Problem Çözmenin En Kuvvetli Yolu |
09-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Problem Çözmenin En Kuvvetli YoluProblem Çözmenin En Kuvvetli Yolu Serüven, ilkokulun bahçesinde yürürken kendisinden biraz daha irice bir çocuk geldi ve bilerek ona çarptı Serüven ne olduğunu anlayamazken, bu sefer çocuk ´önüne baksana´ diyerek Serüven´i itti Serüven "Sen ne diyorsun, hem kendin gelip çarpıyorsun, hem de ağzını bozuyorsun" dedi Öbür çocuk bir kere daha Serüven´i itti ve Serüven sendeleyerek yere düştü Çocuk, Serüven´in yere düşmüş bedeninin üstüne atlayıp vurmaya başladı Serüven ilk başta sersemlik geçirse de, o da çocuğa vurmaya başladı Boğuşma uzun sürmedi Karşısındaki çocuk iri, ama koftu Serüven çocuğu yüzüstü yatırdı; sağ kolunu arkaya çevirdi ve pes ettirdi Çocuk "pes, pes" diye Serüven´in durması için yalvarıyordu Serüven, durdu ve içinden: "Ben ne yapıyorum, bu çocuğu dövdüm, yendim, elime ne geçti?" dedi Çocuğun üstünden kalktı ve arkadaşlarının, "Bravo, amma dövdün, çok iyi çaktın" gibi sözlerinin arasında sınıfa doğru yürüdü Derste sürekli olarak, niçin kavga ettiklerini düşündü Kavga konusunun da, kavganın da çok anlamsız olduğunu anladı O sıra ilkokul çocuğu olarak sürekli uzaylıları düşünüyordu "Uzaylılar şimdi beni izlemiş olsalardı, ne gülerlerdi kim bilir" "İnsanoğlu kısacık bir zamanda parlıyor, kızıyor ve kavga ediyor Halbuki koca evrende bizim kavga konularımız ve kavgalarımız ne kadar küçük ve değersiz" Serüven, daha sonraki yıllarda kendisini kızdırsalar da, hatta elle dürtükleseler de kavga etmeyi bıraktı Bir daha hiçbir kavganın, dövüşün içine girmedi Ne kendisi saldırdı birisine, ne de bir saldırıya cevap verdi Peki, birisi saldırınca ne yapıyordu dersiniz? Öyle ya kendini savunması gerekmez mi, dayak yer sonra Evet, kendini savunuyordu Ama yine de fiziksel yolla savunmayı bırakmıştı Ya bir sözle ya da karşısındakinin gücünü kullanarak kendini savunuyordu Hani şu Uzakdoğu dövüş sanatlarının bir kısmı ´aikido´ gibi, rakibinin gücünden yararlanır ya onun gibi Bazen de rakibini şoka sokan şeyler yapıyordu Örneğin, lisedeyken yumruk atan bir çocuğa ´öldün sen´ diye öyle bir haykırmıştı ki, çocuk dört nala kaçmıştı O sözü söyledikten sonra yapacağı hiçbir şey yoktu; sadece ısıracak köpek gibi havlamıştı o kadar Bir seferinde kendisine ara sokağın birinde bıçak çekip parasını isteyen bir soyguncuya, "Bıçağın çok güzel, nereden aldın?" demişti Adam dumura uğrayıp nereden aldığını söylemişti Serüven devam etmişti: "Bak hep böyle bir bıçağım olsun istedim; kaça aldıysan o bıçak için iki katını verebilirim" Adam birdenbire hırsız kimliğinden kopup, tüccar kimliğine bürünmüş ve pazarlığa başlamışlardı Serüven, konuşurken bağırmayı, sesini yükseltmeyi de bırakmıştı üniversiteye geldiğinde Çünkü sorunları akıl yoluyla çözemeyen insanlar, kaba kuvvetin ilk aşaması olan bağırmayı tercih ediyorlardı Serüven için çok zor olsa da, insanlara kızdığında yüksek sesle bağırarak aynı kelimeleri söylemeyi bırakmıştı Ne zaman bağırması gerekse, bağırmak yerine fısıltıyla söyleyeceğini söylemeye başladı Bir süre sonra, içinden kızdığı şeylere bağırmak yerine espriyle cevap vermeye başladı Örneğin, bir meslektaşı, "Sen akılsızın birisin" demişti bir gün Serüven de, "Ne kadar iyi niyetlisin, herkesi kendin gibi biliyorsun" diye cevap vermişti Çevresindekiler çok gülmüştü bu cevaba Ama Serüven ilerleyen zamanlarda bundan da vazgeçti İlerleyen dönemde, "Sen akılsızın birisin" diyen birine, "Bunu tespit edebildiğin için çok akıllı olmalısın" demişti Adam bu sözün üstüne ne diyeceğini şaşırmış, sırtını dönüp gitmişti Serüven, sorunları parayla çözmekle, kaba kuvvet kullanarak çözmenin aynı anlama geldiğini düşünüyordu artık Sorunları çözmenin en iyi ve en ekonomik yolu, yaratıcılıkla, akıl kullanarak çözmekti Serüven´e göre bunun başlangıç noktası ise önce zor da olsa eski alışkanlıkları terk etmek |
|