Kadının, Kocası Üzerindeki Hakları |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadının, Kocası Üzerindeki HaklarıKadının, Kocası Üzerindeki Hakları Hakkında Kadının, Kocası Üzerindeki Hakları Kadinlarin kocalari üzerinde bir cok haklari vardir Baslicalari, erkeklerin kadinlara karsi iyi huylu olmalari ve akilca noksan olmalarini hesaba katarak onlara merhamet olsun diye eziyetleri katlanmaktir Allah Teâlâ (CC) buyuruyor ki: "Ey müminler! Kadinlara zorla mirasçi olmaniz ve kendilerine vermis oldugunuz mehrîn bir kismini elde etmek için onlara baski yapmaniz helâl degildir Meger ki, arayi açacak bir fuhus irtikâp etmis olsunlar Onlar ile iyi geçininiz Eger hosunuza gitmemislerse, olabilir ki, hosunuza gitmeyen bir seyde Allâh bir cok hayir takdir etmis olur" (Nisa Sûre-i Celilesi: 19) Ulu Allah (CC) buyuruyor ki: "(Bir kadindan bosanip baska bir kadin ile evlenirken) ilk esinize verdiginizi nasil alirsiniz ki, birbirinize kaynastiniz Üstelik kadinlar sizden agir söz aldilar" (Nisa Sûre-i Celilesi: 21) Yine Ulu Allah (CC) buyuruyor ki: «— Allah'a hiç bir seyi ortak koşmaksızın O'na kulluk ediniz Ana-babaya, yakinlara, yetimlere, yoksullara, yakin komsuya, uzak komsuya, esinize, yolda kalmislara ve eliniz altindakilere karsi iyi davranin Hiç süphesiz Allah Teâlâ, kendini begenmis ve böbürlenen kimseleri sevmez» (Nisa - 36) Peygamber'imiz ölürken son olarak üc seyi vasiyyet etti Konusurken peltelesen dili sonunda sustu, söyle buyuruyordu: «— Namaza, namaza Elinizin altindakilere Onlara güçlerinin üzerinde yük yüklemeyin Kadinlar hakkinda Allâh'dan korkun, Allâh'dan korkun Onlar sizin elinize düsen birer esirdir Onlari Allah'in emâneti olarak aldiniz Avret yerleri Allah'in buyrugu uyarinca size helâl oldu» Peygamber'imiz (sav) buyuruyor ki: "Kadinin huysuzluklarina sabirla katlanan erkeklere Ulu Allah, karsilastigi belâlara katlanan Eyyûb (AS)'e verdigi mükâfati verir Kocasinin huysuzluklarina katlanan kadinlara da Firavun'un karisi Âsiye'ye (AS) verdigi sevabi verir» Bilesin ki, kadina iyi huylu olmak sadece ona karsi fena davranmamak degil, ondan karsilastigi sikintilara katlanmak hattâ Peygamber'imizi nümûne alarak taskin ve sinirli anlarinda yaptigi gibi; onlara karsi yumusak davranmaktir Peygamberimizin esleri, bazen O'nun sözlerine karsilik verirlerdi Hattâ zaman zaman içlerinden bazilari O'nunla aksama kadar bir gün küs kalirlardi Bir gün Hz Ömer'in esi kendisine sözle karsilik verince, esine «Bana karsi mi koyuyorsun» dedi Esi de «Peygamberimiz senden daha üstün oldugu halde ona bile esleri karsilik veriyor» dedi Hz Ömer «Eger Hafsa Peygamber'imize karsi koyuyorsa aldandi ve yandi» dedi Arkasindan kizi Hafsa'ya Peygamber'imize sözle karsilik vermemeyi telkin ederek «Sen Ebû Bekir'in kizina bakip, Peygamber'e sözle karsilik verme O, peygamber'imizin sevgilisidir» dedi Anlatildigina göre, baska bir sefer de Peygamber'imizin eslerinden birisi O'nun gögsüne vurdu, bunun üzerine kadinin annesi onu davranisindan vazgeçirmeye çalismis, fakat Peygamber'imiz «Birak onu, onlar daha ilerisine gidiyorlar» buyurmus Diger bir seferinde Peygamber'imiz Hz Ayse ile tartismisti, oraya Hz Ebû Bekr'i hakem koymuslar Hz Ebû Bekr Peygamber'imiz Hz Ayse'ye «Sen mi konusacaksin, yoksa ben mi konusayim» diye sorunca Hz Ayse O'na «Sen konus, fakat sadece dogruyu söyle» diye cevap verdi Bu söze sinirlenen Hz Ebû Bekr kizina sert bir tokat atarak agzini kanatti ve ona «Ey nefsinin dostu! O dogrudan baska bir söz söyler mi ki» dedi Hz Ayse de Peygamber'imize siginarak O'nun arkasina geçti Peygamber'imiz de Ebû Bekr'e «Seni bunun için çagirmamistik ve böyle yapmani istememistik» dedi Bir defasinda da HzAyse öfke içinde Peygamber'imize «Sen kendinin peygamber oldugunu da söylüyorsun daha! dedi Peygamber'imiz bu söze gülümsedi ve yumusak huyluluk ile gönül genisligi ile katlandi Peygamber'imiz Hz Ayse'ye «Ben senin öfkeli ve hosnut anlarini ayird edebiliyorum» dedi Hz Ayse «Nasil anliyorsun» diye sordu Peygamber'imiz «Hosnutken «Muhammedin (sav) Rabb'i hakki için hayir» dersin Buna karsilik öfkeli iken «Ibrahimin (AS) Rabb'i hakki için hayir» dersin, buyurdu Hz Ayse de Peygamber'imize «iyi bildin, kizinca adini anmiyorum» dedi Söylendigine göre Islâm'da ilk sevgi Peygamber'imiz ile Hz Ayse arasindaki sevgidir Peygamber'imiz O'na «Ebû Zer (RA) Ümmü Zerr'e karsi ne ise Ben senin için oyum Su farkla ki, ben seni bosamam» buyurdu Peygamber'imiz diger eslerine de söyle buyururdu «Beni Hz Ayse (R Anha) konusunda üzmeyin, çünki Allah'in adina yemin ederek söylüyorum ki, onunkinin disinda, hiç bir esimin yataginda iken bana vahiy inmis degildir» Enes Ibni Mâlik buyurur ki; «Peygamber'imiz kadinlara ve çocuklara karsi insanlarin en sefkatlisi idi Erkegin karisina karsi görevlerinden biri de nese, saka ve oynasma ile kadinin karsilastigi sikintilari gidermektir Çünki böyle davranmak onlarin gönlünü hos edecek en geçerli yoldur Peygamber'imiz esleri ile sakalasir, davranis ve tutumlarinda onlarin anlayis seviyesine inerdi Hatta bildirildigine göre Hz Ayse (R Anha) ile arasinda kosular düzenler, bazan biri, bozan da öbürü kazanirdi Peygamber'imiz kazaninca «Bu, senin kazandigin filân kosunun karsiligidir» diye buyururdu Bildirildigine göre Peygamber'imiz insanlar arasinda kadinlara karsi en müsfik olani idi Hz Ayse der ki; «Bir Asure Günü gülen, oynasan, zenci ve zenci olmayanlardan biraraya gelmis bir oyuncu gurubun gürültülerini duydum Peygamber'imiz bana; «Onlarin oyunlarini görmek ister misin» dedi «Evet» dedim Bunun üzerine Peygamberimizin çagrisiyla evin önüne geldiler Peygamber'imiz kapiya geldi, ovucunu kapiya dayadi, elini uzatti, ben de çenemi O'nun koluna dayadim ve disardan oynayanlari seyretmeye koyuldum Peygamber'imizin bir kaç defa «Artik yeter mi?» demesine ragmen ben de iki üç kere O'na «Sus, konusma dedim Nihayet yine «Artik yeter mi demesi üzerine «Evet» dedim de oyunculara gitmelerini söyledi, onlar da çekip gitti» Peygamber'imiz (sav) buyuruyor ki: «— Imani en olgun mü'minler, huyu en güzel olan ile esine karsi en tatli davrananlardir» «— En iyiniz eslerine karsi en iyi davrananinizdir» Hz Ömer bütün sertligine ragmen buyurur ki; «Erkegin ailesi içinde çocuk gibi olmasi ve gerektigi zaman erkekligini ortaya koymasi gerekir» «Ulu Allah (CC) burnu havada ve huysuz kimselerden nefret eder» mânâsina gelen hadisi izah ederken, burada esine karsi sert devranan kendini begenmislerin ikaz edildigi ileri sürülmüstür Ayrica «Kaba, hirçin ve sonra da alçak (kimselere uyma)» mealindeki âyette gecen «kaba» deyiminden «Esine karsi kati kalbi olanin kaba sözlerinin kasdedildigi ileri sürülmüstür (Kalem - 13) Bedevi bir kadin, kocasinin ölümü dolayisiyle söyle der; «Allah adina yemin ederim ki, o evde güleryüzlü, disarda az konusan, buldugunu yiyen ve kaybolanin hesabini sormayan bir adamdi» Kadinin kocasi üzerindeki diger bir hakki da sakalasmada, iyi huyluluk ve uyarililikla kadinin huyunu bozacak, onun gözündeki itibârini büsbütün kaybedecek bir asiriliga düsmeden ölçüyü muhafaza etmeyi bilmesi, kötü bir davranis karsisinda itidal ve vakarini elden birakmamasi, kesinlikle kötülüge kapi açilmasini kolaylastirmamasi, Islâm ile ve insanlikla uyusmayan hareketler karsisinda kükremeyi ve onlara karsi koymayi bilmesidir Hasan-ül Basrî buyurur ki; «Allâh adina yemin ederek söylüyorum, karisinin her arzusuna uyan erkegi Allâh, Cehennem'e atar» Hz Ömer buyurur ki; "Kadinlarin arzularina karsi durunuz, çünki onlarin arzularina karsi durmada bereket vardir" Bir halk sözü «Kadinlara danisin, fakat dediklerini yapmayin» der Peygamber'imiz «Karisina köle olan mahvolur» buyuruyor Peygamber'imizin böyle buyurmasinin hikmeti sudur: Erkek karisinin arzularina uyunca, onun kölesi olur ve mahvolur Cunki, Ulu Allah erkegi kadina hâkim kilmisken, böyle bir koca kendini karisinin boyunduruguna teslim etmis oluyor, böylece de isi tersine çevirmis ilâhi hükmü ters yüz etmis ve seytena itâat etmis olur Nitekim Ulu Allah, seytanin yoldan çikarici azmini naklederek buyuruyor ki: «— Allah (CC) onu (seytani) rahmetinden kovunca (Seytân) dedi ki, «Mutlaka kullarin üzerinde belirli bir pay edinecegim Onlari saptiracak, bos kuruntularin tutkusuna yakalatacak, üzerlerinde nüfuz kuracagim da davarlarin kulaklarini yaracaklardir Yine onlar üzerinde nüfuz kuracagim da Allah'in yaratilis hikmetini degistireceklerdir» Kim Allah'i birakarak seytani efendi edinirse, hiç süphesiz, apacik sekilde hüsrana ugramistir» (Nisa - 118-119) Erkegin, sözüne uyulan taraf olmasi gerekir Karsi tarafa uyan kimse olmak, onun yaratilis hikmetine ters düser Çünki Ulu Allâh; «Erkekler, kadinlar üzerine hâkimdirler» (Nisa - 34) buyurarak erkegin hâkimiyetini belirtirken; "Kapinin yaninda kadinin efendisi ile karsilastilar" tecündeki âyette erkegin kadinin efendisi oldugunu bildiriyor (Yusuf - 25) Buna göre efendi, köle haline gelince Allah'in nimetine karsi nankörlük edilmis demektir Kadinin nefsi de, senin nefsin gibidir Onun dizginini biraz gevsetirsen Seni uzaklara surükleyip götürür Eger yularini bir parça gevsetirsen, seni bir arsin öteye çeker Buna karsilik eger onun dizginine hakim olur, sikilacak yerde avucunda simsiki tutarsan ona hakim olursun [alinti] |
Kadının, Kocası Üzerindeki Hakları |
10-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadının, Kocası Üzerindeki HaklarıKADININ KOCA ÜZERİNDEKİ HAKKI ve GÖREVLERİ İslam dini aile ocağında erkekle kadın arasında maddi ve manevi kabiliyetlerine göre vazife taksimi yapmış, dışarı işlerini erkeğe, içeri işlerini de kadına vererek her cinsi görebilecekleri iş ile vazifelendirmiştir Bilhassa kadına yapamıyacağı işi teklif etmemiş, taşıyamayacağı mesuliyeti yüklememiştir Dışarı işler ile vazifeli olan erkek, ailenin reisi ve hakimi, aile efradının güdücüsü, gözcüsü, koruyucusu, murakebe edicisi ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayıcısıdır Onun için kadın erkeğin idaresi altına verilmiş ve ona emanet olunmuştur İçeri işler ile vazifelenen kadının ise kocasının meşru olan her türlü emirlerine itaat etmesi farzdır Meşru olmayan, kötü ve haram olan emirlerine ise itaat yoktur Zira (Halıka masiyette kula itaat edilmez) Cenabı hak kur-anı keriminde; Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler, (ailenin reisiirler) o sebeple ki Allah onlardan kimini (erkekleri) kiminden (kadınlardan) üstün kılmıştır Bir de (erkekler onları) mallarından infak etmektedirler İyi kadınlar itaatlı olanlardır Allah kendi (hak) larını nasıl koruduysa onlarda öylece göze görünmeyeni (erkeğinin kıyabında malını, onun ve kendisinin şeref ve namusunu ve birde ev sırlarını) koruyanlardır) buyurmuştur (s Nisa, A 34) Bir Hadisi şerifte Peygamber efendimiz (SAV); (Hepiniz güdücü çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden sorumlusunuz (sorulacaksınız) Emir (devlet reisi, padişah, vali ve emsali amirler) güdücü çobandır Erkek ev halkının çobanıdır Kadın, kocasının evinin ve çocuğunun çobanıdır Binaenaleyn (Ey ümmetim) hepiniz güdücü çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden sorumlusunuz) buyurmuşlardır (Buhari müslim, R Salihin s 142) 3276 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kadınlara hayırhah olun, zira kadın bir eyeği kemiğinden yaratılmıştır Eyeği kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın Kendi haline bırakırsan eğri halde kalır Öyleyse kadınlara hayarhah olun" Buhari, Nikah 79, Enbiya 1, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Rada 65, (1468); Tirmizi, Talak 12, (1188) 3277 - Amr İbnu'I-Ahvas (radıyalİahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kadınlara karşı hayırhah olun Çünkü onlar sizin yanınızda esirler gibidirler Onlara iyi davranmaktan başka bir hakkınız yok, yeter ki onlar açık bir çirkinlik işlemesinler Eğer işlerlerse yatakta yalnız bırakın ve şiddetli olmayacak şekilde dövün Size itaat ederlerse haklarında aşırı gitmeye bahane aramayın Bilesiniz, kadınlarınız üzerinde hakkınız var, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı var Onlar üzerindeki hakkınız, yatağınızı istemediklerinize çiğnetmemeleridir İstemediklerinizi evlerinize almamalarıdır Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları, onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanızdır'' Tirmizi, Tefsir Tevbe, (3087) 3278 - Hakim İbnu Mu'âviye babası Mu'âviye (radıyallahu anh)'den anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü! dedim, bizden her biri üzerinde, zevcesinin hakkı nedir?'' "Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbîh etmemen, evin içi hariç onu terk etmemen" (Ebu Dâvud, Nikâh 42, (2142, 2143, 2144) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|