|
|
Konu Araçları |
edebiyatı, edebiyatı or halk, etkisindeki, islamiyetin, türk |
İslamiyetin Etkisindeki Türk Edebiyatı/Halk Edebiyatı |
04-29-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
İslamiyetin Etkisindeki Türk Edebiyatı/Halk EdebiyatıHalk Edebiyatı, sözlü edebiyatın uzantısıdır Halkın yarattığı sözlü eserlerden oluşur Dil, biçim, konular, duyarlıklar bakımından halk kültürüne sıkı sıkıya bağlıdır HALK EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
Dizelerin kümelenişi, dizelerin hece sayısı ve uyak düzeni bakımından özellik gösterenler �biçim�, biçimi ne olursa olsun konu bakımından benzerlerinden ayrılanlar da tür adı altında toplanmıştır I Anonim Halk Şiiri Nazım Biçimleri: MÂNİ: Halk şiirinde en küçük nazım biçimidir Yedi heceli dört dizeden oluşur Uyak düzeni aaxa şeklindedir Birinci ve üçüncü dizeleri serbest, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı mâniler de vardır (xaxa) Mânilerin ilk iki dizesi uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenir Temel duygu ve düşünce son dizede ortaya çıkar Başlıca konusu aşk olmakla birlikte bunun dışında türlü konularda da yazılabilir Le beni eyle beni İpek yorgan düreyim Elekten ele beni Aç koynuna gireyim Alacaksan al artık Açıldıkça ört beni Düşürme dile beni Var olduğun bileyim Birinci dizesi yedi heceden az olan mâniler de vardır Dizeleri cinaslı uyaklarla kurulduğu için böyle mânilere �Cinaslı Mâni� ya da �Kesik Mâni� denir Bugün al Sürüne Yârim giymiş bugün al Madem çoban değilsin Şâd edersen bugün et Ardındaki sürü ne Can alırsan bugün al Ben bir körpe kuzuyum Al kat beni sürüne Beni böyle yandıran Sürüm sürüm sürüne TÜRKÜ: Türlü ezgilerle söylenen anonim halk şiiri nazım biçimidir Söyleyeni belli türküler de vardır Halk edebiyatının en zengin alanıdır Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini türkülerle dile getirmiştir Türkü iki bölümden oluşur Birinci bölüm asıl sözlerin bulunduğu bölümdür ki buna �bent� adı verilir İkinci bölüm ise bentlerin sonunda yinelenen nakarattır Bu bölüme �bağlama� ya da �kavuştak� denir Türküler, genellikle yedili, sekizli, on birli hece kalıplarıyla yazılmıştır Konuları çok değişik olabilir Ninniler de bu gruptandır Söğüdün yaprağı narindir narin İçerim yanıyor dışarım serin ( bent ) Zeynep�i bu hafta ettiler gelin Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim Üç köyün içinde şanlı Zeynebim ( nakarat ) II Âşık Edebiyatı Nazım Biçimleri: KOŞMA: Halk edebiyatında en çok kullanılan biçimdir Genellikle hece ölçüsünün on birli (6+5 ya da 4+4+3) kalıbıyla yazılır Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir Şair koşmanın son dörtlüğünde adını ya da mahlasını söyler Uyak düzeni genellikle şöyle olur: baba � ccca � ddda Eğer benim ile gitmek dilersen Eğlen güzel yaz olsun da gidelim Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz Yollar çamu kurusun da gidelim Karac�oğlan der ki buna ne fayda Hiç rağbet kalmadı yoksula bayda Bu ayda olmazsa gelecek ayda Onbir ayın birisinde gidelim DESTAN: Dört dizeli bentlerden oluşan, oldukça uzun bir nazım biçimidir Kimi destanlarda dörtlük sayısı yüzden fazladır Genellikle hece ölçüsünün on birli kalıbıyla yazılır Uyak düzeni koşma gibidir baba � ccca � ddda Destanın son dörtlüğünde şair mahlasını söyler Konuları bakımından destanları savaş, yangın, deprem, salgın hastalık, ünlü kişilerin yaşamları, mizahigibi gruplanadırabiliriz Esnaf Destanı Nalbant oldum kırdım nalın çoğunu Bir katır nalladım dinle oyunu Meğer acemiymiş bilmem huyunu Çenemi teptirdim nalın sökerken Manav oldum elma armut tez çürür Cambaz oldum ip üstünde kim yürür Kasap oldum her gün gözüm kan görür Yüreğim bayıldı kana bakaraken Ben bu sanatları bir bir dolaştım Tekrar gelip şairliğe bulaştım Kâmili mürşidin eline düştüm Tekke-i aşk içre çile çekerken SEMÂİ: Hece ölçüsünün sekizli kalıbıyla yazılır (4+4 duraklı ya da duraksız) Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir Semâilerin kendine özgü bir ezgisi vardır ve bu ezgiyle okunur Uyak düzeni koşma gibidir: baba � ccca � ddda Semâilerde daja çok sevgi, doğa, güzellik gibi konular işlenir İncecikten bir kar yağar Karac�oğlan eğmelerin Tozar Elif Elif diye Gönül sevmez değmelerin Dedil gönül abdal olmuş İliklemiş düğmelerin Gezer Elif Elif diye Çözer Elif Elif diye VARSAĞI: Güney Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin özel bir ezgiyle söyledikleri türkülerden gelişmiş bir biçimdir Dörtlük sayısı ve uyak düzeni �Semâi� gibidir Varsağılar yiğitçe, mertçe bir üslupla söylenir Bu da dörtlüklerin içindeki �bre� �hey� �behey� gibi ünlemlerle sağlanır Halk edebiyatında en çok varsağı söylemiş şair Karacaoğlan�dır Bre ağalar bre beyler Behey elâ gözlü dilber Ölmeden bir dem sürelim Vaktin geçer demedim mi Gözümüze kara toprak Harami olmuş gözlerin Dolmadan bir dem sürelim Beller keser demedim mi Karacoğlan TÜRKÜ: Hece ölçüsünün türlü kalıplarıyla söylenen ezgili, anonim şiirlerdir Bazen de kime ait olduğu bilinen şiirler, türkü formlarıyla söylenir Türkülerde genellikle iki bölüm bulunur Birincisi, şiirin iskeletini oluşturan �asıl bölüm� ; ikincisi �kavuştak�tır Kavuştaklar, asıl bölümlerin arasına gelerek onları birbirine bağlar ÂŞIK EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Âşık edebiaytı nazım türleri genellikle koşma ve semâi biçimiyle yazılır Bu türler koşma ve semâilerden konuları bakımından ayrılır GÜZELLEME: Doğa güzelliklerini anlatmak ya da kadın, at gibi sevilen varlıkları övmek için yazılan şiirlerdir Dinleyin ağalar medhin eyleyim Yokuşa yukarı kekli sekişli Elma yanaklımın kara kaşlımın İnişe aşağı tavşan büküşlü O gül yüzlerine kurban olayım Düşmanın görünce şahin bakışlı Dal gerdanlımın da sırma saçlımın Kuğuya benziyor boynu kıratın Noksani Köroğlu TAŞLAMA: Bir kimseyi yermek ya da toplumun bozuk yönlerini eleştirmek amacıyla yazılan şiirlerdir Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda insan beğenmez Medres kaçkını softa bozgunu Selam vermek için kesan beğenmez Kazak Abdal KOÇAKLAMA: Coşkun ve yiğitçe bir üslupla savaş ve dövüşleri anlatan şiirlerdir Köroğluyum medhim merde yeğine Koç yiğit değişmez cengi düğüne Sere serpe gider düşman önüne Ölümü karşılar meydan içinde AĞIT: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan acıları anlatmak amacıyla söylenen şiirlerdir (Anonim halk şiiri ürünü olan ağıtlar da vardır) Civan da canına böyle kıyar mı Hasta başın taş yastığa koyar mı Ergen kıza beyaz bezler uyar mı Al giy allı balam şalların hani Hıfzi MUAMMA: Kapalı bir biçimde anlatılan bir olayın ya da bilginin okuyucu tarafından anlaşılmasını, bunlarla ilgili soruların cevaplandırılmasını isteyen bir tür manzum bilmecedir NASİHAT: Bir şey öğretmek,bir düşüncenin yayılmasına çalışmak gibi amaçlarla söylenen didaktik şiirlerdir NOT: �Destan, ilahi, nefes ve deme�, hem birer nazım biçimi, hem de tür olarak değerlendirilir HALK ŞAİRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI Halk şairleri, halk şiirinin yerleşmiş kurallarına bağlı kalmakla birlikte, türlü kültürel nedenlerle dil, anlatım, ölçü kullanımı bakımından farklı yönelişler içine girebilmektedirler Ayrıca yaşadıkları çevre de onların sanat anlayışlarını farklılaştıran bir etmen olarak karşımızı çıkmaktadır Halk şairlerini, işte bu gibi noktaları dikkate alarak şöyle ayırıyoruz:
3 KÖYLÜ ŞAİRLER Hayatları köylerde, kasabalarda geçer Büyük kentlerle ilgileri olmadığı için, kent kültüründen, Divan Edebiyatı�ndan etkilenmeden, halk şiiri geleneklerine bağlı kalmışlardır 4KENTLİ ŞAİRLER Genellikle Divan Edebiyatı�nın etkisinde kalırlar Hem Halk, hem de Divan Edebiyatı tarzında şiirler söylerler Dillerinde Arapça ve Farsça sözcüklerin oranı yüksektir Hece ölçüsüyle birlikte aruza da yer verirler 5 TASAVVUF (TEKKE ) ŞAİRLERİ Tekkelerde yetiştikleri, din ve tasavvuf konusunda eğitim gördükleri için, dilleri, göçebe, yeniçeri ve köylü şairlere göre bazen daha ağırdır Zaman zaman Divan Edebiyatı�nın dil, anlatım, biçim, ölçü özelliklerini taşıyan şiirler söylerler Örneğin Yunus Emre bile, aruz ölçüsü ve mesnevi düzeniyle Risaletü�n-Nushiyye adlı bir eser vermiştir HALK ÖYKÜLERİ Halk öyküleri, destanların zamanla biçim ve öz değişimine uğramaları sonunda ortaya çıkmış sözlü eserlerdir Anonimdir Başlıca türleri şunlardır: 1 DESTAN ÖYKÜLER Destanlardaki olağanüstülük gibi bazı özellikleri koruyan halk öyküleridir XIII-XIVyüzyılda Doğu Anadolu�da ortaya çıkan Dede Korkut Öyküleri ile Köroğlu Öyküsü, bu türün tanınmış örnekleridir 2 AŞK ÖYKÜLERİ İki sevgilinin aşkını, bunların kavuşmasını önleyen engellerle mücadelesini anlatan öyküler olup en tanınmışları Kerem ile Aslı, Emrah ile Selvi, Asuman ile Zeycan ,Aşık Garipvb�dir
TEKKE EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Din ve tasavvufla ilgili kavramı duygu, düşünce, ilke ve kuralları halka yaymak amacıyla bir tarikata bağlı şairlerce yazılan şiirlerdir İLAHİ: Din ve tasavvuf konularının işlendiği şiirlere �ilahi� denir Tanrıyı övmek, ona yalvarmak için yazılan şiirlerdir Özel bir ezgiyle okunur Koşma gibi uyaklanan ilahilerde 4-4 duraklı 8�li ölçü kullanılır Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver sen anı Bana seni gerek seni Yunus Emre NEFES: Bektaşi şairlerinin yazdıkları tasavvufi şiirlere denir Nefeslerde genellikle Hz Muhammet ve Hz Ali için de övgüler bulunur Pir Sultan Abdal şâhımız Hakk�a ulaşır yolumuz On iki imam katarımız Uyamazsın demedim mi Aleviler, bu türde yazılmış olan şiirlere �DEME� adını verirler İlahi, nefes ve demeler, bestelenerek söylenir ŞATHİYÂT-I SOFİYÂNE: İnançlardan alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir Görünüşte saçma sanılan bu sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği anlaşılır Bu tür şiirlere genellikle Bektaşi şairlerinde rastlanır Medrese hocalarına göre bu şathiyeler küfür sayılır Yücelerden yüce gördüm Erbabsın sen koca Tanrı Âlem okur kelâm ile Sen okursun hece Tanrı Asi kullar yaratmışsın Varsın şöyle dursun deyü Anları koymuş orada Sen çıkmışsın uca Tanrı Kaygusuz Abdal yaradan Gel içegör şu cür�adan Kaldır perdeyi aradan Gezelim bilece Tanrı NOT: Manzum olmayan Anonim Halk Edebiyatı ürünleri de vardır Bunları masallar, halk öyküleri (Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Battal Gazi, Hz Ali Cenkleri), bilmeceler, atasözleri, deyimler, Karagöz ve ortaoyunları şeklinde sıralayabiliriz |
|