Rüzgar Tanrısı Ve Ulak Hermes |
11-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rüzgar Tanrısı Ve Ulak HermesHermes rüzgar tanrısıdır, babası Zeus annesi ise yağmur perilerinden biri olan Maia'dır Kanatlı sandalları olan Hermes aynı zamanda tanrıların habercisidir Hermes, Arkadia'da Kylleni dağının dik yamaçlarında bulunan oldukça geniş ve derin bir mağarada doğdu Ve doğar doğmaz kundağından kurtulup mağaradan çıktı ve dağlarda dolaşmaya başladı Doğduğu mağranın yakınlarındaki bir çayırda çiçekler arasında gezinen bir kaplumbağa buldu ve onu alıp hemen mağarasına getirdi Önce kabuğun içini boşalttı ardından bu kabuğu yumuşak bir öküz derisiyle kapladı Kamışlar keserek arasından geçirdi ardından yedi tane kuvvetli tel taktıböylece lir denilen ve ahenkli sesler çıkaran müzik aleti yapmış oldu Parmaklarını gergin teller üzerinde gezdirerek yumuşacık melodiler çalıp şarkı söylemeye başladı Bu arada karnı da acıkmıştı Liri'i beşiğine bırakarak tekrar mağaradan çıktı Canı et yemek istiyordu bu yüzden Apollon'un semiz öküzlerinin bulunduğu yere doğru yola koyuldu Apollon öküzlerini Pieria'nın gölgeli dağlarının yamacında ki bir çayırda otlatıyordu Akşam karanlık çökünce Hermes çabucak elli tane semiz öküzü çaldı ve izleri belli olmasın diye hayvanları kumlu yoldan yürüttü böylece esen rüzgarla birlikte izleri yok olmuştu Ancak yolda meyve bahçesi ile uğraşan yaşlı bir adamla karşılaştı ve ona: "Eğer bol meyve almak ve zengin olmak istiyorsan bak fakat görme, işit fakat dinleme seninle ilgisi olmayan herşey hakkında susmayı söylememeyi tercih etdedi Güneş'in doğmasına yakın Alheios suyunun kıyılarına vardı öküzleri orada gizli bir mağaraya sakladı ama açlık canına tak etmişti Aralarından besili iki tosun seçerek güzelce kızarttı ve yedi Hemen sonra ise gizlice mağarasına döndü İçeri kapı deliğinden rüzgar gibi girdiBu yüzden gelişini ne peri kızları nede köpekler duymuştu Beşiğine kıvrılıp yattı Güneş doğduğunda Apollon öküzlerin yokluğunu fark edip küplere bindi Tanrısal sezgileriyle kısa sürede hırsızın izini bulmuştu Apollon, Hermes'in mağarasına geldi ve ona öküzleri nereye sakladığını sordu ancak Hermes anlamazlıktan geldi, öküzleri çaldığına dair kendisine yöneltilen suçlamaların hepsini reddediyordu "Ben küçücük bir kundak çocuğuyum nasıl senin öküzlerini çalabilirim ki Banyo yaptırmak dışında beni beşiğimden bile çıkarmıyorlar Ama Apollon'u ikna edememişti Güneş'in tanrısı daha da öfkelenerek Hermes'i alıp Zeus'a götürdü Ancak Hermes en sevimli halini takınarak yaptıklarını baş tanrının huzurundada inkar etti Ama Zeus her şeyi duyar ve görürdü Öküzleri kimin çaldığını çok iyi biliyordu ama küçük oğlunun sevimliliği onunda aklını çelmişti bu yüzden onu cezalandırmadı Bunun yerine iki kardeşi barıştırıp aralarını düzeltti ve Hermes'e öküzlerin yerini ağbisine göstermesini söyledi Hermesin başka şansı kalmamıştı Apollon ile birlikte öküzleri sakladığı yere gitti ve öküzlerini güneş tanrısına teslim etti Ancak Apollon'un öfkesi hala geçmemişti, bunun üzerine Hermes onun gönlünü almak için kendi elleriyle yaptığı Lir'ini Apollon'a hediye etti Apollon ahenklisesler çıkaran bu müzik aletine hayran kalmıştı Hemen yumuşak melodiler çalmaya başladı Sesler öylesine güzeldi ki Apollon çalarken kendinden geçiyordu Böylece iki kardeşin arası düzeldi ve Hermes'in herzaman Apollon'un kalbinde ayrı bir yeri oldu Ölümsüzler arasında en sevdiği tanrı rüzgar tanrısı olan Hermes idi Ona duyduğu sevgi hiç azalmadı tersine arttı |
|