Düzyazı - Nesir |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Düzyazı - NesirDüzyazı - Nesir düz yazı nedir - nesir nedir - türkçe edebiyat ders notları Düzyazı (nesir), dil kurallarından başka hiçbir kurala bağlı olmayan, konuşma diline yakın olan doğal anlatım yoludur Terim olarak önceleri düzyazı yerine inşâ, düz yazı yazarına münşî denirdi Sonradan inşa nesir, münşi nâsir oldu Günümüzde nesir yerine düzyazı, hatta yalnızca yazı ve nâsir yerine yazar terimleri kullanılmaktadır Yazı öncesi dönemden yakın çağlara kadar düzyazı sanat sayılmadığı için ve anlatılanları hatırda tutmak güç olduğu için, düzyazı ile sanat eseri üretilmemiştir En eski düzyazı kalıntıları olan atasözlerinin iç uyaklı, aliterasyonlu yapısı, onların ilk ortaya çıktığı dönemlerde de şiir olabileceğini düşündürmektedir Düzyazı bügünkü işlekleğini matbaaya borçludur Matbaa bulununca, bütün yazılar basılarak çoğaltılmaya başlandı Bilgiler daha çok insana ulaştı Bu da insanlara hoşa gideni, öğrenilmesi gerekeni ezberlemek yerine, el altında bulundurularak gerektiğinde yararlanmak kolaylığı sağladı Okuyucu kitlesinde artış oldu Bellekler ezberleme işinden ve ezber yükünden kurtulunca, asıl işlevi olan düşünme işlevini yaptıve düşünce üretmeye başladı Üretilen düşünceler yazılıp yayınlanarak, eser sayısı arttı Yazılanlar tartışmalara yol açtı; tartışmalar, bilimsel doğruların çoğalmasını sağladı Demek ki, düzyazının şiir gibi kurallı olmaması, onu değersiz kılmaz; üstelik içeriği iyi, anlatımı güzel bir düzyazı en az şiir kadar değerli sayılır Özet Düzyazı, dil kurallarından başka hiçbir kurala bağlıolmayan, konuşma diline yakın olan do- ğal anlatım yoludur Kesin bir ölçü değilse de şiirle duygular, düzyazıile düşünceler daha iyi anlatılır Yazıtların dilinin konuşma dili ile aynı olduğu görüşü yaygındır Uygur yazmalarında bir iki yabancı sözcük, daha sonra İslâm dininin etkisi ile Farsça, Arapça sözcükler girer Türk halkının Orta Asya'dan beri anlatımını sürdürdüğü masallar, destanlar,halk hikâyeleri, Kuran açıklamaları birer düzyazı örneği sayılabilir Düzyazı dili Tanzimattan sonra başlatılan dilde yalınlaşma çabaları ve Dil Kurumunun çalışmaları sonucu konuşma diline yaklaştı Göktürklerde harfler bitiştirilmez Yazı yukarıdan aşağıya doğru yazılır Uygur alfabesi ve Arap alfabesinde harfler başta, ortada, sonda değişik biçimler alır Yazı sağdan sola doğru yazılır Türklerdeki ilk noktalama işareti, Orhun Yazıtlarında kullanılan iki nokta üst üstedir Uygurlar kimi zaman cümle bitimlerine nokta () koymuşlar Arapyazısı kullanılırken harfler harekelenmiş; kimi zaman cümle bitimlerine nokta () konmuştur Bugünkü anlamda noktalama uygulamasında Batı edebiyatı ile tanışmanın etkisi büyüktür Göktürk Yazıtlarında bin kadar sözcük varken, Caferoğlu'nun Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü'nün üçüncü baskısında 7500 sözcük, Divan ü Lugait-Türk'te bir o kadar sözcük, Türk Dil Kurumunun 1998 basımıolan Türkçe Sözlük'te bugün kullanılan 75000 sözcük bulunması Türkçenin sözvarlığına bir ölçü olabilir Göktürkçede cümle yapısıgenellikle basittir Uygur Türkçesinde cümleler başıedatları, kullanılmaya başlanan zarf tümleçler ile biraz uzar İslâmiyetin kabul edilmesinden sonra bağlaçlarla cümleler uzatılır 1928'deki harf devrimi, 1932'de Atatürk'ün çabaları ile kurulan Türk Dil Kurumu'nun çalışmaları sonucunda düzyazı anlatım dili bugünkü duruma gelmiştir Türklerin ilk düzyazılarında konu günlük yaşam ve savaştır Uygurlarda, İslâm uygarlığı etkisinde tıp, fal, din, tarih, sözlük, seyehatnâme, mektup gibi birçok konu işlenmiştir Düzyazıda asıl önemli konu çeşitlemesi Tanzimat'tan sonra olur Türk edebiyatının ilk düzyazı örnekleri atasözleridir Türklerin ilk düzyazı yazarı Tonyu- kuk ile Yullug Tigin'dir Uygur Türkçesiyle yazılanSekiz Yükmek, Uygur Buda dinin- deki en derli toplu ilk din kitabıdır Orta Türkçe Döneminde Kaşgarlı Mahmut'un yazdığı Divan-ı Lugat-it Türk adlı sözlüğü bu dönemin düzyazı örneği sayabiliriz Dede Korkut kitabı Türk nesrinin elde bulunan önemli örneklerinden biridir |
|