Oz Büyücüsü |
10-02-2007 | #1 |
Ergenekon
|
Oz BüyücüsüOz Büyücüsü Oz Büyücüsü, 1900 yılında yazılmıştır Bu tarihle alakalı olarak filmin en zor deşifre edilen okuması, aynı zamanda en popüler olanıdır Amerika’da 1896 seçimleri, 1873-1896 ekonomik bunalım dönemi sonrası, iki ayrı görüşün rekabetine sahne oldu Demokratlar, deflasyonun durdurulması için çift maden standardına geçmeyi savunurlarken, Cumhuriyetçiler ise, altın standardında kalma taraftarıydılar Birçoklarına göre, bu rekabetin en fazla anılmaya değer ifadesi Oz Büyücüsü’dür Yıllardır özgürlüğü olmadığını söyleyen Bostan Korkuluğu, Çiftçi benzetmesi; eklemleri tutulmuş Teneke Adam, Sanayi İşçisi benzetmesi olarak okunabilir Bu durumda, Dorothy’nin takip ettiği sarı yol da altın standardıdırSiyah beyaz bir Kansas'da mutlu bir çiftçi ailesi karikatürüyle karşılar bizi Oz Büyücüsü Hikaye, Em Teyze'sinin yanında yaşayan Dorothy'nin tek arkadaşı ve sevimli köpeği Toto'nun, kasabanın saygın kişilerinden Bayan Gulch'ı korkutması, zaten köpeklerle pek de hoşbeş olmayan Bayan Gulch'ın de onayıyla Toto'yu yok etmek üzere alıp gitmesiyle başlar Zeki Toto ileride cadı olarak tekrar karşımıza çıkacak olan Bayan Gulch'ın elinden kurtulur ve Dorothy'e geri döner Kanuna karşı gelinemeyeceğine göre, bir çocuk için yapılacak tek şey kalmıştır: Evden kaçmak Dorothy'i, bu yanlıştan yolda rastladığı bir medyum döndürür; ki medyumu da sanki Dorothy'nin mutlu aile ortamından anımsıyoruzdur Dorothy evin en güzel yer olduğunu geç de olsa anlamış, eve doğru koşarken, Orta Amerika'nın meşhur fırtınalarından biri patlar Filmin yapım yılı göz önüne alınacak olursa; özellikle hortum ve fırtına efektlerinin dönem için oldukça ileri olduğu söylenebilir Tüm bu keşmekeş içinde atlanmaması gereken ise, Dorothy'in yol boyunca söylediği olağanüstü şarkıların bizi ve elbette Hollywood'u Judy Garland mucizesiyle tanıştırdığıdır Em teyze ve ailenin diğer fertleri Dorothy'den umudu kesip sığınağa girdikleri sırada Dorothy eve dönmüştür; ama geç kalmıştır Sahne sinema tarihinin ne ilk son-anda-kaçırılan-umut-edilen-şey sahnesi olacaktır, ne de son Sesini kimseye duyuramayan Dorothy kafasını bir yere çarpar, bayılır ve: Oz Ülkesi'ne hoşgeldiniz dostlar! Biraz Lewis Carrol ve Alis Harikalar Diyarında'yı çağrıştıran bu geçiş diğer bir özelliğiyle dikkat çekicidir; çünkü Oz ülkesi renklidir Technicolor'a borçlu olduğumuz görüntüler, Disney öncü renkli animasyonu, 1937 yapımı Snow White and the Seven Dwarfs'ın (Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler) olağanüstü başarısıyla yarışabilmek için şartlar oldukça zorlanarak elde edilmiştir L Frank Baum'un 1899'da yayınladığı romanı bundan sonrasını sağ elinin işaret parmağını diline az buçuk değdirmiş herkes bilir: Kansas'a dönmek isteyen Dorothy ve yolda rastladığı arkadaşları; beyni olmayan korkuluk - samankafa; kalbi olmayan teneke oduncu - teneke adam ; cesareti olmayan aslan - aslan adam; ve sorunlarına deva olacağını umdukları gizemli Oz Büyücüsü'nü arayışları Diğer Oz Daha en başta Dorothy'i Oz ülkesine sürükleyen hortum rahatlıkla 30'ların insanları sarsan, alışkanlıklarını değiştiren, bilinmeyen ve güvensiz yeni Amerika'sıyla tanıştıran büyük depresyonla ilişkillendirilebilir Oz ülkesine ulaşmak için Dorothy'nin takip etmek zorunda olduğu sarı, tuğla yol umut ve özgürlüğü simgeler Hem kitapta hem de filmde ifade edildiği gibi; her ne olursa olsun ve karşılarına ne çıkarsa çıksın sarı, tuğla yoldan ayrılmadıkları müddetçe Dorothy ve arkadaşları özgür ve umut dolu olacaklardır Dorothy ve arkadaşları tüm sorunlarını çözmek için yola çıkmışlardır ve çare Oz büyücüsüdür; bu da aynı batılı bir çiftçi, iş arayan bir işçi ve iflas etmiş bir iş adamının Roosevelt'ten kendilerini bu krizden çıkarmalarını istemelerine benzemektedir Her ne kadar çiftçinin korkulukla sembolize edilmesi ve ormanlar kralının iş yaşamının kralı da olacağı açıksa da, filmi izlemeyen okur için sanırım teneke adamı biraz daha tasvir etmek gereklidir Teneke adam film boyunca baltasını elinden düşürmez Dorothy ile samankafa onu bulduklarında çalışırken yağan bir yağmur yüzünden paslanıp kalmıştır ve kurtulmak için yağlanmaya ihtiyacı vardır (Sizce yağmur neyi ifade ediyor?) Ve Roosevelt, Amerikan halkına nasıl ihtiyaç duydukları herşeye sahip olduklarına dair güven aşıladıysa, Oz büyücüsünden de beklenen budur 1939 yılında MGM tarafından piyasa sürülen ve çoğunuzun TRT ekranlarında ilk gençlik döneminde tanıştığı gelmiş geçmiş en güzel müzikallerden biri aslında bir siyasi satir örneği midir? Yapılan yorumlar benim de kafamı karıştırıyor Eğer çoğunluğun sesini dinleyenlerdenseniz cevap "evet" olacaktır Hayal kırıklığına uğradıysanız, sizi şaşırtmaya devam edebilirim; çünkü filme dair efsaneler burada son bulmaz "Wizard of Oz" efsaneleri Wizard of Oz ve Star Wars yoksa aynı hikaye mi? Yoksa George Lucas bir hırsız mı? (Yazarın notu: iddiaları yorumsuz yayınlıyorum)
Artık bir urband legend (şehir efsanesi) haline gelmiş diğer bir iddia da Pink Floyd'un Dark Side Of The Moon'unu (orjinal CD olmak zorunda) ve Wizard of Oz DVD'nizi aynı anda çalıştırdığınızda, eğer filmin sesini kısarsanız müziğin filme uyacağını göreceğinizdir Tam senkronizasyon için Metro Goldwyn Mayer aslanının kükremesinin bitmesini beklemeniz gerekiyor Sonra keyfini çıkartabilirsiniz Star Wars'la ilgili ciddi bir yorum yapmadım ama elime senkronize bir versiyon geçene kadar bu iddia bana çok saçma geliyordu Kendim izledikten sonra yapacak bir şey kalmadı, inandım (Senkronize bir versiyon legal olarak satılmadığı ve varolmadığı için Kazaa, Imesh gibi P2P programlarından birini tavsiye etmek zorunda kalacağım) Stephen King/Kara Kule ve Oz büyücüsü King Oz büyücüsüne dair imgeleri kitaplarında en çok kullanan yazarlardan biridir King'in efsanevi dizisi (bitince 7 cilt olması beklenen) Kara Kule'de (The Dark Tower) sık sık Dorothy'e rastlayabilirsiniz Yalnız King'in diğerlerinden farkı bunu açıkça ifade edip gönderme yapmasıdır Mesela açılmayan bir kapıyı açmak için silahşör Roland ayaklarına kırmızı terlikler geçirip topuklarını birbirine vurur Ama kimi zaman göndermeler bu kadar açık olmayabilir Örneğin yine bir yol hikayesi olan Tılsım (Talisman)'ın küçük kahramanı, görünmeyen ve üzerinden yürüdüğü müddetçe ulaşması gereken yere ulaşabileceği bir yoldan yürümek zorundadır (sarı tuğlalı yol?) Aynı göndermeyi yine King'in yakın zamanda sinemalarda sinemalarda gösterilen Rüya Avcısı (Dreamcatcher) kitabında da vardır: "Yolu yalnız onlar görebilirler " Sanırım King de Oz aşıklarından Vici Neden Oz bu denli etkileyici ve kalıcı olmuştur? Cevap ne filmin 12 günde kovulan ilk yönetmeni Richard Thorpe, ne Gone With The Wind'i (Rüzgar Gibi Geçti) çekmek için yerini King Vidor'a bırakan Victor Fleming, ne de filmin son yönetmeni King Vidor'da aranmalıdır Baum'un hikayesi güzeldir Ama bu kadar da etkileyici midir? Kişisel görüşüm; ilk olmanın avantajı ve takip eden tüm masal-efsane-filmlerin yolculuklar ve iyi ile kötünün savaşını temel alması, karakterlerin ilgi çekiciliği ve sadeliği (hem büyükler hem de küçükler için), konunun evrenselliği, karşımıza hem sinemada hem edebiyatta tekrar tekrar çıkacak kadar yaratıcı imgelerle dolu olması (kırmızı terlikler, sarı tuğla yol vs) ve Judy Garland'ın muhteşem sesi ve oyunculuğudur Unutmayın; "Ev en güzel yerdir" |
|