Ham Sevdalar |
02-19-2007 | #1 |
Ergenekon
|
Ham SevdalarHam sevdalar bozdu midemizi gelmeyen sabahlarda Tuza bandırdık yemyeşil mamukları Ve acıttık tenlerini Asmaların bizi asacağını bilmeden çaldığımız korukları Hoşaflara ektik -Ki hayat artık ekşiydi aşeren sevdalara- Ağacından erken koparılmanın korkusuyla Zamanları gelmemişlere bir fatiha okuduk Ters düz bir tabuttaydık ikimizde Gömülmeye izin verilmeyen soğuk mezarlık gecelerinin gün doğuşlarında Koruk da mamuk da bize ağlardı Acırdı Sızlardı Atıldıkları çöp kutularında çekirdekleri Tedarikçiler belirirken etrafta Musalla taşları vardı ellerinde Portatif “Öldüğün yerde yıkayalım” sloganı gözlerinde büyüyordu ve biz en iyi müşterileriydik öldüğümüz dakikalarda işte gün ışımıştı gün şaşırmıştı gün; dayanamamıştı ama tutuldu güneş tutuldu diller tutuldu bedenimizi toprağa ekecek eller kurtçuklar baktı öylece mükemmel ziyafete hazırlık içindeydiler içimizdeydi oysa bizi ezelden ayrıştırmış parazitler bitmişti artık habire hakir görülmeler geçmişti artık dönem filmlerinin saptırılmışlığı bu zamandaydık hepimiz ve bu zamanda kıskanılmıştık bu zamanda gencecik mamukları gencecik korukları acıtmıştık eğilmemişti daha dallar bal dolmamıştı henüz asmalar ben seni öyle bir zamanda öpmüştüm oysa çizgi filmlerde ezilen kalplerin öteki sahnede parmaktan şişeceğine inanırken acıtmazdı beni varlığın; acıtmış sahnelerin ardından uyanırdım bir sabah ve bir çizgi film kahramanı oluverirdim sana gülümseyerek gelen gün yeni bir bölümdü her yeni gün yeni bir sevda nasıl da güzeldi çocuk bakmak nasıl da güzeldi sana inanmak nasıl da yazardım seni ne asıl çizerdim aslını bilmediğim en şaşalı masken iken tualim 1902 saat: 1700 |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|