Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cezalet, harikadır, kuranın, nazmındaki

Kur'an'ın Nazmındaki Cezalet Harikadır.

Eski 08-18-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Kur'an'ın Nazmındaki Cezalet Harikadır.



Kur'an'ın nazmındaki cezalet harikadır





Kur’an’ın nazmında bir cezalet, yani ayetlerin tertip ve düzeninde bir güzellik vardır ki, beşer sözünde bu güzellik bulunmaz Bu güzelliğin binlerce numunesi Kur’an’da mevcuttur Bizler iki misalle Kur’an’ın nazmındaki güzelliği göstereceğiz:


وَلَئِن مَّسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِّنْ عَذَابِ رَبِّكَ (Enbiya: 46)

Allah-u Teala bu ayette, azabın dehşetini göstermek için, en azının şiddetli tesirini göstermek ister Yani “bırakın azabın dokunmasını, azabın bir esintisi bile dokunsa onlara yeter” Demek ki ayet, azabın bir parçasını ifade ediyor ve büyüğünü düşündürmekle tehdit ediyor

İşte Kur’an’ın nazmındaki güzelliğe bakın ki, ayetin bütün kelimeleri o azlığa bakıp, manaya kuvvet verecek şekildedir;

-Lein lafzı; Arapça da teşkik yani şüphe edatıdır Şüphe ise azlığı ifade eder

-Mess lafzı; “azıcık dokunmak” manasındadır ki, yine azlığı ifade eder -Nefhatün lafzı; Bu kelimenin manası “bir esinti, bir kokucuk” olup azlığı ifade ettiği gibi, sîgası da “bire” delalet eder Demek bu lafız hem mana hem sîga cihetiyle azlığa işaret eder

-Min lafzı; Arapça da “teb’iz” edatıdır “bir parça” demektir Demek bu edat da azlığı ifade eder

-Rabbike lafzı; Allah bu ayette kendisini “Rab” ismiyle beyan buyurmuş Bu isim, kahhar (kahreden), cebbar ( istediğini mutlak yapan azamet sahibi), mûntakim (intikam alan) isimlerine bedel, yine şefkati ve merhameti hissettirmekle, azlığa işaret ediyor Allah, diğer isimlerinden birini burada zikir edebilecek iken ayetin umum manası “az bir azaptan” bahsettiği için” azlığı ifade edecek rab ismiyle beyan buyurmuştur

-Ayet bu bütünlük ile şu manayı ifade eder “ bu kadar az bir azap böyle tesirli ise, azabın kendisi ne kadar dehşetli olur kıyas edin,”

İşte gördüğünüz gibi ayette geçen her kelime manaya kuvvet verecek şekilde gelmiştir Adeta her bir kelime kendi lisanıyla umum manaya kuvvet verir ve onu takviye eder Beşer sözünde ise böyle ince nükteler olmaz

Şimdi öyle bir cümle kuracaksınız ki, kısa olsun, üç kelimeden oluşsun ve bu üç kelimede yedi farklı hüküm olsun Ve kelimenin her bir hecesi bu manalara kuvvet versin

Böyle bir cümle kurmak, beşerin kuvvetinin üstündedir Beşerin en dâhi edipleri bile bunu yapamamıştır Nerede kaldı ki bunu ümmî olan, okuma yazma bilmeyen bir zat yapabilsin?

Şimdi ikinci misalimiz:
وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ(Bakara: 3)
Sadakanın ve zekâtın kabulü için bazı şartlar vardır ki, bu ayet, bu kısa ifadesiyle bütün bu şartları beyan eder:

1- Sadakayı vermekte israf etmemek ve sadakaya muhtaç olacak şekilde sadaka vermemek: Bu manayı ayetin başındaki “mimmâ” lafzındaki “min” ifade eder “min” teb’iz edatı olduğundan azlığı ifade ederek, bütün malın sadaka olarak verilmemesi ve sadakaya muhtaç olunmamasını beyan eder

2- Başkasından alıp, başkasına vermek değil, kendi malından vermektir: Bu şartı da “mimmâ” lafzının takdimi yani ayetin başında gelmesi ifade ediyor Yani “size rızık olandan veriniz, başkasının rızkından değil”

3- Sadakayı verirken başa kakmamak ve minnet beklememektir: Bu şarta “razeknâ” (biz rızık verdik) lafzı işaret eder yani “ben size rızkı veriyorum Rızkın sahibi benim Sizler benim malımdan, benim kuluma vermektesiniz Bundan dolayı başa kakmaya ve minnet beklemeye hakkınız yoktur”

4- Fakirlik korkusuyla sadaka terk edilmemelidir: Bu manayı “razeknâ” da ki “nâ” işaret eder Rızkın “nâ” ya isnadı fakirlikten korkulmamasına işaret eder Yani “biz verdik, bizim ise hazinelerimiz bitmez ve vermekle tükenmez”

5- Sadaka öyle adama verilmeli ki, nafakasını ve geçimini temin etsin, yoksa zevke, eğlenceye ve haram şeylere sarf edenlere sadaka olmaz: Şu şarta “yunfikûn” lafzındaki “nafaka” ifadesi işaret eder Zira nafaka: geçim için lüzumlu olan şey manasındadır

6- Sadaka sadece mala münhasır değildir, ilimle, fiille, söz ile nasihat ile de olur: Bu manaya “mimmâ” lafzındaki “mâ” ile, rızkın mutlak bırakılması yani rızık türünün belirtilmemesi işaret eder Zira türünün belirtilmemesi, bütün rızıkları içine alır

7- Sadaka Allah namına verilmelidir: Bu şartı da “razeknâ” ifade ediyor Yani “mal benimdir, benim namımla vermelisiniz

İşte sadakayı ifade eden şu kısacık cümlede, sadakanın 7 şartına birden işaret edilmiş

Ayetteki kelimeler bu şartları beyan edecek şekilde seçilmiş Hâlbuki beşer böyle ince nükteleri kelamında düşünemez Kur’an’ın nazmında ki güzelliği beyan edebileceğimiz yüzlerce ayet var Bizler bu bahsi bu iki misalle kapatarak Kur’an’ın manasındaki belagatın ne kadar harika olduğu bahsine geçiyoruz

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.