Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağri, dagi, efsanesi

Ağri Dagi Ve Efsanesi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağri Dagi Ve Efsanesi



Ağrı Adı Nereden Geliyor?


Ağrı Dağı nın adı zaman zaman değişik söylenmiştir
Çeşitli tarihlerde Ağrı ya Argı, Han Argı, Argurı, Arkuru, Ark Dağı, Argı Dağı denilmiştir Selçuklular buraya yerleştikten sonra Eğri Dağ, bilahare Ağrı Dağ adını aldı Zamanla Ağrı Dağı, şekline dönüştü Halk bazen Kire/Kıra olarak da ad vermektedir
1938 den beri İl, sınırları içindeki Türkiye nin bu en yüksek dağı olan Ağrı Dağı na izafeten Ağrı olarak isimlendirilmektedir
Urartu adının bu kavme, güneydeki Samiler tarafından verildiği ve bunun “Ur-Ar-tu” (Yukarı ülke, yüksek memleket) manasına geldiği ileri sürülmektedir Hatta bu isimdeki “Ur” (yukarı, yüksek) kelimesinin Sümerce den geldiği ve Akadlılar ca Dicle- Fırat yukarılarının “Yukarı Memleket” manasına böylece anıldığı kanaatine varılmıştır Bu yüzden, Urartu ülkesinin en yüksek dağlarına da “Ararat Dağları” isimleri verilmiş bulunuyor Sonradan Musevilerle, Hıristiyanlar Tevrat tan alarak bu adı Ağrı Dağı na alem etmişlerdir
Küçük Arsaklı Devleti zamanında memleket başlıca 15 eyalete ayrılmış; bunlardan hükümdarların yazlık ve kışlık başkentlerinin bulunduğu yukarı Aras Boyu ve Ağrı Dağı çevresinde Ararat Eyaleti adı verilmiştir
Anlaşılacağı gibi; Ararat, Ağrı Dağı nın adı değil, bu bölgenin Urartu ve Arsaklılar zamanındaki adıdır Ağrı Dağı nın eski Türkçe de “yüksek” anlamına gelen Ağrı ve Ağru kelimesinden geldiği öne sürülmektedir Ayrıca Ağrı kelimesinin Arapça da “muhteşem” anlamındaki ağra ile ilgili olduğu da belirtilmektedir Bu adlar, zamanla söylene söylene halk arasında Ağrı Dağı olarak benimsenmiştir
Büyük Ağrı Dağı
Büyük ve Küçük Ağrı Dağları; Türkiye, İran ve Nahcivan devlet sınırlarının birleştiği bir noktada yer alır Küçük Ağrı doğuda, Büyük Ağrı Dağı batıdadır Her ikisine birden Ağrılar denir Doğubayazıt ovasının kuzeyinde, ilçe merkezine 15 km uzaklıktadır Ana kütleyi Büyük Ağrı oluşturmaktadır Her ikisinin yamaçlarında oluşmuş pek çok parazit koniler vardır
Türkiye nin en büyük dağı olan Büyük Ağrı Dağı (5137 m) solmuş volkanik bir yanardağdır Ağrı Dağı, Aras Güneyi Dağı nın ucu ile bağlantılıdır Ağrı Dağı ile bu sıra dağı birbirinden Pamuk Gediği ayırmaktadır ki, Doğubayazıt-Iğdır karayolu buradan geçer
Ağrı Dağı nın kuzey batısındaki Iğdır Ova sından yüksekliği 4500 m güneyindeki Doğubayazıt düzlüğünden nisbi yüksekliği 3400 m dir Bu fark Iğdır Ova sının çukurda oluşundandır
Ağrı Dağı, küçük tepeler teşkil etmeden, birbirine tek başına yükselerek dünya volkanlarının en görkemlisi olmuştur Dağın zirvesinde kar ve buzlarla kaplı bir krater vardır Bundan örtülü dağın tepesi yaz-kış devamlı karla kaplı olarak beyaz görünür Büyük Ağrı nın üzerini bulut örter ve tepe tarafına yazın dahi kar ve yağmur yağar
Ağrı Dağı yaklaşık 17 km yarı çapında bir taban üzerine oturmuştur 1188 km2 yer kaplamaktadır Çevresi 128 km dir Dağın tepe tarafı üç çataldır ve en yüksekliği Iğdır a bakandır Kar sınırı 4000-4500 metreden başlayan dağ, geniş bir alana egemen olduğu için, Karaköse nin bir çok yerinden, Iğdır ilinin ve Nahçıvan ın her tarafından, Van, Erzurum, Kars, Ermenistan ve İran ın yüksek yerlerinden görülebilir Bu dev kütlenin yakından görünüşü heybetli ve etkileyicidir
Dağ bir sünger gibi kendi suyunu kendi içine çekerek emer Dağın emdiği suların bir kısmı Serdarbulak, Yakup, Örtülü ve Topçatan kaynakları ile dışarı çıkar Ancak yarık bulamayan kar suları dağın eteklerine doğru akar Dağ eteklerine yaylaya çıkan göçebeler, dağda çok sayıda bulunan evcil ve yabani hayvan bu sulardan faydalanır



Ülke turizmi yönünden büyük bir öneme sahip olan; her zaman karlı, her zaman dumanlı… Onun başı hep göklerde… Büyüleyici beyaz zirvesi sonsuza asılmış bir bulut gibi ve yeryüzünden tamamen kopmuş görünen efsane Ağrı Dağı, türkülere sinmiş, aşıklara ilham kaynağı olmuş…
Büyük Ağrı nın kuzey yamacında ve 4000 m yükseklikte Küp Gölü adında bir karakter göl vardır
Dağın zirvesinde Ağustos ayında bile ısı –6 dereceden aşağı düşmez Yaz mevsiminin sıcak günlerinde normal ısı 0 ın altında -6, -10 arasında olur Yaylası bol, otlaklarının her mevsimde otları görünür Ağrı Dağı nın yamaçlarında ağaçsı bitki örtüsünün çok seyrek olduğu dikkati çeker Bazı kesimlerde bodur huş ağaçlarına ve ardıç çalılıklarına rastlanır
Kışın Doğubayazıt Ovası karla örtülü olduğu halde, Ağrı Dağı nın güneydoğu, güney ve güneybatı yamaçlarında kar tutmayan pek çok yer vardır Kışın buradan “kışlak” olarak kullanılıp koyun otlatılır Bilhassa inek vadisindeki mağaralar, yüzlerce koyunu barındırabilecek genişliktedir
Tarihi belgeler, Dede Korkut Hikayeleri ile İstahri ve Mukaddesi gibi Arap yazarlarının verdikleri bilgilere göre, önceki yüzyıllarda Ağrı yamaçlarının ormanlarla örtülü olduğu anlaşılmaktadır Günümüzde iyice çıplak bir durum kazanan Ağrı Dağı nın etekleri, çevresine tespih taneleri gibi dizilen köylerde çok sayıda beslenen hayvanlara aşırı otlama yüzünden iyice çoraklaşmakta, hatta erozyon baş göstermektedir Hafif bir rüzgarda Örtülü, Çiftlik, Türkmen ve Gölyüzü Köyleri çevresinde kum fırtınası başlamaktadır

Küçük Ağrı Dağı
Ağrı Dağı nın volkanik kütlesi temelde birdir, sonradan iki büyük koniye ayrılır İşte bu konilerden doğudakine Küçük Ağrı Dağı adı verilir
Büyük Ağrı Dağı nın hemen yanı başında yükselen Küçük Ağrı Dağı, oluş ve yapı bakımından Büyük Ağrı Dağına ya benzer Bu diğerinin tersine sivridir, tam bir konik çadır şeklindedir Küçük Ağrı Dağı daha sivri, büsbütün susuz ve çıplaktır Her iki volkan dağın doruk çevresinde dört yana doğru derin sarp yamaçlı ve dar vadiler uzanır
2500 metreye kadar ortak bir taban üzerinde yükselen iki koniyi, yani Büyük Ağrı Dağı ile Küçük Ağrı Dağı nı 14 Km uzunluğundaki Serdarbulak Geçidi (2687 m) ayırmaktadır Bu iki dağın arası kısa ağaçlarla kaplıdır Küçük Ağrı Dağı nın karı yaz ortamında tümüyle kalkar
Küçük Ağrı Dağı nın tam tepesinde kraterin ağzında göl halinde su birikirse de, bu çukurluğun suları yazın kurur Yamaçlar diktir, fakat çoklukla kayalık değildir



Ağrı Dağının Tarihi ve Kültürel Özellikleri
Ağrı Dağı, Doğu Anadolu nun, özellikle Ağrı vilayetinin simgesidir Ağrı Dağı yöresinde tarihin çeşitli devirlerinde yaşayan kavimler, bu görkemli dağa kutsal bir yapı gibi bakmışlardır
Ağrı aynı zamanda dünyanın sayılı dağlarındandır Nuh Tufanı na ve Nuh Gemisi aramalarına konu olduğundan özellikle yabancı dağcıların ve din adamlarının ziyaretgahı olmuştur Ağrı Dağı nın Türk Tarihi nde ve edebiyatında da müstesna bir yeri vardır
Tevrat ta ve bazı kitaplarda Nuh un Gemisi nin tufandan sonra Ararat Dağı na oturduğu yazılıdır Kuran- ı Kerim in Nuh Suresi nde Cudi Dağı nda olduğu belirtilmektedir Acaba Orta Doğu nun çatısı durumunda olan Ağrı Dağı nın adı Tufan olduğu zaman “Cudi” miydi? Veya Ağrı Dağı nın güney karşısında gemi siluetinin olduğu Meşar Dağı nın eski adı Cudi midir?
Ağrı Dağı nın bütün dünyaya ün salmasının başka sebepleri şunlardır
Ağrı, Avrupa nın bütün zirvelerinden yüksektir, bu dağın bir özelliği de, yek pare bir kütle halinde birden bire yükselmesidir Bu dünyanın belki en muazzam dağ manzarasıdır Himalaya ve Antlar gibi ulu dağlarda yükselme tabaka tabaka olduğu için tek başına birden yükseliveren Ağrı Dağı nın heybetinden mahrumdurlar
İki kartal yuvası gibi Ağrı Dağları efsanelere en çok konu olan dağdır Geçimsiz iki bacı efsanesi, Adem ile Havva efsanesi, Nuh un Gemisi efsanesi bunların en çok bilinenleridir
Anadolu dağlarının başı sayılan bu dağ dünyamızın da belli başlı dağlarındandır Ağrı sadece Türkiye nin en yüksek dağı değil aynı zamanda bölgenin tarihi, coğrafyası, iklimi, folkloru ve toplum hayatı üzerinde büyük etkisi olan bir tabiat harikasıdır Bu dağ sır doludur, kültür doludur… Bu yüce dağın bağrında nice efsaneler saklıdır Bunlar yukarda belirtilen efsanelerden ayrı olarak; dağ anaları, kar adamları, dağ canavarları, Şahmeran ve aşk hikayeleridir… Özellikle mitolojik içerikli olanlar ve Nuh un Gemisi efsanesi halkın hayal zenginliğinde şekillenerek kalıplara sokulmuştur Halk, ağzı dili olmayan bu koca dağı dillendirmiştir Adem ile Havva dan başlayıp günümüze kadar devam eden bir çok dini, efsanevi, bazı toplumsal ve aşk olaylarına konu olmuştur
Ağrı ve Aladağ da Oğuz, Arsaklı ve İlhanlılar ın yaylakları vardı İlhanlılar sevinçli günlerinde, toplantı-bayramlarda kurultaylarını burada yaparlardı Yazı burada ki yazlık saraylarda geçiren İlhanlılar, bütün Anadolu ve İran ı buradan idare ederlerdi Ağrı, İran, Kafkasya ve Anadolu üçgeninin tam ortasında bulunduğundan zaman zaman değişik devletlerin kontrolünde olmuş 4 yüzyıldan fazla Osmanlı Devleti nin milli sınırları içende kalmıştır 1878 Berlin Antlaşması ndan sonra ve 1 Dünya Savaşı sırasında Türkiye, Rusya ve İran arasında paylaşılmıştır
XX Yüzyılın başında Büyük Ağrı Dağı nın güney tarafı Türkiye ye, kuzeyi Rusya ya ve Küçük Ağrı Dağı nın doğu cepheside İran a ait bulunuyordu 1 Dünya Savaşı ndan sonra 16 Mart 1921 de Moskova, 13 Ekim 1921 tarihinde Kars Antlaşmalarıyla sınırlar belirlenerek Türkiye-Sovyetler Birliği hududunun Aras nehrinden geçirilmesi üzerine Büyük Ağrı Dağı nın kuzeyinde Türkiye toprakları içine alınmış oldu 1923 ve 1932 yılında yapılan hudut düzeltmesiyle Küçük Ağrı Dağı nın tamamı Türkiye sınırları içerisindedir Gezi ve coğrafya kitaplarında Ağrı Dağı na çok yer verilmiştir Arap coğrafyacısı İstahri yazdığı kitabında Ağrı da pek çok orman ve av hayvanı olduğu hatırlatır Mukaddesi, Ağrı Dağı yamaçlarında binden fazla köy bulunduğunu yazar
X Yüzyılda yaşamış olan tarihçe Thomas, Ağrı Dağı çevresinde geyik, yaban domuzu, aslan ve yaban eşeği gibi hayvanların çok bulunduğuna işaret eder 13 yüzyılda Marko Polo da ”Nuh un Dağı” nda araştırma yapmış, seyahatnamesinde bahsetmiştir



Ağrı Dağı nın Ayırıcı Nitelikleri
Türk ve dünya kültüründe Ağrı Dağı nın özel bir yeri vardır Gerek yurdumuz gerekse yakın doğu kültürlerinde, Ağrı Dağı ile ilgili pek çok efsane geliştirilmiştir Ermenilerin kendi ülkelerinin merkezi olduğunu iddia etmeleri, Yahudi kutsal metinlerinde ve Hıristiyanlık taki Nuh un Gemisi nin bu dağa indiği inancı Ağrı Dağı nın hem siyasi hemde dini yönden önemini artırmaktadır
Jeolojik Yapı
Yükseklik : 5137 m
Konumu : Doğu Anadolu da İran sınırları yakınında yükselir (Aras-Murat Nehirleri arası)
Tırmanış Zamanı : Tırmanışlar için en uygun zaman Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır Kış tırmanışları zorlu ancak zevklidir
Özellikleri : Ağrı Dağı (5137 m) Anadolu Yarımadası ve Avrupa nın en yüksek doruğudur 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır Doğu yüzünde Serdarbulak yaylası ve 3896 m yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır Ağrı Dağı yüksekliği, buzulları, insanları, değişik yapısal görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları ve dağ çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir Tırmanışta fotoğraf makinenizi ve kameranızı unutmayınız
Ulaşım ve Konaklama : Trabzon-Erzurum-Tahran Uluslararası kara yolları Ağrı eteklerini dolanarak İrana uzanır Ankara-Ağrı arasında düzenli olarak hava ve karayolu bağlantısı mevcuttur
Dağa en yakın merkez Doğubayazıttır Buraya Ağrı, Erzurum ve Van dan ulaşmak mümkündür Kent ve çevresinde her bütçeye uygun konaklama ve lokanta tesisleri vardır
Dağcılık Sporu
Dağa çıkış izinle olmaktadır Yaz ve kış çıkışları olmak üzere yılda iki defa çıkış yapılır Yaz çıkışları Temmuz, Ağustos ve Eylül, kış çıkışları ise Ocak ve Şubat aylarında olmaktadır Türkiye Dağcılık Federasyonu özellikle 30 Ağustos Zafer tırmanışını uluslararası boyutta organize ederek dağın tanıtımını da yapar Her zaman Eli Köyüne kadar çıkmak için ilçe merkezinde arazi tipi araçlar ve kamyonlar bulunabilmektedir Eli Köyü ile 3200 m kampı arasında katırlarla dağcı yükü taşınmaktadır İhtiyaç duyulması halinde bir gece konakladıktan sonra 4200 m kampına çıkılmaktadır İklim ve basınç sorunu yaşanmıyorsa direk olarak da çıkılabilmektedir 4200 m kampı yazın buzulun başladığı yer olarak değerlendirilir Bu kamptan sonra buzul tırmanışı başlar Sabah çok erken saatlerde tırmanış başlar ve zirve yapıldıktan hemen sonra dönüş başlar Dönüş hava durumuna göre 3200 m kampı olur
Ağrı Dağı nın doruğu çok uzaklardan ve geniş bir alandan görülür İran, Azerbaycan, Van, Kars, Iğdır ve Bitlis den açık havalarda yüksek yerlerden bakıldığında bu görkemli dağ görülebilmektedir Büyük Ağrı nın 4000 m yukarılarında her zaman kar bulunur, takke biçiminde doruğu örten karın bir kısmı buzuldur Genişliği 12 km ye varan buzun aynı zamanda Türkiye de mevcut az sayıda buzullar arasında en büyük olanıdır
Ağrı Dağı nın yamaçlarında su kaynağı bulunmaz, yukarılardan akıp gelen kar ve yağmur suları vardır ki bunlar fazla aşağılara inmez Çok yağış almasına rağmen çatlaklar ve andezit yapı suyu hemen emer Sıcak yaz günlerinde bilhassa dağın güney yamacı bir çöl gibi olur, sadece dağın eteğindeki (Dip kısmı) köylerde kaynak ve sazlık suları vardır



Ağrı Dağı nın eteklerinde özellikle güneydoğu eteğindeki inek vadisi denilen yerde her biri yüzlerce hayvan alabilecek genişlikte bir çok mağara oluşmuştur, bu mağaralar hayvan yetiştirilenlerce barınak (kom) olarak kullanılmaktadır Daha aşağılarda Hallaç Köyü yakınında bir de buz mağarası vardır
Ağrı Dağı nın güneyinde yeralan Doğubayazıt Ovası kuzeyindeki Iğdır Ovası ve Sürmeli Çukuru na göre yüksektedir Yani dağın kuzeyindeki ova güneydekinden yüzlerce metre aşağıdadır
Tırmanışlar
Malzemeler : 60-80 lt sırt çantası, 30-40 lt tırmanış çantası, en az -10 dereceye dayanıklı uyku tulumu, mat, krampon ve dağ ayakkabısı, krampon takılabilir ayakkabı, HMS karabina (bir adet), kilitli karabina (bir adet), buz kazması, perlon, buz burgusu, emniyet kemeri, tırmanış kaskı, pursik ipi (2 metre), polar giysi, tırmanış ceketi, Gore-Tex veya benzeri giysi, bere, eldiven, tozluk, dağ gözlüğü, fener(yedek pil ve ampulu de olsun), güneş kremi, kişisel ilaçlar ve rehberinizin belirteceği diğer emniyet malzemeleri…
Tırmanışta sürekli yanınızda şahsınıza ait matara, termos ile yemek için çatal, kaşık, bıçak(cam veya porselen olmasın) almayı unutmayınız En ufak eksiklik sinirlerinizi gerer
Bunların dışında çadır, tırmanış ipi, tırmanış için gerekli istasyon malzemeleri, telsizler, kapsamlı ilk yardım malzemelerini de dağ rehberinizden veya sizi çıkaracak firmadan istemeyi ve bu malzemeleri görmeyi unutmayınız
Rota ve Çıkışlar : Tırmanış güzergahı Ağrı-Doğubayazıt klasik güney rotasıdır
- Ağrı Dağı na çıkışlar Doğubayazıt-Topçatan Köyü-Eli Çiftliği güzergahından olmak şartıyla yalnızca dağın Doğubayazıt sınırları içinde kalan cephesinden yapılmaktadır
- Küçük Ağrı Dağı na ise yalnızca kuzeybatı güzergahından çıkış yapılmaktadır Ağrı Dağı doruğuna tırmanmak için haberleşme, taşıma güvenlik ve tırmanma açısından en rahat ve sık kullanılan rota klasik güney rotasıdır
- Doğubayazıt ta konaklayan dağcılar tırmanış için gerekli hazırlıkları burada tamamlayarak otomobil ile Eli Köyüne ulaşırlar Burada su ikmali yapıldıktan sonra 7-8 saatlik bir yürüyüşle 3200 m yükseklikteki ilk kamp yerine varılır ve burada geceleme yapılır 2 gün 4-6 saatlik bir tırmanışla 4200 m dolaylarında ikinci kamp yerine ulaşılır Doruk tırmanışı için krampon, buz kayması ve ip alınması zorunludur 8-10 saatlik tırmanışla doruğa ulaşılır ve birinci kamp yeri olan 3200 m ye dönüş yapılır Kışın ise buna kar koşullarına göre 2000 metre civarında bir kamp daha ilave etmek gerekebilmektedir

Türkiyenin çatısına tırmanışta hafızanızda saklı tutacağınız önemli telefon numaraları…
Cep telefonunuzu ve en az iki adet yedek batarya almayı unutmayınız…

Ağrı Valiliği : 0 472 215 10 01
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü : 0 472 215 13 41
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü : 0 472 215 39 18
İl Jandarma Komutanlığı : 0 472 215 11 48
İl Emniyet Müdürlüğü : 0 472 215 23 56
Doğubeyazıt Kaymakamlığı : 0 472 312 60 03

Alıntı Yaparak Cevapla

Ağri Dagi Ve Efsanesi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağri Dagi Ve Efsanesi



Nuh un Gemisi


Ağrı Dağı nın güney karşısındaki Telçeker ile Üzengili köyleri arasında doğal bir anıttır Aslında bu anıt, gemi biçiminde bir şekil, iz (siluet) dir Kalıntı, Türkiye-İran Transit yoluna 35 km mesafededir Nuh Tufanı sonucunda karaya oturan geminin burada kaldığı öne sürülmektedir Buranın halk arasındaki adı, Cudi Dağı dır 1983 yılından itibaren kutsal geminin kalıntılarını burada arama çalışmaları hızlanmıştır Başta James İrwin olmak üzeri Amerikalı araştırmacılar burayı çok yönlü incelemişlerdir Türk bilim adamları (Atatürk Üniversitesi ve MTA Enstitüsü elemanları) da bu oluşumu bilimsel yönden incelemişlerdir Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklar Yüksek Kurulu 17 Eylül 1987 tarih ve 3657 sayılı kararı ile gemi kütlesinin ”korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı” özelliği gösterdiğini belirtildiğinden, burası doğal sit alanı ve açık hava müzesi olarak koruma altına alınmıştır Geminin kalıntısı kuş bakısı görecek bir yere turistik nitelikli bir kafeterya yapılmıştır
Nuh un Gemisi nin İzi
11 Eylül 1959 günü harita yüzbaşısı İhsan Durupınar, Doğu bölgesinin havadan çekilmiş fotometrik haritalarını tetkik ederken ilginç bir resmi buldu Resim bütün dünyayı ilgilendiriyordu Bunun Nuh un Gemisi olma ihtimali vardı Bu tarihten sonra Ağrı Dağı ve Telçeker Köyü üstündeki heyelan bölgesinde gemi aramaları hızlandı
Heyelan bölgesi, Ağrı Dağı nın tam güney karşısında, Doğubayazıt-Gürbulak yolunun güneyinde, Telçeker ve Üzengili Köyleri nin yamaçlarındadır Burada gemi biçimli bir şekil vardır ki, harita yüzbaşısının üzerinde durduğu toprak şekil budur İlk bakışta gerçekten gemiye benzeyen bu yapının heyelanın etkisiyle mi, yoksa Nuh un Gemisi nin karaya oturduğu yer mi olduğu henüz tartışma konusudur Şekil Nuh un Gemisi olması kadar ilginç olmakla beraber, doğal anıt niteliğindedir Yer kabuğunun bir oyunu sonucunda oluşsa dahi, şekil yer bilimleri açısından da ilginçtir
Nuh un Gemisinin Fiziksel Özellikleri
Gemi kütlesi, sürekli heyelan olan ve akıntının bütün şiddetiyle devam ettiği yamaçta olduğu halde, yerinde basit kalmış, şekil bozulmamıştır
Kütlenin biçimi, insanoğlunun yaptığı ilk gemilere benzerlik göstermektedir Baş tarafı çok dar, arka kısmı ortaya doğru daralmış haldedir
Boyut olarak 165 m x 50 m x 13 m ölçüsündedir (Bu rakamlar, kutsal kitaplarda belirtilen ölçülere uymaktadır)
Çevresini oluşturan toprağa kıyasla; gemi kütlesinin malzemesi kuvvetli bir fiziksel mukavemete sahiptir
Nu hun Gemisi, içinde ve yüzeyinde üç ayrı seviyede dizilmiş, eşit aralıklarla dağılmış ve fiziksel farklılıklar gösteren bölümler mevcuttur
Nuh un Gemisinin muhtelif yerlerinde gemi direklerini andıran boşluk ve tümsekler vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.