Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
boyun, fıtığı, tedavisi

Boyun Fıtığı Tedavisi

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Boyun Fıtığı Tedavisi



Boyun Fıtığı Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisi
Boyun Fıtığı Tedavisi,Boyun Fıtığı Tedavisi nasıl olur,Boyun Fıtığı nedenleri,



Özellikle masa başı iş yapanlar
Direksiyon başındaki şoförler
Bankalarda, borsada ömrü bilgisayar başında geçen bilgisayar operatörleri
İnternetten başını kaldırmayan bilgisayar oyuncuları
Aman boynunuza dikkat
Her işin başı sağlık deriz Ama sağlığımız ancak elimizden gittiğinde aklımıza gelir
Ne yaparsınız ki günümüzün baş döndüren hayat mücadelesinde, ekonomik ve sosyal dengeleri koruyabilmek telaşıyla vücudumuzun dengesi hiç mi hiç aklımıza gelmez
Oysa vücudumuz da aynen ekonomik ve sosyal hayatımızdaki dengeler gibi dengeler üzerinde ayakta kalır
Mükemmel bir fabrika gibidir vücut
Bu fabrikada mükemmel birçok sistem vardır
Solunum sistemi, sindirim sistemi, üretim sistemi, boşaltım sistemi, sinir sistemi, kas sistemi , kan dolaşımı sistemi Var da var
Bu sistemlerin hepsi bir yere bağlı
Beynimize
Altta ise sistemleri meydana getiren mükemmel bir gövde var, vücut
Bu iki kısım arasında işetişim köprüsü de;
Boyun
Aman boynunuza mukayyed olun, dikkat edin, ilgilenin
Boynumuzu Ne Kadar Tanıyoruz ?

Boynun arka kısmına ense iç kısmına gırtlak denir Boyun hem omurlar sayesinde kendinin dik tutar, hem de üst iki boyun omuru (atlas ve eksen kemikleri) sayesinde, her türlü hareketine rağmen başı dik tutar
Normalde bir insanın boynunda yedi tane omur ve bu omurların arasında da altı tane disk bulunur Yine boyunda, önde ve arkada olmak üzere eklemler bulunur Özellikle arkadaki eklemler boyundaki bütün rahatsızlıklardan etkilenir

Boyun biçimi, kişiye, yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösterir Örneğin; kadın ve çocuklarda boyun yuvarlaktır
Boyundan hayati önemi olan damar ve sinirler, ayrıca yemek ve soluk boruları geçer Troid bezi, paratroid bezleri, boyun akkan, yani lenf düğümleri, gırtlak ve kas lifleri boyunda bulunan önemli ögelerdir Bunlar görevi gereği kemik veya kıkırdak bir muhafaza içinde olmadığı için boyuna gelebilecek herhangi bir darbe çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir Omurilik boyun omurları arasındadır Beyne giden damarlar omurlar ve disklerin hemen yanı başından süzülüp giderler Ellere kollara hareket veren sinirler omurlarla diskler arasında iç içe bulunur
Biz burada tıp uzmanları için detaylarına inecek değiliz Sıradan bir kişinin anlayacağı şekilde tarif edersek;
Boyun bir iletişim köprüsüdür

Boyun, vücudun bütün organlarını sevk ve idare eden beyin ile vücut arasında bir iletişim köprüsü konumunda Bu bakımdan çok önemli bir görevde

Nasıl önemli olmaz ki?

Bir kere vücudu idare edecek olan beyin, tüm gereksinimlerini boyun yoluyla karşılamakta Örneğin,

Beynin besleneceği kan boyundan geçer
Beyne sinyal ulaştıracak sinirler boyundan geçer
Beynin ellere kollara ayaklara vs vereceği tüm komutlar boyundan geçer

Kısaca, beyin vücudun tepesinde oturan bir yöneticidir Ama yöneticinin yöneticiliğini tam yapabilmesi için vücutla arasındaki iletişimin her yönden tam olarak sağlanması gerekir

İnsanoğlu doğduğunda, özel vakalar hariç, tıpkı sıfır kilometre otomobillerde olduğu gibi mükemmeldir Ancak biz nedense, eskiyince yenisini alabileceğimiz, yedek parçasını bulabileceğimiz otomobilimize verdiğimiz değerin onda birini kendi vücudumuza vermeyiz Oysa vücudumuzun ne yedek parçası vardır, ne de eskiyince yenileme şansımız Tek bir şansızım var o da, yeri ve zamanında vücudumuza gereken önemi vermek, sağlığımızı düşünmek

Doğuşta hiçbir sorun olmadığı halde, insanlar ne yapıyor da, bu mükemmel boynu deforme edip görevini aksatır hale getiriyorlar?
Boyun sağlığımız nelerden etkileniyor?

İki madde ile söylemek gerekirse: Duruş ve oturuş bozuklukları Bebeklikte, annenin kucağında iken başlar, şu an içinde bulunduğu zamana kadar geçen tüm hayatı kapsar

Boyun bu hale, bir günde, bir ayda, bir yılda falan gelmiyor Yılların birikimiyle oluşuyor Dolayısıyla en ufağından en büyüğüne kadar binlerce duruş oturuş bozukluğu bu deformasyona damla damla katkıda bulunuyor

Tabi kimisi bir etki ediyorsa kimi on etki ediyor Kimi bir anlık oluyor, kiminin etkisi yıllarca devam ediyor

Örneğin uzun topuklu ayakkabı giyen bir bayanın boynu bu giyinişten kesinlikle etkilenir Ama bu etkilenme nezle gibi grip gibi hapşırıkla kendini belli edecek bir etkileşme değildir Bardağa damlayan birkaç damladır

Kişide düz tabanlık varsa ya da giydiği ayakkabı ortopedik değilse, bu şahsın her adım attığında vücuda uygulanan minimal darbeler bel ve boyuna uygulanan etkenlerdir Bardağa damlayan damlalardır

Ama bu ülkede, kendi kültüründen ve kendi insanından kopuk, ufuksuz, vizyonsuz, kişisel menfaat peşinde koşacak kadar çapsız, seviyesiz, daha da kötüsü merhametsiz yöneticiler sayesinde, bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye ise bir pul düşmüş; Atatürk'ün, milletin efendisi dediği köylü, bugün çocuklarına birer çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullaşmışsa, bir çift ayakkabıyı iki kardeşe sırayla giydiriyorsa, sağlığın neresinde olabilirsiniz ki?

Bir minik öğrencinin sırtına yüklenen ağır ders kitapları, o çocuğun bel ve boynunu kesinlikle etkileyecektir Ama hemen o gün içinde o yıl içinde değil yıllar sonra Bu durum, bardağa damlayan birkaç damladır

İlkokul birinci sınıf öğrencisinin sırasıyla orta bir öğrencisinin sırasının aynı boy ve ebatlarda olması nasıl düşünülebilir? Okul sıralarının her çocuğun boyuna ve yaşına göre ayarlanması yani ergonomik olması gerekmez mi?

Ama derseniz ki, biz okul bulamıyoruz sen sıradan bahsediyorsun O zaman ne diyelim memleketi yöneteceğiz diyerek iş başına gelenlerin kulakları çınlasın

Saatlerce direksiyon başında oturan ve başını hiç oynatamayan şoförün bu duruşu boynunu etkileyecektir Ama ilk günlerde ilk aylarda hatta ilk yıllarda değil Bardağa damlayan damladır

Bir masa başı sekreter ya da memur, bilgisayarın başında sürekli başı öne eğik vaziyette ve beli kambur halde çalışmaktadır Bu duruş ve oturuş, boynu etkileyen bir faktördür

Ama hemencecik değil, yıllar sonra Bardağa damlayan birkaç damladır

Niye hemen değil de yıllar sonra?

Çünkü insan vücudu öyle kartondan değildir Bir mükemmel mekanizmadır Öyle bir mekanizma ki, hem üretir hem tüketir, hem de kendini sürekli yeniler, bakım tamir ve onarımını kendi kendine yapar Siz bardağa yanlışlıklar sebebiyle damlalar damlattıkça o bütün gücünü sarf ederek bu damlaları azaltmaya çalışır Dolayısıyla sizin kendi bedeninize uyguladığınız yanlış harekete karşı hemen pes etmez? Sürekli kendini yenilemeye gayret gösterir

Ama siz (mesleğiniz gereği) ısrarla bilgisayarın başından kalkmam diyorsanız,
Ama siz (mesleğiniz gereği) sürekli direksiyon başında şoförlük yapacağım diyorsanız,
Ama siz, (zevkiniz vs için) sürekli uzun topuklu ayakkabı giyeceğim diyorsanız,
Her şeyi (belki elde olmayan sebeplerden dolayı mecburen) kendinize dert edip stres ve gerilim içinde kalmaya devam ediyorsanız,
Yine meslek olarak mikro ve makro travmaya maruz kalıcı bir işte çalışıyorsanız, örneğin elinizde matkap hiç eksik olmuyorsa, seyyar kompresörlerle asfalt delme makinesi çalıştırıyorsanız vs bu darbeler de vücudu ve özellikle boyun yapısını çok fena etkileyecektir

Boyundaki bu tür aksamalar, kireçlenmelere, boyun fıtıklarına; omurganın doğal eğriliğinin bozulup düzleşmesine, omurlar arası disklerdeki elastikiyetin kaybolmasına ve önemli rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olur

Boyun bir noktadan sonra dayanma gücünü kaybeder Bardağa damlayan damlalar bir noktadan sonra bardağı taşırır Ama vücut buna rağmen, pes dediği noktada, bardak taşmaya başladığında sizi uyarır Yine sizin iyiliğiniz için yapar bunu

Arkadaş benden bu kadar, artık gücüm kalmadı, der
Boyun fıtığı ve kireçlenme nasıl başlıyor ?

Yaşanan bunca olumsuzluklar sonucu ilk başlarda yavaş yavaş disklerin içindeki su içeriği azalıyor Biz bunun farkına varmıyoruz bile

Sonra diskin iç tarafındaki liflerde, minik minik yırtılmalar başlıyor Yine bizden habersiz Bu disklerin içinde bulunan ve doktorların jelatinöz adını verdikleri sıvılar, bu minik yırtıklardan, her baskıda biraz fışkırarak veya normalde sızarak sinirler ve dokular üzerine yayılıyor

Bir zaman sonra burada sinirler ve damarlar, dokular, eklemler görevini % 100 kapasiteyle yapmakta zorlanıyor O zaman neler oluyor? Bardak taşıyor

Doktorlar; boyunda sinirlere ve damarlara yapılan baskıya, boyun fıtığı diyorlar Ön ve arka taraf eklemlerine yapılan baskıya da kireçlenme diyorlar

Sonuçta her iki durum da, boynun deformasyonu anlamına geliyor Her iki durum da hareket kısıtlığına ve ağrılara, vücutta birçok aksaklıklara sebep oluyor Ama canınızı sıkmayın her ikisi de akupunkturla tedavi oluyor
Fıtık nedir ?

Yaşanan bunca olumsuzluklar sonucu ilk başlarda yavaş yavaş disklerin içindeki su içeriği azalıyor Biz bunun farkına varmıyoruz bile

Sonra diskin iç tarafındaki liflerde, minik minik yırtılmalar başlıyor Yine bizden habersiz Bu disklerin içinde bulunan ve doktorların jelatinöz adını verdikleri sıvılar, bu minik yırtıklardan, her baskıda biraz fışkırarak veya normalde sızarak sinirler ve dokular üzerine yayılıyor

Bir zaman sonra burada sinirler ve damarlar, dokular, eklemler görevini % 100 kapasiteyle yapmakta zorlanıyor

Doktorlar; boyunda sinirlere ve damarlara yapılan baskıya, boyun fıtığı diyorlar Ön ve arka taraf eklemlerine yapılan baskıya da kireçlenme diyorlar

Sonuçta her iki durum da, boynun deformasyonu anlamına geliyor Her iki durum da hareket kısıtlığına ve ağrılara, vücutta birçok aksaklıklara sebep oluyor Ama canınızı sıkmayın her ikisi de akupunkturla tedavi oluyor
Belirtileri nelerdir?

Boyun fıtığı ve kireçlenmelerinin en önemli iki belirtisi var Biri ağrı, diğeri hareketlerde kısıtlılık Genel bir sıralama yapılacak olursa:

Baş ağrısı ve baş dönmesi
Yorgunluk,
Halsizlik,
Sinirlilik hali,
Sık sık düşüp çıkan tansiyon,
Kalbe gelen baskı,
Kulakta çınlama ve uğultular,
Kollarda uyuşma ve karıncalaşma,
Güçsüzlük hissi,
Sabah yorgunlukları,
Gün içinde çabuk yorulmalar,
Gaz ve şişkinlik gibi haller

Genel olarak ağrı boyunda olur Bazen ağrı omuzlarda olur, kollarda olur, kürek kemikleri arasında olur Kimi zaman boyunda olmaz, sadece kollarda vs olur Siz hiç boyundan kaynaklandığını düşünmezsiniz

Aslında boyun kireçlenmesi ya da boyun fıtığı olan hastaların, o kadar çok şikayetleri vardır ki Bu şikayetlerin birçoğunun sebebinin, boyundan kaynaklandığını bilmezler Hatta üzülerek söylemek gerekirse kimi doktorların da hatırına gelmez Örneğin,

Kaç insan başı sürekli ağrıdığında boynundan şüphelenir? Ya da kaç insan bu şikayetle doktora gittiğinde doktor onun boynuna bakar?

Boynu sabahleyin tutulmuş halde kalkan çok insan dahi, soğuktan etkilendim vs diyerek, geçiştirmeye çalışır Boyun kasları ha babam de babam, boynu eski haline çekmek için çaba harcarlar Dolayısıyla gerilirler Onların bu gerginliği spazma bağlı şiddetli kas ağrıları olarak ortaya çıkar

Sürekli yorgunluk hissi duyar Ama galiba kansız kaldım zanneder Ya da tutar aklına en sonra gelecek olan korkunç hastalığı getirir Yoksa kanser mi oldum der Çünkü medyada sürekli bunlar ön plana çıkar Vatandaş bunlarla adeta korkutulur Rahatsız olan herkes ilk olarak bunu düşünsün istenir Oysa yorgunluğun bitkinliğin sebepleri % 90 boyundan kaynaklanmaktadır

Sık sık ateş basmalarının sebebi de boyundaki deformasyondur Bazen tahammülsüz olduğunuzu hissedersiniz Bunun da sebebi boyundan olabilir

Omuzlardaki kollardaki ve parmaklardaki uyuşmalar da sizi panikletmeye yeter Felç mi olacağım ne dersiniz Ama boynunuza baktırmak ve tedavi ettirmek hiç mi hiç aklınıza gelmeyebilir Bu arada boyun fıtığından felç olmak en son akla gelecek rahatsızlıktır
Ellerde ve ayaklarda yaşanan karıncalanmalar yine aynı şekilde yorumlanabilir
Tabi bunlar artık bardağın taştığı hallerdir Sinirlere gerçekten ciddi ciddi baskılar yapılmaya başlanmış demektir
Bu sebeple kimilerinde kollarda incelme bile görülür Çünkü omurilik kanalı daraldığında vücut bir şey yapamaz hale gelir Bacaklarda sertlik başlar Kollarda güçsüzlük başlar
Daha neler yapar bir bilseniz?
Ama biz şu kadarını söyleyelim, siz gerisini düşünün Vücudu yöneten beyin iyi beslenemezse vücudu ne kadar yönetebilir?
İyi yönetilmeyen vücutta aksaklıklar meydana gelmez mi?
Öyle olunca, sindirim sistemi de, karaciğer de, safra kesesi de, bağırsaklar da vs etkilenmez mi? Elbette etkilenir Hatta bu etkileşim bir zaman sonra, boyun fıtığına artırıcı faktör olarak yansır Durum, tıpkı tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan olayına döner
Boyun fıtığına aday mısınız ?

Duruş ve oturuşuna dikkat etmeyen herkes boyun rahatsızlığı yaşar Bir de boyun fıtığına potansiyel aday meslek grupları vardır

Şoförler,
Bilgisayar başında çalışanlar,
Masa başı iş yapanlar,
Telefon operatörleri ki, bazen telefon yoğunluğunda iki telefonu birden idare edeceğim derken, telefon ahizesini başıyla omuz arasında tutmak için boynunu bükerler ki, bu çok yanlış bir harekettir
Kompresör ya da matkap gibi titreşimli cihaz kullanarak beden işçiliği yapanlar
Boynu sağa sola, öne arkaya hareket ettirmeyip, rutin halde kalmasına sebep olan meslek gruplarında çalışanlar
Aşırı stres içersinde bulunan kişiler

Boyun hareketsiz kalırsa ne olur ?

Boyun bölgesi yeteri derecede kan alamaz
Beyin dokusu yeteri kadar kan alamaz Bu durumda kalp beyine kan göndermek için daha çok zorlanır
Sindirim sistemi etkilenir
Hazımsızlık ve şişkinlik oluşur,
Bağırsaklarda gaz ve kabızlık oluşur,
Kollarda uyuşma ve karıncalanmalar başlar,
Karaciğer fonksiyonunu yerine tam olarak getiremez olur,
Böbrekler süzme görevini tam olarak yapamaz olur,
Kan dolaşımında aksamalar sebebiyle, kan dolaşımı sistemi zorlanmaya başlar,
Genel uyuşukluk baş gösterir,
Özellikle kol ve bacaklarda kuvvet kaybı ortaya çıkar,
Bunlar zaman içersinde vücuttaki bütün sistemi etkiler, vücudun dengesini alt üst eder

Boyun fıtığı felç eder mi ?

Hayır
Boyun fıtığı ileri derecede insanı felç edebileceği söylenirse de bu söylemin ciddiye alınacak bir görüş olmadığı, tedavi uyguladığımız hastalardan edindiğimiz tecrübelerle ispatlanmıştır

Gerçi boyundaki omurlarda bulunan diskler, ister istemez zaman içinde elastikiyetini kaybetmekte, sertleşmekte ve bu durum bazen boyun fıtığını meydana getirmektedir Bu durumda fıtık damar ve sinirlere baskı yapabilir Ancak durup dururken birden bire gelişen bir olay değildir Yılların ihmali sonucu oluşur

Felç ne zaman olabilir denilirse, ancak herhangi bir travma, trafik kazası, düşme çarpma gibi nedenlerle meydana gelen ani vakalarda felç olma ihtimali vardır

O durumda ise hasta zaten derhal ameliyata alınır
Bu gibi özel durumların haricinde boyunda felç oluşması en son kademedir Zaten vücut o ana gelene kadar dayanılmaz ağrılarla sizi uyarır ve felç olmadan önce tedbirini almanızı sağlar

Akupunktur tedavisi zaten bu noktada çok önemli görev üstlenir
Belirli bir olgunluğa gelmiş insanda boyun fıtığı olması son derece doğaldır Önemli olan fıtık sebebiyle sinirlere ve damarlara baskı olup olmamasıdır Bu baskı tespit edildiğinde, en etkili tedavi yöntemi olan akupunkturla seanslar sonucu hasta baskılardan kurtulur ve eski sağlıklı günlerine kavuşur
Boyun fıtığına ameliyat çözüm mü ?

Bu soruya evet ya da hayır demeden önce şöyle bir açıklamada bulunmak gerekecek
Yukarıda belirttiğimiz gibi, yoldan geçen kırk yaş ve üzeri her yüz insanın boyun filmini çekseniz, en az % 30unda boyun fıtığına rastlarsınız
Peki bu otuz insandan kaçta kaçı boyun rahatsızlığından şikayetçidir
Belki beş on kişi, belki iki üç kişi
Peki diğerleri neden şikayetçi değil?
Bu soruya, şu soruyla cevap verelim:
Boyun fıtığından şikayetçi olan ne diyor?
Baş dönmesinden, kollarda uyuşmalardan, güçsüzlükten, yüksek tansiyondan, kulak çınlamasından vs şikayet ediyor
Bu şikayetle doktora gidildiğinde MR ya da boyun filmi çekiliyor Teşhis konuluyor:
- Sizde boyun fıtığı var Rahatsızlığınız ileride büyür ve damarlara baskı uygular, sizi felç eder
- Ne yapacağız peki?
- Bir süre takibe alacağız Tedavi uygulayacağız, geçmezse ameliyat olacaksınız
Oysa şahsın asıl sıkıntısı fıtık değildir Fıtık nedeniyle oluşan ödemin damarlara ve sinirlere baskı uygulamasıdır
Ya da duruş ve oturuş bozuklukları sebebiyle kaslarda oluşan gerginliktir Elastikiyet kaybıdır
Ya da yan bağların çapraz bağların görevini tam yapamamasından kaynaklanan durumdur
Hastanın bu durumu iyi test edilmeden, direkt olarak fıtığın ameliyatına yönelmek, hem başarısız bir ameliyat meydana gelmesine, hem de hastanın ileride aynı şikayetlerle karşı karşıya kalmasına sebep olabilir
Dolayısıyla ameliyat olmadan önce, hastanın durumu etraflıca incelenmeli ve tedaviye alınmalıdır Burada en etkili tedavi yöntemlerinden biri akupunktur ve lazer akupunkturudur
Boyun tedavi edilirse ne olur ?

Akupunktur ve lazer akupunkturu ile şahsın boyun bölgesi ciddi bir şekilde tedavi edildiğinde neler düzelir?
Kas sistemi çok iyi çalışır, yeterli elastikiyet sağlanır
Tansiyon normale döner,
Kalpteki çarpıntılar biter
Kalp ritim bozuklukları ortadan kalkar,
Sabah yorgunluğu biter, hasta sabahları dinç kalkmaya başlar,
Sindirim sistemi düzene girer, rahatlar,
Kabızlık, gaz, şişkinlik gibi durumlar ortadan kalkar,
Kulak çınlaması, uğultu gibi haller bir daha yaşanmaz,
Vücudun dengesi büyük oranda düzene girer Böylece,
Boynu sağlıklı olan insan hastalıklara daha az yakalanır,
Hayata daha pozitif açıdan bakar,
Genel bağışıklık sistemi çok üst düzeyde olur,
Depresif durum, bir takım psikiyatrik rahatsızlıklar yok denecek kadar azalır,
Sempatik ve parasempatik sistem dengeli çalışır,
Karaciğer sağlıklı çalışır,
Karaciğer enzimleri sağlıklı salgılanır,
Kemik iliğinde düzenli miktarda kan üretilir,
Beyne düzenli kan ve oksijen sirkülasyonu olur
Bağırsaklar düzenli çalışır

Bağırsaklar gündüzleri, sindirim sistemimizin bir parçası olarak çalışırken, ne enteresandır ki gece hormonal sistem olarak vücuda seratonin salgılıyor Seratonin stresi yok eden bir salgı Her insanda gün içinde belirli oranda biriken stres, gece uyku halinde bağırsaklar tarafından salgılanan seratonin sayesinde bir sonraki gün nötralize edilmiş olur Dolayısıyla akşam yorgun olarak yatağa giren normal insan, sabahleyin dinç olarak yataktan kalkar

Boyunda rahatsızlığı olan kimsenin bağırsakları düzenli çalışmadığı için seratonin salgısı tam olarak gerçekleşmez Böyle kişiler sabahleyin yorgun kalkmış olurlar Sempatik ve parasempatik dengeler de kaynağını boyundan almaktadır
Nasıl teşhis edilir ?

Hastanın şikayeti bu konuda çok önemlidir Doktor hastasına şikayetleri dinleme esnasında doğrudan ve detaylı sorularla şikayetini anlatmada yardımcı olmalıdır
İki yönlü düz boyun filmi ile, fıtığa ait düzleşme, eklem aralığında daralma, boynun açılanması, kireçlenme durumu ve derecesi rahatlıkla anlaşılabilir

Bugün birçok merkezde MR ve tomografi ile boyun fıtığının ve kireçlenmelerinin değerlendirilmesi ileri tetkik metotlarıyla yapılıyor ancak iki yönlü düz boyun filmi çoğunlukla yeterli olur

Eğer yeterli olmuyorsa o zaman doktorun MR istemesi gerekir
Maraş Akupunktur ile boyun fıtığı ve kireçlenme tedavisi

Maraş Akupunktur ve Lazer Tedavi Merkezi olarak biz diyoruz ki, kaynağa inmeden uygulanan tedaviler yüzeysel olur
Dolayısıyla Maraş akupunktur olarak biz ne yapıyoruz?
Hastalığın teşhisinde elimizde iki yöntem var
Birincisi, modern tıpta uygulanan teşhis yöntemi
Bu yöntem, hepimizin bildiği, bugünkü modern tıbbın imkanlarıyla elde edilen, bütün tahlil, tetkik, röntgen ve MR çekimlerinden yararlanılan teşhis yöntemi
İkincisi, akupunktur teşhis yöntemleri:
Akupunktur teşhis yönteminde, kollardan nabza bakarak tanı koyma, dil üzerine bakarak tanı koyma, kulaktan dedektör uygulamasıyla tanı koyma vb gibi teşhis imkanları vardır
Yani böylece bizim,
Hastamızın rahatsızlığını teşhis etmede iki türlü imkanımız oluyor
Bu da hastalığa tam ve doğru teşhis koymamızı sağlıyor Doğru teşhis ise tedavi konusunda hem hastaya hem bize büyük bir avantaj sağlıyor
Gelelim akupunkturun tedavideki etkilerine
Bir kere şunu rahatlıkla söyleyelim ki,
Boyun fıtığı tedavisinde de akupunktur, bilinen tedaviler arasında en etkili olanıdır
Çünkü;
Akupunktur, vücudu bir bütün olarak tedavi eder, yeniler
Neler yapar?
Vücuttaki bütün hücrelerde tamir bakım ve onarım faaliyetini başlatır
Vücuttaki tüm bağ dokularını kuvvetlendirir
Bu dokuların ve kan alması gereken tüm dokuların kanlanmasına sebep olur,
Vücutta ağrı adına ne varsa hepsini giderir
Bağışıklık sistemini düzelterek şişkinlik, gaz, ekşime, kabızlık gibi birçok rahatsızlığı ortadan kaldırarak vücudun sindirim sistemini düzenler
Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar
Bağışıklık sistemini dengeler,
Uykusuzluk, sabah yorgunluğu, halsizlik, stres gibi durumları ortadan kaldırır
Beldeki ve boyundaki yapısal bozukluğu tedavi ederek, beyne kan ve oksijen gitmesini sağlar
Damarların iç cidarlarındaki tahribatı ve pıhtılaşmayı dağıtır
Ödem çözücü özelliği sayesinde, damarlar ve sinirlere yapılan baskıyı önler
Rahatlayan sinirler sebebiyle ağrı ve şikayet ortadan kalkmış olur
Vücudu zindeleştirir, gençleştirir
Üstelik hiçbir yan etkisi yoktur
Geleneksel tıp otoriteleri Boyun fıtığı ve kireçlenmelerin ideal bir tedavisi yoktur diyerek ağrı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar, kas gevşetici ve antidepresan ilaçlar, boyun korseleri, boyun egzersizleri tavsiye ederler
Buna rağmen ilerleyen vakalarda cerrahi müdahale yaparlar
Oysa akupunktur ile boyun fıtığında ve boyun kireçlenmesinde mevcut tedavi yöntemlerinden en az üç dört kat daha iyi neticeler elde edilmektedir
Örneğin, ameliyat önerilecek safhaya gelmiş birçok hastamız, akupunktur tedavisi ile ameliyat olmaya gerek kalmayacak şekilde iyileşmişlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.