Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mecaz, sanat

Mecaz Ve Sanat

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mecaz Ve Sanat





Mecaz Ve Sanat

Metafor - SanatYapıtı - Sanat Eylemcisi - Mecazın Yapı Taşları

Unutmamak gerekir ki metafor ya da mecaz dediğimiz şey, sanatsal ifade, gösterge ya da bilgi objesi olarak nitelediğimiz şeyin belkemiğini oluşturur Hatta denebilir ki mecaz olmadığı zaman sanatta olmaz

Bu bağlamda, doğrudan ikonografik bir yöntemi benimsememesine rağmen nonfigüratif resmin bile metafor olmaksızın varolabileceğine inanmıyorum
Sanatyapıtına güç veren mecazın sağlamlığıdır Elbette teknik yeterlik de etkileyici ve tamamlayıcı etkenlerdendir; Ama yapıtın nasıl, niçin, ne kadar olması gerektiğini belirleyen, onun iç gücü olan mecazdır çünkü mecaz sanat eylemcisinin, bir hayat eylemcisi olarak hayat karşısındaki ironik algılama yeteneğinin dışavurumunu simgeler Bu simgenin zayıf kalması halinde ortaya çıkan sanatyapıtı kendini dekoratiflikten kurtaramaz

Demek ki sanat eylemcisi ne kadar özgür, yalın ve yalansız bir tutumla hayatın içine dalarsa o kadar zenginleşecektir Tabi ki burada özgürlüğü bir başı boşluk ve istediğini yapma serbestisi (keyfi-(lik), keyfiyet) olarak anlamamak gerekir Kastedilen özgürlük, hiçbir dogma ve geleneksel çerçeve içine girmeden; insanın hayat içinde ve dünya üzerinde var bulunurken çevresinde olup biten zaman, mekan, olgu ve dinamikleri ?insani doğasal yalınlık? içinde kavramaya çalışması olarak anlaşılmalıdır

Bir yanda doğa ve bir yanda insan elinden çıkma, kökünü dil düşünce sarmalında bulan ?adlar?, ?kavramlar? ve eşyalar dünyası ve bu iki dünya arasında ?insan? İnsanın her şey ve herkes için bir olan varlıksal yasaları kavraması, onu zaman ve mekan üstü bir katmana taşır ki işte kast edilen özgürlük burada yaşanır, ( içinde yaşadığı somut, yakın ve şimdiki zaman ne kadar kısıtlayıcı olursa olsun) bu türden düşünsel ve algısal bir olgunluk, kişiye yani sanat eylemcisine varoluş ve insanlık karşısında onurlu eylemenin kapısını açar Etik ve estetik duruşunu bu biçimde belirleyip hayata karşı gardını böyle bir tavır içinde gerçekleştirmiş bir eylemci artık sınırların ve sınırlarının farkındadır

Yaratılması hayatın derinden kavranmasıyla mümkün olan mecaza artık yanılsama diyebiliriz Çünkü, paradoksal bir döngüye sırtını yaslamış olan yanılsama, mecaz dediğimiz şeyin ruhu?dur

Çünkü zıtlıkları ve çatışkıları, aymazlıkları ve budalalıkları böyle bir yol olmaksızın anlatmanın, ifade etmenin, dışa vurmanın, göstermenin imkanı yoktur
Yaşantılanan ve bilişsel düzeyde kavranan her zıtlık ve çatışkı, dilsel-düşünsel yada görsel olsun, beraberinde mecazı, yani paradoksu, yani yanılsamayı ve buna bağlı ve zorunlu olarak soyutlamayı getirecektir Çünkü biz biliyoruz ki ?olanı? olduğu gibi vermek sanatın gücünü ve gerçekliğini zedeler

Olan?ın içindekinin, yani görüngünün ötesindekinin ortaya çıkmasını sağlayacak yeni bir düzenin oluşması gerekir İnsan, insanlıktan çıkmışsa artık onun görülen insan gibi çizilmesine imkan yoktur Masanın içindeki ölüm hissedilmişse artık masa optik dünyanın tarif ettiği bir masa olmaktan çıkar Yuvarlağa yakın bir dünyada, yatay dikey ve yönler sorgulanmışsa, boşluğun ve yönsüzlüğün resminin çıkması kaçınılmazdır

İnsan aklının ve ruhunun yağmalandığı, tüketim aşkının körüklendiği, insan yerine müşteri olmanın önerildiği bir dünyada, mecaz ya da yanılsama, gerçeği sunmanın tek yoludur

İşte tam da bu yolda bulunan, yani sınırların ve sınırlarının farkında olan ya da onu sezinleyen sanat eylemcisinin yükü, taşıyabileceğinden ağırdır
Böyle değerlendirilebilecek bir sanat eylemcisi, artık sıradan bir insan değil, deyim yerindeyse insana özgü olanın ihlal edildiği her yerde, halk yığınlarına bakıp da göremedikleri, duyup da işitemedikleri gerçeklerini, bir biçim bulucusu ve ifade kaşifi olarak, miş gibiyi mecazla aralayıp gerisindeki gerçeği gösteren bir varoluş savaşçısıdır

MECAZI ÖRGÜLEYEN PLASTİK YAPI TAŞLARI
Biçim, renk, doku, ışık, hacim, derinlik, vb gibi öğeler öncelikle içinde yaşadığımız hayatın tam da orta yerinde duran birer nesnel gerçekliklerdir Algı sınırlarımız içine giren bilimsel, felsefi, inançsal ya da her hangi bir biçimde tanımlanmış somut (elle tutulur-gözle görülür-algılanır) birer öğe olarak hayatımızın içinde yer alırlar Bireysel ya da toplumsal bilgi dağarcığında bir biçimde tanımlanmış olsalar da onların gerçekliği ve somut algılanabilir olan yapıları inkar edilemez Hatta yukarıda sayılan öğelerden örülü oluşmuş bir dünyayla sürekli temas halinde yaşadığımızı söylemek abartılı bir tanılama olmasa gerek

Doğası gereği birer kendinde varlık kategorisi olarak var bulunan bu öğeler aynı zamanda sanatsal ifadenin birer aracı olarak görev yapar; sanatsal ifadenin biçime gelmesinde, vücut bulmasında temel yapı taşlarını oluştururlar
Sanatsal ifadeye ister bir anlamın görünür kılınması ya da dışavurumu diyelim, bu yapı taşlarının belli bir mecazı ördüğü, somut algılanabilir bir gerçeklikken, dışavurum ya da ifadenin beden bulmasında (değişip-dönüşerek, azalıp-çoğalarak, daralıp-genişleyerek belli bir yoğunluk kazandıktan sonra) sanat yapıtı dediğimiz bütünü, anlam-ifade-dışavurum metaforu etrafında biçimlendirirler

Bu bakımdan, sıradan günlük yaşantımız içinde aşina olup kanıksadığımız bu öğeler gerçekte sanat yapıtını oluşturan biçimsel-görsel yapının doğadan soyutlanarak oluşturulmuş temel yapıtaşlarıdır

Bir fizik gerçeklik olarak saniyede 300000 km?lik bir hızla akan ışık sanatsal kategoriye taşındığında bir anda dominant olanın dikkat çekici hale gelmesinde görev üstlenir Bu noktada, artık biz, onu doğadaki ışık gerçekliği olarak değil de sanat yapıtında vurgulanmak istenenin aracı olan ışık olarak algılamaya başlarız
Öğelere böyle bakıldığında, artık her bir öğe doğadaki bir gerçeklik olduğu kadar aynı zamanda sanatsal plastik bir olanaktır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.