Tanzimat'ın İlanı |
01-28-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Tanzimat'ın İlanıTanzimat'ın İlanı II Mahmud devleti yenileştirmeye çabalarken askeri yenilgiler de sürüyordu Öyle ki, artık Kavalalı Mehmed Ali Paşa gibi bir eyalet valisi bile devlete kafa tutuyor, Osmanlı ordusunu ikinci kez 1839'da Nizip'te ağır bir yenilgiye uğratıyordu II Mahmud böyle bir ortamda öldü Yerine geçen oğlu Abdülmecid de daha ilk günlerinde Kaptan-ı Derya Ahmed Fevzi Paşa'nın Osmanlı donanmasını İskenderiye'ye götürüp Kavalalı'ya teslim etmesi olayıyla karşılaştı Ayrıca, II Mahmud'un reformlarına karşı olmasıyla tanınan Hüsrev Paşa padişahın deneyimsizliğinden yararlanarak yeniden sadrazam olmuştu Bu arada Mısır sorununun çözümü için İngiltere'nin desteğini sağlamayı başaran Londra büyükelçisi Mustafa Reşid Paşa İstanbul'a dönmüştü Mustafa Reşid Paşa, Abdül-mecid'le görüşmesinde onu kapsamlı bir reform programının gereğine inandırmayı başardı ve hazırladığı bir fermanı padişaha onaylatarak 3 Kasım 1839'da ilan etti Topkapı Sarayı'nın Sarayburnu-Ahırkapı tarafındaki Gülhane Köşkü önünde ilan edildiği için Gülhane Hatt-ı Hümayunu olarak da anilan Tanzimat Fermanı biçimsel olarak geleneksel padişah fermanlarından farksızdı ve padişah ağzından uyruklara tanınan yeni hakları sıralıyordu Ama içerik olarak pek çok yenilikler taşıyordu Her şeyden önce ilk kez bir padişah yetkilerini sınırlandırıyor, yargının üstünlüğünü tamyor, belli kurallar çerçevesinde, yasa koyma hakkını paylaşıyordu Öte yandan ferman, en başta bütün uyruklara can, mal ve ırz güvenliği sağlamayı vaat ediyor, vergi toplama yöntemlerinin' adalete uygun biçimde düzeltilmesini, askerliğin de yeniden düzenlenmesini ve belli bir süreyle sınırlandırılmasını öngörüyordu Fermanda yer alan öbür hükümlerde de ceza davalarının açık olarak görülmesi, yargılamadan ve yasal bir dayanak olmadan kimseye ceza verilmemesi, suçlu görülen bir kişinin mallarına el konulması demek olan müsaderenin kaldırılması, yönetimle ilgili konuların Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye'de, askerlikle ilgili işlerin de Bab-ı Seraskeri Dar-ı Şûrası'nda görüşülerek karara bağlarıması, bu kararlar padişahın onayıyla yasa olarak değer kazanacağından bunlara uymayanlar için yeni bir ceza yasası yapılması, devlet görevlilerine artık düzenli olarak aylık bağlandığından rüşvet alınmaması, rüşvet alanlar için ayrı bir ceza yasası yapılması öngörülmektedir Padişah fermanla koyduğu yeni ilkelere uyacağına söz vermekte, bütün devlet görevlilerinden de söz alınmasını istemektedir Ferman, devletin bundan böyle bu ilkelere göre yönetileceğinin herkese duyurulmasını ve İstanbul'daki elçiliklere de bildirilmesini isteyen tümcelerle son bulmaktadır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|