Kınalı Gözler

Kınalı Kurbanın olaydım da kan dökeydim yolunda, bir tesellim yok şimdi veremedim bir can uğrunda…
Ey uğruna ölünesi ŞEHİD(cc) Gözlerimi bağlayıp da yatmadım bıçaklar altına, geçmedim ince sıratlardan…
Beşerdim şaştım, kulluktan başka her işe kalkıştım…
İdrakin mahcupluğuyla Bayramına geldim Kuddüsüm…(cc)
Hatadan, gafletten, aczden ve her türlü eksiklikten pek uzak, pek temizsin…
Bayram sebepli tevbelerimle pişmanlığa geldim
Kabul eyle Gaffar’ım…(cc)
…
Bayramları bekleyen kınalı koyunlar gelir düşlerime…
Sorarım; bir bayram nasıl beklenir söyleyin hele?
Gülerde giderler öyle, ardından bakan ben… Seslensem ahh bir daha seslensem…
…
Ya Rabbena! Yetiş bu bayram bana, tut ellerimi ne olur bırakma
Bir derbeder gibi tükenen ömrümün alnına şimdi, yakılmaz mı bayramlık kına?
El Bedi’(cc) isminin tecellisine gün sayıyorum Günün adı Vuslat Bayramı…
Vuslatımı icabetinle şereflendir İlahi!
Kanlı yaşlar dökülür şimdi kınalı gözlerimden Hicranıma bir İnşirah Gerek Ya Rabbi!
…
Takatim yok, tükendim…
Yinede koşarım Mağfiret kapılarına düşe kalka…
Vasi’(cc) oluşun güçlendirir beni, Mukdedirim…(cc)
Ve EsSabr’ından yüz bulan bu cismim, şımarık çocuklar gibi bu Bayram,
Bayramımı Bayram Eyle Ya Rabbi!

Âmin