Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arası, tavan

Tavan Arası

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tavan Arası



YILLARCA GÖRMEYEN GÖZLER AÇILDIĞINDA

Bilim gözün yapısı ve uyarıcıların sinirsel düzeyde beyne iletimi konusunda geniş bir bilgi birikimi ve zenginliğine sahipse de retinanın üzerine düşen iki boyutlu girdinin üç boyutlu görüşe nasıl çevrildiğini açıklamada yetersiz kalabiliyor

William Molyneux
Yaklaşık üç asırdır bilişsel ve algısal mekanizmalara dair anlayışımıza meydan okuyan soru ilk kez 1688'de John Locke'a yazılan bir mektupta William Molyneux tarafından ortaya konuyor:
" Doğuştan kör olan birine aynı metallerden yapılmış ve aşağı yukarı aynı büyüklükte olan bir küp ile bir küre arasındaki farkı dokunarak anlamayı öğrettiklerini varsayın Öyle ki, dokunduğunda hangisinin küp, hangisinin küre olduğunu söyleyebilsin Bu küp ve küre, bir masada duruyorken körün görmeye başladığını varsayın Bunları yalnızca bakarak, dokunmadan ayırt edip hangisinin küp hangisinin küre olduğunu söyleyebilir mi?"

18yy başlarının en ünlü cerrahlarından biri olan William Cheselden, katarakt ameliyatıyla bir körü iyileştirerek ameliyat sonrası sürece dair araştırmalarını sürdürüyor Yandaki çizim ise Dr Cheselden'ın insan anatomisi üzerine yayımlamış olduğu bir kitaptan alıntı

Doktorun tespitleri tıp dünyasında büyük bir hayal kırıklığı ve şaşkınlık yaratıyor Hasta görmeye ilk başladığında uzaklıklarla ilgili hiçbir yargıda bulunamıyor ve bulanık bir görüşe mahkûm kalıyor Bu vaka sonrası benzer şekilde tekrarlanan ameliyatlar yine benzer sonuçlar veriyor; hastaların görüşü ciddi bir şekilde özellikle de uzaklık, derinlik ve şekil algılarının bozukluğu nedeniyle engelleniyor Bu durum çoğunu alışageldikleri "görsellikten yoksun" süreçte bile deneyimlemedikleri ciddi depresyonlara sürüklüyor

Doğuştan kataraktlı çocuklar

Virgil'in hikayesi "At First Sight" isimli bir filmle beyaz perdeye de aktarılmıştı

Kameralardaki açma-kapama / kesinti sisteminin insanda da beyin retinadan gelen iletileri işlemlerken gerçekleştiği düşünülüyor
Böyle bir " kesinti " varsayımı kimi bilim adamlarınca görme sırasında nöron faaliyetlerinin sürekli olduğu verileriyle eleştiriliyor Ancak bu eleştiri yalnızca " intermittence " mekanizmasını organik ve somut olarak gerçekleştiği öne sürülürse anlam kazanıyor Oysa girdinin sürekli olup kapama sürecinde işlemlenmediği gibi bir olasılık da söz konusu
Eğer böylesi kuvvetli bir olasılık göz ardı edilirse, fotoğraf karelerine sanatsal biçimler kazandıran ve hareket halindeki cisimlerin şekil deformasyonuna uğradığı pozlardaki görüntülerle gerçek görme sırasında da karşı karşıya gelmemiz gerektiği gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor Oysa bizler, nesne çok hızlı hareket ediyor olmadığı sürece- yani hızı, bizim " intermittence (kesinti)" hız eşiğimizi geçmediği sürece- onu net bir şekilde görebiliyoruz Oysa Virgil, bu yeteneği ameliyat sonrası edinemiyor:
"Virgil, bana bir keresinde ne gördüğü hakkında hiçbir fikrinin olmadığını söylemişti Işık vardı, hareket vardı, renk vardı; hepsi karışmış, anlamsız bir bulanıklıktı"

Eğer ki hareketin hızı kameranın açma-kapama hızından fazlaysa karelerde görüntü bulanık oluyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.