Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beyliği, erefoğulları

Erefoğulları Beyliği

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erefoğulları Beyliği



Eşrefoğulları Beyliği
Erefoğulları BeyliğiOn üçüncü asrın sonlarına doğru, Beyşehir ve Seydişehir civarında kurulmuş bir Türk beyliği
Beyliğin kurucusu Seyfeddin Süleyman Bey, Anadolu Selçukluları’nın uç beyi idi Selçuklu sultanı Üçüncü Gıyâseddîn Keyhüsrev, 1283 senesinde İlhanlı hükümdarı tarafından öldürülünce, yerine amcasının oğlu İkinci Gıyâseddin Mesud geçti Gıyâseddin Mesud, Konya’daki Eşrefoğlu ve Karamanoğlu kuvvetlerinin Gıyâseddin Keyhüsrev taraftarı olması sebebiyle Konya’yı bırakarak, Kayseri’yi devlet merkezi yaptı Gıyâseddin Keyhüsrev’in annesi, devletin, iki torunu ile Mesud arasında paylaştırılmasını isteyerek, Eşrefoğullarını ve Karamanoğulları’nı Konya’ya çağırdı Eşrefoğlu Süleyman Beye, saltanat naipliği verildi Bu şehzadeler, 1285 senesinde tahta çıkarıldı Yedi ay gibi kısa bir süre sonra Gıyâseddin Mesud ve vezir Sâhib Ata’nın gayretleriyle, şehzadeler bertaraf edildi Bunların tahttan indirilmesi üzerine, Eşrefoğlu Süleyman Bey, kendi merkezine çekildi ve Sultan Mesud’a karşı cephe aldı

1286 senesinde, Eşrefoğullarının merkezi, Germiyanoğulları tarafından yağmalandı 1288 senesi başlarında Eşrefoğlu Süleyman Bey, Ilgın’a akın yaptı Aynı sene Sultan Mesud ile barışarak, itaatini arz etti Beyliğin merkezini Beyşehir’e nakletti ve şehrin etrafını surlarla çevirdi Eşrefoğlu Süleyman Bey, 1302 senesi Ağustos ayının yirmi yedisinde, Beyşehir’de vefat etti Yerine, büyük oğlu Mehmed Bey geçti
Mehmed Bey, beyliğinin topraklarını kuzeye doğru genişletmeye muvaffak oldu Akşehir ve Bolvadin’i ele geçirdi 1314 senesinde, Anadolu beylerinin itaatlerini sağlamak ve âsilerini cezalandırmak için, sefer düzenleyen İlhanlı Devletinin Beylerbeyi Emîr Çoban’a itaat eden beyler arasında, Mehmed Bey de vardı Mehmed Beyin, 1320 senesinden sonra öldüğü, Bolvadin’de yaptırdığı caminin kitabesinden anlaşılmaktadır
Mehmed Beyin yerine, oğlu İkinci Süleyman Bey geçti Süleyman Bey zamanında, uclarda bağımsızlıklarını muhafaza etmeye çalışan beylere karşı, İlhanlı Devletinin Anadolu valisi Demirtaş, harekete geçti Demirtaş, 1326 yılında Beyşehir’e yürüyerek şehri ele geçirdi Süleyman Beyi işkenceyle öldürerek, göle attırdı Böylece Eşrefoğulları Beyliği sona erdi
Seyfeddin Süleyman Bey, 1297 senesinde Beyşehir’de, nefis Türk mimarî eserlerinden olan bir cami yaptırdı Bu caminin mihrâbı çok güzel olup, Selçuklu mimarîsinin devamıdır Türbesi bu caminin yanındadır Mehmed Bey de Bolvadin’de güzel bir cami yaptırmıştır
Mübârizüddin Mehmed Bey adına, Şemsüddin Mehmed Tüsterî tarafından Arapça Fusûl-ül-Eşrefiyye isimli bir eser yazılmıştır Eserin yazması, Ayasofya kütüphanesi, 2445 numarada kayıtlıdır

Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti
On dördüncü yüzyılda, 1381-1398 yılları arasında, Kayseri ve Sivas bölgesine hâkim olan Türk beyliği
Burhâneddin Ahmed, 1345 yılında, Kayseri’de dünyaya geldi Babası Kayseri Kadısı Şemseddin Mehmed olup, Oğuzlar’ın Salur boyuna mensuptur Küçük yaşta tahsiline başlayan Burhâneddin Ahmed, Farsça, Arapça, mantık, fıkıh, usûl, ferâiz, hadis, tefsir, hey’et ve tıp ilimlerini öğrendi Yirmi bir yaşındayken Kayseri kadılığına tâyin olundu (1364)
Kadı Burhâneddin’in Kayseri kadılığı, Eretna Devleti’nin çöküş hâlinde bulunduğu zamana rastlar Eretna Hükümdarı Ali Bey, zayıf iradeli ve kabiliyetsiz bir kimseydi Devlet içerisinde anarşi ve emîrler arasında rekabet, bütün hızıyla devam ediyordu Eretna Devletinin içinde bulunduğu bu krizi değerlendirmek isteyen Karamanoğulları, Kayseri’ye hüçûm ederek, zaptettiler Ali Beyi, esir olmaktan Kadı Burhâneddin kurtardı Ali Bey, bu yardımı üzerine, onu vezirlik makamına getirdi 1380 yılında, Ali Beyin ölmesi ile yerine geçen yedi yaşındaki oğlu Mehmed Çelebi’ye nâip tayin edildi Bölgenin kuvvetli emîrlerinden Amasya Emîri Hacı Şadgeldi Paşayı, Danişmendiye köyü önünde yaptığı muharebede bozguna uğrattı Şadgeldi Paşa, yapı> muharebede öldü Böylece, devlet için nüfuzunu pekiştiren Kadı Burhâneddin Ahmed, Eretna Hükümdarı Mehmed Çelebi’yi bertaraf ederek, saltanatını ilan etti (1381) Adına hutbe okutup para bastırarak, bundan böyle kendi adıyla anılacak devletini, tek başına idare etmeye başladı
Kadı Burhâneddin, on sekiz sene süren hükümdarlığında, Amasya Emirliği, Erzincan Emirliği, Candaroğulları Beyliği, Karamanoğulları Beyliği ve Tâceddinoğulları Beyliği ile mücadele ederek, bu beylikler üzerinde hâkimiyetini kabul ettirmeye muvaffak oldu Memluk sultanına isyan eden Malatya Nâibi Mintaş’ın teklifi üzerine, adı geçen şehri almak istemesi, Kadı Burhâneddin ile Memlûk Sultanı Berkuk’un arasını açtı Memlûklar’ın Halep Valisi Yılboğa, Sivas önlerine gelerek şehri muhasara etti Fakat, Kadı Burhâneddin’in başarılı savunması karşısında, kırk günlük bir kuşatmadan sonra, 1388’de çekilmek mecburiyetinde kaldı Sultan Berkuk ile Kadı Burhâneddin arasında dostluk, ancak, Timur Han’ın batı seferleri sebebiyle tekrar kuruldu Kadı Burhâneddin’in, Akkoyunlular ile önceleri kötü olan münasebetleri de, 1388 senesinden sonra düzeldi Daha sonraları Akkoyunlu Devletini kuracak olan Karayülük Osman Bey de, onun yanına rehin bırakılmıştı 1389 senesinde Karakoyunlu Türkmenleri ile Erzincan Emîri Mutahharten karşısında yenilen Akkoyunlu Ahmed Bey, Kadı Burhâneddin’e sığınmak zorunda kaldı
Kadı Burhâneddin, 1389 Kosova Muhârebesi’ne kadar, Osmanlılar’la dostâne münasebetler içindeydi Bu tarihten sonra, onun batıya yönelerek, Osmanlı nüfuz sahasını tehdide başlaması ve Tâceddinoğulları ve Candaroğulları gibi beyliklerin tahrikleri, iki devlet arasındaki dostluğun bozulmasına sebep oldu Neticede, Kadı Burhâneddin’in kuvvetleri, Osmanlı öncülerini, 1392 yılında, Çorumlu sahrasında, ağır bir yenilgiye uğrattı İki taraf arasındaki mücadele, Timur Hanın Anadolu’ya gelme ihtimali üzerine tekrar dostluğa döndü Kadı Burhâneddin, Timur’un Anadolu’ya geleceğini haber aldığı zaman, Sivas’ı tahkim ederek savaşa hazırlandı Fakat Timur Han, Anadolu’ya girmeden geri dönerek, 1394 yılında Altınordu Hanı Toktamış’la savaşa girdi Akkoyunlular, 1395 Erzincan Seferi sırasında Kadı Burhâneddin’in yanında yer aldılar 1396 senesinde, Karamanoğullarına tâbi olan Kayseri valisi Şeyh Müeyyed’i cezalandırmak için yapı> sefere, Karayülük Osman Bey de katılmıştı Şeyh Müeyyed’e onun aracılığıyla aman verilmişse de, Kadı Burhâneddin, bir süre sonra Şeyh Müeyyed’i öldürdü Bu yüzden bir müddet sonra Kadı Burhâneddin ile Karayülük Osman Beyin arası açıldı 1398 yılında, Sivas önlerinde yapı> muharebede Karayülük Osman Bey, Kadı Burhâneddin’i mağlup ederek, öldürdü
Öldürüldüğünde 54 yaşında bulunan Kadı Burhâneddin’in kabri, Sivas’taki türbesindedir Saltanatı boyunca savaştan savaşa koşmuş, bu sebeple kendisine Ebü’l-Feth lâkabı verilmiştir Allah yolunda tehlikelere bizzat atılır, bu uğurda yorulmak nedir bilmez ve bu yolda varını yoğunu harcardı Memleketin çeşitli yerlerinde faaliyet gösteren Moğol artıklarını ve fitne çıkarmak için uğraşan sapıkları ortadan kaldırmak ve ülke dışına sürmek için gayret etti Kendisinden önceki âdil İslâm hükümdarları gibi, dost ve düşmanlarına merhametli davranırdı Asker ve kumandanlarına nasihatlerinde, savaşa katılmayan ve savaşacak kudreti olmayan kadın, ihtiyar, çocuk ve din adamlarının mal ve can emniyetinin sağlanmasını emrederdi Halkına adaletle muamele eder, suçu sabit olmayanı cezalandırmazdı İlmi ve ilme düşkünlüğü çok fazlaydı Savaş esnasında bile kitap yazar ve ilimle meşgul olurdu Sa’deddîn Teftazânî hazretlerinin Telvih adlı eserine yazdığı Tercîh-i Tavzîh adlı usul-i fıkha dair hâşiyeyi, Kayseri valisi Müeyyed’in isyanını bastırmak için savaşırken yazmıştı İstanbul’da Râgıb Paşa Kütüphanesinde, 831 numarada kayıtlı bir nüshası bulunan bu eserin bir nüshası da, Millet Kütüphanesi, Feyzullah Efendi kısmı, 588 numaradadır
Ulema ile sohbet etmekten büyük bir haz ve mutluluk duyardı Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri olmak üzere haftada üç gün ilmî sohbetler düzenlerdi Bütün tebaasına karşı adalet ve şefkat gösteren Kadı Burhâneddin; cesur, cömert ve iyi huyluydu
Kadı Burhâneddin Ahmed’in ölümü üzerine Sivas halkı, onun yerine, o sırada yaklaşık on dört yaşında ve Kayseri valisi olan oğlu Alâeddin’i getirdi Karayülük Osman Bey, Sivas’ın kendisine teslimini istedi, fakat, şehir halkı tarafından yardıma çağrı> Moğol kuvvetleri karşısında çekilmeye mecbur kaldı Timur Hanın Anadolu’ya gelme ihtimali üzerine, devleti idare edecek kuvvetli bir şahsiyet bulunamadığından, Sivaslılar, şehri Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid Hana teslim ettiler Bayezid, oğlu Mehmed Çelebi’yi Sivas’a vali tayin etti Alâeddin Ali Bey ise, eniştesi Dulkadiroğlu Nâsıreddin Mehmed Beyin yanına gönderildi Daha sonra Osmanlı Devleti içerisinde hizmet gören Kadı Burhâneddin Devleti tahtının bu tek ve son vârisi, 1442 yılında öldü
Kadı Burhâneddin Ahmed Devletinin ömrü, kurucusunun hayatı ile sınırlı kalmıştır Merkeziyetçi bir idare kurmak gayesini güden Kadı Burhâneddin, devlet idaresinde eski ailelerin nüfuzlarını kırdı ve kendi emir ve arzusundan dışarı çıkmayacak kimseleri, yüksek mevkilere tayin etti Devletin askerî ve mülkî bütün kuvvet ve yetkilerini elinde topladı Emri altında, mükemmel bir hassa (kapıkulu) ordusu meydana getirdi Savaşlarda, bu hassa ordusundan başka, ıktalardan gelen asker ve göçebe (Türkmen-Moğol) ücretli askerlerinden faydalanırdı
Hayatı, savaş içinde geçmekle beraber, Kadı Burhâneddin, memlekette bir imar seferberliği de başlattı Fethettiği şehirleri mescit, medrese, çeşme, zâviye, imâret, köprü vb eserlerle süsledi Turhal, Amasya, Tokat, Erzincan, Niksar ve Kırşehir hudut bölgelerinde yaptırdığı kaleler ile memleketinin güvenliğini ve yolların emniyetini sağladı Ticareti ve ticaret erbabını himaye ederek, ülkedeki iktisadî hayatı daima canlı tuttu Kayseri Şeyh Müeyyed Çeşmesi, Zile Medresesi, Turhal, Tokat ve Amasya kaleleri, bu devletten günümüze kadar gelen başlıca eserlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.