Türküler Ve Hikayeleri - Ezo Gelin |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türküler Ve Hikayeleri - Ezo GelinTürküler ve Hikayeleri - Ezo Gelin Ezo Gelin'in asıl adı Zöhre Bozgeyik'tir Nüfus Kaydı, Gaziantep'e bağlı Oğuzeli ilçesindedir Ezo Gelin (Zöhre Bozgeyik), Oğuzeli'nin Uruş (şimdiki adı Dokuzyol) köyünde doğmuştur Ezo Gelin, çok kişinin evlenme önerisini kabul etmez kendini isteyen Barak Ağalarının evlenme isteklerini de geri çevirir Ezo Gelin, evlenmeme nedenlerini açıklamaz Suriye'nin Kozbaş Köyü'nde oturan teyzesinin oğlu Memey (Mehmet), sık sık dünürcü (görücü) göndererek istetir Ezo Gelin'i Ezo'nun Suriye'ye gelin gitmek istemediğini işiten görücü kadınlar, Ezo Gelin'in evlenmesi için inandırıcı konuşurlar: ''Güzel kızım, hiç merak etme Memey'in nüfus kaydı Türkiye'dedir Evlendikten az bir zaman sonra Türkiye'ye göç edersiniz Biliyorsun Barak'ta, Suriye'den gelen birçok mülteci vardır Biz seni gurbet ellerinde hiç yakar mıyız?Bize güven Biz akrabalar, senin kötülüğünü istemeyiz'' Üstelemelerden, kezlerce konuşmadan sonra, evlenmeyi uygun bulan Ezo, şöyle der: ''Sözlerinize inanıyorum Yalnız korktuğum başıma gelirse? Ya Memey Türkiye'ye mülteci olarak gelmezse, benim halim nice olur? Zaten birinci kocamdan boşandım Şimdi de ikinciden mi boşanayım? Boşanma olmazsa, Suriye'de ölünceye kadar kalıp Türkiye'ye, akrabalara hasret mi kalacağım? Talihim zaten karadır Orada ölürsem, ölüm bile Türkiye'ye hasret kalır Ne diyeceğimi bilemiyorum Siz ne derseniz o olsun benim çabalarım para etmiyor Ezo, nasıl olsa bir defa yandı Bin defa yanacak değil ya'' Ezo'nun güzel gözlerinden birkaç damla gözyaşı, gül rengi yanaklarına dökülürken fısıldarcasına ''Evet'' derEzo Gelin'i götürenler , akşam karanlığından yararlanarak, sınırı bekleyen askerlere görünmeden Suriye'ye ayak basarlar Geldikleri Kozbaş Köyü'nde düğün dernek yapılmaz Yörenin göreneğine göre dul kadın ve dul erkek için eğlenti yapılmaz Sessizce imam nikahı kıyılır Böylece Ezo, Suriye'nin Carablus İlçesi'nin Kozbaş Köyü'ne gelin gider Sonra oradan, Lüle Köyü'ne taşınırlarEzo Gelin'in ikinci evlenmesi de ''değişik usulü'' olur Ezo'nun teyzeoğlu Memey, bacısı Selvi'yi Zeynel Bozgeyik'e verir, kendisi Ezo'yu alır (''Değişik usulü'' evlenme olgusunu sonra açıklayacağım) Memey ile Ezo'nun aile kurması, ikisinin de ''değişik'' yoluyla yaptıkları ikinci evlenmeleridirEzo, gurbetlik acısına dayanamaz Ara sıra köyündeki yakınlarını görmek amacıyla Suriye sınırını gizlice geçerek, Uruş (Dokuzyol) köyüne gelir Türkiye'ye her gelişinde, biraz daha yıpranmış, daha süzülmüş ve üzgün görünür Nedenini soranlara: ''Gurbetliğe fazla dayanamıyorum köydeki hısım akrabaları göresim geliyor Ne de olsa burası eski vatanım Nedense Suriye'yi hiç sevemiyorum Ah Türkiye'nin gözünü seveyim! Vasa öleydim, tek Türkiye'de kalaydım İlle vatan, ille vatan'' İlk kocasından çocuğu olmayan Ezo Gelin'in, ikinci eşinden altı kız çocuğu olurEzo Gelin'in gül yüzü, portakal rengine döner Yıllardan beri ayakta çektiği hastalık, onu güçsüzleştirir, çok zayıflar, yatağa düşer Ara sıra ağzından kan gelir Gözleri de pek iyi görmez Birkaç kez hekimlere görünür ancak yoksulluktan ilaçları düzenli olarak alamaz Kendine bakamaz 1952 yılının Mart ayında, Lüle Köyü'ndeki tek odalı ker*** evini de yataktan kalkamaz Ezo Gelin, 18 Mart Cuma günü gece yarısı, ''ince hastalık'' dedikleri Verem'den ölür Özlemi, acıyı, yabancılığı içinde götürür Ezo Gelin Ozan Kemalettin Kamu'nun dediği gibi: ''Gurbet o kadar acı ki, / Ne varsa içimde / Hepsi bana yabancı, / Hepsi başka biçimde''Ezo Gelin, arada bir yükseklere çıkar, Türkiye'ye doğru ağlayarak bakarmış Sağlığında kocası Memey'e, ölüsünün, Bozhöyük Köyü'ndeki höyüğün başına gömülmesini yalvara yalvara söylermiş ''Hiç olmazsa mezarım Türkiye'den gözüksün Ben doyana kadar Türkiye'ye bakmadım, mezarım baksın Ben seyretmezsem bile mezarımın taşı toprağı Türkiye'yi seyretsin''dermiş Ezo Gelin Ezo'nun vasiyeti yerine getirilerek, Lüle Köyü'nden alınan ölüsü, Bozhöyük Köyü'ndeki höyüğün üstüne gömülür Ezo Gelin'in gömütü, Suriye'nin sınır boyundaki topraklarından ve Türkiye'nin sınıra birkaç saat uzaklıktaki köylerinden, beyaz bir benek gibi görünmektedir |
|