Balkanlarda Yeni Fetihler |
05-11-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Balkanlarda Yeni FetihlerBALKANLAR'DA YENI FETIHLER Sultan Murad, Bursa'dan Rumeli'ye geçip Bolonya zaferini kazandiktan sonra Edirne'ye dönmüs ve kisi orada geçirmisti Bu esnada Vezir-i azam Çandarli Hayreddin Pasa'yi, Rumeli'nin bati yakasinda bulunan Borlu, Iskete (Iskeçe) ve Marolya kalelerini almak üzere buralara göndermisti Evrenos Bey de Çandarli'nin idaresine verilmisti Çünkü Evrenos Bey bu bölgeyi iyi taniyan bir kimse idi Gümülcine'ye geldikleri zaman Hayreddin Pasa'nin bu sehirde kalmasi uygun görülerek Evrenos Bey, öbür beylerle birlikte Borlu ve Iskeçe üzerine yürüdü Aldigi güzel tedbirlerle bu ülkeyi ele geçirip, halkini da yurtlarinda birakti Kalelere de isi bilen ve durumu kavrayacak olan erleri yerlestirdikten sonra Marolya kalesine geldi Marolya aslinda bir kadin olup adi geçen kalenin sahibi idi Bu kadin, Serez hakiminin de akrabasi idi Marolya, Serez'den yardim taleb etti Oradan gelecek yardima güvendigi için baslangiçta direndi Yigitçe savasti Bu yüzden savas uzadi Sonra Serez'den yardim gelmeyecegini anlayinca baris istemek zorunda kalip, kaleyi teslim etti Sahibinin bir kadin olmasindan dolayi, daha sonra buraya "Avrathisari" dendi Marolya kusatmasi devam ederken Sultan Murad, Serez üzerine de Deli Balaban adinda gözü pek bir yigidi göndermisti Deli Balaban, Serez'i kusatma altina aldigi için Marolya'ya yardim gelmemisti Sultan Murad, Balaban'a yardim etmek üzere Lala Sahin komutasinda kalabalik bir birlik gönderdi Lala Sahin önce Kavala kalesine yüklenmis burayi bir hamlede zapt ederek gümüs madenlerini ele geçirmisti Oradan da Drama kalesine yönelmis ve kaleyi kisa bir zaman içinde feth etmisti Oradan da Zihne'yi ele geçirmisti Halka karsi yumusak davranmis, herkesi kendi topraginda birakarak onlarin, sultanin adaletinden hosnud olmalarini saglamaya çalismisti Bu sekildeki tutum ve davranisin bir sonucu olarak Serez kalesine de baris yolu ile girilmisti Ondan sonra da Karaferye kalesinin halkini zimmîlik hukukuna tabi kilacagina inandirip söz verdikten sonra almisti Feth edilen kalelerin bakim, onarim ve korunmasi islerini tamamladiktan sonra 776 (1374/1375) tarihinde toplanan ganimetlerle birlikte Sultan Murad'in yanina döndü Sultan, bu kadar ganimeti ve ülkeleri kendisine baris eden Allah'a hamd ettikten sonra Bursa'ya dogru harekete geçmek istiyordu Tam bu sirada Sirplarin kendi topraklarina hücum etmek gayesiyle büyük bir ordu ile harekete geçmek üzere olduklari haberini aldi Bunun üzerine Sultan Murad, kalabalik bir ordu hazirlayarak büyük oglu Yildirim Bayezid'i otaginda birakarak Gelibolu'ya gitti Oradan da hiç vakit kayb etmeden Sirp diyarina yöneldi Sirbistan hükümdari, Islâm askerinin kalabalik oldugunu görünce, dizginlerini kaçis yönüne çevirerek hazine ve kiymetli esyalarini kalelere koyup, ekili araziyi yaktirip zahireyi yok ettikten sonra kaçip gitmisti Ülkenin halki da daglara çekilerek memleketi hos birakmisti Ülkenin bos ve ekinlerin yakilmis olmasindan dolayi askerler bir kitlikla karsi karsiya kaldilar Dört ay kadar süren bu hareketin sonunda Semendire yakininda bulunan Nis kalesinin feth edilmesine karar verilir Bizans'in en müstahkem dört mevkiinden biri ve Trakya, Sirp ve Panuni arasindaki ulasim noktalarinin merkezi olan Nis üzerine yürüyen Sultan Murad, zorlu ve kanli bir mücadele ile burayi ancak 25 gün sonra feth edebildi Hoca Saadeddin'in ifadesine göre "kalenin saglamligina güvenen kâfir, O yörenin bütün malini bu kalede saklamisti" Buradan bir çok mal ve esir ganimet olarak alindi Böylece ordudaki kitlik da giderilmis oldu Büyük Konstantin'in dogum yeri olan Nis'in Osmanlilarin eline geçtiginin duyulmasi üzerine Lazar baris istemek zorunda kaldi Hammer'in ifadesine göre her sene Padisaha bin libre gümüs göndermek istegi yerine getirildi Hoca Saadeddin ise bu konuda söyle der: "Padisah'a layik hediyeler ve armaganlarla elçi gönderip, kulluklarini bildirip kapiya kabul edilmelerini diledi Üç yillik harac çikartip cihan hakiminin otagina sundu Ayrica her yil elli okka gümüs göndermeyi de kabul etti" Bundan sonra Nis kalesi ile çevresinin korunmasi için tedbirler alindi Bu arada harp ve sefer yorgunlugundan gücünü yitirmis olan gazilere yurtlarina dönme izni verildi Sultan Murad, ayni yil Sisman ile de baris yapti Çünkü Sisman, Sultan Murad'a birçok hediye takdim etmis, bunun karsiliginda da sultan onu diger hükümdarlardan daha üstün tutmus, onu tekrar ülkesinin hakimi olarak yerinde birakmisti Sadece her seferde padisahtan gelecek emre göre hazir olmasi gerektigi yolunda kendisine bir ferman verilmisti Hammer, Sisman (Sosmanos)'in, vergi vermekten kurtulmak için kizini Sultan Murad'a verdigini belirtir Sonunda Avrupa'da baris kurulmustu Orhan'in oglu (Sultan Murad), bütün yorgunluklarini bir kenara atip artik dinlenebilirdi Kisi, yeni devlet merkezi olan Edirne'de geçirdi Murad, üzüntüsüz, kedersiz ve savassiz alti yil içinde devletin iç isleri ile ugrasti Ordu teskilâti düzeltildi Sipahilerin timar usûlü ve bir nevi ulastirma askeri olan "Voynuk"larin kurulusu, mükemmel ve olgun duruma getirildi Askerî malikâneler (yurtluk)in timar ve zeâmete bölünmesi, bazi kurallara baglandi Islâm'in diger sancaklarindan ayird edilmek üzere sipahi sancaklari için kirmizi renk seçildi Hz Peygamber, alemi (sancak) için günes rengini (sanyi) begenmisti Fâtimîler zemin (yesil), Emevîler gündüz (beyaz), Abbasîler gece (siyah) renkleri almislardi Osmanlilar da kan rengini kabul ettiler, Iran'da sofiler tarafindan o kadar saygi görmüs olan gök mavisi, birçok asirdan beri Bizans sarayinin ve devletin seçkin memurlarinin begendikleri renkti Osmanlilar zamaninda bu renge hiç ragbet gösterilmedigi gibi mavi, Mûsevîlerin pabuç ve serpuslarina tahsis edilmistir Voynuk teskilati, padisahin tebeasindan olan hiristiyanlardan meydana gelmis bir asker grubu idi ki, seferlerde bayagi hizmetlerde kullaniliyorlardi Ahirlari temizlemek, atlarin bakimi ve arabalari sürmek bunlarin isi idi Bu hizmetlerinden dolayi bunlar her türlü vergiden muaf idiler Osmanli sancaklarinin renginin tanzimi, askerî malikânelerin islahi, voynuklarin tesisi gibi önemli kuruluslar, savasin sonuna dogru vefat eden Lala Sahin'in ölümü üzerine beylerbeyi seçilen Timurtas'in himmeti ile olmustu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|