Şeytan Neden Cennetten Kovuldu ? |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şeytan Neden Cennetten Kovuldu ?Yüce Allah, İblis'i isyanından dolayı kovuvermemiş, sorguya çekmiştir Sorgusunda özür beyan etme yerine kibir ve gururla gösterdiği inat ve küfürden dolayı da bulunduğu makamdan indirmiş, yerinden çıkarmış "in oradan çık, artık alçaksın, küçüksün" diye yerinden atıp düşürerek, aşağılamış ve alçatmış, birinci "çık" emrinin mutlak oluşuna göre o anda bu çıkarmanın henüz ebedî bir kovma olmadığı anlaşılmaktadır Eğer İblis uslanıp edebini takınsa, düzelmeye yüz tutsaymış affı muhtemel bulunuyormuş Nitekim, zaman tanıma ricası bir dereceye kadar yerine getirilmiştir Fakat bunun üzerine şükür ve düzelme yerine bütün bütün şımarıp hak yola ve iman edenlere ve doğru yolda bulunanlara karşı kötülük etmeye ebediyyen, azmettiğini ortaya koyduğu zamandır ki emriyle tamamen kınanmaya, kovulmaya ve ahirette de kendisine uyanlarla beraber ebedî azaba mahkûm edilmiştir İblis'in, yaratıcıyı ve ahireti inkar etmediği halde bu düşme ve bedbahtlığına sebep kibir ve gurur ile hissiyata tabi olması ve bu şekilde arzusuna uygun olmayan hususlarda, ilâhî emre sataşıp saldırma fikrinde bulunması olmuştur Onda bu hasletin ortaya çıkmasına da, insanın özel bir şeref ile yaratılması ve secde emrini kazanması sebep olmuştur Buna karşılık İblis'in ecelinin tehir olunmasında da insanın düşmesine yakın sebep, kendi hatalarıdır Fakat bu hataların karşılıklı olarak birbirleriyle ilgili yönleri vardır Allah'a karşı serbest kalmak isteyen İblis insan ile imtihan olmuş bulunduğu gibi, İblis gibi serbest kalmak sevdasına düşecek olan insanlar da İblis ile imtihan kılınmışlardır Şu halde yaratılışlarıyla İblis'in düşmesine sebep olmuş insanlar, kendi iradeleriyle onun akıbetine düşmemek için yaratılışlarına bahşedilen bu ezelî nimetin şükür hakkını yerine getirmeli ve İblis'in izine gitmekten son derece sakınmalıdır Ve bilmelidir ki, İblis'in gösterdiği huylardan hangisi bir kimsede varsa, onda şeytandan bir huy var demektir Ve onun düzeltilmesine çalışmalıdır (1) Mühlet Verilişi Tamamen yalnız kalan şeytan bu defa intikam peşine düştü Hedef insandı Çünkü insan yüzünden ilahi rahmetten uzaklaştırılmıştı Amacına ulaşabilmek için de Allah'tan kıyamete kadar mühlet istedi Şeytan, "- İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver" (Araf, 14) diye Allah'a yalvardı İnsanların tekrar dirileceği günden maksat ise sur'a ikinci üfürülüş zamanıdır Bu şekilde yalvarmakla, tekrar dirilmeden sonra artık ölümün olmayacağını biliyor ve böylece ölümden kurtulacağını sanıyordu Hiçbir yaratığın herhangi bir dilek ve duasını toptan reddetmek, şânından olmayan yüce Allah, huzurundan kovduğu İblis'in bile ricasını mutlak suretle reddetmiyerek: Allah da, “Sen süre verilenlerdensin” dedi (Araf, 15) Belirli bir zamandan maksat ise, sur'a birinci üfleniş zamanıdır Bununla o, zillet ve hakaret dolu bir hayatı ölüme tercih etti Onun için esas düşüş de bu oldu Görevi Şeytan, hatasını anlayıp tevbe ederek suçunu affettirme yoluna gitmedi Bilakis daha da azgınlaştı Kendisine, kıyamete kadar meşgul olabileceği bir hedef seçti Bu insandı Gönlündeki intikam duygularını cüretkar bir eda ile Yüce Allah'a şöyle açıkladı: "İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi " (Hicr, 39-40) O bilinen vakte kadar mühlet müsadesini alan İblis Ya Rabbi! dedi, beni azdırmana karşılık yemin ederim ki veya azgınlığıma hükmetmen sebebi ile; yani Allah katından kovulmuş, iyilik ve rahmetten uzaklaştırılmış bir melûn, böyle bir mühlet müsaadesini elde edince şımarır da onu azgınlığa bir teşvik vasıtası olarak kabul eder Böyle şımartman hakkı için veya çamurdan yaratılanı küçümseyip secdeetmediğimden dolayı benim azgın âsi olduğuma hükmetmenden dolayı mutlaka ben, yeryüzünde onlara süsleme yapacağım Yani maddelerini bahane ederek o kuru çamuru, o kokar balçığı, onlar için süsleyip insanlığın esas yükselmesine vesile olan ruhtan daha hoş, daha süslenmiş, daha kıymetli göstereceğim Ve mutlaka hepsini azdıracağım Ayetdende anlaşılacağı gibi şeytana, Allah'ın halis kulları üzerinde etki olabilecek hiç bir güç verilmemiştir Binanyaleyh düşüncesinde, yaşayışında ve huyunda şeytana karşı olan insan, "Allah'ın kulu" sıfatını koruyacaktır Şeytana ait bir vasfı taşıyan kimsede ise, şeytandan bir haslet var demektir Havva'nın Yaratılışından Sonra HzAdem Adn Cenneti'nde ikamet eiyordu Kendi cinsinden ve nefsinden eşi de yaratıldı Eşinin adı Havva idi Bu arada şetan öç almayı planlıyordu Bunun üzerine Adem ve eşini Allah şöyle uyardı: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz" (Bakara 35) Aslında Adem'e ve eşine yaklaşılmaması tavsiye edilen ağaç bir imtihan sahasıydı Onun meyvasından yemek ise , yasak bir fiilin işlenmesi, sorumluluk sahsına çıkılması ve Allah'ın koyduğu bir yasağın çiğnenmesi demekti Adem ve eşi, melek olma veya Cennet'te ebedi kalma ihtimallerini duyunca, şeytanın kendilerine düşman olduğunu unuttular "Derken onların, kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti" dedi Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim" diye de yemin etti" (Araf 20-21) "Ağaca yaklaşmayın" emrine sabırsızlık edip ondan yediler Ağaçtan meyve tadınca ayıp yerleri kendilerine açılıverdi "Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı Ağacı tadınca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerini örtmeğe başladılar" (Araf 22) Allah Adem'e görevini hatırlatarak: " Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi?" (Araf 22) Fakat hatalarını çok çabuk anladılar, derhal tevbe ettiler " Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!" (Araf 23) Allah'da tevbelerini kabul etti Fakat cennet de daha fazla kalmalarına müsaade etmedi ve şu emri verdi: "Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınız!" (Araf 24-25) Şeytana Karşı Uyarı Şeytanla Adem ve Havva arasında geçen bu hadiseden sonra Allah, şeytana karşı tedbirli olmaları için, insanları da uyardı ve şöyle buyurdu: "Ey Âdemoğulları Şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler Biz, şeytanları, inanmayanların dostu yaptık " (Araf 27) İblis de cinden olduğundan, o şeytan ve onun hemcinsleri nesil ve insan askerleri gözünden gizlenebilen cin toplulluğundandırlar Hafiye ve casus gibi insanı görmediği tarafından vurur avlarlar Tefsirciler demişlerdir ki, bundan insanın şeytanı hiç görmeyeceği sanılmamalıdır Görülmeyecek yönden görebilmek hiç bir şekilde görülememeyi gerektirmez Gerçekte bir insan bile diğer insanı göremiyeceği yönden görebilir, şeytan da insanı böyle görmediği tarafından aldatır ve hatta bazan görünür de şeytan olduğunu sezdirmez, şeytan olduğunu gizlemiyerek göründüğü de olur "Şeytan sizi belaya uğratmasın" yasaklaması da gösterir ki, bir insan için şeytanın fitnesinden geri durmak ve çekinmek mümkündür Demek ki şeytan, gözle görünmediği halde bile onun şeytanlık ve aldatma noktaları bilinebilir Ve bilinemediği halde bile takva giysisi, iman ve korku hissi onun fitnesine en kuvvetli bir engel teşkil eder İnsan dışıyla ve içiyle maddî ve manevî bakımdan silahlanmış olur Takva elbisesi, ile içinden dışından giyinmiş bulunursa, şeytan ona görmediği tarafından, gördüğü halde bile etki edip aldatamaz Şu halde şeytandan takva elbisesi ile sakının Muhakkak ki biz şeytanları iman etmeyen imansızların dostları kılmışızdır İmansızlıkla şeytanlık arasında bir çekicilik vardır Korusuz bahçeye haşerelerin üşüştüğü gibi "Muhakkak biz kâfirlere şeytanları gönderdik, onları günaha sevkediyorlar" (Meryem, 83) âyeti delaletince imansız kalblere de şeytanlar musallat olur İmansızlar şeytanlığı sever, şeytana mahsus hasletlere, hareketlere meftun olurlar Hayırsız, hayırsızla düşer kalkar, eşkiyanın reisi, en büyük haydut olur Bunun gibiimansızların bütün eğilimleri şeytanlıkta olduğundan önlerine şeytanlar düşer, başlarına şeytanlar geçer ve artık onları diledikleri yere sevkeder, soydurur, soyarlar "Ey insanlar! Bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal olmak, temiz olmak şartıyla yiyin Fakat şeytanın adımlarına uymayın Çünkü o size belli bir düşmandır O size hep çirkin ve murdar işleri emreder, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyler söylemenizi ister" (Bakara - 168-169) "Onlar, Allah'ı bırakırlar da, yalnız dişilere taparlar Böylece ancak inatçı şeytana tapmış olurlar Allah o şeytana lanet etti Ve o da: "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler" dediKim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur Şeytan onlara vaad eder ve onları boş umutlarla oyalar Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir Bunların varacakları yer cehennemdir Ondan kurtulmak için çare bulamazlar" (Bakara 117-121) |
|