Yargıtay Kararı; kiranın kiraya verene değil, kiraya verenin annesine veya üçüncü bir kişiye ödenmesi kiracıyı borçtan kurtarmaz. |
12-02-2017 | #1 |
Şengül Şirin
|
Yargıtay Kararı; kiranın kiraya verene değil, kiraya verenin annesine veya üçüncü bir kişiye ödenmesi kiracıyı borçtan kurtarmaz.YARGITAY KARARI: KİRANIN KİRAYA VERENE DEĞİL; KİRAYA VERENİN ANNESİNE VEYA ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİYE ÖDENMESİ KİRACIYI BORÇTAN KURTARMAZ TC YARGITAY 8 HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2017/1881 KARAR NO: 2017/4519 KARAR TARİHİ: 2832017 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı alacaklı, 10022014 tarihli sözlü kira akdine dayanarak 03062015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 541,00 TL’den 2014 yılı Şubat ayından, 2015 yılı Nisan ayına kadarki kira bedelleri karşılığı 8115,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini istemiş, ödeme emri davalı borçluya 16062015 tarihinde tebliğ edilmiştir Davalı borçlu 23062015 tarihli itiraz dilekçesinde, herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz etmiştir Davacı alacaklı İcra Mahkemesi’ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur Davalı borçlu, davacı ev sahibine iddia edildiği gibi kira borcu bulunmadığını, kira sözleşmesini 10022014 tarihinde yaptıklarını ve bu tarihten başlamak üzere 2 yıllık kira borcunu ev sahibinin annesinin banka hesabına yatırdığını, zamanında kira borcunu ödediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur Mahkemece, üçüncü kişi tarafından davacının annesi adına 6963,25 TL ödemede bulunulduğu, takibe konu edilen kira alacağına dair olarak yapılan bu ödeme mahsup edildikten sonra davalı borçlunun davacı alacaklıya 1151,75 TL asıl alacak ve 20,48 TL işlemiş faiz borcunun kaldığı, davalı borçlu tarafından geri kalan kira borcunun ödendiğine dair İİKnun 269/c maddesindeki şartları taşıyan bir ödeme belgesi ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle davalının 1151,75 TL asıl alacak ile 20,48 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 1171,67 TL alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir Davalı kiracı yargılama aşamasında, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren 2 yıllık kira bedelinin davacının annesi hesabına yatırıldığını, bu şekilde 2 yıllık kira borcunu ödediğini savunmuş ve ödeme dekontunu dosyaya sunmuştur Buna göre; 10022014 tarihinde davacının annesi hesabına “ …’ın oğlu …’a ait 2 senelik konut kira bedeli” açıklaması ile 7000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır Kira bedeli aksi kararlaştırılmadıkça kiraya verene ödenmesi gereken borçlardan olup üçüncü kişiye yapılan ödeme kiracıyı borcundan kurtarmaz Bu sebeple davacı alacaklı tarafından kira ödemesi olarak kabul edilmeyen üçüncü kişi adına yapılan ödemeler davalı kiracı şirketi borçtan kurtarmaz Bu sebeple mahkemece bu husus dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça kabul edilmeyen anılan ödemenin takip konusu kira alacağına dair olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüyle davalının itirazının kısmen kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 madde hükmü gözetilerek HUMKnun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 28032017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi Not: Bu karar, https://kararara.com/forum/viewtopic...com%29#p348565 adresinden alınmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|