Pasurum |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
PasurumPasurum Çınarların şahı Dorşinin tanıklığında Koçer bir kızın sevdalı yüzüsün Esmer çocukların vardı Küçük elleri,koca yürekleri Güneşi omuzlarında taşıyan Hasandin başımızı yasladığımız düşlerimizin yastığı oluyordu Ve andok ana durmadan bahar sarhoşluğunu yaşayan iklimler doğuruyordu O iklimlerde çoğaldı reyhan kokulu dengbéjlerin yürekleri Kehribar tespihin çekişine taze tandır ekmeğinin yoldaşlığı uzun soluklu bir sabrın ismi oluyordu İnişli çıkışlı patikalarda Çarşına gidildiğinde Herkesin nasihat sloganı savruluyordu Tüpü Halim den,soğanı Abbastan karpuzu Mevijo’dan,haşlamayı Şükri’den dilekçeyi Vatandaştan,pençeyi goçkar Kamil’den tıraşı Aslan’da,çayı Sefer’de Alın terini demiri eriten Selahattin’den Tütünün sarılığını hüseyin’i Cemil’den Çıra için gazyağını paketçi Sabri’den Bu nasihat zamanın eskiten yanına yenik düşmeden ömrümüzün unutulmayan ezberi oldu Eskimeyen yüzlerin berraklığında çocukluğumun düşleri yüzüyordu Çayının akışında uzadı ömrüm Ne vakit hüzünden bir yara alsam Pir hasanın hekimliğine sığınırım Böceğin nafakasından büyüttün dut ağaçlarına tutkunu Salkım salkım üzüm uzatan ellerin şiresinde aldım bayram şekerlerini Uçurtmalara ıslık çalan rüzgarın sesi nameler götürüyordu özlemi çekilen yüreklerden özlem çeken yüreklere Ne vakit bir sevda düşlesem Aklıma sen düşersin Pasurum Özleminle inleyen bir illete dönüşür zaman Masum bakışlarla nakşedilmiş Kekliğim Bende saklı Ötüşüne sarılırım Ve zaman nazlı bir geline dönüşür Hangi şehre anlattımsa seni Buruklaştı,kıskandı, At üzerinde giden bir geline Çeyizi hazır kısmetsiz bir çift bakış gibi Seni yüklemişim yürek zırhıma İşlemez yalnızlığın bilenmiş mızrakları Deli bir tayın seyrinde bakışlarım Bakışlarım sana tutkun Pasurum İhsan Bozkuş |
|