönseler sırf Allah’ın (cc) rızası için nasıl yaşacaklarını, hepsini, hepsini

Sonra kabrin içinde en çok feryatların, iniltilerin geldiği kabrin sahibine sordu:

- Arkadaş halin nedir? Neden en çok azap sana çektiriliyor?

Kabirdeki şöyle cevap verdi:

- Ah! Aman Halimi hiç sorma Ben dünya hayatında Allah’a (cc) şirk koştum Her günah affolunur, benim günahım affolunmaz

- Anladım

Sonra ana-babasına karşı gelenlerin, katillerin, intihar edenlerin, zulüm yapanların, zina yapanların, içki içenlerin, faiz yiyenlerin, kumar oynayanların, iftira atanların, riyakârların, münafıkların, rüşvet yiyenlerin, yetim malı yiyenlerin, sihirle uğraşanların, avret yerini açanların, karşı cinse benzeyenlerin, ilmiyle âmil olmayan alimlerin, hatta sattığı süte su karıştıranların hayatını dinledi Çektikleri azaba tanık oldu

İçi sıkıldı iyice Çıldıracak gibi oldu Sonra duyduğu kuş sesleriyle, hissettiği ve tarif bile edemediği eşsiz korkularla kendine geldi

- Ya sen ey mevta! Nedir tüm bu güzelliğin sebebi? Seni görünce içim açıldı, gönlüm rahatladı Senin yerinde olması ne kadar isterdim Belli ki cennete namzetsin Seni bu makama çıkaran nedir? dedi

- İmandır kardeş, iman

- Nasıl yani?

- Ben dünyadayken “La ilahe illALLAH (cc) Muhammedürresullah” lafzını tam manasıya anladım, layıkıyla iman ettim, ibadet ettim

Allah’ım bu güzelliklerini hepimize nasip et, düşüncesi içinde diğer cennetlikleri; zekat verenleri, oruç tutanları, namaz kılanları Allah’ı (cc) çokca zikredenleri ana-babasına hürmette kusur etmeyen evlatları, iyiliği emredip kötülükten nehyedenleri İffet sahibi insanları, şehidleri, ehl-i takva sahiplerini dinledi Onlara yapılan izzet-i ikramı gördü Onlara gıpta ile baktı

Bizim ALLAH (cc) dostu rüyasında kabir aleminde dolaşırken gelen gürültülerle uyandı O kabristana yeni bir ölü getirilmişti Kalabalık bir cemaat vardı Ölüyü kabre koydular Üzerini toprakla örttüler Yasin, tekasür, ihlas, fatiha surelerini okuyup dua ettiler Ellerini yüzlerine sürüp kabristandan ayrıldılar Kabrin başında ölenin oğlu, kardeşi, bir de imam kaldı İmam ayağa kalkıp:

- Ey Ahmet oğlu Hasan! diye üç kere bağırdı

Dünya üzerinde bulunduğun inancı hatırla O da şudur: “Allah’tan (cc) başka ilah olmadığına, Muhammedin (sav), Allah’ın (cc) Rasulü olduğuna, senin Rab olarak Allah’a (cc) Din olarak İslam’a, Peygamber olarak Hz Muhammed’e (sav) razı olduğuna dair şahitliğindir” dedi

Artık imamın ve yanındakilerin işi bitmişti Son kez kabre bakıp çıkışa doğru yürümeye başladılar

Kendisini halen rüyada zannediyordu ki; karşıdan gelen imam:

- Hey! Mübarek kalk ne yatıyorsun? sözleriyle irkildi ve birden ayağa fırladı

- Sen kimsin? Ben nerdeyim? Öldüm mü? dedi

İmam tebessüm ederek:

- Korkma, dünyadasın Güneşin altında mezarlıkta uyumuşsun Az önce bir kardeşimizi ahirete uğurladık Uyuyacağına cenaze namazına iştirak etseydin, daha iyi olurdu dedi

- Çok derin uykudaydım hocaefendi Öyle rüyalar gördüm ki Bende, ölmüş gibiydim

- Hayırdır inşaallah Nasıl olsa öleceğiz Şimdi önce bir abdest al açılırsın Sonra öğlen namazının vakti çıkmadan namazını kıl

İmam ve yanındakiler kabristandan ayrıldılar O ise halen gördüğü rüyanın etkisi altındaydı Elinin tersiyle alnının terini sildi Rüyasında bile cehenneme tahammül edememişken nasıl olur da yaşadığı hayatı cennete gidebilmek için harcamazdı

İlahi! Bizi af ve mağfiret eyle Rahmeti ve mağfiretini üzerimizden eksik etme

Bizlerin canını Senin yolundayken al Yoksa biz sorgu meleklerine nasıl hesap verir, kabir azabına ve cehenneme nasıl dayanırız?

İlahi! Affet






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.