Sinema Tarihi -1- |
06-28-2009 | #1 |
[KAPLAN]
|
Sinema Tarihi -1-Sesli Sinemanın İlk Yılları İlk dönemlerde, teknik yetersizlikten ötürü ses unsurunun kullanılamaması gerçeklik unsurunu zedelemesi bakımından büyük bir eksiklikti Tiyatro kökenli oyuncuların çekim sırasında konsantrasyonlarını sağlayabilmek için müzik kullanımı Filmlerin gösterimi sırasında dramatik yapıya uygun melodilerin çalınmasını getirdi Bu yöntem diyaloglar için yeterli değildi Uzunca süre diyaloglar için ara yazılar kullanıldı Fakat filmin sürekli bölünüp araya siyah fon üzerine yazılmış yazıların girmesi bütünlüğü bozar nitelikteydi 1910’da Fransa’nın o dönemlerindeki iki büyük yapımevinden biri olan Goumont, “Kronofon” adı verilen sesli sinema sistemini Bilim Akademisine gösterdi Bu Sistemde; Görüntü, film, ses ise plak üzerine kaydediliyor ve senkron, elektronik bir sistemle sağlanıyordu 1912’den başlayarak Goumont bu sistemle halka açık gösteriler yaptı Bu gösteriler de genellikle müzikaldi Sesle görüntüyü birleştirmek sinemanın icadından beri düşünülen bir şeydi 1919'da Lee De Forest, sesi optik olarak film üzerine kaydeden bir aygıt geliştirdi ve fonofilm adıyla patentini aldığı bu aygıtla 1923-1927 arasında, özel olarak hazırlanmış salonlarda bir dizi sesli film gösterisi yaptı Ama büyük yapım şirketleri pahalı olduğu gerekçesiyle bu yeniliğe ilgi göstermediler 1925’ten sonra ; Ses unsuru, görüntü düzeni ve gelişmiş kurgu metodlarıyla oluşturulmaya çalışıyordu Bu konudaki en önemli örnekler: * Eisenstein “Ekim” (1925) * Carl Dreyer “Jean D’Arc’ın Tutkusu” 1928 Eisenstein “Ekim” de; Bu etkiyi kurgu metodlarıyla yaratırken, Dreyer; İnsan yüzünü iç dünyasının aynası, ifadelerin aracı olarak kullanıyor ve ses olgusunu yakın çekim ölçekleriyle oluşturduğu plastik düzenlemelerle sağlıyordu Komedi Filmlerinin Ustası Chaplin Sesli sinemaya karşı çıkanlar arasındaydı İfade aracı olarak vücudunu ve mimiklerinin kullanan Chaplin, zaten sinema anlatımının temel birçok öğesini kullanmaya gerek olmadığını düşünüyordu Sesli Sinemanın İlk Önemli Örnekleri King Vidor- Halelujah (1929-ABD) Walter Rutmann- Dünya Ezgisi (1929- Almanya) Ernst Lubisch- Aşk Cenneti (1929- Fransa) Levis Milestone- Garp Cephesinde Yeni Bir şey Yok (1930-ABD) Sesli film ortaya birtakım önemli meseleler çıkardı: -Sesleri elverişli olmayan sessiz film çağının birçok önemli ünlü oyuncusu birden kendilerini endüstrinin dışında buluverdiler -yaklaşan iktisadi bunalım,sesli filmin çıkışı sayesinde,sinema endüstrisini bu sarsıntının dışında bıraktı -sinemanın büyük ustaları sesli film karşısında kararsızlığa düştüler Sesli filmin ilk yılları sanat bakımından oldukça başarısız geçtiHalk sesli filme büyük ilgi gösterirken Chaplin, Clair, Pudovkin, Eisenstein, Murnau gibi büyük sanatçılar sesli filme cephe aldılar Öbürlerinden ayrı olarak Eisenstein, Pudovkin ve Aleksandrov sessiz film çağının artık geçtiğini,ses öğesinin filmde destekleyici bir rol oynayabileceğini kabul ediyorlar,fakat bir film sahnesine eklenecek konuşmanın sahnenin bütün değerini,özellikle bir çekimden öbürüne geçişteki özelliği yok edeceğini öne sürüyorlardı Sinemaya yepyeni bir boyut getiren ve görüntüyü zenginleştiren ses her ne kadar mümkün olduğunca iyi kullanılmaya ve geliştirilmeye çalışılıyorsa da hakkında daha öğrenilecek çok şey olduğunun da farkındaydı sinemacılar AMERİKAN SİNEMASI Sessiz filmlerin hayranlıkla izlendiği bir dönemde, Edison ilk kez sesli film teknolojisini tanıttığında, izleyiciler bunun gelip geçici bir heves olduğunu düşünmüşlerdi Bir grup işadamı 27 Ağustos 1910'da, New Jersey, West Orange'da icatlarını tanıtmak için bir laboratuarda toplanmışlardı Göstermek üzere oldukları keşfin, 20 yüzyıl popüler kültürüne tamamen hakim olacağını tahmin etmeleri çok zordu Amerika'nın en verimli mucidi Thomas Edison, hareketli görüntülere sesi de ekleyen buluşu kamuoyuna açıklıyordu Artık görüntüyle ses ilk kez bir aradaydı O dönemde küçük bir yapım şirketi olan Warner Bros 1925'te Western Electric'in geliştirdiği bir ses kayıt sistemiyle ilgilendi Şirketin amacı filmleri müzikli olarak gösterime çıkarmaktı Alan Crosland'ın yönettiği ve John Barrymore'un oynadığı Don Juan ilk kez 6 Ağustos 1926'da müzikli olarak gösterildi Bunu, orkestra müziğinin yanı sıra, popüler şarkıların ve konuşmaların da yer aldığı ve gene Crosland'ın yönettiği, sinemanın ilk sesli filmi The Jazz Singer (1927; Caz Şarkıcısı) izledi Filmin yıldızı Al Johnson'ın söylediği şarkılar diskten çalınıyordu Ancak, görüntüyle ve oyuncunun dudak hareketleriyle ses o kadar uyumluydu ki, izleyiciler gösteriyi ayakta alkışlayacaktı Jazz Singer, gerçek bir sesli film örneği değil, sadece sessiz filme uyumlu olarak çalınan 4 şarkı ve konuşmadan ibaret Ancak, daha sonra Hollywood adıyla anılacak Tinseltown'da yeni bir dönemi başlatması açısından çok önemli bir örnek "Konuşan filmler"in izleyici sayısını önemli ölçüde artırması üzerine, 1927-29 arasında 15 ay içinde Amerikan sinema sanayisi sesli sinemaya geçti Ama sesli sinema bir dizi teknik ve estetik sorunu da birlikte getirdi Mikrofonların ağır ve hareket olanaklarının sınırlı oluşu, çekim sırasında motor sesinin de kaydedilmesini önlemek için kameralann büyük kabinlere konması zorunluluğu filmlerdeki hareket olanağını kısıtlıyordu, öykünün ve duyguların diyaloglarla daha kolay aktarılması filmlerin gittikçe durağan ve çok konuşmalı yapımlar halini almasına yol açtı Yönetmenler de çekim sırasında oyunculara ve teknik ekibe talimat verme olanağını yitirdiler Öte yandan ya diyalogları ezberleyemediklerinden, ya yabancı aksanları çok belli olduğundan ya da sesleri perdedeki görüntülerine uymadığından birçok yıldız sesli sinema döneminde ününü yitirdi Fox Şirketi “Movietone” adlı optik kayıt sistemini geliştirerek sesli haber filmleri üretmeye başladı Warner Brothers; "Sonunda, resimler de gerçi konuşabiliyor!" 1928'de, Warner'lar ilk uzun metrajlı sesli filmi gösterime soktular "The Lights of New York" (New York'un Işıkları), aslında berbat oyunculuk ve hatalarla dolu kötü bir filmdi Ancak, 23000 dolara yapılmasına rağmen, 1 milyon dolarlık hasılatla dönemin gişe rekorunu kırdı Warner Bros Warner Bros'un diğerlerinden önce davranması ve ciddi paralar kazanması, Hollywood'un en güçlü şirketi olmasını sağladı Warner Bros, 3 yılda pastadan en büyük dilimi alan şirket oldu Stüdyolarında her yıl 100'e yakın film çekildi ve dünya genelinde yüzlerce sinema salonu açtı Oyuncu yönetiminde ustalaşmış yönetmenlerle tiyatro deneyimi ve yeteneği olan oyuncular öne çıktı Filmlerin çekimden sonra seslendirilmesine dayanan dublaj uygulaması da sesli sinemanın getirdiği teknik kısıtlamaları büyük ölçüde ortadan kaldırdı İlk kez dublajın uygulandığı film King Vidor ‘un Hallelujah! (1929) filminden sonra bu uygulama yaygınlaştı Seyirci seçimini sesli filmden yana yapınca 1930 yılı itibariyle değişim tamamlandı ve stüdyolar sesli film çekmek üzere düzenlendi 1933'e gelindiğinde sesli çekimin birçok sorunu çözülmüştü Western Elektrik; - Vitaphone sistemini, RCA; -Movietone sistemini bulan kuruluştu Böylece sesli sinema ile birlikte Amerika’daki sinema endüstrisi banka ve tekellerine geçti KAYNAKLAR Sinema El Kitabı- Nijat Özön (Elif Yayınları 1964) Sinemaya Giriş- Prof Dr Jur Alim Şerif Onaran (1986) Sinemanın Temel İlkeleri- Pudovkin (Bilgi Yayınevi) |
|