Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antlaşmaları, konferansları, londra

Londra Konferansları Ve Antlaşmaları

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Londra Konferansları Ve Antlaşmaları



Londra Konferansları ve Antlaşmaları
Londra Konferansları ve Antlaşmaları
Osmanlı Devletinin son yüz senelik döneminde Londra’da değişik tarihlerde yapı> konferans ve antlaşmalar Osmanlı Devleti, bunlardan bir kısmına katılmadığı halde, dolaylı olarak kendisini ilgilendirmiştir İngiltere, uzun vadeli siyasî faaliyetleri neticesinde, dünyanın çeşitli bölgelerinde pek çok sömürgeler kurmuştur Böylece 19 asrın başlarından itibaren dünya siyasetinde önemli derecede söz sahibi olmaya başladı Bu bakımdan, 19 ile 20 yüzyıllarda yapı> birçok konferans ve antlaşmalar Londra’da yapıldı
Londra Antlaşması (6 Temmuz 1827): Mora’daki Yunan ayaklanmasını desteklemek, Yunanistan’da bağımsız bir idare kurulmasını sağlamak gayesiyle İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan antlaşma 1827’de batılı devletlerin tahriki ile, Yunanlılar, Mora’da büyük bir isyan başlattılar Osmanlı Devleti, isyanı bastırmak için Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’dan yardım istedi Yardım gerçekleşip isyan tamamen bastırılmak üzere idi Bu durum, Mehmed Ali Paşanın Akdeniz’de güçlenmesi ile neticelenecekti İngiltere, kendi aleyhine böyle bir durumun gelişmesini engellemek için derhal harekete geçti “Mısır kuvvetleri zulmediyor, buna son vereceğiz” diyerek, Petersburg’da Çar hükümeti ile 1826’da bir görüşme yaptı Bu görüşme sonunda bir protokol imzalandı Bu protokol, Yunanistan’ın Osmanlı’dan koparılması ve bağımsız bir Yunan Devleti kurulması için ilk adımdı Aldıkları karara göre, Yunanistan, Osmanlı Devletine sadece vergi ile bağlı yeni bir devlet olacaktı Türkler ise Yunanistan’dan tamamen çıkartılacaktı İngiltere ve Rusya, bu protokolü Avusturya, Fransa ve Prusya’ya bildirdi Avusturya ve Prusya karşı çıktılar ise de, Fransa kabul etti Bundan sonra Londra’da İngiltere, Rusya ve Fransa arasında görüşmeler başladı Varı> antlaşma neticesinde (6 Temmuz 1827) Osmanlı Devleti, Petersburg protokolünü benimseyip, müstakil bir Yunan Devletinin kurulmasını kabul ee, Mora’da isyan çıkaran asiler ile Osmanlı Devleti arasında bir anlaşma yapılacak, kabul etmediği takdirde, protokolü imzalayan müttefik devletler, isyancılara yardım edecekler ve isteklerini kabul ettirmek için Osmanlı Devletine baskı yapacaklardı Bu isteklerini bir nota ile Osmanlı Devletine bildirdiler Bu hareket, Osmanlı Devletinin iç işlerine bir müdahale olduğundan reddedildi ise de, iş, Osmanlı-Mısır donanmasının yakıldığı Navarin Baskını (20 Ekim 1827) ile neticelendi Fransızlar, Mora’yı işgal ettiler Bir taraftan da Osmanlı-Rus Harbi çıktı ve Osmanlı Devletinin aleyhine neticelendi

Londra Antlaşması (3 Şubat 1830): Yeni kurulan Yunan Devletinin sınırlarını tespit etmek üzere İngiltere, Rusya ve Fransa arasında varı> antlaşma Osmanlı donanmasının Navarin’de yakılması, ordularının 1828-29 Rus Savaşında mağlubiyete uğraması ve nihayet Mehmed Ali Paşa İsyanı ile karşı karşıya kalması neticesinde, Yunanistan’a bağımsızlık yolu açılmış oldu Yunanistan’ın tam bağımsız bir duruma gelmesi, bilhassa İngiltere için büyük çıkar sağlayacaktı Bu sebeple İngiltere, Avrupa devletlerine, Yunanistan’ın bağımsızlığı teklifini yaptı Bunun üzerine, 3 Şubat 1830’da Londra’da toplanan delegeler, yaptıkları antlaşmalar neticesinde Yunanistan’a tam bağımsızlık tanıdılar Bu durumu Osmanlı Devletine de bildirdiler Osmanlı Devleti, o zamanki şartlarda bunu kabul etmek durumunda kaldı
Londra Antlaşması (15 Temmuz 1840): Mısır meselesine bir çözüm getirmek üzere İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya devletleri arasında, Londra’da yapı> antlaşma Bu antlaşma, o sırada Osmanlı Devletine baş kaldıran Mısır Valisi Mehmed Ali Paşayı, barışa zorlamak maksadı ile yapılmıştı ve daha çok bu devletlerin çıkarlarını ilgilendiriyordu Antlaşmaya göre Mısır, babadan oğula geçmek üzere, Güney Suriye ve Akka da kayd-ı hayat şartıyla Mehmed Ali Paşaya bırakılıyor ve işgal ettiği diğer yerlerden çıkması isteniyordu Şâyet on gün içerisinde antlaşma şartlarını yerine getirmezse, Mısır zorla elinden alınacaktı Mehmed Ali Paşa, Fransa’nın desteğine güvenerek bu teklifi reddetti Hattâ İstanbul üzerine hüçûm edeceğini bildirdi Bunun üzerine Osmanlı ve müttefikleri harekete geçti
Mehmed Ali Paşa, savunmada kalmayı tercih etti Oğlu İbrâhim Paşa, Suriye sınırı ile Suriye kıyılarını savunmak için ordusunu dağınık tutmak zorunda kaldı Bu arada Lübnan halkı, Mehmed Ali Paşaya karşı ayaklandı 11 Ağustos 1840’ta İzzet Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı, İngiliz ve Avusturya Harp gemilerinden meydana gelen filo, Beyrut önlerinde Mısır gemilerini yakıp Beyrut’u topa tuttu Bir ay sonra Beyrut, Sayda ve Sur şehirleri, müttefiklere teslim oldu Kasım’da da Akka kurtarıldı Mısır ordusu için önemli bir üs olan Akka alınınca, Mısır ordusu Suriye’yi tamamen boşaltmak zorunda kaldı Mehmed Ali Paşa, Fransa’ya güvenmenin boş olduğunu anladı Direnmekten vazgeçti 25 Kasım 1840’ta Amiral Nopier komutasında bir İngiliz donanması, İskenderiye önlerine geldi Mehmed Ali Paşaya, antlaşma teklif etti Suriye’yi istemekten vazgeçmesi ve Osmanlı donanmasını geri vermesi hâlinde, babadan evlâda geçmek şartıyla, Mısır kendisine bırakılacaktı Bu teklif kabul edilmediği takdirde, İskenderiye bombardıman edilecekti Mehmed Ali Paşa, Suriye’yi zaten kaybetmişti Ordusunun komutanı, oğlu İbrahim Paşadan hiç haber alamıyordu Fransa’nın yardımından da ümidi kesilmişti Bu sebeplerle İngiliz amiralinin tekliflerini kabul ederek, antlaşma yaptı
Osmanlı Devleti, bu antlaşmadan memnun olmadı Harbe devam edip Mehmed Ali Paşanın yerine başka bir valinin tayinini istiyordu İngiltere’nin ısrarı üzerine kabul etti Neticede, yedi seneden beri süren Osmanlı-Mısır anlaşmazlığı tamamen halledildi Mehmed Ali Paşa, Suriye’yi kaybetti Fakat, Mısır’ı da evlâtlarına intikal etmek üzere kazandı (Bkz Hidivlik)
Londra Konferansı (17 Ocak 1871): Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Almanya, İtalya, Avusturya, Fransa arasında imzalanan ve Karadeniz’in tarafsızlığına son veren konferans Osmanlı Devleti, bu konferansta, Londra’daki elçisi Musurus Paşa tarafından temsil edildi Uzun süren tartışmalardan sonra, delegeler görüş birliğine vardılar ve 30 Mart 1856’da yapı> Paris Antlaşması’nın sınırlayıcı hükümlerini değiştirdiler Buna göre Osmanlı Devleti, Çanakkale ve İstanbul boğazlarını barış zamanında dost ve müttefik devletlerin harp gemilerine açmak hususunda serbest bırakıldı
Karadeniz, eskiden olduğu gibi, bütün devletlerin ticaret gemilerine açık hâle getirildi
İlave edilen bir madde ile, Londra Konferansına katı> devletler, 30 Mart 1856 senesinde yapı> Paris Antlaşmasının bu yeni antlaşma ile kaldırılmamış olan hükümlerini ve ilave edilen maddelerini tasdik ve teyid ettiler
Bu antlaşma neticesinde, Rusya, 1856’daki Paris Antlaşması ile Karadeniz’deki hükümranlık haklarını sınırlayan hükümlerden kurtuldu Rusya, bu başarısını, Kırım Harbi’nin bir intikamı gibi değerlendirdi Çünkü Kırım Harbinin neticesinde kabul etmek zorunda kaldığı şartları, diplomatik ve politik yollarla kaldırmış oldu Osmanlı Devleti ise, Rusya’nın antlaşmadaki isteklerini, Boğazlar için de yapacağı endişesinden kurtulduğu için memnundu Çünkü 1856 Paris Antlaşmasına göre Osmanlı Devleti, Boğazları, dost ve müttefik devletlerin harp gemilerine barış zamanında açabilecekti Bu husus, Rusya’nın müdahalesi dışında kaldı
Londra Konferansı ve Antlaşması (1912-1913): Balkanlarda ortaya çıkan bunalımı halletmek ve mevcut barışı korumak için, 17 Aralık 1912’de Londra’da, devletler arası, büyükelçiler konferansı yapıldı Bu konferansta iki mesele üzerinde duruldu Biri Osmanlı Devleti ile Balkan devletleri arasındaki sınırı ve barış esaslarını tespit etmek, ikincisi ise Osmanlı Devletinden alınan toprakların Balkan devletleri arasında paylaşılmasından doğan ve bu sebeple büyük devletleri karşı karşıya getiren anlaşmazlığı halletmekti
Konferansta yapı> görüşmeler sırasında Yunanistan, Ege adalarından; Karadağ İşkodra’dan; Bulgaristan da Edirne’den çekilmek istemiyordu Osmanlı Devleti ise, Edirne’yi bırakmamakta kararlı idi Rusya ile Avusturya arasındaki gerginlik de giderilemiyordu Ayrıca Rusya, Kafkasya’ya asker yığmaya ve Anadolu’yu tehdit etmeye başladı Almanya, buna mâni oldu Bu hâdiseler sebebiyle konferans uzun sürdü ve neticesiz kaldı Bunun üzerine Balkan Savaşı’nın yeniden başlamaması için, büyük devletler, 17 Ocak 1913’te Osmanlı Devletine ortak bir nota verdi Bu notada, Edirne’nin Balkan devletlerine terkini ve Ege adaları hakkında verilecek kararın kendilerine bırakılmasını istediler Aksi takdirde çıkacak savaşta, Osmanlı Devletinin güç duruma düşeceğini bildirdiler Büyük devletler, böylece, Balkan Savaşı başlamadan hemen önce, bu savaş sonrasında Edirne ve Ege adaları bölgesinde durumun değişmeyeceği garantisini bir tarafa bırakarak, Balkan devletlerini desteklediklerini ve sınır değişikliğini kabul ettiklerini açıklamış oldular
Bu sırada Osmanlı Devletinde yeni hâdiseler vuku buldu Yenilgi ve gelişen siyasî hâdiseler, Kâmil Paşa hükümetini yıpratmıştı Bu durumdan istifade eden İttihat ve Terakki Fırkası, 23 Ocak 1913’te Bâbıâlî’ye baskın yaparak iktidarı ele geçirdi Mahmud Şevket Paşa’nın başkanlığı altında yeni bir hükümet kuruldu Hükümet, büyük devletlerin verdiği notayı reddetti Bunun üzerine 3 Şubat 1913’te, Osmanlı Devleti ile Balkan devletleri arasında savaş başladı Fakat İttihat ve Teraki hükümeti, bu savaşta başarı sağlayamadığı gibi, düşmana karşı kendi savunmasını yapan İşkodra, Karadağlıların eline geçti Yanya, Yunanistan; Edirne de Bulgaristan tarafından işgal edildi
Osmanlı Devleti, bu durum karşısında, büyük devletlerle yeniden barış görüşmelerine başlanmasını istedi Bu istek üzerine, 30 Mayıs 1913’de Londra Barış Antlaşması imzalandı
Bu antlaşma neticesinde Osmanlı Devleti, Midye-Enez hattının batısında kalan bütün topraklarını Balkan devletlerine bırakmak durumunda kaldı Bu topraklar, Balkan devletleri arasında paylaşıldı Ege adaları hakkındaki karar, büyük devletlere bırakıldı Bulgaristan ise, Ege adalarına açılmakla büyük devlet hâline geliyordu Yunanistan da, Selânik şehrini alarak sınırlarını genişletti Ege Denizine yerleşmek için, önemli derecede imkânlar kazandı Diğer taraftan Sırbistan da genişlemeye başladı
30 Mayıs 1913’te yapı> Londra Antlaşmasının bütün bu neticeleri, Balkan devletlerini memnun etmedi Bölgede yeni hâdiselere sebep oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.