Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Nerden & Nasıl Geldik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
nezaketi, osmanlı

Osmanlı Nezaketi

Eski 01-06-2009   #1
KRDNZ
Varsayılan

Osmanlı Nezaketi



Evlatları olmakla gurur duyduğumuz, Osmanlılar'ın edeb, nezâket ve terbiye husûsunda kaydettikleri seviye, hiçbir milletle kâbil-i kıyâs değildir Onların muâşeret âdâbı, misli görülmemiş bir mükemmellik ve incelik arzeder Akıllara sığmayan bir zarafetle bezeli tezhipler, büyük sabrın ürünü hatlar, edep ve itaatin şahitleri haşmetli camiiler, merhametin alemi vakıflar, bize kadar tevarüs eden manevi mirasın şerefli parçalarıdır

Bunlar, bu üç güzel, edep, nezaket ve terbiye millet ve mezhep ayrımı yapılmaksızın bütün insanlara karşı aynen riâyet edilen rûhî ve vicdanî bir kanun mesâbesindedir Dolayısıyla Osmanlı demek, imrenilecek edeb ve nezâket timsâli kimse demektir

Bu vasıfların sayısız tezâhürleri vardır Osmanlılar, husûsiyle can ü gönülden bağlı bulundukları İslâmiyet'in kin ve garazı yasaklaması münâsebetiyle her cum'a ve bayram günlerini, birtakım küskünlük ve kırgınlıkları kaldırmaya ve aralarındaki kusurları afvedip barışmaya vesîle hâline getirmişlerdir Merhametlerinin muktezâsı
olarak şahsî münâsebetlerde kin gütmeyip afv yolunu tutmuşlardır Villamont, takdir hisleri içinde, şöyle der:
" Her kimin bir düşmanı varsa gidip ondan afv dilemekle mükelleftir Öteki de el öpmeden ve musâfaha da etmeden evvel afvettiğini söylemek mecbûriyetindedir Aksi takdirde bayramlarının mübârek olması mümkün değildir Bu esasa riâyet etmeyen kimseler ise, neredeyse fâsık telâkkî edilirler"
Osmanlı edeb, nezâket ve terbiyesinin burada sayılmasına imkân olmayacak derecede birçok tezâhürleri vardır İslâm'la yoğrulan Osmanlı mülkünde, bugünle ve bugünkü halimizle mukayese etmemiz gereken neler varmış da ah edip yad ediyoruz:

a Avrupa halklarında mevcûd olan küstahlık, taşkınlık ve sokak kavgaları yoktu Sokaklar, gâyet sâkin ve emniyet içindeydi Hiç kimse yerlere tükürmezdi

b Konuşanın sözü kesilmezdi Konuşan da, son derece vakar ve sekînet-içinde olurdu fâdeleri gâyet zarîf ve düzgündü Bunları gören Charles MacFarlane şöyle demekten kendini alamaz:
"Bu milletin konuşması, ne kadar güzel ve mükemmel! Öyle ki, bütün medenî milletlere örnek olabilir"

c Oturuş, kalkış ve yürüyüş, hep müstesnâ bir nezâket ve vakurluk arzederdi

d Yaşlılara hürmet, kusursuz ve pek yüksekti

e Hanımlara karşı hürmet ise, umûmî bir an'aneydi Anne, teyze, hala ve bacı olarak telâkkî edilirlerdi

Bu ve benzeri hususlarla alâkalı tedkîklerde bulunan Avrupa'lı müelliflerin birçok sayısız tesbit ve itirafları olmuştur

Guer'den bir kaç satır:
"Türklerin pek mükemmel muâşeret usûlleri vardır ki, onlar, bunların bütün kaidelerine riâyet ederler Birbirlerine mülâkî olduklarında başlarını eğip sağ ellerini göğüslerine götürmek suretiyle selâmlaşırlar Muhatablarına, onları tebcîl edici bir surette, yâni rütbe ve mevkilerine göre paşa, ağabey ve sultan gibi vasıflarıyla hitab ederler

Lady Craven'da hemcinslerine karşı tutumun fevkaladeliğini yine aynı hayretle dile getirir:
"Türklerin kadınlara karşı olan muâmeleleri bütün milletlere örnek olmalıdır Meselâ bir erkeğin, hukûken boynu vurulur, evrakı tedkîk edilir ve bütün eşyâsı da müsâdere olunabilir; fakat karısına gâyet iyi muâmele edilir, mücevherâtı kendisine bırakılır"

Memalik-i Osmaniye'de gezerek, şahid olduklarını anlatan Brayer şunları söylüyor:
" Umûmiyetle pek kalabalık olmayan cemiyetleri iyi tedkik edin: Halkın üstleri başları ne kadar temizdir Hâl ve tavırlarında ne büyük bir asâlet ve yüzlerinin çizgilerinde ne tatlı bir sükûnet ve nezâket vardır! Konuştukları dil de, ne tatlı ve ne kadar âhenklidir!"

" Sohbet edenlerin ifâdeleri vecîz ve telaffuzları da pek temizdir! Tebessümlerinde incelik ve el hareketlerinde ayrı bir zerâfet ve sâdelik vardır Ecnebîleri en çok hayrette bırakan cihet, bir kaçının birden konuşmayıp, yalnız birinin söz söylemesidir Konuşan, umûmiyetle sözünü pek kısa tutar Dinleyen de, söz bitene kadar güzel bir dikkat hâlindedir Birbirlerine karşı fikirlerini hürmetle müdâfaa ederler Söylenen sözlerde herhangi bir fenâlık, koğuculuk, iftirâ gibi kötülükler ve edebe mugâyir lâubâlî muhtelif lakırdılar yoktur Yaşlı ve büyüklere karşı hürmetle onların hakkına riâyet, hayâl edilemeyecek bir nezâket içindedir

Diyebilirim ki Osmanlılar'ın ahlâkî husûsiyetleri, insanı âdetâ teshîr eder, büyüler Yürüyüşlerinin serbestlik ve ihtişâmı, misâfir kabullerindeki güler yüzlülükleri ve nihayet selâmlığa girip çıkarken riâyet ettikleri teşrîfâtın zarâfeti karşısında hayran olmamak elde değildir"

Dünyaca tanınmıi yazar Edmondo de Amicis se Osmanlı halkının şahitleri arasında:
" Tedkîk ve tesbîtlerime göre İstanbul'un Türk halkı, Avrupa'nın en nâzik ve en kibar
topluluğudur Koca şehrin en ıssız sokaklarında dahî bir yabancı için hiçbir hakâret ve zarâra uğrama tehlikesi yoktur Hattâ namaz vakitlerinde bile câmîleri gezmek kâbildir! Bu ziyâretlerde bir ecnebî, kiliselerimizi dolaşan bir Türk'ten daha çok hürmet ve riâyet görebileceğinden emîn olabilir Halk arasında küstahça bir bakış şöyle dursun, fazla mütecessis bir nazara bile hiçbir zaman tesâdüf edilmez Kahkaha sesleri gâyet nâdirdir Sokakta kavga eden ayak takımı da enderdir Kapı, pencere ve dükkânlardan hiçbir kadın sesi aksetmez"

Osmanlılar, koğuculuk, iftirâ, küfür, kin, garaz, kumar, intihar, düello ve cinâyet gibi her türlü fenâlıklardan son derece kaçınıp korunmaya çalışmışlardır Öyle ki dıştan bakanlar, onların bu fenâlıkları âdetâ bilmediklerine hükmetmişlerdir

Du Loir şöyle der:
"Türkler herhangi bir intikâm hissi beslemekten son derece çekinirler: Dînlerinin bu husûsa âid bir hükmü mûcibince cum'a namazına başlamadan önce düşmanlarını afvettiklerini âdetâ îlân etmek durumundadırlar Aksi halde namazlarının kabul edilmeyeceğine inanırlar Ayrıca her bayramın birinci günü de onlar için umûmî bir barış günüdür Birbirlerine rastladıklarında musâfaha ederler ve küçük olan büyüğünün elini öptükten sonra ellerini başlarına götürüp «Bayramın mübârek olsun!» derler"

"Küfürbazlık, öfke ve intikâm hissinin müşterek mahsûlü olduğu gibi kumarbazlığın da tabiî bir netîcesidir Bu, hıristiyan memleketlerinde pek yaygın bir şekilde ve tamamıyla kâfirce mevcuddur Ancak Osmanlılar'ın sokaklarında da evlerinde de hiçbir küfür sözü işitilmez Bunun yüzümüzü kızartacak ve bizi hayrete düşürecek tarafı da, Osmanlılar'ın yalnız ağızlarında değil, lisanlarında da küfür kelimelerinin bulunmayışıdır Onlar yalnız «Vallâhi» şeklinde Allâh'a kasem ederler" demektedir Nitekim o devre şâhid olan yaşlı kimseler bilirler ki, bir şahsın kendisini kızdıran bir mes'elede muhâtabı için kullandığı cümleler:

"Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh"
"Hay Allâh derdini alsın!
"Fesübhanalâh!"
"Hasbünallâhü ve ni'mel-vekîl!"
"Yâ sabır!" gibi güzel ve telkîn edici ifâdelerden ibarettir Tekke ve zâviyelerde de duvarlara asılı levhalarda tesellî için:
"Bu da geçer yâ hû!", "Vazgeç yâ hû!" ve "Hoş gör yâ hû!" tâlimatları meşhûrdur

Osmanlı dediğimiz zaman az bir sayıdan oluşan, kendi hayatlarımız kadar kısa bir zamanda yaşamış küçük bir topluluktan söz etmiyoruz Kendi geçmişinden, yüzyıllar öncesinden getirdiği, 700 yıl boyunca, yaşadığı topraklarla harmanladığı, bizlerin 10-15 yılda bir değişip duruken, hiç değişmeden kalmayı başarmış bir milletin, bu güne taşıdığı değerlerden ve ahlaki seviyeden söz ediyoruz Doğruyu, doğruluğu, faydalıyı, arayıp bulmalı, geçmişten bugüne taşımalı Değişmeli ve değiştirmeli, yanlız hayranlıkla seyretmek, iç geçirmek değil üzerimize düşen, tarif edildiği şekilde dosdoğru olmak için biraz da emeğimize ihtiyaç var

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Nezaketi

Eski 01-06-2009   #2
Ötenazi
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Nezaketi



OsmanlıBambaşka bir can,canan bir devlete duyulabilinicek aşktır Hayranım
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Nezaketi

Eski 01-07-2009   #3
fatmanur
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Nezaketi



ALLAH'ıma şükürler olsun böyle bir soyun çocuğuyum
__________________
Ya Rahman!
Sen öyle rahmet edersin ki rahmetinin bir cilvesi cennetim olur
Rahmetinden bir parıltı sonsuz mutluluğumdur
Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kefil olur
Su çorak gönlüme merhametini indir
Su fani ömrümü sonsuzluğa eriştir
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Nezaketi

Eski 01-07-2009   #4
merve16
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Nezaketi



bence de katılıyorum
__________________
İMAN İNSANI İNSAN EDER,BELKİ DE İNSANI SULTAN EDER BSN
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Nezaketi

Eski 01-07-2009   #5
haticee
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Nezaketi



ah ahhhhhh o dönemde yasamayı o kadar isterdim kiözellikle fatih sultan mehmet zamanı
__________________
Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır
Din evinde haset faresi bir delik açar ama kedinin bir miyavlaması ile ürker kaçar
HZMEVLANA
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Nezaketi

Eski 01-07-2009   #6
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Nezaketi



Fatihler, Kanuniler, Süleymanlar ne kadar büyük insalar İleri görüşlü, aydın insanlar Yaptıkları işler o kadar yüce ki hala hayranlıkla bahsediyoruz onlardan Bir de günümüze bakalım dicem ama bakacak bir tarafı da yok ki Nerede o zamanın yöneticileri nerede şimdiki yöneticiler Yaptıkları her işle adabına uygun, saygı ve sevgi dolu bir imparatorluk Osmanlı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.