Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #16 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİstanbul Ağlarken Bir İstanbul tablosunda dolaştım bu sabah Başlarken gözlerimde yağmur, Ve sürerken kalbimde sağnak Dolaştım İstanbul'u aylak aylak Alırken nasibini sokaklar rahmetten, Damlarken sular eteklerimden, Dinlerken yağmuru şemsiyemden Ve duyarken vapur düdüğünü Kadıköy'den Düşündüm seni İstanbul ağlarken Bakarken gökyüzünde martılara, Dalıp gitti gözlerim uzaklara Hani Beşiktaş' tan Üsküdar'a Tam da Kız Kulesi'nin oralarda Ağlarken İstanbul sen geldin aklıma Beyoğlu'nda ıslanırken parke taşları Ve Ortaköy' de yağarken son gözyaşları, Isıtırken içimi dost sohbetleri ve çayları, Seni düşündüm İstanbul' da akşamları Şela Kaspi
|
Cevap : İstanbul |
01-01-2009 | #17 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİstanbul Olmak Değişen belki Boğaz'ın suları, Bu İstanbul sabahında seni buluyorum Nasıl söylemeli bilmemki -aşağı yukarı- Ben İstanbul'a geldim mi, İstanbul oluyorum Bebek'te ellerin, Kücüksu'da yüzün, Sırtında deniz mavisi bluzun; Kavak ağaçlarınca ince uzun Bir İstanbul sabahında seni buluyorum Düştü pencerelere bir günaydın, Evlerin, yolların uyanması yakın, Tek çizgide şimdi dün,bu gün ve yarın Bir İstabul sabahında seni buluyorum Beni Eyüp'e götürür bulutlar, Belki onlarında bir bildigi var Şarabım beyoğlu, ekmegim Üsküdar, Ben İstanbul'a geldim mi,İstanbul oluyorum Çok uzaklardan gelmişim,ıslanmışım, Şiir yazmak değil sevmek işim; Ne olur,bozulmasın düşüm, Bu İstanbul sabahında seni buluyorum Ben İstanbul'a geldim mi,İstanbul oluyorum Mustafa Necati Karaer
|
Cevap : İstanbul |
01-01-2009 | #18 |
[KAPLAN]
|
Cevap : İstanbulEn çok Ahmet Mahir Pekşen'in şiirini beğendim Karanlığın içindeki, çoğu şeyin eskisini gibi olmadığı İstanbul'u gerçekten görmemiz gerekiyor Bu değerli paylaşımınız için teşekkürler Sevgili KRDNZ Konunuz bölümümüze sabitlenmiştir |
Cevap : İstanbul |
01-01-2009 | #19 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulSevgisi içimde yaşayıp duran Nazlı güzellerin şirin İstanbul Hayali kafamda hükümdar süren Görmez gözlerime görün İstanbul Ortasında deniz kenarlar kara Bu dünyada cennet olmuş kullara Mehtapta sandallar ne hoş manzara Sahildir yayladır yerin İstanbul Gemilerin gelir peşi peşine Şöhretin yayılmış hudut dışına Ayrı bir güzellik başlı başına Sevgi muhabbetin derin İstanbul Fatih Mehmet Sultan temeli kurdu Ondan sonra oldu Türklerin yurdu Edirne’den gelen o büyük ordu Ayyıldız bayrak nurun İstanbul Denizler kilidi boğazların var Dünyaya haykıran avazların var Yılmaz Türk Ordusu şahbazların var Ferah tut gönlünün serin İstanbul Dünya güzelliği sendedir mevcut Hususi özenmiş yaratmış Mabut Herkesin gönlünde vardır bir maksut Halis Türk maksadın varın İstanbul Edipler şairler yetişmiş sende Ehl-i aşklar yanmış tutuşmuş sende Bir aciz kimseyim Veysel’im ben de Seversen olayım yarin İstanbul Aşık Veysel Şatıroğlu |
Cevap : İstanbul |
02-08-2009 | #20 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : İstanbulİstanbul’un Orta Yeri Minare
Bataklık genişledikçe ayaklarımıza çarpan sular çekip gitti kim aldı kim götürdü yani artık ben böyle sularla büyük büyük lafların ardına sığınayım Haydi levni cemaat kapılardan yüzlerine çarpacak su arayanlar çünkü halk bir ezgiyi başlatabilir çünkü korkunun iğneleri füze başlıkları gibi böğrümüzdedir gemiler geçebilir sessiz kımıldamalarla ince zarif dalgalarla halk kendini olmaklara kuşanıyorken ay çıkabilir Sahilleri yokladım, çarşıları, pazarları kahkahaları vitrinlemişler baktım minarelerden füzeleri çalmışlar gökyüzüne gökyüzüne baktım toprağa boğdum kendimi ne zaman mustazaf bir namazgâha uğradım Kâfirûn suresi akmıştır surlardan içeri Ve Ali en güzel çift ağızlı Zülfikârla Ali’dir Çünkü daha Fatih’in Ayasofyadaki ilk namazında Irmakları incecik çizgilerle işaretlemek gibi Mührüne minareler kazılmıştır İstanbul’un Nurettin Durman
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
Cevap : İstanbul |
02-09-2009 | #21 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : İstanbulAĞLADI İSTANBUL Arıyor İstanbul eski günleri, Geceler kahroldu çöktü İstanbul Ellerini açmış minareleri, İçini 'a döktü İstanbul!! Ağladı boynunu büktü İstanbul! Bizi yüreğinden söktü İstanbul! Ah İstanbul ah! Bilirim matemlisin, bilirim yaslısın Bilirim kızgınsın bize Bilmem ki arınır mıyız bu günahtan, Döksen bizi Marmara’ya, Karadeniz’e Ne bunca imparatorluklar, Ne de muharebeler yordu seni Korundun düşmandan yıllarca Lakin dost bildiğin, can bildiğin vurdu seni Ah İstanbul ah! Yüzüne bakacak yüzümüz kalmadı Bırak bari ismini doya doya analım Bundan böyle sen bize yan, biz de sana yanalım Toprağın altından yükselir figan, Bakamaz üstüne yer hicabından, Bağrına bastığın vurdu sırtından Matem bayrağını çekti İstanbul UĞUR IŞILAK
|
Cevap : İstanbul |
02-09-2009 | #22 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : İstanbulİstanbul
Nice büyük komutan tutuştu senin için Almak için mevlaya yalvardı için için Nasip oldu sonunda, O muhteşem Fatih`e O büyük zafer ile damga vurdu tarihe Yedi tepe üstüne kurulan koca şehir Sana kavuşmak için olmuştuk koca nehir Allah, Allah diyerek, atıldık yedi koldan Gemileri yüzdürdük, dağ tepe susuz yoldan Kaptı şanlı sancağı çıktı Hasan surlara Siper etti güğsünü, o zalim okçulara Bir Hasan binler oldu, atıldılar ileri Şehit olmak dileği, Fatih`in şanlı eri Koskoca İstanbul`u hediye ettin bize O muhteşem günde atı sürdün denize Her biri bir Fatih`ti kahraman askerlerin Büyüdükçe büyüdü, isimsiz neferlerin Çağ atlattın dünyaya İstanbul`u almakla Bir er gibi savaştın, kalbindeki bayrakla Bu yüce savaş için, feyz aldın Peygamberden Kalkta bak koca Fatih, yattığın o yerinden Boğaza gerdan taktı, torunların sonunda Adını senden aldı, inci gibi boynunda Göklere yükseliyor, Sinan`in eserleri Bir rüya gibi hala, İstanbul`un her yeri |
Cevap : İstanbul |
02-16-2009 | #23 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : İstanbulNe günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında Ne günlermiş, ne günlermiş Gelip geçmiş! Vapurlar değil, Boğaz'dan geçen; Boğaz'dan yalılar geçiyor, Toplamış buralardan eteklerini Dairesine çekilen bir saraylı gibi Yalılar gelmiyen alemlerine gidiyor Bırakıp bu sessiz gecelerini Deniz kenarında denizsiz kalmış yalılar Ortaklığı ayrılmış kıt'aların Anadolu günden güne Rumeli'ye küsmüş Bugün biz değiliz bakan yalılara; Yalılar boynu eğik bize bakıyor Biz değiliz sarkan hatıralara Göğüs gererek dalgalara Yalılar bir hayal için denize sarkıyor Yalılar bize bakıyor, denize bakıyor Ne günlermiş, ne günlermiş Yıldızlar, mehtap, çamlar altında Ne günlermiş, ne günlermiş Gelip geçmiş! Özdemir ASAF |
Cevap : İstanbul |
02-16-2009 | #24 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : İstanbulBana kalk gidelim deme bu şehirden Ben sevgimi yüreğine kazımışım bu şehrin Ayrılık bana komaz Hani duymasam Martı çığlığını ezan sesini Hani görmesem Kız kulesini çırpınan denizini Belki terk etmek kolay olurdu bu şehri Bana kalk gidelim deme bu şehirden Kolay mıdır yardan ayrılmak Bu şehir minarelerini dikmiş yüreğime Kolay mı sanırsın yıkmak Gel vazgeç koparma gülü dalından Koma beni yurtsuzlar yurduna Bana kalk gidelim deme bu şehirden Bir yaz daha göreyim ölmeden Bir çay daha içeyim Büyükada da İlk baharında aşık olayım Son baharında yalnız kalayım Bir şiir daha yazayım n'olur Bana kalk gidelim deme bu şehirden Bırak da kara topragının tadına varayım KAHRAMAN TAZEOĞLU |
Cevap : İstanbul |
03-17-2009 | #25 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : İstanbulBAŞKA İSTANBUL YOK Burası İstanbul’dur, gamı kasveti gömün, Çözümü buradadır, yürekteki düğümün Başka İstanbul yok ki, gönlü diriltecek, Tek İstanbul’umuzdur, iksir içeren çiçek Hasret kalan denizler, şimdi halvet olacak, Şahitler; Sarayburnu, Kızkulesi, Salacak… Balığın “Kavak”lara tırmandığı iki yer, Anadolu’da Beykoz, Rumeli’de Sarıyer Kıtalar öpüşüyor, açın bakın perdeyi, Bir dudak Ortaköy’dür, diğeri Beylerbeyi Asırlara uzanan taptaze zeytin dalı, Büyükada, Heybeli, Burgazada, Kınalı Piyer Loti’ye çıkın, arşa değer boyunuz, Artık avucunuzda, Haliç, ki “Altın Boynuz” Ünlü mimarlar çizmiş, usta can vermiş taşa, İsmiyle buradadır, kaç anlı şanlı “paşa”… Yerden filizlenip de, göğe ermiş yapılar Masallar diyarına açılmış şu “kapı”lar… Mimarlar, mühendisler, ustalar sakın, sakın! İstanbul’a aykırı niyetler varsa, yakın! Kat kat medeniyetler, en yukardaki elif, Sakın örtmesin onu, beton desenli kılıf Haramdan gelen kilo, yakışmaz o endama, Gölge verir içine, kubbedeki her yama… Silüete doyulmaz, temel harcıdır yürek, Çekilin yaklaşmayın, ey balta-kazma-kürek! Yetmiş yedi tepeden oluşan büyük düzlük, Yetmiş yedi lehçeden oluşan Türkçe sözlük Yükselir minareler boyu zarif biblolar, Hayale bile henüz doğmamış bu tablolar… Sevdalı yürek burda alır hayat nefesi, Uçmak isteyen kuşun, gönlündeki kafesi Taşlar bile dillenir, ezan sesi vurdukça, Bu İstanbul bizimdir, mavi küre durdukça… Siz; ressamlar, şairler! Kabuğunuzu kırın! İstanbul’u gelecek asırlara haykırın! Sanma, Mecnun Leyla’yı ıssız çöllerde bulmuş, Yıllardır aradığı Leyla’sı İstanbul’muş… Ekrem Şama |
|