Alaylı Destan |
10-29-2013 | #1 |
Şengül Şirin
|
Alaylı DestanALAYLI DESTAN Alaylı destan, sıradan konulan klasik destan üslubuyla ele alan taşlama türü Batrac-homyomachia adlı, yazan bilinmeyen bir Homeros bürleskiyle başlayan alaylı destan geleneği, 17 yüzyıl sonlan ve 18 yüzyıl başlarında yeni klasik dönemle birlikte etkili bir güzel sanat türüne dönüştü Bu keskin yergi biçimini, “modernler” olarak adlandırılan yenilikçi yazarlar “klasikler” olarak adlandırılan çağdaşlarını alaya almak için kullandılar Ama kahramanlığa yüz çeviren bir çağı yermek amacıyla “klasikler” bu türü daha çok kullandılar Bunun için, çağdaş olayları biraz değiştirerek destansı bir üslupla işlediler Türün klasik örneği, Nicolas Boileau’nun Lutrin’idir (1674-83; Kürsü) Bu yapıt yüksek rütbeli iki kilise görevlisinin, kilisede kürsünün nereye konacağı konusunda kavga etmesiyle başlar ve bir kitapçı dükkânındaki kavgayla sona erer Savaşan iki taraf, en sevdikleri yeni yazarlarla en sevdikleri eski yazarlann kitaplarını birbirlerine fırlatırlar Aynı temanın bir çeşitlemesi olan Jonathan Swift’in Battle of the Books’u (1704; Kitaplar Savaşı) düzyazı biçiminde bir alaylı destandır Alexander Pope’un zekâsını ustaca sergilediği, İngiliz edebiyatının en ünlü alaylı destanı The Rape of the Lock (1714; Bukleye Tecavüz), bir sosyete çapkınının gene bir sosyete güzelinin saçından bir bukle çalmasını anlatır Alaylı destanlar, çoğunlukla esin perisine seslenen bir çağrıyla başlar Bu türde, kalıplı konuşmalar, doğaüstü güçlerin araya girmesi, yeraltı dünyasına inişler ve başhca kahramanların davranışlarının çok ayrıntıh betimlemeleri gibi bilinen destan özelliklerinden yararlanılır Böylece yazarın ustalık ve yaratıcılığını göstermesine geniş olanak sağlanır Joel Barlow’un 1793’te yazdığı, Amerikan edebiyatının tanınmış alaylı destanı Hasty Pudding’dt (Mısır Lapası) her biri 400 dizelik üç kanto boyunca, yazar en sevdiği New England yemeği olan mısır lapasını anlatır Kaynak;AnaBritannica cilt 1 sayfa 317 frmsinsinet için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|