Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
datça, knidos

Knidos Datça

Eski 09-17-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Knidos Datça



Knidos Datça






Datça merkezine girmeden, tabelalar sizi Eski Knidos kazı alanına yönlendiriyor Tabelaları takip ederek yazlık sitelerin yanından geçiyoruz Büyük bir tabela Eski Knidos planını ve bilgilerini içeriyor Arabadan burada ayrılıyoruz ve deniz kıyısına doğru 50 m kadar yürüyoruz Kazı alanı karşımıza çıkıyor Bu alan yeni kazıların yapıldığı yer Buranın 50 m kadar doğusunda bir kısmı çatıyla korunmuş daha eski kazı alanı yer alıyor


Datça
merkezden yürüyerek gitmek mümkün 2 Km
Konutlar, MÖ VIyy da kullanılmaya başlanmış IVyy ortalarında büyük oranda terk edilmiş Knidos‘ta yaşamın başlangıcı da bu tarihlere denk geliyor Eski KnidosKnidos‘a taşınmışlarKnidos ilk olarak bu gün Eski Knidos/Burgaz diye anılan yerde yani Datça‘da, Peloponnessos’tan gelen Dorlar tarafından kuruldu Herodotos, kolonicilerin Sparta’dan geldiğini yazar Bazı antik kaynaklar ise kentin kuruluşunu Argoslu kahraman Triopas’a maleder En eski Knidos izleri MÖ VII yy a gidiyor 545 yıllarında, Pers komutanı Harpagos’a karşı, Datça yarımadasının doğu ucunda kanal açıp ülkelerini ada haline getirmek istedilerse de başarırlı olamadılar Kentlerini direnmeden teslim ettiler





V yy da Delos Deniz Birliğine üyedir394 yılında, Atinalı amiral Konon, Spartalıları Knidos açıklarında yenilgiye uğratır 387 yılındaki Kral Barışı ile Pers egemenliğine girdi360 yıllarında Eski Knidos (Datça) kentinden, Bu gün Tekir Burnu denilen yere taşındılar Yeni Knidos düzenli bir planlamayla inşa edildi Hippodamos planlı 334 yılında B İskender’e direnmeden teslim oldular129 yılında Roma Eyalet sınırlarına dahil olduİmparatorluk Döneminde, özgür kent durumundaydıSt POUL, Knidos‘a gelmiştirHıristiyanlık Döneminde, küçük bir kasaba ve piskoposluk merkeziydi Bu dönemde 5 kilise ve bir şapel yapıldı6 ve 7 yüzyıllardaki arap akınları ve korsan saldırıları kentin sonunu hazırladı ve tamamıyla terk edildi Kalanlar, 8 yy da tekrar geldiklere yere Eski Knidos‘a göçtüler sakinleri,


Geride kalanlar; keramik, şarap, zeytiyağı işliklerini işletmeğe, tarımsal faaliyetlerini yürütmeye, liman depolarını kullanmaya devam etmişler Apollon Tapınağı, Datça – Marmaris yolu kenarında Datça‘yı 5-6 Km geride bırakınca, yolun soluna dikkat ederek yola devam edersek, büyük taş bloklarla yapılmış temonos duvarlarını görürüz Arabanızı park edip 5-6 m yürüyerek etrafı tel örğüyle çevrili tapınak alanına ulaşırsınız

Hellenistik Ev ( Yamaç Evler) Orjinali iki katlıydı Duvarları kerpiçtendir Bu yüzden, hava şartlarından korunması için çatıyla koruma altına alındı Üst kat duvarları, MÖ II yy ait renkli fresk ve stuccolarla süslenmişti Bu süslemeler restore edilmiş olup, Bodrum Müzesinde sergilenmektedir


APHRODİTE HEYKELİ ve TAPINAĞI

Aphrodite, güzellik ve aşk tanrıçası Latincesi VENÜS
Amerelikalı Prof Iris Love tarafından 1969 yılı kazılarında bulundu Yuvarlak tapınağın çapı 17,30 m dir 18 sütun tapınağı çevreliyordu Doğusunda dört basamakla çıkılan girişi ve dörtgen planlı altarı yer alır Batısında ve doğusunda, son yıllarda bir takım odalar ortaya çıkarıldı Bunların tapınak hazinesinin korunduğu odalar, rahip ve misafir odaları olduğu tahmin ediliyor Bu alanda bir Omphalos taşı ve Dionysos yazıtı ele geçti


IV yy Elausis yortu günü Ülkenin her yanından gelen 20 bin kişi plaja toplanmıştı Aphrodite rahibesi PHRYNE ağır ağır dalgalara doğru ilerledi Kuşağını çözdü İç çamaşırları dahil giysilerini teker teker çıkarıp kumsala attı Saçlarını açıp omuzlarına dağıttı Denize girdi… Seyredenler arasında bulunan ünlü heykeltıraş Praksiteles, bu olağanüstü güzellik karşısında büyülendi Bu rahibe, Aphrodite’nin ta kendisiydi Ve kararını verdi Bu güzelliği ölümsüz kılacaktı

Praksiteles’in Paros mermerinden yaptığı Aphrodite heykelini Knidoslular satın aldılar, Şimdi görülebilen yuvarlak tapınağa yerleştirdiler Tapınağın, heykelin görülebilmesi için iki yönde kapısı vardı Böylece heykel hem önden, hem arkadan görülebiliyorduKnidosKnidos‘a gitmişti Bithynia kralı Nikomedes, heykele karşılık, bütün borçlarını ödemeyi önermiş ama Knidoslular bu teklifi reddetmişlerdir

Aphrodite’sinin bir eli cinsel organını kaparken diğer eli havlu tutuyordu Yani çırılçıplak, banyodan yeni çıkmış olarak tasvir edilmişi Yapılmış ilk çıplak kadın heykelidir O tarihe kadar yalnız erkek heykelleri çıplak yapılıyordu Dünyanın en güzel eseri kabul ediliyordu Denizcilere şans getirdiğine inanılırdıTanrıçaya, evlenecek olanlar bir çift kumru hediye ederlerdi Plinius’un dediğine göre, pek çok insan sırf bu heykeli görebilmek için Antik çağda, beğenilen heykelleri kopyalarını yapmak modaydı Knidos Aphrodite’sinin, Antik Çağda yapılmış 53 kopyası halen değişik müzelerde sergileniyor En önemlileri;Vatikan Müzesi, Paris Louvre Müzesi, Münih Müzesinde sergileniyor




1969 yılında Aphrodite Tapınağını bulup ortaya çıkaran, Amerikalı Ark Iris Love, heykelin başını British Museumda bulduğunu ileri sürdü ama ispatlayamadı Tapınağın yakınlarında, heykelin gri mermerden kaidesini de buldu Yine bu alanda doğal boydan daha uzun, başsız bir kadın heykeli daha buldu Ören yeri müzesinde sergileniyorAntik bir yazar, Heykelin, İmparator Theodosius tarafından İstanbul’a Lausos Sarayına aldırıldığını ve 475 yangınında yok olduğunu yazar Bu ifade inandırıcı değildir Bunun kopyası da olabileceği iddia ediliyor Tapınak alanında çok sayıda pişmiş figürin ele geçirildi Yüzlercesinin üzerinde, erotik ve pornografik tasvirler yer alıyor Bu figürinlerden Lucian yazılarında baseder


Yine Lukianos’un EROTİKA “Aşk Öyküleri” isimli kitap, Knidos‘a yapılan bir gezinin hikayesini anlatır “Kutsal alandaki mis kokulu güzel bahçelerden geçtikten sonra tapınağa girerler Heykelin güzelliği karşısında büyülenirler Heykelin arkasını da görmek için tapınağın arkasına dolanırlar Onlara yaşlı bir kadın, kilitli kapıyı açar Heykelin arkası da önü kadar mükemmeldir Tanrıçanın kalçasının iç tarafında bir leke vardır Aralarında konuşurlar; Heykeltıraş mermerin lekesini ne de dahice gizlemiş Yaşlı kadın hayır der Düşündüğünüz gibi değil Ve lekenin hikayesini anlatır; Bir zamanlar tanrıçaya aşık bir genç yaşardı Her gününü akşama kadar tapınakta geçirirdi Bir gün tapınakta saklanıp, kapılar kapanınca içerde kalmayı başarmış Sabah olduğunda anlaşılmış ki genç tanrıçayla sevişti İşte bu leke o sevişmenin izidir
Knidos Afrodit’i, canlı bir insanın tıpa tıp kopyasıydı Aslı, Phyrine isimli bir Afrodit rahibesiydi Tarihçi Athenaus’un yazdığına göre; Phryne birini öldürmek zorunda kalmıştı Mahkemede rahibeyi avukat Heperides savunuyordu Avukat savunmasının bir yerinde Phrine’nin gerdanını ve göğsünü örten giysiyi yırttı ve “”Bu güzelliği nasıl ölüme mahkum edebilirsiniz!… “dedi

EKONOMİ

Knidos, kan yapan, sindirime yardımcı olan şarapları ve sirkesiyle ünlüydü Yunanistan’dan Mısır’a, kuzey Karadeniz kıyıların değin ihraç ediliyorduŞarap üretimine bağlı olarak, Amphora üretimi çok gelişmişti Amphoralara basılan Knidos mühürü, kare içinde yer alan gemi pruvasıdır Datça‘nın çeşitli yerlerinde, Amphora kırıklarından oluşan tepeler vardırMS I Yy dan itibaren bir seramik türü olan, ünlü kabartmalı Oinophoros kaplar burada üretilmiş ve antik dünyanın çeşitli merkezlerine ihraç edilmiştir Tuzlu lahana denen bitkinin en iyisi burada yetişirdi Strabon, Knidos‘un ünlü incirlerinden bahsederSoğanı çok meşhurduBir zamanlar nüfusu 40 bin e ulaşan kent Geçiminin büyük bölümünü deniz ticareti ve denizden sağlıyordu
Yukarı tiyatro :Bu Hellenistik tiyatro MÖ IV Yya tarihlenir 20 bin kişiliktir İyi korunmamıştır Doğu tarafı tamamen yıkıktır

AŞAĞI TİYATRO :35 oturma sıralı, 5 bin seyirci kapasitelidir Hellenistik Tiyarro özelliklerini gösterir Orkestra, ve cavea yarım daireden fazladır Paradosların üstü örtülü değildir Hellenistik Devre tarihlenen Vomitorimların cavea çıkışları, tonozlu üst yapıya sahip olmaları ilginçtir Kemer kullanımının Romadan önce de var olduğunun ispatıdır Aynı tekniği IVyya tarihlenen kanalizasyon sistemlerinde de kullanmışlardır Oturma sıraları beyaz mermerden yapılıdır Arka sıralarda ise kireç taşı kullanılmıştırÜç kapılı sahne binası, nişler içindeki, heykellerle süslenmişti Bazı heykelleri ele geçti
PROPYLON:Aşınmış eşiği in situ durumda görülebilir

GYMNASIUM :Araştırmalarını yabancı arkeologlar yapıyor
KORİNT TAPINAĞI :Tamamı beyaz mermerden Korint düzeninde inşa edilmiştir İnce bir zevkin ürünüdür Ölçüler 15×9,20 m dir Yüksek podyum üzerine Prostylos planlıdır Pronaosta 4, Opisthodomosda 2 sütun bulunur İç duvarlar Plastrlarla süslüdür Ön alınlıkta, kabartma kalkan figürü bulunur MS 2 yya tarihlenir Mimari Stratos’dur Hangi tanrıya adandığı bilinmemekle beraber, kazı başkanı Prof Ramazan Özgan, Aphrodite Tapınağının bu olduğuna dair tahminler ileri sürmektedir
BOULEUTERION :Günümüze oturma sıralarının temelleri gelebilmiştir
DOR STOASI :114×14 m ölçülerinde, beyaz mermerden inşa edilmiştir Hellenistik Döneme tarihlenir Bu sütunlu hol, henüz yeterince araştırılmamıştır
GÜNEŞ SAATİ:Blok mermerden yapılmıştır IV yya tarihlenir
DIONYSOS TAPINAĞI:Hemen tüm parçaları, üzerine yapılan kilisede kullanıldı

APOLLON TAPINAĞI:19×11m ölçülerinde, in antis planlıdır Sonraki zamanlarda üzerine yapılar inşa edilmiştirTAPINAĞIN SUNAĞI daha iyi korunmuştur 11,20×6,70 m ölçülerindedir 2 yya tarihlenir Üç tarafı beyaz mermerden kabartmalı frizlerle çevriliydi İki friz bloğu sunağın üzerinde duruyor Figürlü olanlar Marmaris Müzesinde sergileniyor Apollon Karneios yazıtlı bokları bulunduKarneios şenlikleri 9 gün sürer, sonunda festival çadırlarında şenlik yemeği verilirdiSunağın kuzeyinde bir mağara ve su kaynağı bulunur


Bulunular ışığında, Geometrik döneme kadar iniyor Arkaik Çağ duvarları da günümüze ulaşmış VIyyda alanı genişletilip değişikliğe uğruyor Mimari yapısında Dor Stili uygalanıyor Üç krepisli sunak ekleniyor Bu döneme ait epikrafik malzeme el geçti Tapınak alanında, yakın zamanlara kadar akan kutsal suyu ve kutsal mağarası bulunuyor Ele geçen adak eşyalarından, tapınağa çok önem verildiğini görüyoruz Antik Çağın her ülkesinden gelmiş adak eşyaları ele geçti İtalya, Libya, Suriye, Mısır, Babil, Etrürya, Yunanistan’dan gelen çok özenli yapılmış adak eşyaları, Marmaris Müzesinde sergileniyor Etkisi Bizans Çağında da devam ediyor Hıristiyanlık döneminde yapılmış iki evreli kilise kalıntıları da günümüze ulaşmışMS 6- 7 yylardaki Arap akınları neticesinde, tamamen önemini kaybediyor

DOR TAPINAĞI/PEMBE TAPINAK or düzeninde 23×13,5 m ölçülerinde inşa edilmiş, peripteral planlıdır Sonraları kiliseye çevrildi
HELLENİSTİK STOA :Stoa, Liman Cad ile Tiyatro Cad arasında yer alır 130 m uzunluktadır Halen 27 odası ortaya çıkarıldı Odaların arka duvrlarının arkasında bir duvar daha görülür Yukarı teraslardan gelen yağmur suları, bu iki duvar arasundan bir yolla denize veriliyordu Böylece yağmur sularının binalara zarar vermeden tahliyessi yapılıyordu Örnekleri Ephesos ve Nysa Kütüphanelerinde de görülürStoa, Hellenistik Döneme tarihleniyor Erken Roma Çağında tadilattan geçirildi Stoa’nın bir odası mermer kaplı ve içinde yazıtlı heykel kaideleri ile vatanseverliğiyle anılan Aristokleidas’ın mermer heykeli ele geçti Duvarlara bitişik yapılmış mermer bankları bulunuyor Bu özel odanın, stoanın sponsoruna ithaf edildiği sanılıyor Aynı zamanda Stoa yöneticisinin odası olması ihtimali de var

Dükkanların önünde Korint başlıklar taşıyan,5 m yüksekliğinde yivsiz sütun dizisi yapılmıştır Stoa pek çok yapı evresi görmüştür Dükkanların dış cepheleri, renkli mermer levhalar ve opus sectila ile kaplıydı S 3 yyda bir yangınla tamamen yıkıldı Knidos‘lu ünlü mimar Sostratos’un eseri olduğu tahmin ediliyor Lucian’ın “Erotes” adlı kitabındaki iki arkadaş, Aphrodite’yi görmeye gitmeden önce, Sostratos’un revakları içinde gezinmişler ve burada satılan erotik tasvirli hatıra eşyalarına gülmüşlerdi Stoa kazılarında güldükleri tasvirlerden bol miktarda bulundu

NEKROPOL :Antik dünyanın en büyük Nekropol alanın burada bulunuyor 6 Kmlik geniş bir alana yayılmıştır Farklı tipli mezar yapıları görülür Oda mezarlar, büyük tip çok odalı aile mezarları, kubbeli mezarlar, kaya mezarları, toprağa kazılmış mezarlar, vs, vs, Ch Berns tarafından envanter çalışmaları yapılmaktadır
GENELEV KALINTILARI:Liman kentlerinde rastlanılan genelev burada da ortaya çıktı


LİMANLAR >:Ticaret Limanı (Soldaki büyük olan) Her iki yanında dalgakıranlarla korunuyordu Kalıntıları halen görülür Bu liman Antik Çağda olduğu gibi günümüzde de teknelerle dolup taşıyorAskeri Liman (Sağdaki küçük olan) Strabon, “Çift limanlı Knidos‘un, biri açık diğeri içine 20 trireme (üç kürekli savaş gemisi) alabilecek ve ağzı zincirle kapatılabilen iki limanı vardır” der En dar yerinde karşılıklı iki kontrol kulesi bulunur Yarımada tarafındaki oldukça korunmuştur
Liman Caddesi, Küçük Limanın yanında başlayıp, Doğu-batı Caddesiyle kesiştiği Propyleionda biitiyor Propyleionda görülen merdivenler, Liman Caddesinin sonudur Cadde, büyük taş bloklarla kaplı olup 5-6 m genişliğindedir Sağlı sollu heykel kaidelerinden, caddenin heykellerle süslü olduğu anlaşılır Heykel kaidelerindeki yazıtlardan, ait olduğu kişiyi öğreniyoruz Cadde ve Nypheion, MÖ IV yya tarihleniyorNympheion iç duvarlarında ele geçen kalın sıva tabakası, su ile ilğili olduğunu gösteriyor Bu sıva su geçirmezlik sağlıyordu Anıtsal Çeşmenin yazıtları ele geçmiştir Anıysal Çeşme, konik bir çatıya sahipdi




KAP KRİO (DEVE BOYNU) :Kuzey ve kuzeybatısında kulelerle güçlendirilmiş ve adanın 3 te 2 sini çevreleyen sur duvarları bulunur Adanın teraslanmış bölümlerinde 3 ve 2 yy a tarihlenen yapılar ve kanalizasyon sistemi bulunur IV yy – MS 5 yy arası yerleşim görmüştürBurada yerleşimin bir yangınla son bulduğu anlaşılmıştır
DEMETER KUTSAL ALANI ik bir yarın dibinde yer alır Newton tarafından kazıldı Oturan Demeter heykelini burada buldu Üç tarafı polygonal teknikle örülmüş Temenos duvarıyla çevrilidir Olanın ortasında bulunan tapınaktan iz kalmamıştır Demeter, bereket tanrıçasıdır Burada her ekim ayında üç gün, o yılın bereketli geçmesi için Thesmophoria şenlikleri yapılırdı Bu şenliklere sadece evli kadınlar katılabilirdi İlk gün, tanrıçaya adaklar kurban edilir, külleri gübre niyetine toprağa karıştırıldı 2 ve 3 günlerde, kadınlar çayırlarda sere serpe otururlar, eğlenirler, birbirlerine yaptıkları kaba saba şakalarla deşarj olurlardı


MUSALAR KUTSAL ALANI :Tiyatronun doğusunda yukarı terasların birinde yer alır Newton tarafından kısmen kazıldığı dönemde, Musalara adak bir yazıt bulduğu için bu isim verildi Newton burada çok sayıda yarı çıplak (Nymphe)heykeli buldu
SURLAR VE KULELER:40 kuleyle desteklenen, 4 Km uzunluğa sahip surun büyük bölümü günümüze ulaşmıştır IV Yya tarihlenen surun kalınlığı 3-6 m arasında değişir Genellikle Poligonal ve isodomik tekniklerle inşa edilmiş
AKROPOL:290 m yüksektedir Sur duvarları ve yapı kalıntıları görülür
ASLANLI MEZAR :Knidos‘a gelmeden 4 Km önce, deniz kıyısında bir tepede yer alır (Knidos‘tan bakılınca görülen ilk burun) Ulaşabilmek özel gayret isterTapınak formlu bir mezar anıtıdır Erken Hellenistik döneme tarihlenirYekpare mermerden yapılmış 3 m boyunda, 1,5 tonluk aslan heykeli, Newton tarafından 1858 yılında British Muzeuma götürüldüÖzel yol yapıldı Sahile 100 işçi 3 günde indirdi Bindirildiği saldan gemiye yüklenme uğraşısı bir ay sürdü Aslanlı Mezarın, Komutan Konan’a ait olduğu sanılıyor



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.