İstiklal Marşımızın Açıklaması |
04-02-2007 | #1 |
puslu
|
İstiklal Marşımızın Açıklamasıİstiklal Marşının Açıklaması Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak O benimdir, o benim milletimindir ancak Bu kıtada Mehmet Akif Türk Milletine sesleniyor Ümit ve güven içeren sözleriyle: "Ey Millet' im! Yurdumuzun düşmanlar tarafından kuşatılmış olmasına bakarak bayrağımız için endişe etme, korkma Çünkü bu topraklar üzerindeki en son ocak sönmeden, en son Türk bu uğurda canını vermeden bayrağımıza kimse el uzatamaz Rengini şehitlerimizin kanından alan ve şafaklarda da bir alev gibi dalgalanan bayrağımın, milletimin yıldızı ve bağımsızlık sembolüdür Gökteki yıldıza el sürülmediği gibi, milletimin yıldızı olan bayrağıma da düşmanlar dokunamaz O, Türk milletinindir ve daima öyle kalacaktır Çatma, kurban olayım, çehreni ey şanlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal Hakkıdır, Hakk' a tapan milletimin istiklal! Bu dörtlükte şair bayrağımıza sesleniyor; "Uğruna canımı vereyim, ne olur kaşlarını çatma Ey hilal kaşlı güzel bayrağı Neden bize dargın azarlar gibi bakıyorsun? Seni o nazlı nazlı dalgalandığın göklerimizden indirmelerine izin vereceğimizi mi sandın? Kahraman milletim hür yaşamak ve seni hür yaşatmak için çok kan döktü, şu anda da dökmektedir Sen bize kaş çatarak, uğrunda yapılan bu fedakarlıkları hiçe sayarsan, dökülen kanlarımız sana helal olmaz Doğruluk ve adalet için çalışan, Allah' a inanarak ona kulluk eden, istiklali uğruna canını veren milletimin hakkı bağımsızlıktır, hürriyettir Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım Mehmet Akif bu kıtada hürriyet kavramını işliyor "Ben" kelimesi ile Türk milletinin kastediyor ve; "Ben yaratıldığı günden beri hür yaşamış Beni esir edeceğini düşünenler ancak aklını kaçırmış olanlardır Onların bu çılgınca düşüncelerine şaşarım Çünkü ben şimdiye kadar hiç esir olmadım Hürriyetimi elimden almak isteyen olursa kükremiş bir sel gibi coşar, önüme çıkan engelleri çiğner geçerim Bu uğurda dağları parçalar, uçsuz bucaksız denizlere bile sığmam, yine taşarım( Mehmet Akif, son mısrada "Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım " sözleri ile "Ergenekon Destanı' nı" anlatıyor ve hatırlatıyor ) Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhattim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, "Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar? Bu kıtada Mehmet Akif sömürgeci, saldırgan batıya çatmakta, medeniyet adı altındaki saldırgan tutumunu kınamaktadır:"Batı ordularının en modern silahlarla, tank ve toplarla, tıpkı çelikten bir duvar gibi üzerimize yürümesi bizim için önemli değildirTürk Milleti' nin öyle bir iman gücü, şehitlik inancı var ki o imanlı göğüslerin her biri bir kale gibidir Bu imanlı göğüsler karşısında en modern silahlar etkisiz kalır, hepsi yok olur, parçalanır Onların homurtuları Ulumaları da seni korkutmasın Medeniyet maskesi takarak etrafa saldıran, zayıfları ezen ve sömüren bir canavar, bizim imanlı göğsümüze en ufak bir korku veremez Zaten "Medeniyet" adı altında yapılan bu vahşiliklerden sonra onun gerçek canavar yüzü ortaya çıkmıştır O canavarında tek dişi kalmıştır, bize asla zarar veremez Arkadaş! Yurdumu alçaklara uğratma, sakın Siper et gövdeni, dursun bu hayatsızca akın Doğacaktır sana va' dettiğin günler hakk' ın Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın Bu kıtada Mehmet Akif Türk Milleti' ne, onun kahraman askerlerine ümit ve karanlık aşılıyor ve:"Arkadaş! Alçakların yurduma girmesine kesinlikle izin verme! Yurduna saldıran düşmana gövdeni siper et! Onlarla ölünceye kadar savaş! Onların utanmazca saldırılarına karşı dur!Cenab-ı Hak mutlaka sana yardım edecektir Çünkü Allah, sabreden ve korkmadan hak yolunda savaşan mü' minlere zafer vereceğini Kur-an' ı Kerimde vad etmiştirAllah, bu yardımı belki yarın, belki yarından da kısa zamanda ortaya çıkacaktır ve düşman perişan edilecektir( Nitekim Türk Milleti' nin iman gücü ve Allah' ın yardımı ile kat kat fazla asker ve silah gücüne sahip düşman orduları balta ve tüfeklerle mağlup ve perişan edilmiştir ) Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı 6kıtada kutsal vatan ve vatan toprağı ele alınmaktadır, Mehmet Akif gençlere, üzerinde yaşadıkları toprakların değerini ve özelliğini iyi bilmeleri gerektiğini anlatmaktadır "Bastığın yerleri"toprak!" diyerek geçme! Geçmişi iyi öğren! Çünkü bu vatan, toprakları uğruna şehit düşenlerin kefensiz olarak gömüldükleri, her karışında bir şehit kanı olan kutsal topraklardır Sen ki; dini, vatanı uğruna canını alan şehid' lik mertebesine ulaşmış bir babanın oğlusun Vatanı' na gereken değeri vermez, onu atalarının koruduğu gibi korumazsan ataların incinir, üzülür Bu cennet vatanı her ne pahasına olursa olsun korumalı, dünyaları da alsan bu yurdun bir karış toprağını bile vermemelisin Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda İstiklal Marşı' nın 7kıtasındaki Mehmet Akif vatan sevgisini,vatan toprağının özelliğini ve Türk vatanı' nın yüceliğini, şöyle anlatmaktadır: "Bu cennet vatan uğruna canını vermek için hazır bekliyorŞimdiye kadar bu uğurda o kadar çok yiğit canını verdi ki; bir karış toprakta bir şehit yatmaktadır Toprağı sıkan, şehitlerin kanı fışkıracak kadar çok şehit verilmiştir Allah canımı, canım kadar sevdiğim şeyleri, bütün varımı, yoğumu alsın; yeter ki beni bu vatanımdan ayrı ve uzak bırakmasın" Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli- Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli 8kıtada Mehmet Akif, dini ve vatan uğruna şehit olanların ruhlarına tercüman olmakta, onların: "-Yüce Allah' ım! ruhumun senden dileği şudur: Uğruna canımızı verdiğimiz yurdumuza düşmanlar girmesin, camilerime yabancılar el sürmesin! Bu mabetlerde okunan ezanlardaki şahadetler ki: "Eşhedü enla ilahe illallah, Eşheddü enne Muhammeden Resulallah" Kelimeleri Türk Milleti' nin Müslümanlığını ve bağımsızlığını ilk şartı ve temelidir Hürriyetin sembolü olan bu ezanlar yurdumun her köşesinde okunsun Milletim kıyamete kadar hür yaşasın" O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır Ruh-ı mücerret gibi yerden na' şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım O zaman ( camilere düşman ayağının basmadığı, ezan seslerinin yurdun her köşesinde duyulduğu zaman )yer yüzünde bir mezar taşım varsa, sevinci ve mutluluktan mezar taşım bile coşkunlukla secdeye kapanacaktır Milletim hür olduğunu görmenin ve şehitlik makamına ermenin kıvancı ile sevinç göz yaşlarım, savaşta aldığım yaralardan boşanır Cesedim, cisimsiz bir ruh gibi göğe yükselerek, başım göğün en yüksek katı olan Arş' a kadar yükselir( Allah yolunda öldürülmüş olanlar için "ölüler" demeyin Bil' akis anlar diriler fakat siz iyice anlayamazsınız )El bakara süresi Ayet: s-155 Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk' a tapan, milletimin istiklal! Büyük vatan şairi Mehmet Akif İstiklal Marşı' nın son kıtasında tekrar şanlı bayrağımıza hitap etmekte ve: "Şanlı Bayrağım! Sen de artık şafaklar gibi al rengiyle, göklerimde hür ve mesut olarak dalgalan Sabah şafağının ardından görülen aydınlık gibi, Türk milleti de bu sıkıntılı ve karanlık günlerden sonra aydınlığa kavuşacaktır Uğruna dökülen kanlarımızın hepsi sana helal olsun Artık Türk Milleti' nin yok olması, dağılması diye bir şey ebediyen söz konusu olamazÇünkü; daima hür yaşamış olan, daima tek olan Allah' a inanan ve ona kulluk eden, daima vatanı uğruna çalışan ve çarpışan milletimin hürriyet ve istiklal her zaman haklıdır" |
Cevap : İstiklal Marşımızın Açıklaması |
04-28-2008 | #4 |
[KAPLAN]
|
Cevap : İstiklal Marşımızın AçıklamasıİSTİKLAL MARŞI’NIN BAŞKA YERLERDE BULAMAYACAĞINIZ AÇIKLAMASI İstiklal Marşı’nın son kıt’ası hariç diğer kıt’aları işgal dönemini anlatır Bu nedenle bu kıt’alarda; ümit, teşvik, öğüt gibi milli hisleri güçlendirecek unsurlar vardır Son kıt’ada, işgalden kurtuluş ve zafere ulaşmış olmanın verdiği coşku ve gurur aktarılır 1 KIT’A 1MISRA: Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşı “ Korkma!” sözüyle başlar Türk milletine “Endişen yersiz”mesajı verilir Türk milleti endişe içindedir Tutunacak dal aramaktadır Çünkü işgal altındadır Uzun süren savaşlar nedeniyle yetişmiş asker( Sadece Çanakkale’de verdiğimiz şehitleri bile düşünürsek…), silah, cephane, yiyecek, giyecek ve baş(lider) sıkıntısı çekmektedir Tüm bunların yanında morali çökmüştür İşgalin verdiği acı onun endişesini artırmaktadır En büyük korkusu, bağımsızlığını kaybetmektir Şair burada Türk ulusuna ümit vermektedir “Al sancak sönmez” diye kurallı bir cümle oluşturduğumuzda, “ sönmez” sözü nedeniyle Türk Bayrağı’nın yanan bir aleve( renginden ve dalgalanışından) benzetildiğini ve bu alevin sönmeyeceğini anlayabiliriz Türk Bayrağı yanan bir alev gibi alacakaranlığı aydınlatmaya devam edecektir Neden alacakaranlık dedik? “ Şafak” sözcüğü Arapçada güneşin batmak üzere olduğu an anlamına gelir Türkçede ise tam tersi, doğmak üzere olduğu andır( bkz Kamus-ı Türki ) Şair İstiklal Marşı’nın 1 kıt’asındaki “şafak”ı Arapça anlamıyla; son kıt’asındaki “şafak”ı ise Türkçedeki anlamıyla kullanmıştır Neden 1 kıt’ada güneşin batışı anlamına gelir? Çünkü burada Türk devleti işgalden dolayı; batmak üzere olan güneşe benzetilmiştir Türk devleti güneş’le; bu devletin içinde bulunduğu hal de şafak’la özdeşleştirilmiştir Alev karanlığı aydınlatır Alev (yani Türk Bayrağı) eskisi gibi güçlü dalgalanmamaktadır; bu nedenle “ yüzen” sözcüğü kullanılır Alev güçlü yanıyor olsaydı dalgalanırdı( bkz 10 kıt’a) Şair aslında şunu söyler “Endişelerinde haklısın; her şey kötü görünüyor: Ama korkma, Türk bağımsızlığının sembolü olan bu bayrak asla gönderden inmeyecektir” 2MISRA: Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak Bu mısrada da şair, “sönmek” sözcüğünü rastlantı olarak kullanmamıştır “En son ocak sönmeden( burada “ocağı sönmek” deyimi kullanılmıştır) yani ocağı temsilen aile; yok olmadan dağılmadan, ya da başsız kalmadan Türk milleti yok olmaz” denmiştir “ Ocağı tütmek” deyimi de aynı cümlede yer almaktadır Yani yaşamını sürdürebilecek durumda olmak Toparlarsak, “Son aile, son kişi yok olana kadar ümidini kaybetme; çünkü tümüyle yok edilmeden bu millet esir alınamaz” denmiştir 3MISRA: O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; “O”zamiri Türk Bayrağı’nı işaret eder Bu mısrada “Yıldızı parlamak” deyimi kullanılmıştır Bu deyimin anlamı; bulunduğu durumdan çok daha iyi bir duruma gelmek, herkes tarafından tanınmak, ün kazanmak, takdir edilmek vb dir Türk Bayrağı’nda bulunan yıldıza da atıf yapılmıştır Buradaki yıldız, Türk milletinin geleceği(istikbali ) anlamındadır Şair sonuç olarak Türk milletine öyle der: “ Türk milletinin geleceği, bayrağında bulunan yıldız gibi hep parlak ve şanslı olacaktır” 4 MISRA: O benimdir, o benim milletimindir ancak “ O” zamiri yine Türk Bayrağı yerine kullanılmıştır Bu mısrada açık olarak kastedildiği gibi; her bağımsız milletin, bu bağımsızlığı simgeleyen bayrağı vardır Ve hiçbir millet bir başka ulusun bayrağına özenmez Türk milletinin bayrağı da sadece Türk milletine aittir 2 KIT’A 1MISRA: Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Bu kıt’ada ve mısrada Türk Bayrağı kişileştirilmiştir Yani bayrak bir insana benzetilmiştir Hem de hilal kaşlı, güzel, nazlı bir sevgiliye…Bu sevgili bir genç kızdır Ancak yüzünü ve hilal kaşlarını çatmıştır Sanki olan bitenden hoşnut değildir İstedikleri, bekledikleri olmadı diye naz yapmaktadır Elbette şair burada benzetme ve kişileştirme gibi san’atları kullanarak şiiri süsleme yoluna gitmiştir Bu tarz süslemeleri şiirin bütününde görmek mümkündür Şair ümitsiz ve endişeli bulduğu Türk milletine bu yolla yalvarmakta ( Kurban olayım…), onlara ümit vermektedir 2 MISRA: Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal? Şair kişileştirmeye devam ediyor ve bayrakla konuşmayı sürdürüyor Türk milleti kahramandır Türk ırkı kahramandır Böyle bir ırka yüzünü asamazsın, gülmelisin Bu öfken, bu hiddetin niye? Bu mısralarda şair ümidini kaybetmek üzere olanlara kızıyor ve onlara Türk milletinin geçmişini hatırlatarak; kendilerine gelmelerini istiyor Nitekim Kurtuluş Savaşı öncesi ümidini kaybedip “Bazı ülkelerin mandalığını kabul edelim” diyenler çıkmıştır bu milletten ve yönetenlerden… Şair bir bakıma onlara olan kırgınlığını dile getiriyor Şair kişileştirmeye devam ediyor ve bayrakla konuşmayı sürdürüyor Türk milleti kahramandır Türk ırkı kahramandır Böyle bir ırka yüzünü asamazsın, gülmelisin Bu öfken, bu hiddetin niye? Bu mısralarda şair ümidini kaybetmek üzere olanlara kızıyor ve onlara Türk milletinin geçmişini hatırlatarak; kendilerine gelmelerini istiyor Nitekim Kurtuluş Savaşı öncesi ümidini kaybedip “Bazı ülkelerin mandalığını kabul edelim” diyenler çıkmıştır bu milletten ve yönetenlerden… Şair bir bakıma onlara olan kırgınlığını dile getiriyor 3MISRA: Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal… Türk milleti asırlar boyu savaşlarda niye kanını döktü? Niye canını verdi? Bağımsızlığını sürdürmek ve bağımsızlığının sembolü olan bayrağını tüm dünyada güçlü bir biçimde dalgalandırmak için… Hiç kimse canını bir hiç uğruna vermez Canını bağımsızlık uğruna, özgürlük uğruna düşünmeden verenler sonunda bu milletin ümitsizliğe kapıldığını görürlerse haklarını helal ederler mi? Üstelik can hakkını… Bunun bedeli ancak aynı biçimde can verilerek ödenir 4 MISRA:Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal! İslami inanca göre Allah ; Allah , vatan, millet, adalet, insanlık adına canını vermeyi helal saymıştır Bu uğurda can vermeye hazır olanlara ya da mücadele edenlere; korkmamalarını, eninde sonunda isteklerine kavuşacaklarını; çünkü Allah’ın onlarla beraber olduğunu müjdelemiştir Buna inanan Türk milletinin, bağımsızlık hakkıdır Bu mutlaka olacaktır 3 KIT’A 1 MISRA: Ben ezelden beridir, hür yaşadım, hür yaşarım Bu mısrada şair Türk milletinin başlangıcı olmayan geçmiş zamandan beri bağımsız ve özgür yaşadığını hatırlatır Daha sonraki mısralardan da anlaşılacağı üzere Türklerin ana yurdu Orta Asya’dan çıkışları ve dünyaya yayılışları bu kıt’anın ana konusudur 2MISRA: Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Bu mısrada da Türk’ün öz güvenine vurgu yapılmaktadır Öyle ki, tüm dünyanın bildiği bir gerçek vardır; Türk esir alınamaz Bunu bildiği halde Türk’ü esir almayı düşünen olsa olsa bir delidir Hem de aşırı, ölçüsü olmayan bir akılsızdır Bu milleti esir almayı düşünen biri çıkarsa şaşarım Çünkü böyle bir şeyin olması imkânsızdır 3MISRA: Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım, “ Bent” suyu kontrol altına almak için yapılan set anlamına geldiği gibi kendi tesir ve emri altına alma anlamına da gelir Bu mısrada her ikisi de kastedilmiştir Türk akınları çok güçlü akan suya(sele) benzetilerek, Türk’ün önüne hiçbir engel konulamayacağını; eğer konulursa bu milletin onu aşıp geçeceğini söylemektedir Nitekim coğrafi yönden de düşünürsek; Türkler her türlü engeli aşarak Anadolu’ya ulaşmışlardır 4MISRA: Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım İşte bu mısrada açıkça Ergenekon Destanı’na atıf vardır Bu destana göre Türkler yurtları dar gelince etraflarını çeviren dağları eriterek, delerek çıkmışlar ( bkz Ergenekon Destanı) ve Avrupa içlerine kadar yayılmışlardır Ayrıca bu göç sırasında büyük denizleri, dağları gerçek manada da geçmişlerdir Türk akıncıları, sel gibi her engeli geçerek ilerlemiştir Tüm bunları bilmez mi ki bu çılgınlar beni esir alabileceğini düşünürler 4 KIT’A: 1MISRA: Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, “ Garp” batı ülkeleri yerine kullanılmış bir sözcüktür Batı ülkelerinden kasıt da işgal güçleridir Batı ülkelerinin görülebilen her yerini, etrafını çelik zırhlı duvar( yani teknik açıdan gelişmiş silah, top, tüfek vb) sarmış olabilir Burada anlatılmak istenen batılı ülkelerin silah ve cephanesinin bizimkinden çok üstün durumda olmasıdır 2MISRA: Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Onların topları, silahları, gemileri, uçakları vb varsa benim de Allah’a inanan ve şehit olmayı korkusuzca bekleyen ( yani yüreğimden geçenler gibi düşünen) sınırlarım ( daha doğrusu sınırımı koruyan askerim) var 3MISRA: Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, “Ulusun” derken “ulumak- yani yabani hayvanın bağırması” sonraki mısrada sözü edilen canavarın bağırması kastedilmiştir Canavar, işgal güçleridir Bu güçlerin silahlarının sesi de canavarın ulumasına benzetilmiştir Türk milletine “Endişe etme, canavarın silahlarından korkma Bizim Allah’a olan inancımız onun gelişmiş silahlarından daha güçlüdür” diyor Bizim imanımız, bağımsızlığa olan inancımızı bu teknik üstünlük yok edemez… 4MISRA: “ Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar? Elbette bu mısra bir önceki mısra’yla birlikte açıklanmalıdır Batılı ülkeler medeni ülkeler olarak bilinir Oysa onlar medeni değil, dişine bilediklerini ısıran canavarlardır Bizi de çok ısırmaya kalktılar En son Çanakkale Savaşında… Ancak biz onların dişlerini bir bir söktük Şimdi tek dişleri ( yani saldırmak için son hamleleri) kaldı Ondan da korkmuyoruz 5 KIT’A 1MISRA: Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın Buradaki sesleniş Türk halkınadır Türk halkının, Türk insanının vatan topraklarına düşmanı sokmamasını istiyor “Alçak” yaradılışı ve soyu aşağı, soysuz anlamına gelir Şair batılı devletleri alçaklar olarak görüyor 2MISRA: Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın Şair Türk milletine öğütlerini sürdürüyor Bu mısrada geçen “hayâsız” sözcüğünün anlamı; utanma duygusu olmayan, namussuz, edepsizdir Bir üst mısrada yurdumuza saldıran düşmanı “alçaklar” olarak adlandıran şair, bu kez onların saldırılarını da yüzsüzce, arlanmadan yapılan hareket olarak görüyor ve bu saldırının durdurulması için elinde hiçbir güç olmasa da saldır ve gövdeni kalkan olarak kullan ( kısacası öldürmek için öl) diyor 3MISRA: Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın, Bu mısrada İslam’ın kutsal kitabına atıf vardır Allah Kur’an-ı Kerim’de mazlum olan, inanan, mücadele eden kavimlerin(milletlerin) eninde sonunda zafere ulaşacağını müjdeler Allah va’dettiğini mutlaka yapar Öyleyse bu millet eninde sonunda zafere ulaşacaktır 4MISRA: Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın Bu mısra bir önceki dizeyle birlikte düşünülmelidir Allah’ın va’dettiği günler, yani bağımsızlığa kavuşma mutlaka gerçekleşecektir Bu yakın bir zamanda da olabilir, daha uzun bir zamanda da; ama sen bunları düşünmeden mücadeleni sürdür 6 KIT’A 1MISRA: Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı; Özgürken insan, üstünde yaşadığı toprakların kıymetini bilmez Şair de tüm bu acılara tanık olmayan nesle seslenerek; onlara “ Topraklarının değerini bil” öğüdü veriyor Bilmesi için de tanımasını ( yani araştırmasını, düşünmesini)istiyor 2MISRA: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı “Yıllarca süren savaşlar nedeniyle çok şehit verdik İslami inanca göre şehitler kanlarıyla, yıkanmadan, oldukları gibi gömülürler Bu nedenle ya da savaşlar sırasında ölenlere mezar kazma, dini vecibeleri uygulayarak gömme zamanı olmaz Çoğunlukla toplu gömülürler Bu yüzden kefenleri yoktur “ anlamlarını kasteden şair, şiirin bu bölümünde toprak altında yatan şehitlerimizi unutmamamız gerektiğini dile getiriyor 3MISRA: Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Bugün bile dedelerimizi araştırsak, hepimizin soyunda bir şehide rastlarız Bu toprakların çocukları şehit dedelerinin torunlarıdır Bu nedenle dedelerimizi, atalarımızı incitmek istemiyorsak; geçmişi öğrenmeli, unutmamalı ve nemelazımcı olmamalıyız Bu toprakların nasıl kazanıldığını düşünmeden adım atmamalıyız Yapacağımız her işte, o şehitlerin hoşnut olup olmayacağını düşünmeliyiz Topraklarımızı satmamalıyız 4MISRA: Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı Bu kıt’ada bir bütünlük vardır Yaşadığın toprakları alelade bir toprak parçası gibi düşünürsen, onu menfaat uğruna rahatlıkla verebilirsin Ama bu topraklar hiçbir maddi değere karşılık olamaz Çünkü onlara, karşılıksız can verilerek sahip olunmuştur Bu mısrada geçen “ cennet vatan “ benzetmesinin nedeni de yine şehitlerle ilgilidir Biz biliriz ki şehitler cennettedir ve öldüklerinden habersizdirler Öyleyse bunca şehit barındıran topraklar olsa olsa cennet’tir 7 KIT’A 1MISRA: Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Aslında bunca şehidi barındıran ve bu dünyanın cenneti olan bu topraklar için herkes canını feda eder Bunun aksi mümkün değildir( Şair burada da millete güven vermeye devam ediyor) 2MISRA: Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Öyle ki, toprağı sıksan şehit fışkırır Yani bu toprakların her karışında bir şehit yatıyor olabilir 3MISRA: Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda Allah, benim canımı, sevdiğimi, neyim var neyim yoksa bütün malımı alsın ama… 4MISRA: Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda Ama yeter ki beni vatanımdan ayrı(cüda) koymasın 8 KIT’A 1MISRA: Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli: Önceki kıt’ada olduğu gibi bu kıt’ada da Allah’a yakarış vardır Rabbim, bu şehit ruhunun senden istediği şey şudur ( Şair burada kendini vatanı için ölen şehidin yerine koyar ve ondan istekte bulunur) 2MISRA: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli “ Namahrem” sözcüğü burada “ yabancı, el “ anlamındadır Mabet ise ibadet edilen yerdir “ El değmek” ise bozmak, kıymetini bilmemek anlamlarına gelir Şair, camilerin Müslüman olmayanların eline geçmemesini istiyor 3MISRA: Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli- Ezan, “ Allahü ekber ( Allah büyüktür, ona bir şey lazım değildir İbadet edilmeye Ondan başka kimsenin hakkı olmadığına inanırım) “ diye başlar ve şöyle devam eder “ Hiçbir şey Ona benzemez Muhammed Onun peygamberidir Allah’a ancak onun( Muhammed’in ) bildirdiği, gösterdiği ibadetlerin yaraşır olduğuna inanırım” diye devam eder Yani ezanlardaki şahadet ( bir şeyin doğruluğuna ve gerekliliğine inanma) aslında İslam dininin temelidir, önde gelen şartıdır Öyleyse okunan ezanlarda söylenenler, inanılan İslam dininin özüdür, aslıdır 4MISRA: Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli Dinin temeli olan sözlerin seslendirildiği bu ezanlar, sonsuza kadar yurdumda söylenmelidir İslami bir ülkede ezan okunuyor olması, o ülkenin bağımsızlığının da bir kanıtıdır 9 KIT’A 1MISRA: O zaman vecd ile bin secde eder – varsa- taşım, Şair bu kıt’ada kendini bir şehit yerine koyuyorYukarıda saydıklarım gerçekleşirse, eğer mezarım ve mezar taşım varsa ( şehitlerimizin çoğu savaş şartları nedeniyle mezarsızdır Olduklara yere gömülmüşlerdir Bu nedenle mezar taşları yoktur) ; ilahi aşka dalarak kendinden geçmiş bir durumda, sevinçle secde eder( Bu secde aslında Allah’a şükür secdesidir 2MISRA: Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Bir önceki mısraya bağlı olarak, şair burada da kendini şehitlerin yerine koyuyor Şehitlerin ölümü ceriha( yara ) alarak olduğu için; şair ölen şehitlerin yaralarından bile kan boşalacağını söylüyor Ki bu kanlar mübarek kanlardır 3MISRA: Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım; Kılıfından ( giysisinden) çıkmış ruh gibi, cenazem( ölü bedeni ) mezarından fışkırır “Fışkırır” sözü bize mahşer gününü hatırlatmaktadır 4MISRA: O zaman yükselerek arşa değer belki başım Yerden yükselen cenazem, mutluluğundan o kadar yükseğe çıkar ki belki başım arşa Allah’ın 9 kat gökte bulunduğu kabul edilen yeri ) kadar değer (İslami inanca göre şehitler Allah’a en yakın mertebede ve öldüklerinden habersiz hesap gününü beklerler ) 10 KIT’A 1MISRA: Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! 2dörtlükteki nazlı hilalin yerini şimdi şanlı hilal almıştır Çünkü bu kıt’ada zaferin kazanılmasından sonraki duygular aktarılmaktadır Burada sözü edilen “şafak” güneşin doğmak üzere olduğu anki aydınlıktır Çünkü yeni kurulan Türk devleti güneş gibi doğmaktadır Türk Bayrağı da yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının sembolü olarak şanla dalgalanmaktadır 2MISRA: Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal Bağımsızlık kazanıldığına göre dökülen kanlar, yitirilen canlar boşuna değildir Bu nedenle, şehitler dökülen kanlarını helal etmişlerdir 3MISRA: Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal; Bundan sonra, sonsuza kadar Türk milletine ve Türk Bayrağı’na ezilme, yok olma, tasa yoktur 4MISRA: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Uğruna bunca kan dökülen ve hep gönderde kalmayı( yani hür olmayı) başarmış bu bayrağın, bağımsızca dalgalanmak hakkıdır 5MISRA: Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal! Allah’tan başka kimseye kul olmayan bu milletin de bağımsızlık hakkıdır NOT: İstiklal Marşı’mızın sözleri günümüz dünyasında da önemini sürdürmektedir Gizli ve açık savaşların, işgallerin, haksızlıkların bitmediği günümüzde bağımsızlığını kaybeden ulusların, medeni denilen ülkelerce nasıl işgal edildiğini görmekteyiz Bana göre bu sonsuza kadar böyle sürüp gidecektir Öyleyse uyanık ve güçlü olmak zorundayız İstiklal Marşı’mızı da sık sık okuyarak dünden aldığımız dersle bugünümüze ışık tutmalıyız Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da dediği gibi, Allah bir daha bu ülkenin evlatlarına yeni bir istiklal marşı yazmak zorunda bırakmasın
|
|