Yargıtay Genel Kurulu'nun Dul Eşe çift Maaşla Ilgili Emsal Kararı |
07-17-2017 | #1 |
Şengül Şirin
|
Yargıtay Genel Kurulu'nun Dul Eşe çift Maaşla Ilgili Emsal KararıYargıtay Genel Kurulu'nun dul eşe çift maaşla ilgili emsal kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu aynı kanun kapsamında kocadan dul aylığı babadan da yetim aylığı alınıp alınamayacağı ile ilgili emsal niteliğinde bir karar vermiştir Yerel mahkemenin kararında direnmesi sonucunda konu Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gelmiş ve bu konuda son nokta konulmuştur İşte o Karar: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 2012/21-21 Karar : 2012/223 Tarih : 21032012 Özet: Uyuşmazlık, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının babasından da ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır Somut olayda davacı, 01102003 tarihinden itibaren ölen eşinden ölüm aylığı almaktadır Davacı, 01041996 tarihinde ölen babasından dolayı ölüm aylığı talebini 04012008 tarihinde dile getirmiştir Davacının evli olması nedeniyle eşinin ölüm tarihi olan 27082003 tarihinden önce ölüm aylığı talep etmesi mümkün değildir Ancak 02072005 tarih 5386 Sayılı Yasa'nın 2 maddesi ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen Geçici 91 madde ile getirilen düzenlemeye göre 06082003 tarihinden önce ölen babası nedeniyle hak sahibi olan davacı, eşinden ölüm aylığı almakta olsa dahi evliliğinin ölüm nedeniyle son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep etme hakkına sahiptir Taraflar arasındaki “tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13 İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17122009 gün ve 2008/264 E, 2009/968 K sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, YARGITAY 21 Hukuk Dairesinin 29032011 gün ve 2010/1954 E, 2011/2938 K sayılı ilamı ile, (1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 27082003 tarihinde ölen eşinden dolayı 01102003 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan davacının 01041996 tarihinde ölen sigortalı babası Ahmet Doğan'dan da ölüm aylığına hak kazandığının tespiti İSTEMİNE İLİŞKİNDİR Mahkeme, davanın reddine KARAR VERMİŞTİR Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı alan davacının babası Ahmet Doğan'ın 01041996 tarihinde, eşi Muhammet Adnan Yüzgeç'in 27082003 tarihinde vefat ettiği, davacının ölen eşinden dolayı 01102003 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı, davacının 04012008 tarihli dilekçesiyle ölen babasından ölüm aylığı bağlanmasını talep ettiği, Kurumun 28022008 gün ve 156450 sayılı yazı ile 506 sayılı Yasa'nın 23 ve 68 inci maddelerine göre anadan veya babadan veya eşinden gelir/aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan sadece yüksek olanın ödeneceğini, davacının eşinin aylığının yüksek olması nedeniyle babasından dolayı aylık alamayacağını belirterek talebi REDDETTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR Uyuşmazlık, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının babasından da ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı NOKTASINDA TOPLANMAKTADIR 506 sayılı Yasa'nın 65, 66 ve 68 inci maddelerine göre aylık bağlama koşulları bulunduğu takdirde ölen sigortalının eşine, çocuklarına, ana ve babasına ölüm sigortasından aylık bağlanır Davacıya, eşi Muhammet Adnan Yüzgeç'in 27082003 tarihinde vefat etmesi üzerine 01102003 tarihinden itibaren ölüm AYLIĞI BAĞLANMIŞTIR Davacı, bu davada, eşi yanında babasından da ölüm aylığı bağlanmasını TALEP ETMEKTEDİR 506 sayılı Yasa'nın 68 inci maddesinin 06082003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa'nın 35 inci maddesiyle değişik VI bendine göre, sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesilir Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde I bölümün (C) fıkrası hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihten başlanarak yeniden aylık bağlanır Ancak evliliğin son bulmasıyla kocasından da aylık almağa hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir 02072005 tarih ve 5386 sayılı Yasa'nın 2 nci maddesi ile 506 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 91 inci maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarına göre, 06082003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar, bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz Bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıkları, kesme veya durdurma tarihi itibariyle talep şartı aranmaksızın yeniden başlatılır Gelir ve aylığın kesilmesi nedeniyle diğer hak sahiplerine önceki hisselerinden fazla ödenen tutarlar, gelir ve aylığı tekrar başlatılacak hak sahibine yapılacak ödemeden mahsup edilir Gelir veya aylığı kesilenlerden tahsil edilmiş olan tutarlar aynen iade edilir Somut olayda, davacı, 01102003 tarihinden itibaren ölen eşinden ölüm AYLIĞI ALMAKTADIR Davacı, 01041996 tarihinde ölen babasından dolayı ölüm aylığı talebini 04012008 tarihinde DİLE GETİRMİŞTİR Davacının evli olması nedeniyle eşinin ölüm tarihi olan 27082003 tarihinden önce ölüm aylığı talep etmesi MÜMKÜN DEĞİLDİR Ancak 02072005 tarih ve 5386 Sayılı Yasa'nın 2 nci Maddesi ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen Geçici 91 inci Maddeyle getirilen düzenlemeye göre 06082003 tarihinden önce ölen babası nedeniyle hak sahibi olan davacı, eşinden ölüm aylığı almakta olsa dahi evliliğinin ölüm nedeniyle son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep etme HAKKINA SAHİPTİR Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup BOZMA NEDENİDİR O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve HÜKÜM BOZULMALIDIR) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki KARARDA DİRENİLMİŞTİR TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve YASAYA AYKIRIDIR Bu nedenle direnme KARARI BOZULMALIDIR SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen; nedenlerden dolayı 6217 s Kanunun 30 maddesi île 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429 uncu Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 21032012 tarihinde OYÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLDİ
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|