Çocuk Tiyatrosu - Çocuk Tiyatrosu Hakkında |
10-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuk Tiyatrosu - Çocuk Tiyatrosu HakkındaÇocuk Tiyatrosu Çocuk tiyatrosu tarihine göz atıldığında çocuklardan kurulu bilinen ilk tiyatro topluluğuna İngiltere’de rastlanır Avrupa’da tiyatro dini konularda eğitim amacıyla kullanılırken kilise ve manastırlarda çocuk oyunları sergilenir Rönesansla birlikte çocuk tiyatrosu da gelişime, değişime uğrar Fransa’da kuklaların yer aldığı oyunlar oynanırken, İngiltere’de çocuklardan kurulu gruplar büyüklere yönelik oyunlar oynar ve çok ilgi çekerler Öyle ki; sadece çocuk gruplarına oyunlar yazan yazarlar türer 20 yy'a varıncaya dek pandomim, kukla oyunları gibi çocukların ilgisini çekebilecek oyunlar oynansa da 20 yy'da çocuğun toplum içindeki değerinin bilincine varılmasıyla çocuk tiyatrosu hak ettiği değeri kazanmaya başlamıştır 1927’de İskoçya’da kurulan bir grup ilk kez çocukları 9-12/5-9 yaş grubuna ayırarak oyunlarını bu yaş grubuna göre sınıflandırmıştır 1920’den başlayarak Amerika’da çocuk tiyatrosu çalışmaları üniversiteler tarafından yürütülmeye başlamıştır Bunun nedeni ise, çocuk tiyatrosu çalışmalarının belli bir görüşe, temele dayandırılmak istenmesidir 20 yy'da çocuk tiyatrosunda en verimli çalışmaların yapıldığı ülke Sovyetler Birliği olmuştur Devrimden sonra eğitici ve etkileyici niteliğinden ötürü çocuk tiyatrosuna büyük önem verildiği Sovyetler Birliği’nde ilk çocuk tiyatrosu 1921’de kurulmuştur, bunun öncesinde ise herhangi bir çalşmaya rastlanmaz Başlangıçta çocuk tiyatrosu fazla ilgi görmemiş, hatta tepki çekmiştir Ancak çalışmaların ısrarlı devamı, çocukların eğitimine göstereceği katkı açıklanınca tepkiler azalmıştır Çocuk Sanat Eğitimi Merkez Kuruluşu tarafından yönlendirilen oyun çalışmalarında pedagoji ve psikoloji bilimi verilerinden yararlanılmış, sahnelenecek oyunlar önce çocuklara okunup onlarla tartışıldıktan sonra prova sürecine girilmiştir Provalarda çocukların bulunmasına özen gösterilmiştir Yapılan istatistiklerin sonuçlarına göre oyun yazımı ve seçimleri bunlardan etkilenmiştir Günümüzde çocuk tiyatrosu bulunmayan yerlerdeki tiyatroları çocuk oyunu sergilemeye zorlayan yasalar bulunmaktadır Çocuk tiyatrosunda Almanya’nın iki yüzyıllık geçmişinde dini içerikli eğitime yönelik oyunlar ve aydınlanma ile ortaya çıkan didaktik oyunlardan başka kayda değer bir gelişme yoktur, ta ki 1960’larda kurulan Gripo Tiyatrosu’na dek Alman çocuklar bu grupla birlikte ayağı yere basan, güncel, gerçekçi, çocukların sorunlarını işleyen oyunlar izlemeye başladı Çocuk diliyle yazılan, çocukları anlatan oyunlarda aslında pek kimsenin dokunmaya cesaret edemeyeceği sorunlara parmak basıldı Bu sorunlar oyunların hazırlık aşamasında çocuklarla yapılan söyleşilerde saptanıyor, çocukların dünyası eğlenceli ancak gerçekçi biçimde sahneye aktarılıyordu Çocuğu parmak sallamadan eğitmek, içinde yaşadığı toplumun koşullarını anlamasına yardımcı olan antiotoriter bir tiyatro anlayışıyla çocuğun özgürleşmesine, toplumda bir birey olarak kabul edilmesine yardımcı olmaya çalışılıyordu “Hiçbirşey olduğu gibi kalmak zorunda değildir” Tanınmış bir çocuk şarkısının sözü Gripo Tiyatrosunun çocuklara vermek istediğinin bir özeti gibidir Türkiye’de Çocuk Tiyatrosu İlk kez Meşrutiyet döneminde çocuk tiyatrosu ile ilgili çalışmalar başlatılmış, oyunlar yazılmış, oynanmıştır 1915 yılında tiyatronun eğitici yanlarına dikkat çekilerek ders olarak okullarda yer verilmesi yönetmeliklerde belirtilmiştir ancak I Dünya Savaşı ve Kurtluş Savaşı’yla birlikte bu çalışmlar sekteye uğramıştır Cumhuriyet döneminde çocuk tiyatrosuna dikkati çeken, “Devrimleri benimseyecek yeni nesilleri yetiştirmenin eskiyi değiştirmekten daha kolay olduğunu” vurgulayan ve tiyatronun önemine değinen Muhsin Ertuğrul olmuştur Türkiye’de ilk kez ödenekli çocuk tiyatrosu Muhsin Ertuğrul tarafından 1935-1936 döneminde Şehir Tiyatroları bünyesinde kurulur ve “Çocuklara İlk Tiyatro Dersi” oyunuyla perde açılır Bir yandan oyun hazırlığı gösterilir,oyuna emeği geçenler tanıtılırken diğer yandan, oyun içinde oyunla Atatürk Devrimleri tanıtılır çocuklara bu ilk oyunda Bu ilk oyun sonraki yıllarda sergilenecek olan oyunların biçimlerinin de bir göstergesi sayılabilir Değişen sosyo-politik yaşam, çocuk oyunlarını biçimlendirir Padişahlar kimi zaman kral olur, kimi zaman melek-şeytan girer oyunlara, bazen Amerika övülür, bazen üretim, bazen tüketim 60’ların uysal, terbiyeli çocukları 90’lara geldiğinde kirli atıklara karşı mücadele eden afacanlara dönüşür Bazen de suya sabuna dokunmaz oyunlar lay lay lom masallar yeterlidir o dönemlerde, Külkedisi, Polyanna vb “TİYATRO SEYİRCİSİ KENDİ TİYATROSUNU BELİRLER” Ancak çocuk tiyatrosu için geçerli değildir bu cümle Oyun yazarı, yönetmenin düşünce yapısı, dünya görüşü henüz hiçbir şeyin farkında olmayan, verileni almaya hazır olan çocuk seyirciyi biçimlendirir ve büyüyen o çocuk-seyirci ileriki yaşlarında tiyatroyu biçimlendirir İşte bu yüzden çocuk tiyatrosu, önemlidir ve maalesef ideolojilere göre yazılan,mesaj yüklü oyunlar çıtır, çerezlik oyuncaklı, hayvan kostümlü bol kahkaha az düşünceli oyunlar arasında bir orta yol çizilememiş ülkemizde çocuk tiyatrosuna Ancak yarıda kalan birtakım olumlu gelişmeleri de yok sayamayız Muhsin Ertuğrul-Haldun Taner ikilisinin yönlendirmesiyle kurulan AÇOK (Anadolu Çocuk Oyunları Kolu) mesela Yetmişli yılların ikinci yarısında kurulan grup hedef yaş grubunu belirleyip, pedagog ve psikologlarla çalışmıştır ve amaçlarına bakıldığında Gripo Tiyatrosuyla benzerlikler taşımaktadır Ankara Çocuk Tiyatrosu, Binbir Gece Çocuk Tiyatrosu da AÇOK’la aynı felsefeyi taşımakta ancak sonuçta aynı kaderi paylaşmaktadır Günümüze bakıldığında ise, Şehir ve Devlet Tiyatrolarının repertuarlarının iyice daraltıldığını, oyunların Türkiye’nin içinde bulunduğu durumla ilintili seçildiğini görebiliriz Öte yandan çocuklara oynayan grup sayısında da epeyce artış olduğu gözlenmektedir Ancak çocuklar üzerinden gelir elde etme amacındaki özel gruplar denetimsizce oynadıkları oyunlarla tiyatroyu ne derece sevdirebilir, çocuklara ne verebilir? Bu soruların cevabı da endişe vericidir |
Çocuk Tiyatrosu - Çocuk Tiyatrosu Hakkında |
10-24-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuk Tiyatrosu - Çocuk Tiyatrosu HakkındaTürkiye’de Çocuk Tiyatrosunun Tarihi Gençlik tiyatrosu çocuk tiyatrosu kapsamında değerlendirilmiş, bu anlamda ciddi çalışmalar yapılmamıştır Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından kurulan “Çocuk Tiyatrosu Birimi”nin önemini ortaya koyabilmek için öncelikle Türkiye’de Çocuk Tiyatrosu’nun gelişimine bakmak gerekir “Ülkemizde çocuk tiyatrosu düşüncesi ilk kez İstibdat döneminde ortaya atılmış, On dokuzuncu yüzyılın sonlarında okullarda oynanmak üzere çocuk oyunları yazılmaya başlanmıştır, II Meşrutiyet dönemine gelindiğinde çocuk tiyatrosunun bir eğitim aracı olarak değerlendirilebileceği, ilkokul programında çocuk tiyatrosu derslerinin verilebileceği konusu uygulamaya değilse de gündeme gelir İsmayil Hakkı Baltacıoğlu’nun okullarda tiyatro çalışması konusundaki görüşleri ve kendi yönetimindeki okul tiyatrosu çalışmaları o yılların en ileri eğitim anlayışını yansıtır” Cumhuriyet’in ilanından sonra ülkemizde ilk olarak çocuk tiyatrolarının kuruluş çalışmalarının yapılmaya başlandığı yıl 1935’dir Bu çalışmalar batılı anlamda tiyatro yapma kaygısında olan İstanbul Şehir Tiyatrosu kapsamında başlatılmıştır Muhsin Ertuğrul’un çabasıyla ilk olarak Şehir Tiyatroları bünyesinde bir çocuk biriminin kurulmasına karar verilmiştir M Kemal Küçük tarafından kaleme alınan “Çocuklara İlk Tiyatro Dersi” isimli oyun Tepebaşı Tiyatro’sunda Muhsin Ertuğrul tarafından sahneye konulmuştur İlk yıl beklenen ilgi bulunamamasına karşın, ertesi sezon yine M Kemal Küçük’ün yazdığı “Gülmeyen Çocuk” isimli oyun sergilenmiştir Çocuk tiyatrosu çalışmalarının kuruluş yıllarında özenle yürütüldüğüne dair önemli bir kanıt da Çocuk Tiyatroları dergisidir Bu dergi küçük seyircilerle güçlü bir bağlantı kurulması yönünden önemli bir adımdır 1937 yılından sonra ise Türk Tiyatrosu dergisinde çocuk tiyatrosuna da bir sayfa ayrılmaya başlanmıştır İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Tiyatrosu, ilk on yıl boyunca yalnızca yerli oyunlar oynamış, oyunlarda müzik ve dans birlikte düşünülmüş, oyunlara eşlik eden bir orkestra ile küçük bir dans topluluğu oluşturulmuştur 1944 – 45 döneminde yetenekli çocukların çocuk tiyatrosuna alınması kararlaştırılmış, bu dönemin ikinci oyunu olan, “Her Şeyden Biraz” da on küçük sanatçıya yer verilmiştir Aynı zamanda da çocuk tiyatrosu birimi kendi içinde, ilk okul öğrencileri için, ortaokul öğrencileri için diye iki sınıfa ayrılmış, bu da gençlik tiyatrolarının temelini oluşturmuştur Kuruluşundan sonraki ilk on yıl boyunca düzenli ve tutarlı bir biçimde yürütülen çocuk tiyatrosu çalışmalarında, 1946 – 47 sezonundan başlayarak dağınıklık gözlenmiştir Bunun en önemli nedenlerinden biri olarak çocuk oyunlarında yalnız çocuk oyuncuların yer almasına karar verilmesi gösterilebilir Çocuk yalnız çocuktan hoşlanır, çocuğu yalnız çocuk anlar gibi bir yargı sağlam bir pedagojik temele dayanmamaktadır Bu durum tam on beş yıl boyunca sürmüş, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın başına Max Meinecke’nin gelmesiyle son bulmuştur Ardından yeniden göreve gelen Muhsin Ertuğrul da çocuk tiyatrosu çalışmalarını yaygınlaştırmıştır Devlet Tiyatrosu kapsamındaki çocuk tiyatrosu çalışmalarını Ankara Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi Çocuk Tiyatrosu’ndan başlayarak irdelemek gerekir 1936 yılında kurulan Ankara Devlet Konservatuarı’nın Tiyatro Bölümü, 1941 yılından başlayarak “Tatbikat Sahnesi” adı altında düzenli aralıklarla olmakla birlikte Ankara, İstanbul ve İzmir’de çeşitli oyunlar sahnelemiştir 1947 yılında Küçük Tiyatro’nun açılmasıyla birlikte bu çalışmalar düzenli bir görünüme kavuşmuştur 1941 yılından başlayarak Devlet Konservatuarı Tiyatro ve Opera Bölümleri mezunlarının sanatçı olarak görev aldıkları Tatbikat Sahnesi’nin düzenli bir tiyatro görünümü kazanması, sürekli bir tiyatro binasına, yani Küçük Tiyatro’ya kavuşması ile mümkün olmuştur Bunda 1947 yılında Tatbikat Sahnesi Genel Yöneticiliğine atanan Muhsin Ertuğrul’un katkısı oldukça büyüktür Muhsin Ertuğrul’un Küçük Tiyatro’nun açılmasının yanı sıra gerçekleştirdiği olumlu girişimlerden biri de Tatbikat Sahnesi kapsamında çocuk tiyatrosu çalışmalarını başlatmış olmasıdır Muhsin Ertuğrul’un çağrısı üzerine İstanbul’dan Ankara’ya gelen ve çocuk tiyatrosu çalışmalarını yürütmekle görevlendirilen Mümtaz Zeki Taşkın geleceğin tiyatro seyircilerini küçük yaştan itibaren yetiştirmeyi amaçladıklarını bildirmiştir Bu süreçte Devlet Tiyatroları’nda, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda olduğu gibi bir çocuk tiyatrosu dergisi çıkarılmaya başlanmıştır Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen ilk çocuk oyunu 31 Ocak 1948’de Küçük Tiyatro’da sergilenen Mümtaz Zeki Taşkın’ın yazdığı, müziklerini Fehmi Ege’nin hazırladığı ve Nüzhet Şenbay’ın sahneye koyduğu “Altın Bilezik”tir Tatbikat Sahnesi ise aynı dönemde “Büyükbabanın Pireleri” isimli oyunu sahneye koymuştur 1948 - 49 döneminde ilk sahnelenen oyun ise yine Mümtaz Zeki Taşkın’ın yazdığı “Kara Böcek”tir Müziklerini Nazım Ülgen’in hazırladığı Agah Hün’ün sahneye koyduğu bu oyun ilk kez 16 Ekim 1948 tarihinde başlamış, yirmi yedi kez seyirci karşısına çıkmıştır Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi Çocuk Tiyatrosu çalışmalarını 1947 – 48 döneminden 1948 – 49 döneminin sonuna kadar sürdürmüştür 1949 yılında Devlet Tiyatrosu’nun kurulmasıyla da sona ermiştir 16 Haziran 1949 tarihinde yürürlüğe giren 5441 sayılı yasa ile Devlet Tiyatrosu kurulmuş, Devlet Tiyatrosu’ndan önce hazırlık çalışmalarını gerçekleştiren Tatbikat Sahnesi’nin işlevi böylece sona ermiş, Tatbikat Sahnesi yöneticiliğinden Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü’ne Muhsin Ertuğrul atanmıştır Muhsin Ertuğrul, Devlet Tiyatroları bünyesinde çocuk tiyatrosuyla ilgili çalışmalar için yine Mümtaz Zeki Taşkın’ı görevlendirmiştir 1949 – 50 döneminden başlayarak sürdürülen Devlet Tiyatrosu Çocuk Tiyatrosu çalışmaları Tatbikat Sahnesi kapsamında gerçekleştirilmiş olan düzen içinde yürütülmüştür Devlet Tiyatroları çocuk tiyatrosu çalışmalarının ilk oyunu olan “Yıldız Ece”, 20 Kasım 1949 tarihinde, bu dönemin ikinci oyunu olan Keloğlan 12 Mart 1950’de perdelerini açmış, küçük izleyicilerle buluşmuştur 1954 – 55 dönemi Devlet Tiyatrosu kapsamında yer alan çocuk tiyatrosu çalışmaları açısından önemli bir dönem olmuş, 13 Eylül 1954 tarihinden başlayarak Devlet Tiyatrosu yönetim kurulunun kabul ettiği “Çocuk Tiyatrosu Kadro Yönetmeliği” yürürlüğe girmiştir Böylece Devlet Tiyatrosu çocuk tiyatrosunda çalışacak sanatçılar da devlet tiyatrosu sanatçısı niteliği ile birlikte parasal yönden bir güvenceye kavuşturulmuştur Çocuk Tiyatrosu Kadro Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesiyle 1947 – 48 döneminden başlayarak Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi çocuk tiyatrosu çalışmalarında yer alanlar dışardan sınavla seçilen sanatçılardan oluşan yeni bir çocuk tiyatrosu kadrosu oluşturulmuştur Bu yönetmelik bağımsız bir Devlet Çocuk Tiyatrosu’nun geliştirilmesi için önemli bir adım olmuş, ancak bu duruma yenileri eklenmemiş, bağımsız Devlet Çocuk Tiyatroları bugüne değin gerçekleştirilememiştir Devlet çocuk tiyatrosu sanatçıları için düşünülmüş bu kadrolara atanan sanatçılar, bir süre sonra Devlet Tiyatrosu’nda yetişkinler için sahnelenen oyunlarda da görev aldıklarından bu kuruluşun sanatçı sıkıntısını büyük ölçüde azaltmaktan başka bir yarar sağlanmamıştır Bu dönemde Devlet Tiyatrosu yönetim kurulunun aldığı bir başka karar da çocuk oyun yazarlarına ödenen telif hakkının yükseltilmesidir Böylece çocuk oyunu yazınının gelişmesine katkıda bulunmak amaçlanmıştır 1955 -56 döneminden itibaren hem Devlet Tiyatrosu sahneleri artmış, hem de bölge müdürlükleri kurulmuştur İzmir Devlet Tiyatrosu, Bursa Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatroları’nın arka arkaya kurulmasıyla bu bölgelerde çocuk oyunları sergilenmeye başlanmıştır Ayrıca bu dönemden itibaren Ankara Devlet Tiyatrosu’nca gerçekleştirilen çocuk tiyatrosu çalışmalarında genellikle Çocuk Tiyatrosu kadrosu sanatçılarıyla, Devlet Tiyatrosu kadrosu sanatçıları görev almış, gerektiğinde amatör çocuk ve gençlere de oyuncu olarak yer verilmiştir 1971 yılına kadar aralıklarla sürdürülen bu uygulama 1981’den sonra kesintiye uğramış, ancak Devlet Tiyatroları’nda tüm bölgelerde çocuk oyunları küçük izleyiciler karşısına çıkmaya devam etmiştir Gençlik tiyatrosu kapsamında ne yazık ki uygulamalar yok denecek kadar azdır Gençlik tiyatrosu çocuk tiyatrosu kapsamında değerlendirilmiş, bu anlamda ciddi çalışmalar yapılmamıştır |
|