![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaKeloğlan kimdir ![]() ![]() ![]() Ben bir garip Keloğlanım Eşeğimin yok palanı Varım yoğum doğruluktur Hiç de sevmem ben yalanı ![]() Kocakarı bir anam var, Birkaç tavuk bir de inek, Her gün konar kel kafama, Evsiz kalmış birkaç sinek ![]() Keloğlanım budur özüm, Haram malda yoktur gözüm, Garip hakkı yiyenlere, Elbet vardır birkaç sözüm Bir eşeğim var, bir de sazım Kendimden başkasına geçmez nazım Çoktan beri açlıktan kokar ağzım -Bana bir saray kızı lazım ![]() Tanınmış bir halk öyküleri kahramanı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaKeloğlan ve Sihirli Taş Bir varmış, bir yokmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() alıp balık tutmaya gitmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş ![]() ![]() ![]() Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan annesini bile dinlememiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek içinsihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş ![]() ![]() - Üzülme yavrum, demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaKELOĞLAN İLE DEVLER Bir varmış bir yokmuş, eski zamanların birinde, bir nine ile oğlu varmış ![]() ![]() Keloğlan, keyfine çok düşkünmüş, sabah erkenden kalkar, akşamlara kadar sinek avlar, fare kovalar, daha güneş batar batmaz, uyuz kediler gibi ocak başına büzülürmüş ![]() ![]() Yaşlı annesi, oğlunun bu miskin, bu tembel huyundan çok dertliymiş ![]() ![]() O kadar tembellik ediyormuş ki, keçileri ile eşeği bile yaylıma götürmemiş, hayvancıklar açlıktan ölmüş ![]() Yaşlı annesi, artık daha fazla dayanamamış, oğlum, uşağım dememiş, almış eline kocaman bir sopa düşmüş peşine ![]() ![]() ![]() Keloğlan bakmış ki anasının dayaktan vazgeçeceği yok, acımadan öldürecek, canlı canlı da mezara gömecek ![]() ![]() Çok para kazanmadan eve dönmeyecekmiş ![]() Az gitmiş, uz gitmiş, gide gide bir kasabaya inmiş ![]() Karnı da çok ama çok acıkmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İş aramış, bulamamış, bir güzel de paylanmış ![]() ![]() ![]() ![]() O kadar çok yol gitmiş ki, kaç köy, kaç kasaba geçtiğini unutmuş ![]() Çok sessiz ve karanlık bir gecede, bir derin vadiye inmiş ![]() ![]() Bir gürültü ile irkilmiş ![]() ![]() ![]() İnmiş daha da aşağılara,gördüğü manzara, az kalsın aklını başından alacakmış ![]() ![]() ![]() Meğer devler düğün yemeği pişirirmiş ![]() ![]() ![]() O kadar meraklanmış ki Keloğlan, daha yakından görmek için birkaç adım yürümüş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisine bakınıp duran dev, çok neşeli bir kahkaha patlatmış, bütün dağları dalgalandırmış ![]() ![]() Bir dev, “Ne buldun” diye sormuş ![]() Keloğlanı gören dev, ağzından salyalar akıta akıta, “Bir insan” demiş, “bir insan ![]() Başka bir dev, pek iştahlı imiş ![]() ![]() ![]() Hep birlikte bir “hey” çekmişler, Keloğlanı yemeğe karar vermişler ![]() Keloğlan, bakmış ki durum ciddi ![]() ![]() Devler, yedi dağı titreten bir kahkaha atmış ![]() ![]() Bu sözler üzerine Keloğlan bayağı sevinmiş, hem de yalancı pehlivanlar gibi şov yapmaya, el kol sallamaya başlamış ![]() Bir şeyler daha söylemiş: “Benden hatırlatması devler, acırım size, yazık olur hepinize ![]() Devlerden biri biraz alaycı bir dille, “Çok kabadayılık yapıyorsun yavru insan ![]() ![]() Keloğlan kılıcını havaya kaldırıp konuşmuş: “Şimdi kılıcımı iki kez sallarsam, hepiniz ölürsünüz ![]() ![]() Çok korkmuş devler ![]() ![]() ![]() Bakmış ki söylediği her söz devler üzerinde büyük etkiler yapıyor, şöyle demiş Keloğlan: “Korkmayın, korkmayın! Eğer dediğimi yaparsanız kılıcımı sallamam ![]() Bir dev, “Emriniz olur keloğlan ![]() ![]() ![]() ![]() O kadar çok şişinmiş ki Keloğlan, aç karnını bastıra bastıra emir vermiş devlere: “En güzel yemeklerinizden bana güzel bir sofra hazırlayın bakalım ![]() ![]() ![]() Sevinmiş devler, bir de takla atmışlar kocaman kocaman gövdeleriyle ![]() ![]() “Aman Keloğlan, kılıcı zehirli yiğit oğlan, dokunma bize, hemen sofranı hazırlıyoruz” demişler ![]() Göz açıp yummaya kalmadan mükellef bir sofra kurulmuş ![]() ![]() ![]() “Ne pazarlığı” diye sormuş Keloğlan ![]() “Şu kılıcını bize satar mısın” demiş dev ![]() Keloğlan ağırdan almış, işi iyice kıymete bindirmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Niçin taşıyamayız ki kılıcı? Biz çok güçlüyüz” diyen bir deve şu karşılığı vermiş: “Üstelik o kadar pahalıdır ki bu, paranız yetmez ![]() Yaşlı dev, “İki küp altına ne dersin Keloğlan” diye sormuş ![]() Bu öneri çok hoşuna gitmiş Keloğlan’ın ![]() ![]() Çok memnun kalan yaşlı dev: “Biraz ötede, Çengir Vadisi’nin düzlük yerinde” diye tarif etmiş, bir yakut sandık var ![]() ![]() ![]() ![]() Buna aklı yatmış Keloğlan’ın, şöyle karşılık vermiş: “Kılıcın ağırlığını azalttım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devler korkuyla karışık bir duyguyla, “Hay hay emriniz olur Keloğlan, hele yürü git sen” demişler ![]() Kılıcı yere bırakan Keloğlan el sallayarak çekip gitmiş ![]() Çengir Vadisi’ne varan Keloğlan, yakut sandığı bulmuş ![]() ![]() ![]() Biz bakalım devlerin haline ![]() Bir zaman sonra, kılıcı yerden almışlar, bir de bakmışlar ki ne zehir saçıyor ne de kesiyor ![]() Kandırıldıklarını anlayan devler, bunu hazmedememiş ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük bir intikam duygusu ile Keloğlan’ın peşine düşen devler, gitmiş, gitmiş, ama onu bulamamışlar ![]() ![]() ![]() Keloğlan hâlâ gidermiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tam bu sırada oturdukları yer titremeye başlamış ![]() “Eyvah” demiş tilki “neler oluyor?” Hemen, durumu anlamış Keloğlan: “Korkacak bir şey yok, bir dev bize doğru geliyor ![]() Fakat böyle derken tilkiye güvenirmiş Keloğlan ![]() ![]() Yer sarsılmaya, havada toz bulutları belirmeye, ağaçlar da sallanmaya başlamış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Buraların kıralı benim Keloğlan, dev tek başına değil ordusuyla gelse para etmez ![]() Keloğlan sevinç içinde ellerini çırpmış, tilkiyi kulaklarından tutup sevmiş ![]() Tilki hesapsız yardım eder mi? Devin sıcak nefesi alev alev yüzlerini yalamaya başlamış ama, hâlâ tilkide bir hareket yokmuş ![]() Keloğlan titremeye başlamış ![]() ![]() “Ben seni kurtaracağım ama, sen de bana bir konuda yardımcı olacaksın ![]() ![]() Hiçbir şey düşünemiyormuş Keloğlan ![]() “O iş o kolay, hadi artık ne yapacaksan yap” diye yalvarmış ![]() Tilki, havalara bakmış, etrafı dikizlemiş ve öyle bir ulumuş ki yer gök inlemiş ![]() ![]() Bu kadar tilkiyi birarada gören dev, korkusundan olduğu yere yıkılıp ölmüş ![]() Tilki, yeniden ulumuş, yüzlerce tilki kaybolmuş ![]() Keloğlanı bir düşünce almış, “acaba tilki yakut sandığı ister miymiş?” Tilki sitem etmiş, “Hâlâ ne istediğimi sormayacak mısın Keloğlan kardeş?” Mahçup olan Keloğlan kuşkulu kuşkulu karşılık vermiş, “Sıkıntıdan hep unuttum, buyur seni dinliyorum ![]() Tilki anlatmış meramını: “Şu ileride bir ev ar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tilkinin isteğinin yakut sandık olmamasına çok sevinmiş Keloğlan ![]() ![]() Araya sora,tavuğun sahibini bulmuş Keloğlan ![]() ![]() ![]() Tavuğun sahibi sormuş, “Nereden gelip nereye gidersin Keloğlan?” “Uzaklardan gelip uzaklara gidiyorum” diye cevap vermiş Keloğlan ![]() Az sonra, çok güzel bir kızın, elindeki ayran tası ile geldiğini görmüş ![]() ![]() ![]() Ayranı başına dikmiş, üstüne başına dökmüş ![]() ![]() ![]() Ev sahipleri “Bu sandığın içinde ne var” diye sormuş ![]() ![]() Adamın gözleri fal taşı gibi açılmış, bakışları sandıkta kalmış ![]() ![]() Keloğlan’ın aklı fikri kızdaymış ![]() Tilki bekleye bekleye ağaç olmuş, sinirinden ulumuş ![]() Bunu işiten tavuğun sahibi “avucunu yala” diye söylenmiş ![]() “Aaaa ![]() ![]() ![]() ![]() “Ne var” diye sormuş adam ![]() “Bir ses duydum” demiş Keloğlan, “tilki sesiydi galiba ![]() Asıl niyetini gizlemiş ![]() Adamın sesi sertleşmiş: “Bıktım usandım bu pis düşmandan ![]() ![]() ![]() ![]() “Tavuğun, horozun çok mu” demiş keloğlan ![]() “Hiçbiri umurumda değil” diye konuşmuş adam, yalnız beyaz başlı, kırmızı gagalı, altın tüylü bir tavuğum var ki ![]() ![]() ![]() “Sat bana” diyen Keloğlan’a şöyle demiş adam: “Olur ama pazarlıksız yumurta bile satılmaz ![]() Keloğlan, “ne istersin” demiş ![]() ![]() Keloğlan, “Çocuk mu kandırıyorsun? Hiçbir sandık altın bir tavuğa verilir mi be adam?” Adam, “Sen özelliklerini biliyor musun tavuğumun? Ezbere konuşma” demiş ![]() Meraklanmış Keloğlan: “Sahi mi, ne özellikleri varmış tavuğunuzun?” “Çok güzel gıdaklar” diye cevap vermiş adam ![]() “Bir kahkaha atmış Keloğlan ![]() Adam, “İyi ama benimki güzel gıdaklama yarışmalarında hep birinci gelir, çok para kazandım ![]() ![]() ![]() “Bak sen sahiden pek hünerliymiş ![]() ![]() Adam başını sallamış: “Şimdi olmaz ![]() Keloğlan, “Neden olmazmış” demiş ![]() Adam, “tilki pusuda bekliyor, duymadın mı” diye yanıtlamış ![]() “Doğru, peki zaten kümesten çıkaramıyorsun, sat gitsin baha uygun bir fiyata” diye yeniden üstelemiş Keloğlan ![]() Adam bu fikre bayılmış, “öyle ya” demiş içinden “kümeste ölüp gidecek ![]() Çetin bir pazarlık yapmışlar ![]() İki kese altına anlaşmışlar ![]() Tavukla birlikte sandığını da alıp yola koyulan Keloğlan, gidip tilkiyi bulmuş, tavuğu teslim etmiş ![]() Çok teşekkür eden tilki, sevinçli sevinçli ormanlara doğru giderken Keloğlan da yakut sandığı omzunda köyün yolunu tutmuş ![]() Keloğlan’ın bir sandık dolusu altınla geldiğini gören yaşlı anası, çok memnun olmuş, kucaklayıp bağrına basmış ![]() ![]() Keloğlan sandığı eve bırakmış ![]() ![]() Birkaç yiyecek almasını söylemiş anası Keloğlan’a ![]() ![]() ![]() Bütün köylüler şaşırmış bu işe ![]() ![]() Anası da çok sevinmiş ama Keloğlan, “Beni dün fakirken hor görenlerin kızını almayacağım ana, benim gönlüm, kırmızı gagalı, beyaz başlı, altın tüylü tavuğun sahibinin kızında tez hemen istemeye git ![]() Anası, giyinmiş, kuşanmış, araya sora kızın babasını bulmuş ![]() ![]() Adam kızının böyle zengin birisi tarafından istenmesine öyle sevinmiş ki, hiç naz etmemiş, vermiş ![]() Hemen süslemiş, allamış pullamış, katmış kızını yaşlı kadının yanına ![]() Bütün köyde herkese parmak ısırtan bir düğünle dünya evine girmiş Keloğlan ![]() Çok mutlu bir ömür sürmüş karısı ve anasıyla ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaKELOĞLAN İLE SİNCAP DOSTU Bir zamanlar bir köyde bir kadın ile oğlu Keloğlan yaşarmış ![]() ![]() ![]() ![]() O gün yine sıkıntılı bir günmüş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başını kaldırınca bir sincap görmüş, öylece oturup duruyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisi de dertlenen Keloğlan fakirliğini anlatmış sincaba ![]() ![]() Saatlerce yürümüşler ve sonuçta orman bitmiş uzakta kayalıklar görünmüş ![]() ![]() Gerçekten de Keloğlanı keklikler karşılamış ![]() ![]() “Sorun” demiş Keloğlan ![]() ![]() “Onu bilmeyecek ne var, sesin altın tüylerinin sayısı kadar ![]() ![]() Doğru kabul etmişler bu yanıtı ![]() İkinci soru “Dünyanın tam ortası neresi” biçimindeymiş ![]() Bu da doğru kabul edilmiş ![]() Son soruda ise eline iki tane ceviz alan kraliçe “hangisi daha ağır bil bakalım” demiş ![]() “Suya daha fazla batan ceviz daha ağırdır” diye yanıtlamış Keloğlan ![]() Bu da doğru kabul edilince iki küp altın verilmiş kendisine ![]() Koşa koşa evine dönmüş Keloğlan altınları anasına teslim edip hemen sincabı aramaya başlamış ![]() ![]() ![]() Ona yardımcı olacağını söylemiş Keloğlan ![]() ![]() Kasabadan keskin bir kılıç alan keloğlan Kaf Dağı’na varmış ![]() ![]() ![]() ![]() Koşarak sincaba dönen Keloğlan’ı sevinçle karşılamış sincapcık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaYalan söyleyene bir kese altın Padişah bir gün, “Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!” demiş ![]() Yalancılar hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana; “Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü” ![]() “Bunun neresi yalan? Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş ![]() ![]() ![]() ![]() “Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım ![]() “Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür ![]() ![]() ![]() Ama bir gün Keloğlan gelmiş; “Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaPeki sonra ne oldu Keloğlan: Can Kızla evlendikten 3 yıl sonra şiddetli geçimsizlikten ayrıldılar Benzini Şelden Akılı Kelden düsturunun yaratıcısı olan Keloğlan kahramanlık dünyasından ayrıldıktan sonra bozacılık şıracılık tellaklık gibi işlere girip çıktı Bir dönem Yeniçeri Ocağına kaydını yaptıran kahramanımız Fındıkkurdu 1 adlı askeri tatbikatta kafasına mancınık taşı çarpmasıyla eğitim zayiatı oldu |
![]() |
![]() |
![]() |
Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan Hakkında |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Keloğlan Keloğlan Kimdir Keloğlan HakkındaKELOĞLAN VE ÇİLLİ TAVUK Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak ülkelerden birinde bizim keloğlan yaşarmış Keloğlan kelmiş, keleşmiş ama özellikleri pek bir güzelmiş İnsanlarla ilgilenir,arkadaşlarına iyi davranır, hayvanları sever fakat çalışmaktan pek hoşlanmazmış Anası ona ne zaman bir iş buyursa bir bahane uydurur, anası kızınca da oraya buraya saklanır dururmuş Günlerden bir gün evin kapısının önünde uyuyup dururken küçük bir çocuk yanına yaklaşmış: - Hişt keloğlan, keleşoğlan, annesini üzen oğlaaannn, diye bağırmış Keloğlan hemen arkasını dönmüş, uykusuna devam etmiş ve bir rüya görmeye başlamış Rüyasında uzun bir yolda yürüyormuş, yürürken önce bir tavukla karşılaşıyormuş, tavuk; - Ah keloğlan bir bilsen başıma gelenleri, ne desem ne etsem bilmiyorsun olup bitenleri önce sana anlatayım istersen diyerek, tilkilerin kendi kümesleri önünde nasıl gezdiklerini anlatmış durmuş Keloğlan tam ona yardım etmek isterken, uyanmış… Uyanmış bir de ne görsün, onların evindeki çilli tavuk tam göbeğinin üstünde oturmuyor mu ? Onu kanatlarından tutmuş hemen koşturup kümesin içine koymuş Çilli horoz neye uğradığını şaşırmış ama keloğlan rüyanın etkisinde olduğu için tilkinin çilli tavuğu götüreceğini düşünmüş Birkaç gün sonra aynı rüyayı gören keloğlan kümesteki tek tavukları olan çilli tavuğu alıp, kendi yatağında yatırmaya başlamış Anası bu işe pek kızmış, ne işi varmış tavuğun yatakta, adam gibi kümese koysaymış ya Keloğlan gözlerini ne zaman kapasa tilkinin çilli tavuğu kaçırdığını görüyormuş En sonunda bakmış ki olmayacak, tilkiyi ziyaret etmeye karar vermiş Tilki bizim keloğlanı görünce çok sevinmiş, onu yuvasına davet etmiş, bizimki tilkinin yuvasına girmiş bir de ne görsün, bütün köyün kümeslerinden çalınan tavuklar tilkinin orada değil mi ? Görmüş ama görmemezlikten gelmiş… Tilki her zamanki gibi bir plan peşindeymiş ama keloğlanın aklının ne kadar çabuk çalıştığını hesaba katmamış Tilkinin yuvasında biraz oturan keloğlan izin istemiş ama tilki ona izin verir mi hiç ? Onun planı keloğlanı da bir kafese kapatıp yemekmiş Keloğlan önce bir hoplamış, duvarda asılı duran meşaleyi alıp kendi kel kafasına tutmuş, buna bakan tilkinin gözleri kamaşmış, keloğlan bu sırada oradan uzaklaşmış Tilki onu elinden kaçırdığı için mutsuz, keloğlan ise kahkahalar atacak kadar mutlu kaçarak uzaklaşmış Daha sonra köylerde tavuğu çalınan ne kadar köylü varsa onları toplayıp gelmiş, köylüler o kadar sinirlilermiş ki, bizim tilki evini barkını bırakıp kaçmış Bir daha da onu oralarda gören olmamış |
![]() |
![]() |
|