Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dikkat, etmek, farketmektir, hayatı

Dikkat Etmek Hayatı Farketmektir...

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dikkat Etmek Hayatı Farketmektir...



İnternette dolaşan çocuklarda dikkat sorunlarının ve hiperaktivite diye bilinen davranış ve öğrenme sorunlarının tedavisine muhalif yazılar hakkında bir şeyler söylememi isteyen mesajlar yağdı “Bir şeyler” söyleyeyim: Bu yazılar ilk bakışta ilaç tedavilerinin kötülüğünü göstermek için yalan yanlış bir takım bilgilerin iyi bir ifade ile dile getirilmesi gibi gözüküyor Mesele ilaçlar değil oysa Daha dikkatli okuduğunuzda, çocukların gelişimlerini zorlaştıran sorunların çözülmesine karşı çıkan, hayatın akışı üzerinde bir denetim kurmaya çalışmayı tehlikeli gören bir söylem beliriyor Tartışmaya kapalı, dogmatik ve tutucu bir içerik hakkında bir doktor olarak ne diyebilirim?
Kararlar nasıl verilecek? Peki, dikkat dağınıklığı ya da hiperaktivite, ne zaman bir problem sayılmalıdır? Tedavi edilmeli midir? Kim tedavi etmelidir? Nasıl etmelidir? İlaç mı kullanılmalıdır? Nasıl, ne zaman kullanılmalıdır? Bu çok önemli soruların cevaplarını aramak, her anne-babanın, çocukla ilgili herkesin beraberce gireceği bir süreçtir Bu süreçte, kimlere kulak vereceğini seçmek hakkına saygı göstermekten başka ne yapabiliriz
Ama huyum kurusun, olmayacak yolda gideni gördüm mü, bir şeyler söylemeden edemiyorum Anne-babalar, bir çocukla ilgili karar verilirken, eğitimi ve deneyimi olan birilerine kulak vermek gerektiğini hatırlatmakla yetinmeyeceğim Daha önemli bir şey var: Sorumluluk almak
Sorumluluk alarak, bilgi ve deneyimini sorunun çözümü yolunda tahsis eden kişi(ler)i , herhalde, (okuduğunu bile anlamaktan âciz olması bir yana) bu hususta ciddi bir sorumluluk hiç üstlenmemiş insanlardan daha fazla ciddiye almanızı tavsiye ederim Profesyonel olmak ise, zaten, sorumluluk almaktan başka bir şey değildir
İlaç ya da başka bir yöntem hakkındaki tartışmaları, sorumluluk sahipleri ile yapmak en doğrusu olur Sorumluluk sahiplerine (biz doktorlara ve çocuk ruh sağlığı alanında çalışan diğer disiplinlerden meslekdaşlarıma) düşen ise, annebabanın ve çocuğun bilgilendirilmesine, her türlü seçenek hakkında özgürce ve sorumlulukla karar verecek hale getirilmesine önayak olmaktır Bunu işimizin esası olarak görmektir
Sonra bilgi
Dikkat dağınıklığı diye bir problem olabilir mi? Herkesin dikkati dağılabilir; eğer dağılan dikkatin toplanmasında bir gecikme ya da zorluk varsa, dikkat dağınıklığı bir problem sayılabilir
Aşırı hareketlilik diye bir problem olabilir mi? Herkes aşırı hareketli olabilir; ama aşırı hareketliliğini durdurması beklendiğinde veya gerektiğinde duramayan, buna da “canım istediğinde durabilirim aslında” diye bir açıklama getirenlerin, ama yine de duramayanların “aşırı hareketlilik problemi” olabilir
Sabırsızlık, yeterince/gereğince bekleyememek, bir problem sayılabilir mi? Herkes sabırsız ve aceleci olabilir; ama gereğinde bekleyebiliriz Sadece, görebildiğimiz somut yararlar olduğunda değil, göremediğimiz ama düşünebildiğimiz gelecekteki yararlar olduğunda ya da başkaları için de gerektiğinde bekleyebilmek Bunu yapamamak pekalâ bir problem sayılabilir
Hayatta ne lüzumlu, ne lüzumsuz; nasıl karar verilebilir? Herhangi bir durumu ya da kişiyi değerlendirirken “şu anda, şu saniyede benim işime yarıyor mu, yaramıyor mu?” sorusuna aldığı cevaplara göre hayatını yönlendiren (bunun da pek farkında olmayan) bir çocuk/birey yetiştirmek isteyip istemediğinize siz karar verin
Yeterince beklediğimizde görebileceklerimizi görememek, bir kitabı (sırf başını sıkıcı, kitabı da kalın bulduğu için) sonuna kadar okuyamamış olmak, matematiği sadece mühendislerin, edebiyatı sadece yazarların, resimi sadece ressamların işine yarayacağı düşüncesiyle lüzumsuz addeden bir zihniyete sürükleyecektir kişiyi
Dikkat dağınıklığı ve/veya aşırı hareketlilik; ya da hiperaktivite, ya da adına ne derseniz deyin; (meselâ, hayatın tadına varma güçlüğü, hayatı öğrenme güçlüğü), bir sendromdur, bazı çocukların kolayca etki alanına girdiği Bu etkilenişi belirleyen genetik mekanizmalar kısmen bellidir Genetik-biyolojik etkilerin varlığı ise âşikâr Bu duruma dilerseniz hastalık deyin, dilerseniz bozukluk, dilerseniz güçlük Ben bir tür “huy” (temperament) olduğu izlenimindeyim, bütün huylar gibi son derece biyolojik olarak belirlenen; hayat boyu çeşitli biçimlerde kendini belli eden (malûm, can çıkar, huy çıkmaz !) ama anne-babanın ve eğitim düzeninin de rolüyle, bir rahatsızlık yaratabilen veya yaratmayan İşaretini erkenden veren veya vermeyen
Dikkatimiz dağınık kalsa ne zararı olabilir ki? Bir bakış açısıyla, hiç Olacaklar kazanabileceklerimizden kayıplardır, tâcirlerin “kârdan zarar” dedikleri Diğer yandan, kazanacaklarımız, basitçe bir kâr olmadığı için, asıl zarar ciddi boyutlara varabilir Farkettiğinizde, zararın azaltılmasının daha kolay olduğu dönemlerden epeyce uzaklaşmış olabilirsiniz Bir çocuğun hayatınca işine yarayacak hangi bilgi varsa öğrendiği bir dönemden söz ediyoruz
Öğrenme denince nedense herkesin aklına okuldaki dersler geliyor; davranış denince de anne-babanın ya da öğretmenin istediği gibi olmak anlaşılıyor Keşke derdimiz dersler ya da sınıfta uslu durmak vsden ibaret olsa, tedavi muhaliflerinin “anladığı kadarıyla”
Çocuğun kendi değerini öğrendiği, bu değeri de büyükleri-küçükleri ve yaşıtlarıyla ilişkileri içerisinde yaşadıklarıyla, kaybettikleri ve kazandıklarıyla pekiştirdiği bir dönemi nasıl geçirdiği (ne kadar dikkat ederek, ne kadar farkında olarak geçirdiği) bence çok önemli



Gelecekte ona bugünden kalmış olan, öğrendiği çarpım tablosundan ziyade, başkasını dinleyebilme ve anlayabilme becerisi olacaktır Bu beceriyi tam geliştiremediğinde, üstelik bunun da ayırdında olmayıp kendisine ya da başkasına kabahat bulmakla ömrünü geçirdiğinde, anlaşılmamış, “sevilmiş ama sevildiğini hissetmemiş” olma olasılığı artar

Dikkati dağınık, ya da aşırı hareketli çocuk ve yetişkin bireyler, bazen canlarının ne istediğini bilemedikleri için, bir istekten diğerine geçer durur, çok isteyip eriştikleri hiçbir şeyden tad almazlar Hayatın tadını alamayarak, ama bir tad arayışı içinde geçen ömrün bir noktasında, hayatın bir tadı olmadığına hükmedip, hayatın tadını aramaktan vazgeçmeleri en ürkütücü olandır: o vazgeçişin adına ise depresyon denmekte Talihliler istisna oluşturabilirler, elbette Ama doktor olarak istisna ile kuralı ayırd etmek, planları ikisine de göre, ama tehlikeli olan olasılığı unutmaksızın, yapmak öğretilmiştir bize

ProfDrYankı Yazgan

Okurlara notlar:
Bu yazıda dikkat dağınıklığının birey açısından nasıl bir anlam taşıdığını ve neden önemli olduğunu özetlemeye çalıştım İlaç tedavileriyle ilgili daha ayrıntılı bir yazım, editörlüğünü yaptığım “hiperaktif çocuk okulda” adlı kollektif kitapta yer alıyor (Evrim yayınları, 2002) Çocuk ruh sağlığı hakkında daha kapsamlı görüşlerimi Düşe Kalka Büyümek adlı kitabımda (Epsilon 2004) yazmaya çalıştım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.