Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağlatan, anlamlı, dostluk, hikayeleri

Ağlatan Anlamlı Dostluk Hikayeleri

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağlatan Anlamlı Dostluk Hikayeleri




Ağlatan Anlamlı Dostluk Hikayeleri

Neyi, niye Öğrenmeliyim?

- içimdeki çocuğun sesiyle Küçüklüğümden beri, matematik öğretmenim bana sayıları kullanarak nasıl para kazanacağımı öğretti Kimya öğretmenimse çamaşır suyu ile tuz ruhunu karıştırırsam zehirlenebileceğimi söyledi Fizik öğretmenim de, yerçekimi kanununun olduğunu, buna göre dengede kalabilmem için ayaklarımın daima yere basması gerektiğini söyledi

Rehber öğretmenim mi? Onu zaten, sadece sınavlara hazırlanırken tanıdım O da, sınavlara çok iyi hazırlanmam gerektiğini söyledi ve sınavlarda başarılı olmam için nasıl ders çalışmam gerektiğini öğretti Bir de, mutlaka üniversiteyi kazanmak zorunda olduğumu, yoksa hayatımın zehir olabileceğini söyledi

Ben hâlâ hayatı öğrenemedim Ama ben hayatı öğrenmek istiyorum Hayatın içinde, hayatta var olanlarla beraber olmak istiyorum

Gitar kursundan tenis kortuna, oradan da, o tiyatro senin, bu sinema benim gezmek mi sizin sosyalliğiniz, hayatta var olma sevinciniz?

Peki, bana yardımlaşmayı kim öğretecek? Yolda gezerken, çocuklarına ekmek parası için dilenen bir annenin kucağına harçlığımdan bırakacağım küçük şeylerin büyük bir mutluluğun sebebi olabileceğini, bunun için de cebimde küçük paraların olması gerektiğini kim öğretecek?

Birilerine gerektiğinde yardım edebilmenin ve yine gerektiğinde birilerinden istemeden yardım görebilmenin gerçek sosyallik olduğunu kim söyleyecek?

Bana kuşların dilini kim öğretecek? Onlara ekmek vermeyi ve onlarla arkadaş olabilmeyi Bir fidanın da bir çocuk gibi ilgiye ve sevgiye ihtiyacı olduğunu kim öğretecek?

Bana yaşlılara neden saygı duymam gerektiğini, neden annemin ve babamın benim hayatıma bu kadar karıştığını kim öğretecek?

Ben hayata hazırlanmak istiyorum Ben belki de ayakkabı boyacılığı yaparak da karnımı doyurabilirim Ama bana şefkati, sevgiyi ve bunların değerini kim öğretecek? Birilerinin yardıma ihtiyacı olduğunu, olduğunda da yardım edemesem de -insan olduğum için- en azından “vicdan” denilen şeyin azabını nasıl çekebileceğimi kim öğretecekti?

Öğretmenim ben sıkıldım trigonometriden, logaritmadan… Periyodik cetvelin nasıl sıralandığından bana ne!

Hayatın anlamını hâlâ bilmiyorsam… Ve en önemlisi, hâlâ gökkuşağının altından geçirecek hayallerim yoksa

Son bir soru sorabilir miyim? Bana bir şeyler öğretiyorken, siz de bir şeyler öğrenebiliyor musunuz?

Öğrendiğinizi uygulayabiliyor musunuz?

Bahattin BAYRAKTAR

------

GERÇEK DOSTLUK BÖYLE OLUR

Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok

beğendiğini ve kendisine vermesini ister Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemezFakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir

Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir

ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider

ve kendisine çalışması için iş vermesini ister Arkadaşı ona iş vermez Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır

Saf adam artık zengindir Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını

öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte

yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç

düşünmeden kabul eder Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine

uygun bir kız bulup evlenmesini söyler Bizimki böyle bir kızı nasıl

bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söylerYaşlı kadın ona uygun bir

kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler Görüşmeler

sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır Bizimkisi

kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır Biraz da

geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir

Düğün günü gelir çatar Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek

isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok

sevdiğim bir dostum vardı Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi Çok üzülerek onu da kendisine verdim Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim Bana iş vermedi çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum çünkü biz gerçek dosttuk Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha

fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya;

Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı

İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi

Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi Nişanlısını

istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı)

Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu

şekilde kurtardımİşleri bozulduğunda gelip benden iş

istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim

Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı Babam ölmek

üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım Evine gelen dilenci kadın benim annemdiOna bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz

Dostlukla ve Sevgiyle kalın

canimnet



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.