Anlatı Türü - Mektup |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Anlatı Türü - MektupUzakta bulunan bir kişiye, bir kuruma ya da bir topluluğa bir düşünceyi, bir durumu bildirmek, bir şey istemek için yazılan yazılara mektup denir Birbirlerinden uzakta yaşayan insanların haberleşme gereksiniminden doğan mektubun yazın değeri taşıyanları yazınsal bir tür oluşturmuştur Metin And, Halit Ziya Uşaklıgil, Ziya Gökalp, Hasan Ali Yücel, Leyla Erbil Bir görüşün açıklanması, savunulması amacıyla sanat değeri taşımasına özen gösterilerek yazılan, yazınsal mektuplar da çeşitlilik gösterir Kişiden kişiye özel mektup gibi gönderilenlerle birlikte yine kişiye seslenen ancak gazete ya da dergilerde yayınlanan mektuplar vardır Bir basın-yayın organında yayınlananlara açık mektup denir Yazınımızda ilk açık mektup örnekleri, Ali Canip Yöntem?in Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Beyle Münakaşalarım adlı kitapta topladığı mektuplarıdır Yazınımızda mektup türünün geçmişi, Divan yazınına kadar gider Divan yazınında süslü bir dille yazılan mektup örneklerinin yanında Fuzuli?nin Şikayetname?si diğerlerine göre oldukça anlaşılır bir dille yazılmış olmasıyla dikkati çeker Tanzimat döneminde yazar ve şairlerin birbirlerine yazdıkları, sonradan kitap olarak bir araya toplanan mektuplar, dönemine göre oldukça doğal bir anlatımla yazılmışlardır Bu mektuplar, araştırmacılar için kaynak oluşturacak nitelikler taşır Namık Kemal, Abdülhak Hâmit, Ahmet Mithat, Muallim Naci, Ziya Gökalp gibi yazarların mektupları belge niteliği taşır Günümüze yaklaştıkça Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yakup Kadri, Hasan Ali Yücel, Ziya Osman Saba, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Memduh Şevket Esendal, Aziz Nesin ilgi çeken mektupları vardır Mektup, yazınımızda başlı başına bir tür olarak yer aldığı gibi, değişik yazın türlerinin yazılış biçimi olarak da ayrı bir önem taşır Bu türlerin en yaygın olanları mektuplaşmalardan oluşturulan roman ve öykülerdir Batı yazınında en tanınmış mektup roman Alman yazarı Gothe?nin Genç Verter?in Acıları adlı romanıdır Yazınımızda Halide Edip Adıvar?ın, Handan; Reşat Nuri Güntekin?in, Bir Kadın Düşmanı, Leyla Erbil?in, Mektup Aşkları adlı romanları; Halit Ziya Uşaklıgil?in, Ömer Seyfettin?in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu?nun, Sait Faik Abasıyanık?ın kimi öyküleri mektup türünün roman ve öyküde kullanımınagüzel örneklerdir Kimi yazarlar, eleştirilerini, gezi yazılarını mektup biçiminde yazmışlardır Bunlar arasında, Nurullah Ataç?ın Okuma Mektuplar adı altında topladığı deneme ve eleştirileri ile Cenap Şahabettin?in Haç Yolunda, Ahmet Rasim?in Romanya Mektupları, Falih Rıfkı Atay?ın Londra Konferansı Mektupları adı altında topladıkları gezi yazıları, mektup türününkullanıldığı örneklerdir Mektup Örneği: KIZLARIMA MEKTUPLAR Sevgili kızlarım, güzel ve zeki yavrularım benim, Etrafta dolaşmanızı, ayak seslerinizi, sizin için durmadan çalan telefonları, sağa sola saçılmış eşyanızı çok özlüyorum Onlar kadar belki de onlardan daha fazla, sohbetlerimizi özlüyorum Daha doğrusu, bu sohbetlerde, yaptıklarımla ya da eski söylediklerimle ters düşen sözlerime takılmanızı, bu konuda espri yapmanızı ve beni açmaza düşürerek, yaşamımdaki çelişkileri vurgulamanızı özlüyorum Belki de dostluğunuzu ve zekanızı özlüyorum desem daha doğru olur Dostluk ve zeka Hayran olduğum iki özellik Yaygın inanışın aksine, zeka, herkeste var Yine yaygın inanışın tersine, dostluk, yaşam boyu en zor yakalanan ilişki Dikkat edin, dostluk için duygu demedim, ilişki diyorum Çünkü duygu dersem, bu sadece sizin başkalarına hissettiğiniz dostluğu kapsayacak Ama kast ettiğim şey, o duygu değil Söylemek istediğim, başkalarıyla, onların size hissettikleri dostluk duygusuna aynı biçimde karşılık verdiğinizde geliştireceğiniz ilişki Ya da tam tersi: Sizin birisine duyduğunuz dostluk hissine karşınızdakinin aynıyla verdiği yanıt sonunda ortaya çıkan ilişki Gerçek dostluk, kolay yaşanan bir olay değil Ne yazık ki günümüzde pek çok yüzeysel ilişki, geçici tanışıklık veya menfaate dayalı arkadaşlık, dostluk diye tanımlanıyor ve gerçek dostluğa yazık ediliyor Karşılıklı sevgiye, saygıya ve güvene dayalı dostluk ilişkisi, öyle ?ilk görüşte aşk? gibi bir anda oluşmaz Yılların geçmesiyle, insanların birbirini tanıması ve tartmasıyla ortaya çıkan güven duygusu etrafında meydana gelir Ve tabii, bu güvenin sarsılmasıyla bir anda tüm ilişki tuzla buz olabilir Dostluk çok zor elde edilen ama çok kolay yitirilebilen bir ilişkidir sevgili çocuklarım Ben, dostum olduğunu söyleyenlerden, yaşamımın en büyük kazıklarını yemiş biri olarak, hala dostluğa inanıyorum ve ona büyük bir önem veriyorum desem bana kızmazsınız inşallah İşte siz, büyüme süreciniz içinde, yavaş yavaş, benim en güvenilir dostlarım haline geldiniz Özellikle de liseyi bitirdikten sonra, baba-kız ilişkisi, hemenhemen tümüyle karşılıklı sevgiye, saygıya ve güvene dayalı bir dostluk ilişkisine dönüştü Daha doğrusu ben öyle sanıyorum Bilmem siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Zamanzaman, taa Amerikalardan bazı konulan bana danıştığınıza bakılırsa, siz de beni dostluğunuza layık görmüş gibisiniz Ne yazık ki, ben ağabeyim ve babamı daha liseyi bitirmeden kaybettiğim için, benim tümüyle güvenebileceğim ve danışabileceğim çok yakın, aileden bir dostum olmadı, annemin dışında Bu nedenle sürekli hasretin; çektiğim böyle bir ?dostluğu? size vermek için özel bir çaba sarf ettim Ne kadar başarılı olduğumu ise sizin beni değerlendirmenizle, bu mektuba vereceğiniz yanıtla anlayacağım Ama bugünlerde özlemini çektiğim niteliğiniz, sadece dostluğunuz değil, keskin zekanızla bana yönelttiğiniz eleştiriler Dünyada sizden yana olduğunu kesin olarak bildiğiniz insanların sizi eleştirmesi kadar güzel bir şey var mı? Değişmeye ve gelişmeye açık bir insanın, üstelik kendisinden çok daha genç insanlar tarafından eleştirilmesi, onun yaşamının son dönemlerinde elde ettiği büyük eğitim olanağı değil mi? Bana bu şansı veren bıcır bıcır kızlarımı özlüyorum Ölene kadar sizlerin zekanızdan yararlanmak ve kendimi geliştirmek istiyorum Sadece bir baba olarak değil, bir dost olarak! Dilerim bu olanağı benden esirgemezsiniz |
|