Tanzimat Edebiyatı Genel Özellikleri |
03-05-2011 | #1 |
Şengül Şirin
|
Tanzimat Edebiyatı Genel ÖzellikleriTanzimat Edebiyatı Genel Özellikleri Tanzimat Edebiyatı, bir kültür ve siyasi hareketin sonucu olarak ortaya çıkmış bir edebi akımdır 3 Kasım 1839′da Reşit Paşa tarafından ilan edilen ve Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebi ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır EdebiyatTarihçilerimizde 1839 yılını Tanzimat edebiyatının başlangıcı olarak kabul edeceklerdir 19 yy Osmanlı İmparatorluğu’nda artık gerileme ve çöküş devrinin başladığı dönemdir Ardı ardına alınan yenilgiler, geniş Osmanlı topraklarında birbiri ardına gelen isyanlar, yönetimi bir arayış içine çekmiş, III Selim devrinde ilk kez orduda yapılan ıslahat hareketleri ile Avrupa’nın teknik ve kültürel üstünlüğü karşısında imparatorluk yönünü batıya çevirmek zorunda kalmıştır Gülhane Hattı Hümayunu’nun yürürlüğe konmuş olmasıyla her alanda bir yenileşme hareketi başlamıştır Okullarda öğretimin Türkçe‘ye dönmesi, gazeteciliğin başlaması ve gelişen milliyetçilik sonucunda edebi yenileşme de beraberinde gelmiş, bu değişmelere,uyanan yeni fikir akımlarına paralel olarak ortaya çıkmış, yeni bir medeniyet değişiminin sonucu olarak gelişmiştir Tanzimat dönemiyle birlikteedebiyatımızda sosyal ve siyasal konuların yanında günlük olaylar tartışma alanına çekilmiştir 1860ta tercüman-ı ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlar, 1896′ya kadar sürer Sarsıntılar geçiren Osmanlı İmparatorluğu durumunu kurtarmak için, ordudan başlayarak ıslahat ve devrim hareketlerine girişiyordu 3 Selim , 2 Mahmut , Abdülmecit dönemleri böyle geçmiştir Bu ortamda Batıcı ve yenilikçi olan şair ve yazarlar, sanatlarını toplum için kullandılar Fransız kültürüyle kültürüyle yetişmiş ,romantik ve ülkücüydüler Divan şiirini yıkmaya çalıştılar Çok yönlüydüler: şair,romancı,tiyatro yazarı…vb Sanattan çok,fikir ve ülkü peşindedirler; zulme,haksızlığa karşı savaş açarlar Vatan ,millet,hürriyet,adalet,meşrutiyet kavramlarını heyecanla savunurlar Daha geniş kitlelere seslenebilmek için ,dilde sadelik yanlısıdırlar Hemen hepsi politikacı ve mücadele adamıdırlar Tanzimat ikinci döneminde realizimin etkisi görülür Şiirde konu birliğini sağladılar Aruzla yazdılar Düzyazı dilini şiire uyguladılar Roman,hikaye, makale gibi türler,edebiyatımıza bu dönemde girdi İlkTanzimatçılar ,Divan şiirinin nazım biçimlerini kullandılar Genel özellikler: a Bu dönem sanatçıları, Divan edebiyatında hiç bulunmayan makale, tiyatro, roman, hikaye, anı, eleştiri gibi yeni edebiyat türleri getirmişler, Divan edebiyatında bulunan şiir, tarih, mektup gibi edebiyat türlerini Batı anlayışına göre yenileştirmişlerdir b Tanzimat edebiyatının özellikle ilk devirlerinde yetişen sanatçıların çoğu (Ziya Paşa, Namık Kemal) Montesquieu, Rousseau, Voltaire gibi Fransız devrimci yazarlarının etkisi altında kalarak, makale ve şiirlerinde zulme, haksızlığa, geriliğe karşı şiddetli bir dille mücadeleye girişmişler; vatan, millet, hürriyet, hak, adalet, kanun, meşrutiyet gibi kavramları yaymaya çalışmışlar, “toplum için sanat” anlayışını benimsemişlerdir c Tanzimat edebiyatının ikinci devrinde yetişen sanatçılar ise (Recai-zâde Mahmut Ekrem, Abdülhak Hâmit, Sami Paşa-zâde Sezai) toplum işlerine daha az karışmışlar, “sanat için sanat” anlayışını benimser görünmüşlerdir Klasisizm, bir akım olarak bizim edebiyatımızı etkilememiştir Kimilerinin etki saydığı, Ahmet Vefik Paşa’nın Molieré’den çevirileri ve uyarlamalarıdır Çeviri yapmak, o akımdan etkilenmek değildir Şinasi ise Romantizme (Coşumculuğa) kapılmadığı için Klasisizmin etkisinde gibi düşünülürse de bu yaklaşımlar doğru değildir Özetle: Klasisizm, bir akım olarak bizim edebiyatımızı etkilememmiştir d Çoğu Fransız edebiyatını örnek olarak alan bu sanatçıların bir kısmı Ahmet Vefik Paşa, Realizm (Recai-zâde Mahmut Ekrem, Sami Paşazâde Sezai Nabi-zâde Nâzmi) akımının etkisi altında eserler vermişlerdir e Tanzimat edebiyatı, Divan Edebiyatı’nın tersine olarak, seçkin kişiler için değil, halk için meydana getirilen bir edebiyat düşüncesiyle ortaya çıkmıştır Bu görüşü benimseyen Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat, Ali Bey özellikle makale, tiyatro, anı, kısmen de olsa roman türlerinde eserler vermişlerdir Tanzimat edebiyatının ikinci devrinde yetişen Recai-zâde Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, başta olmak üzere bazıedebiyatçılar ise bu amaçtan uzaklaşmış görünmektedirler f Dilin sadeleşmesi, konuşma dilinin yazı dili haline gelmesi düşüncesi savunulmuşturTanzimat edebiyatının başlıca sanatçıları dil konusunda bu düşünceyle birlikte, eski alışkanlıklarından kurtulup da öz Türkçe yazmış değildir Türkçe, daha çok, tiyatro; anı,mektup, bir dereceye kadar da makale ve romanlarda kullanılmıştır Tanzimatedebiyatının ikinci devrinde yetişen sanatçılar ise konuşma dilinden uzaklaşarak DivanEdebiyatı geleneklerini sürdürmüşlerdir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|