Viyana Kuşatmaları |
02-07-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Viyana KuşatmalarıViyana Kuşatmaları 15 yüzyıldan 20 yüzyılın başına kadar savaşlarla dolu geçen Osmanlı-Avusturya ilişkilerinde Viyana kuşatmalarının özel bir yeri vardır İki kez kuşatılan bu kent Avusturya'nın başkenti olması yanında, Osmanlılar'ın Avrupa'da ulaştıkları son noktayı da simgeler i Viyana Kuşatması (27 Eylül-14 Ekim 1529) Osmanlılar'ın 15 yüzyılın başından beri Avrupa topraklarındaki hızlı ilerleyişleri Kanuni Sultan Süleyman'ın 1526'da Macaristan'ı ele geçirmesiyle doruk noktasına ulaşmıştı (bak KANUNİ Sultan Süleyman) Avusturya artık sınır komşusu olduğu Osmanlı Devleti'ni ele geçirdiği bu topraklardan çıkarmadıkça güven içerisinde olamayacağını görüyordu Kanuni' nin 1526 Mohaç Seferi'nden dönmesinden sonra harekete geçen Avusturya Dükü I Ferdinand, kardeşi Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken'in (V Kari) de desteğiyle Macaristan'ın başkenti Budin'e (bugün Budapeşte) girdi Ferdinand Osmanlılar'ın Macar kralı olarak atadıkları Erdel Voyvodası Janos Zapolya'yı uzaklaştırarak kendini Macar kralı ilan ettiği gibi Bosna'yı da içine alan geniş bir bölgeyi Osmanlılar'dan geri istedi Orta Avrupa'daki Osmanlı egemenliği için büyük bir tehdit oluşturan bu durum karşısında Kanuni, Macaristan üzerine yeni bir sefer açmaya karar verdi 30 Mayıs 1529'da Edirne'den yola çıkan 150 bin kişilik Osmanlı ordusu kısa bir kuşatmadan sonra Budin'i geri aldı Janos Zapolya'yı yeniden Macar kralı ilan eden Kanuni ilerleyişini sürdürerek Viyana önlerine geldi Kanu-ni'nin niyetini önceden öğrenen Ferdinand kentin savunmasını güçlendirmişti 27 Eylül 1529'da başlayan kuşatma zaman zaman şiddetli yağmur altında 14 Ekim'e kadar sürdü Ama kentin çok iyi savunulması kısa zamanda sonuç almaya alışmış olan yeniçerilerin moralini bozdu Cephane azlığı yüzünden topçuların etkisiz kalması, erzak kıtlığının baş göstermesi, kışın erken bastırması gibi nedenlerle Kanuni 14 Ekim akşamı kuşatmanın kaldırıl- masına karar verdi Viyana'ya gelirken alınan kaleleri güçlendiren Kanuni, Budin-Belgrad yoluyla İstanbul'a döndü Ferdinand ölümüne kadar (1564) Macaristan üstündeki emellerinden vazgeçmediyse de, her seferinde yenilgiye uğradı II Viyana Kuşatması (14 Temmuz-12 Eylül 1683) I Viyana Kuşatması ile II Viyana Kuşatması arasında geçen 154 yıllık sürede Osmanlı İmparatorluğu Avusturya ile birçok kez savaşmış, ama her iki taraf da bu savaşlardan büyük kazançlar elde edememişti 1648'de imzalanan Vestfalya Barış Antlaşması ile Avrupa'daki Otuz Yıl Savaşları son bulunca, Avusturya iç birliğini sağlamlaştırmaya, ekonomisini güçlendirmeye çalıştığı için komşularıyla çalışmamaya özen göstermişti Osmanlı İmparatorluğu ise uzun bir karışıklık döneminden sonra Köprülü Ailesi'nin yönetiminde düzeni sağlamış, yeniden güçlü bir devlet olma yoluna girmişti (bak KÖPRÜLÜ AİLESİ) II Viyana Kuşatması'na yol açan savaş Osmanlı-Avusturya ilişkilerinde her zaman büyük önem taşımış olan Macaristan yüzünden çıktı Avusturya egemenliği altında yaşayan Macarlar 1680'de Imre Thököly (Tököli İmre) önderliğinde ayaklanmışlardı Osmanlıların Orta Macaristan kralı olarak tanıdıkları Imre Thököly IV Mehmed'den de yardım istedi Osmanlılar bu isteğe uyarak Avusturya'nın elindeki bazı Macar kalelerini aldılar ve buraların yönetimini Thököly'ye verdiler Ayaklanmanın genişlemesinden çekinen Avusturya Osmanlı İmparatorluğu'na barış önerdiyse de, elde edilecek askeri bir başarının durumunu daha da güçlendireceğine inanan Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa savaşı sürdürmeye karar verdi Avusturya'nın yenilgiden korktuğu için barış istediğine IV Mehmed'i de inandıran Kara Mustafa Paşa 1 Nisan 1683'te 200 bin kişilik bir orduyla Edirne'den yola çıktı 6 Mayıs'ta Belgrad'a varan ordunun asker sayısı Kırım Hanı Murad Giray'm, Thököly'nin, Erdel beyinin, Eflâk ve Boğdan voyvodasının ve Budin Beylerbeyi İbrahim Paşa'nın komutasındaki birliklerin de katılmasıyla 350 bine çıktı 27 Haziran'da İstolni-Belgrad'da toplanan savaş meclisinde Kara Mustafa Paşa, öbür komutanların önce çevredeki kalelerin alınıp akınlarla Avusturya ordusunun yıpratılmasından sonra Viyana üzerine yürünmesi yolundaki önerilerini kabul etmedi Kara Mustafa Paşa papanın önderliğinde gerçekleşen Avusturya-Lehistan ittifakına başka Avrupa ülkeleri de katılmadan Viyana'yı ele geçirmek istiyordu Bu görüş doğrultusunda ilerleyişini sürdüren Osmanlı ordusu 14 Temmuz'da Viyana önlerine vardı ve hemen kuşatmaya girişti İki aya yakın süren kuşatma sırasında Osmanlı ordusu kentin ön savunma düzenini oluşturan tabyaları tek tek ele geçirdi 4 Eylül'de açılan bir gedikten yapılan saldırı harekâtı ise başarısızlıkla sonuçlarıdı Kenti savunan birlikler de zaman zaman giriştikleri karşı harekâtla Osmanlı ordusuna hayli kayıp verdirdiler Bu arada Lehistan Kralı Jan Sobiesky'nin komutasındaki büyük bir Hıristiyan'ordusunun Viyana'ya doğru ilerlemekte olduğu haberi geldi Kara Mustafa Paşa bu ordunun Tuna Irmağı'nı geçişini engellemekle Kırım Hanı Murad Giray'ı görevlendirdi Ancak Murad Giray bu buyruğu yerine getirmedi ve Tuna'yı aşan Jan Sobiesky hızla Viyana'ya doğru ilerlemeye başladı Kara Mustafa Paşa da yeni bir savaş düzeni alarak hazırlıklarını yaptı 12 Eylül günü Viyana yakınlarındaki Alaman Dağı (Kahlenberg) denilen yerde karşılaşan iki ordu arasında şiddetli bir savaş oldu Viyana'yı savunan birliklerin de saldırıya geçmesiyle iki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu akşama doğru yenilgiyi kabul etti ve çekilmeye başladı Bütün ağırlıklarını Viyana önlerinde bırakmak zorunda kalan Osmanlı ordusu çekilme sırasında ağır kayıplar verdi Budin'e varan Kara Mustafa Paşa düşmanın izleme hareketine karşı bazı önlemler aldıysa da birçok kale elden çıktı Yalnız Budin Beylerbeyi Kara Mehmed Paşa Ciğerdelen Savaşfnda Jan Sobiesky'nin birliklerine ağır kayıplar verdirdi Osmanlı ordusu Belgrad'da toplandıktan sonra Kara Mustafa Paşa ertesi yıl düzenleyeceği yeni seferin hazırlıklarına girişti, ama Viyana Önünde uğranılan bozgunun sorumlusu olarak görüldüğünden önce sadrazamlıktan alındı, sonra da idam edildi II Viyana Kuşatması Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki ilerleyişinin sonu olmuştur Bundan sonraki yıllarda birbiri ardı sıra gelen yenilgiler Osmanlılar'ı Karlofça Antlaşması'nı imzalamaya kadar sürüklemiştir (bak Karlofça Antlaşmasi)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Viyana Kuşatmaları |
02-07-2010 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Viyana KuşatmalarıI Viyana Kuşatması 27 Eylül-16 Ekim 1529 tarihlerinde Avusturya Arşidüklüğü'nün başkenti Viyana'nın Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından kuşatılmasıdır Başarısız olan kuşatma sonucunda kale alınamamış ve Osmanlı ordusu İstanbul'a geri dönmüştür Kuşatmanın nedenleri Mohaç Savaşı (1526) sonrasında Budin'in Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesinin ardından, savaşa katılmamış olan Erdel voyvodası János Szapolyai Macar kralı olarak taç giymişti Kanunî Sultan Süleyman 16 Ekim 1526'da Macaristan tacını Szapolyai'ye veren târihî fermanını imzaladi Mohaç Savaşı öncesinde kral II Lajos dolayısıyla Macaristan ile bağlantılı olan, ancak savaş sonrasında Osmanlı ordularının girmedigi Bohemya, Moravya, Slovakya ve Silezya gibi ülke ve bölgeler ise, II Lajos'un karısının ve Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken'in kardesi olan Avusturya arşidükü Ferdinand'da kaldi Kanunî Sultan Süleyman İstanbul'a döndükten sonra harekete geçen Ferdinand, Pressburg'da Osmanlilara karsi olan asillerden tesekkül ettirilmis bir diet meclisi toplayarak kendini Macaristan ve Bohemya kralı ilan ettirdi Bu olay, Macaristan'da egemenlik için Osmanlı-Avusturya rekabetini başlattı Kanunî Sultan Süleyman, Mohaç zaferi sonrasında fethedilen geniş Macar topraklarının Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu ile bağlantılı bir hükümdarın eline geçmesine müsâde edemezdi Bu durum, bölgedeki güçler dengesinin Osmanlı Devleti aleyhine bozulmasına yol açabilirdi Ağabeyi Habsburg İmparatoru Şarlken'in de desteğini alan Ferdinand, Osmanlı ordusu geri döndükten sonra saldırıya geçti ve Tokaj meydan muharebesinde Szapolyai'yi yenerek Budin'i ele geçirdi Lehistan'a kaçan Szapolyai Osmanlı Devleti'nden yardım istedi Kanunî Sultan Süleyman sefer hazırlıklarıyla meşgulken, Macaristan'dan fethedilen arazinin geri verilmesi karşılığında barış yapmak isteğiyle Ferdinand'in elçileri geldi Fakat Habsburgları Macaristan'dan çıkarmak, Ferdinand'a gözdağı vermek, Habsburg ordusunu yakalayıp yok etmeyi amaçlayan Kanunî Sultan Süleyman, o zamanın âdetleri gereği elçileri tevkif ettirdi Hazırlıklarını tamamladıktan sonra serbest bırakıp savaş için yola çıktığı haberiyle Ferdinand'a gönderdi 10 Mayıs1529'da İstanbul'dan yola çıkan Kanuni Sultan Süleyman 20 Haziran'da Sofya'ya ve 18 Agustos'da Mohaç ovasına ulastı Szapolyai de 6000 Macar askeri ile orduya katıldı ve burada padişahın elini öptü Eylül'de Budin'i kuşatan Kanuni Sultan Süleyman, teslim teklifinin reddedilmesi üzerine şiddetli bir muhasara savaşına başladı 8 Eylül'de Budin kalesinin kapılarından biri ele geçirilip genel hücum başlatılınca, ümit kalmadığını anlayan müdâfiler, hayatlarina dokunulmamak şartıyla kaleyi teslim ettiler Kısa zamanda gösterilen bu muvaffakiyet karsisinda, Osmanli hâkimiyetine daha fazla karşı duramayacağını anlayan Bogdan voyvodasi IV Petru Rareş de ordugâha gelerek bir tâbiiyyet antlaşması imzaladı Elbasan sancakbeyi Hasan Bey'i Budin'de muhafız bırakan Kanunî, 12 Eylül'de Macar taht şehrinden ayrılıp Viyana üzerine yürüdü Bu arada Ferdinand'in adamları tarafından kaçırılmak üzereyken İzvornik sancakbeyi Sultanzâde Bâli Bey'in ele geçirdigi Macar kraliyet tacı, yeniçeri sekbanbaşısı tarafından Szapolyai'ye giydirildi Budin kalesinin fethinden sonra Osmanlı ordusu Avusturya üzerine yürüdü Kanuni'nin esas amacı şehri fethetmek değil, Avusturya'ya gözdağı vermekti Kuşatma Kanunî Sultan Süleyman, 22 Eylül'de Avusturya sınırını geçti Ertesi gün Bâli Bey'in kardeşi Semendire sancakbeyi Sultanzâde Mehmed Bey, Alman öncü kuvvetlerinin büyük bir kısmını Viyana'nin on bes kilometre güneydogusundaki Bruck kasabasi yakınlarinda imha etti Esir edilen Alman kuvvetleri komutani Christophe Von Zedlitz ve alti general Sultan'a gönderildi 27 Eylül'de Viyana önlerine gelen ordu-yi hümâyûn, Avusturya Arşidüklüğü'nün başkentini muhasaraya başladı Kanunî Sultan Süleyman, 120000 (Türkleri, Sırplar, Rumenler) kisilik bir orduyla Budin'den ayrilip Viyana üzerine yürüdügü haberi duyulunca, sâdece Avusturya ve Almanya'da degil, bütün Avrupa'da bir korku baslamis, Osmanlı ilerlemesi karşısında, o sırada had safhada olan mezhep mücâdeleleri bile bir tarafa bırakılarak, Viyana'ya yardım seferi başlatılmış ve Avrupa'nin her yerinden muhtelif milletlere mensup yardım kuvveti gelmeye baslamıştı Muhâsaradan biraz evvel bu kuvvetlerin büyük bir kismi kaleye yerleşmisti Ferdinand şehri terkederek kaçmış, yerine ihtiyar ve tecrübeli bir asker olan Kont Nicolos Von Salm'i kale komutanı olarak bırakmıştı Müdâfaa hazırlıklarına baslayan Kont Salm de, Türk ordusu gelmeden Viyana yakinlarindaki mahalleleri tamamen yakıp yıkmış, birinci istihkâm hattindan yirmi adim içerde ikinci bir istihkâm insâ etmiş, Tuna sahillerine kazıklar diktirerek müdâfaa için gerekli tedbirleri almıştı Osmanli humbaracılarinin yakıcı te'sirlerinden korunmak için evlerin ahsap çatılarını yıktırmış, top güllelerinin tesirini azaltmak için de, sokakların kaldırımlarını söktürmüştü Ayrica iki ay yetecek kadar erzak temin edip, şehirdeki sivil halkı dışarı çıkarmıştı Kanunî Sultan Süleyman, Viyana'ya gelirken hiç bir zaman kaleyi alma gayesini gütmemis, istedigi zaman bunu gerçeklestirebilecegini göstererek göz dağı vermek istemişti Üstelik yeni fethedilmis olan Macaristan'da idare tam olarak yerleşiklik kazanmadan Viyana'nin da alinip askerin çok genis bir alana yayilmasi, stratejik bakımdan hatalı olurdu Kışın yaklaşmasina ve kale çevresinin yoğun yağmurlar sebebiyle bataklık hâline gelmiş olmasına aldırmadan kaleyi kuşatmıştı Kaleyi muhasaraya baslayan Kanunî Sultan Süleyman, on yedi gün boyunca döverek, şehrin surlarını iyice tahrip etmisti Bu sırada bir Osmanli güllesinin isâbetiyle kale komutani Kont Salm de öldürülmüstü Bununla birlikte kuşatma uzuyor; kış aylarının tahrip edici etkisi ve beklenen top mühimmatının gecikmesi Osmanlı ordusu için kuşatma şartlarını zorlaştırıyordu Çevreden aldigi istihbaratlar sonunda Viyana'ya yüzelli kilometre uzaktaki Linz'de bir Alman ordusunun toplandığı anlaşılınca, Kanunî, orduya muhasarayi kaldırma emrini verdi Aynı zamanda çesitli beyler kumandasındaki akınci kuvvetlerini akına göndererek, Avusturya, Güney Almanya (Bavyera), Moravya, Bohemya, Yukarı Macaristan (şimdiki Slovakya), Silezya ve Slovenya gibi Habsburg'lara bağlı ülkelerde saldırılar düzenletti 16 Ekim'de Viyana önlerinden hareket eden ordu-yı hümâyûn, 25 Ekim'de Budin'e, 16 Aralık'ta da İstanbul'a döndü II Viyana Kuşatması Başlangıç Avusturya, yönetimi altındaki Macarlara iyi davranmıyor, onları ağır vergilerle eziyordu Ayrıca mezhep hürriyeti de tanımıyordu Macarlar, baskılara daha fazla dayanamayınca Tökeli İmre'nin başkanlığında ayaklandılar Kendi güçleriyle başarılı olamayacaklarını anladıklarından Osmanlılardan yardım istediler Politik nedenlerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu uzun yıllardır Macaristan'da ve Avusturya'da Katolik olmayan azınlığa yardımda bulunuyorduOsmanlılar zaten Tökeli İmre'yi yukarı Macaristan'ın kralı olarak tanıyorlardı Henüz kuşatmadan önce Osmanlı İmparatorluğu ve Habsburg arasında Vasvar Barışı'nın bir sonucu olarak yirmi yıllık bir sözleşmesi vardı 1681 ve 1682'de Tökeli İmre ile Habsburg'lar arasındaki sınır çatışması şiddetini artırdıHabsburg kuvvetlerinin merkezi Macaristan içlerine tecavüz etmeleri, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ya Osmanlı ordusunu sefere çıkarmak için IVMehmet ve divanını ikna etmek için önemli bir gerekçe oldu IVMehmet, Kara Mustafa Paşa'yı Yanıkkale'ye olduğu kadar ve Komaran kalelerine (ikisi de Kuzeybatı Macaristan'da) operasyon yapmaya ve onları kuşatmaya izin verdiOsmanlı ordusu 21 Ocak 1682 de seferber edildi ve 6 Ağustos 1682 de savaş ilan edildi Hazırlıklar Viyana, Doğu Akdeniz-Almanya ticaret yolu üzerinde oluşu, Tuna üzerinde iç kontrol noktası olması gibi nedenler yüzünden Osmanlı İmparatorluğu'nun stratejik hedeflerinin tam ortasındaydı Kuşatma için büyük hazırlıklar yapıldı; Avusturya 'ya ve lojistik merkezlere giden yollar tamir edildi ve yenileri inşa edildiCephane, mühimmat, top ve diğer kaynaklar imparatorluğun her yanından bu lojistik merkezlere ve Balkanlar'ın içlerine göderilmesi yapıldı Lojistik zamanı, Ağustos ve Eylül 1682 de bir istilaya başlamanın mümkün olmadığını ifade ediyordu Üç aylık bir seferde Osmanlılar kışın Viyana'da olacaklardı Ama seferin başlaması ve hazırlanması için gereken 15 aylık bir sürede de Habsburglar hazırlancak ve diğer Avrupa krallıklarına yardım için başvuracaklardı Nitekim kış süresinde Habsgurg'lular ve Lehistan bir antlaşma imzaladılar Antlaşmaya göre Osmanlılar Krakow'a saldırırlarsa Habsburg kuvvetleri Polonya'ya yardıma gelecekti, karşılık olarak da Leh ordusu Viyana'ya bir saldırı olursa yardıma gelecekti İlkbaharda Mayıs'ın erken zamanında Osmanlı ordusu Belgrad' a ulaştıDaha sonra Viyana şehrine doğru hareket etti 7 Temmuz'da 40000 Tatar kuvveti Viyana'nın 40 km doğusuna vardı Kuşatma süresince Habsburg imparatoru I Leopold 80 bin Viyanalı ile şehirden kaçtı ve Linz'e yerleşti Lehistan kralı Sobieski de 1683 yazında antlaşmadaki yükümlülüğünü yerine getirmek için bir yardım sevkiyatı hazırlıyordu Kuşatma Osmanlı ordusu 14 Temmuz'da Viyana'yı kuşattıArtakalan 11000 askerin, 5000 sivil ve gönüllünün lideri Graf Ernst Rüdiger von Starhemberg teslim olmayı reddediyordu Viyanalı'lar şehrin etrafındaki evleri ve duvarları tahrip ettiler,yıkıntıları temizlediler ve boş bir alan bıraktılarKara Mustafa Paşa bu problemi kuvvetlerine şehre doğruca giden hendek kazmalarını emrederek çözdü Temel çökertmede Osmanlılar barutu kullanmada usta idilerLağımcılar şehir duvarları altında tüneller kazıp, surların altına dinamit yerleştirerek korunakları çökertiyordu Osmanlılar zamanı hesaba almadılar, mamafih zaman onların tarafında değildiBu noktadaki gevşeklikleri,savaşın ilanından sonra ordularını kombine edip ilerlememeleri; yardım kuvvetlerinin ulaşmasına izin verdiTarihçiler Kara Mustafa Paşa'nın şehri zenginlikleri ve bozulmamış haliyle ele geçirmek istediğini söylerler Viyana'ya ise her anlamda yiyecek desteği kesilmişti Garnizon ve sivil gönüllüler aşırı kayıplara katlanıyordu Kışla hizmeti öyle bir problem haline geldi ki Graf Ernst Rudiger von Starhamberg herhangi bir asker nöbette uykuda bulunursa öldürüleceği emrini verdiÜmitsizlik gittikçe artıyorduBu sırada Lorraine dükü V Charles komutası altında olan imparatorluk kuvvetleri, Macar Tökeli İmre ile Viyana'nın 5 km kuzeydoğusunda, Bisamberg'de çarpışıyorlardı Sonuçlar Viyana bozgununun sorumluluğunu taşıyan Merzifonlu Kara Mustafa PaşaBelgrad'da idam edildi Padişah daha sonra düşünüp yapmış olduğu başarılı hizmetlerden dolayı Kara Mustafa Paşa'nın başının kesilmesini geri almak istemiş ve ikinci bir emirle affedilmesini emretmiştir Fakat ikinci emir ulaşana kadar görev verilen ulaklar paşayı idam etmişlerdi Kesilip gömülen başının üzerine seng-i ibret (ibret taşı) konuldu Osmanlının bu hezimeti Avrupa'da büyük sevinçle karşılandı Artık Osmanlıların yenilmez olmadıklarını gören Avrupa, karşı hücuma kalkmaya başladı Psikolojik savaş olarak ta Osmanlı üzerinde büyük bir kayıp, Avrupalılarda ise büyük bir kazanç olarak değerlendirildi Bu savaş sonucunda Osmanlının gerileme devrine girdiği kabul edilmektedir Kuşatma sonrası kurulan Kutsal İttifak Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'na neden oldu __________________
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|