Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eserleri, hayır, sünnet düğünü ve bursadaki

Sünnet Düğünü ve Bursa"daki Hayır Eserleri

Eski 05-11-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Sünnet Düğünü ve Bursa"daki Hayır Eserleri




SÜNNET DÜGÜNÜ ve BURSA'DAKI HAYIR ESERLERI



Sultan Murad, Avrupa'da fetihlere devam etmek üzere Bursa'dan hareket etmeden önce üç sehzadesi Bâyezid, Yakub ve Savci'nin sünnet dügünlerini yapti Gerek bu dügün gerekse Bursa'da yapilan eserler hakkinda Hoca Saadeddin, su bilgileri vermektedir:
"îhsan ve lütfu bol olan padisah, sapiklik yapilarini tek tek yikarak ülkeler feth ederken bütün puthaneleri viran eylemisti Ama bundan sonra hayir yapilarini onarmak ve faydali binalari arttirmak gayesiyle bütün gayretlerini sarf etmisti Iyilik yapmak, adaletle hüküm sürmek, halki koruyacak tedbirleri almaya devam etmek ve Hz Peygamberin sünnetini yüceltmek için elinden geleni yapiyordu


Tahtkent Bursa'da nüfus o kadar çogalmisti ki, cami ve mescidleri artirmak, imâret ve ibadethaneleri yeniden ele almak gerekiyordu Çevre ülkelerde, güzel yaradilisli padisahin adaleti, ihsani ve basarili olanlari yükselttigi duyulmus oldugundan faziletli insanlar padisahin, otagini ziyarete heveslenmislerdi Taninmis bilginlerin artisi ve kerem sahibi kisilerin çogalmasi her gün biraz daha kendini hissettirdiginden, gelip gidenleri agirlamak bu makamin sahibine aid olmakla ve geçmis hükümdarlarin tutumlari da dikkate alinarak âlimler ve fazilet sahibi kimseler için konaklayacaklari binalari yaptirmak da ona düsmüstü Ilmin yayilmasi yolunda medrese ve egitim müesseseleri insa ettirilmesini öngördükleri kadar, temiz inançlari ve saf duygulan ile her zaman âbid, zâhid ve sâlih kisilerden, mesayih ve irsad sahiplerinden (mürsid) dilekleri oldugundan bu gibilere, yurtlarindan ayri düsenlere (garib), fakir ve zavallilara oturacaklari yerlerin yapilmasini da buyurmustu
Anlatildigina göre bu mutlu günlerde Istanbul tekfuru, Yalova sahillerini yagmalamak ve Islâm topraklarina zarar vermek için bir kaç gemi ile asker göndermeye cesaret etmisti Ama Allah'in yardimi, Islâm askerlerine siper olmus, böylece bu saskin gürûh (kalabalik) çevrilip yok edilmisti Bu savasta ele geçirilenler arasinda bazi sanatkârlar da bulunuyordu



Öbür ganimetlerle birlikte bunlar da baglanarak padisahin otagina gönderilmislerdi Bunlar içinde bir de becerikli ve hüner sahibi bir mimarin bulundugu anlasilinca hükümdar onu azad ederek yaptirilan hayir binalarina mimar ve usta basi tayin etmisti Hükümdar, sarayin karsisina derhal bir cami yapilmasini emr etti 767 (M 1365) yilinda bu hayirli ise baslandi Sehrin arka yakasinda hâlâ Kaplica adi ile bilinen temizlik ve güzelligi ile övülen bir hamam yaptirdi Bunun yani basinda da bir imâret ve misafirhane ile mescid, mescidin üst katinda medrese ve ögrenci hücreleri insa ettirdi Gerçekte bu iki cami de deger ve yapi bakimindan yerlerini bulmuslardir Sofa ve eyvanlarinin genisligi, sütun ve kemerlerinin yapisi, iman ve inanan açik belgeleri olarak gözükür



Tamamlandiklari günden zamanimiza kadar sabahin ilk isiklarinin dogusundan uykuya çekilen ana kadar genis alanlarinda farz ve nafile namazlar eda olunur Zikir ve tesbihler edilir Yine Bursa'da, Gökdere'nin su taksim yerinde bulunan mescid de bu Gazi Hünkâr'in hayir eseridir Ayrica Bilecik'te bir mescid, Yeni sehirde ise Postin pus demekle söhret bulmus olan dervis için de bir hankah yaptirmistir Bunlara benzer daha nice yapilari vardir


Padisahlik burcunun yildizlan, devlet gögünün pariltilari olan sehzadeleri ki her biri birer çinar gibiydiler Yani bunlarin Bayezid Han, Yakub çelebi ve Savci Bey'in Hz Peygamber'in sünneti geregince sünnet edilmeleri, ülkeler sahibi sultanin arzusu olmakla saltanat otaginda el baglamis kisiler, dügün hazirliklarini yapmak ve gereken tertibati almakla görevlendirildi


Sözü edilen yilin ilk baharinda, çiçeklerin açtigi demde sevinç ve nes'e içinde öyle güzel dügün ve dernek edildi ki, bu gök kubbe, altin bir sahan gibi parlayan günes ve gümüs tabagi andiran ay'la donatildigindan beri, mislini görmemis Isabetli tedbirler alan kisiler de benzerine rastlamamisti Dernek kurulup davet edilenler yerlerini alinca sehzadelerin sünnet edilmeleri buyrulmustu Ondan sonra seyhlere, bilginlere kiymetli hil'atler ve hediyeler verildi Fakir ve fukara da kurulan sofralarda doyuruldu En sonunda davetliler, kiymetli armaganlarini, sayisiz hediyelerini kerem sahibi sahin otagina sundular"

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.