Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
geliyor, ivedik, nesli, recep, savulun

Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!

Eski 12-12-2008   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!





Bu nesil başka nesil! En çok sevdiği şeyler kahkaha, imaj ve para Ota-bota gülmek, üzerinde markalarla görünmek ve kısa yoldan köşeyi dönmek!

Aman, hayat nedir, hayatın anlamı nerededir, insanın bu kâinattaki yeri nedir vs gibi ciddi sorular sormayın onlara Çünkü, onlar için hayat nihayetinde "koca bir eğlence merkezi!" Hayatın anlamı, "gülmek, eğlenmek ve (güya) mutlu olmak"

Ciddiyet ve düşünme gerektiren şeylerden fersah fersah kaçan bir nesil, Recep İvedik nesli Emek, gayret, çaba ve alınteri de onların uzağında En çok sevdikleri şey, cep telefonları, bilgisayarları ve bir de oyunları Yaşları nedir diye sorarsanız, alt ve üst sınır da alabildiğine geniş 5-6 Yaşından 40 küsur yaşına kadar uzanabiliyor

İzlenme rekoru kıran mâlûm filmden kâm alanlara, bu filmi "accaaayip komik" bulanlara, "gülmekten yarıldık!" diyenlere bakın İşte o zaman, Recep İvedik neslinin üyelerini kolayca tanıyabilirsiniz En çok büyük şehirlerde yaşarlar, ama küçük şehirlere de yayılma potansiyelleri son derece yüksek

Bu neslin simgesi ise aslında hayalî Recep İvedik karakteri değil, Acun Vakt-i zamanında, üniversite gençleri arasında yapılan bir araştırmada, gençlerin örnek aldığı kişiler sorulmuştu da, büyük çoğunluk aynı ismi söylemişti: Acun!

Bir kere, Acun kısa yoldan, bir TV programıyla şöhret olabilmişti Sonra, iyi para kazanıyordu Dünyanın dört bir yanını gezebiliyordu Dahası, en azından o sıralar, işi-gücü plajlarda gezip güzel kızlarla yarenlik etmekti Ve gençler koro halinde bağırmıştı sanki: "Biz de Acun gibi olmak istiyoruz!"

Anlayacağınız, İvedik nesli de firar etmek istiyor: sorumluluklarından, emekten, kanaatle yaşamaktan, aklından ve hatta kalbinden, hasılı hayatın gerçeklerinden firar etmek istiyor Acun'un hangi zor şartları yaşadıktan, dişiyle-tırnağıyla çabaladıktan sonra, özendikleri o konuma geldiğini ve sonra firar etmekten vazgeçtiğini görmek istemiyorlar
Hadi, bir anketi daha zikredelim Hani bir süre önce üniversite gençliği arasında yapılan bir ankette sormuşlardı: aşk mı, para mı? Ankete katılanların yüzde yüze yakını (% 90'dan fazlası) "Aşk senin olsun, bana para gerek para!" dememiş miydi? O günlerden sonra, kız öğrencilerime hayattaki ideallerini sorduğumda, "Okulumu bitirmek, sonra da zengin bir koca bulup evlenmek!" cevabını alınca şaşırmıyorum

Bir de, çok daha yeni bir araştırmadan ilginç bilgiler ister misiniz? İstanbul'da yaşayan gençlere sormuşlar: "Hayatta kaybetmekten en çok korktuğunuz şey nedir?" El-cevap: "Cep telefonumu!" (% 90) Hayır, komedi filminden bir sahne değil bu cevap, İvedik neslinin ete-kemiğe bürünmüş, ağlanası halde hayatımızda arz-ı endam etmesi sadece Kaybetmekten en çok korktukları ikinci şey, bilgisayarları (% 68)! Peki ya sevdikleri, aileleri? Elbette onları da kaybetmekten korkuyorlar, canım! Ama üçüncü sırada (%53) Sosyologların ve sosyal mühendislerin kulağı çınlasın!

Örnekleri çoğaltmak mümkün, ama sanırım tablo çok iç açıcı değil Ne hayatın, ne ölümün, ne sonsuz hayatın hesaba katıldığı, ahlâkî endişelerin çok gerilerde kaldığı tuhaf bir gençlik geliyor, ve hatta gelmiş durumda, kısacası Oysa

Kalabalıklarda kakara-kikiri yaşayıp kuytu yalnızlıklarda ağlayan, ölüm gerçeğini yakınında hissedip sevdiklerinin ölümüyle parça parça eksilen, keyif ve zevk peşinde koşarken hayatın görünüşte tatlı ama aslında acı yüzünü yalayıp ağzı yanan ve üstelik doyamayan yine aynı: İvedik neslinin üyeleri

Gençlik kesinlikle elde durmayan, gelip gidecek birşey Yaşlılık ve ölüm de bizim için Hayat olanca hoyratlığıyla meydan okuyor, ölüm bütün sertliğiyle bir duvar gibi toslamamızı bekliyor Mezar ağzını açmış bize bakıyor

Eğer meşru sınırlar içinde kalmazsak, hayatı ciddiye almazsak gençliğimizi kaybettiğimiz gibi, o gençlik hem dünyada, hem mezarda, hem de öteki dünyada elemler ve sıkıntı kaynağı olmaya aday bizim için

Nimet şükür istiyor Gençlik nimetinin şükrü de, onu, artık çoktan unutturulan iffet ve namus ölçüleriyle yaşayabilmek ve sonsuz gençliğe vesile eyleyebilmek Yaratılmışlığımızı, Yaratıcımızı, sonsuz hayatı unutarak sırf zahirî heveslerle yaşamaya çalışmak nafile bir çaba Zira, hiçbir şey düşünmeden ân'ı yaşayabilmek sadece hayvanlara özgü

Biz insanız! Ân'ımızı hem geçmişimizle hem de geleceğimizle birlikte yaşıyoruz Bizi insan kılan akıl ve fikrimiz bizi geçmiş ve gelecekle bağlıyor Geçmişin lezzetleri yokluklarıyla bugünümüze elemler taşıyor; geleceğe ilişkin korkularımız ve endişelerimiz şu ân'ımızın keyfini paramparça edebiliyor Hiç düşünmeden yaşamayı ne kadar istersek isteyelim; böyle bir şey mümkün değil!

Başka hiçbir şeyi "kafaya takmadan" sadece bugünü yaşama iddiası, dışı tatlı içi acı mı acı bir aldatmaca Zehirli bir bal Dildeki lezzeti arttırmak için o baldan yenen her kaşık, nasıl karın ağrılarıyla kıvrandırıyorsa; kendimizi hazır ân'da, bugünde saklamaya çalıştıkça, geçmişin hüzünleri, elimizden kayıp giden sevdiklerimiz, geleceğin kaygıları ruhumuzu kat kat büyük acılarla kıvrandırıyor Elimizde ne zevk, ne keyif ne de kahkahalar kalıyor

Hayattan firar edemiyoruz, ölümden kaçamıyoruz, kendimizden ve temel acılarımızdan saklanamıyoruz Hayvan gibi de yaşayamıyoruz

İvedikler, bir serçe kuşu kadar bile lezzet alamaz hayattan Çünkü, inanmadığı ya da inancını hayatına yansıtmamaya inat ettiği için bütün geçmiş zamanlar, gözünde ölmüş, yok olmuş haldedir Aklı geçmişten ve gelecekten zifiri karanlıklar taşıyabilir dünyasına ancak Yokluk düşüncesi sonsuz ayrılıkları haber verir Sonsuz ayrılıklar sonsuzca daha bu dünyadayken yakar kavurur gönülleri ve ruhları

Hayatı hayatlandırabilmek; geçmişi, geleceği ve bugünü aydınlatabilmek ancak Yaratıcı'yla bağ kurabilmekle mümkün Gerçek zevk de bu bağ sayesinde; mutluluklar da, kavuşmalar da

Hayatın lezzetini ve zevkini isteyenlerin önünde, hayatını ve gençliğini (yeniden) inanarak hayatlandırmaktan ve aydınlatmaktan başka yol yoktur

Çünkü, hayat böyledir!

İvediklerin zannettiği gibi değil

Murat Çiftkaya


__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!

Eski 12-12-2008   #2
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!



Teşekkürler gözyaşı,gayet güzel bir öz eleştiri oldu
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!

Eski 12-12-2008   #3
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!



Ben teşekkür ederim Sevgili VANDETTAAma nickler karıştı galiba,Gözyaşı değil Gökkuşağı:)
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!

Eski 12-12-2008   #4
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Savulun! Recep İvedik Nesli Geliyor!



Alıntı:
GöKKuŞaĞı tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
Ben teşekkür ederim Sevgili VANDETTAAma nickler karıştı galiba,Gözyaşı değil Gökkuşağı:)
:sm_sleep:

Nettim ben yav,neyse sen anlamışın beni,mesele yok:sm_smile:

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.