Keloğlan İle Kel Olmayan Adam |
03-18-2015 | #1 |
Mountain
|
Keloğlan İle Kel Olmayan AdamEski zamanlarda bir Keloğlan yaşarmış Bu Keloğlan yemek saatleri dışında evde eğlenmez gezermiş Yakın köylere, kasabalara gider, arkadaş edinir, durup durup gerinirmiş Yolda yürürken adıyla seslenip İbrahim diyenlere dönüp bakmaz, pire için yorgan yakmazmış Bir elin nesi var, Keloğlan'ın takkesi var dermiş ama ak akçe kara gün içinmiş ve kara gün çokmuş, cepte akçe yokmuş Denize olta atmış, eski bir çarık çekmiş Çarığı denize atmış, balıkları korkutmuş Yollar patika yol, omuz altında iki kol Bu kol sağ, bu kol sol kol, mintanı da pek bol Üzüme bakmış kararmamış, güneş altında sararmamış Çölü geçmiş kurumamış, hayata gülmüş, üzülmemiş Hal ve gidişi böyle olan Keloğlan bir gün kel olmayan bir adamla tanışmış Bu adam Serdar Yıldırım'mış Zamanda yolculuğa çıkmış ve aramış, Keloğlan'ı bulmuş Bildiği atasözlerini birbirine karıştırmış ve bir kağıda yazıp Keloğlan'a okumuş Taşıma suyla değirmen döndüren adamın tatlı dili yılanı deliğinden çıkarmaz Tokken açın halinden anlayan tilkinin dönüp dolaşacağı yer, mağarasıdır Dili kılıçtan keskin olan denize düşünce yılana sarılmaz Dost tatlı söylediği için, attığı taş baş yarmaz Dağdan köyü görünce kılavuz istemeyen ormanda kaybolur Güneş girmeyen doktorun evi balçıkla sıvanmaz Eğer Serdar Keloğlan'ı gıdıklamasa Keloğlan'ın bunlara güleceği yokmuş Ama Serdar'ın dostluğu iyiymiş Kısa zamanda Keloğlan'la can ciğer kuzu sarması oluvermişler İkisi birlikte kasabaya doğru giderlerken, hışımla yürüyen biri Keloğlan'a yandan çarpmış, geçip gitmiş Peşinde kılıçlı bir manga fedai varmış Keloğlan sormuş: " Kim bu böyle ya? " Serdar cevap vermiş: " Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmiş, geri dönüyor Senin zamanının Konstantinopolis'i " Keloğlan: " Sağına soluna dikkat etmesi gerekir Beni yere düşürecekti " Serdar: " Onun gözü dünyayı görmez, seni mi görecek? Ya ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni, demiş İstanbul'u aldı Sonradan ya Roma beni alır ya da ben Roma'yı demeye başlamış Ama Roma'yı alamadı Roma onu aldı Roma'ya siz Rim diyorsunuz " Keloğlan: " Nasıl yani? " Serdar: " Roma üstüne sefere çıkmaya hazırlanırken zehirlendi 49 yaşındaydı " Keloğlan: " Zehirlendi diyorsun ama yaşıyor Az önce bana çarpmıştı " Serdar: " Demek ki zamanda yolculuğa çıkmış, zaman gezgini olmuş " Keloğlan: " Rim üstüne sefer hazırlığında olmasın? " Serdar: " Yok daha neler? Zaman gezginleri büyük kader değişikliklerine sebep olamazlar " Keloğlan: " Bu Sultan Mehmet hangi ülkenin sultanı? " Serdar: " Osmanlı Devleti'nin sultanı yani padişahı " Keloğlan: " Osmanlı Devleti mi? O da nereden çıktı? " Serdar: " Yumurtadan Şimdi Anatolikon'da (Anadolu'da) hangi devlet var? " Keloğlan: " Selcukiyân-i Rum " Serdar: " Rum Selçuklu Sultanlığı yani Anadolu Selçuklu Devleti Sonradan bu devlet parçalanacak, beyliklere bölünecek Bu beyliklerden Osmanlı Beyliği zamanla diğer beylikleri ele geçirerek büyüyecek devlet olacak Anadolu'da birliği sağladıktan sonra yönünü İstanbul'a ve Avrupa'ya dönecek İstanbul'u aldıktan sonra Avrupa'daki pek çok devletin topraklarını zapt eden Osmanlı Devleti'ne Osmanlı İmparatorluğu denecek Bir de bunun Orta Doğu ve Kuzey Afrika boyutu var 600 küsür yıllık Osmanlı yaptığı savaşlarla hatırlanır olacak " Keloğlan: " Osmanlı İmparatorluğu sonradan ne oldu? " Serdar: " Paramparça oldu Elde kalan bir bu Anadolu düşman çizmeleri altında eziliyordu ama Başkomutan Mustafa Kemal önderliğinde Kurtuluş Savaşı başladı Mustafa Kemal uzun uğraşlardan sonra Anadolu'yu düşmanlardan temizledi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu Türk halkı O' na Atatürk soyadını verdi 4 ay kadar oldu Cumhuriyet'imizin 90 yılını kutladık Nice 90 yıllara diyelim " Keloğlan: " Buralar düşman dolmuşken Mustafa Kemal kurtarmış O'nu bir görebilsem Sence zamanda yolculuğa çıkmış mıdır? " Serdar: " Bilmem hiç karşılaşmadım Bir gün karşılaşırsam sana haber veririm Birlikte Mustafa Kemal Atatürk'ün yanına gideriz " Keloğlan: " O günü sabırsızlıkla bekleyeceğim " SON |
|