Nar Yetiştiriciliği Hakkında Bilgiler |
10-07-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Nar Yetiştiriciliği Hakkında Bilgilernar yetiştiriciliği hakkında bilgiler GİRİŞ Nar ülkemizde uzun yıllardır yetiştirilen geleneksel bir meyvedir Nar yetiştiriciliği son yıllarda iyi fiyat bulması ve nar suyu sanayiindeki gelişmeler nedeniyle artmakta ve kapama nar bahçeleri yaygınlaşmaktadır Akdeniz ve Ege bölgelerinde yapılan seleksiyonlar sonucu sofralık ve sanayi amaçlı kullanımlara uygun nar tipleri seçilmiş, tescilleri yaptırılıp, kültür çeşidi olarak fidanlıklarda damızlık bahçeleri kurulmuştur Bu çalışmalar nar yetiştiriciliğini, sınır ağacı şeklindeki yetiştiricilikten çıkarmış, kapama bahçelerin kurulduğu, kültürel işlemlerin uygulandığı bir hale getirmiştir İKLİM İSTEKLERİ Nar esas olarak subtropik ve tropik bölgelerin bitkisidir Tropik bölgelerde herdem yeşildir Subtropik bölgelerde ise yaprağını döker Daha az olarak da ılıman iklim bölgelerinde yetiştirilir Bu durum narın iklim bakımından geniş bir uyum yeteneğinin olduğunu göstermektedir Genel olarak sıcak, kurak ve uzun bir yaz periyodu, ılık ve yağışlı bir kış nar yetiştiriciliği için uygundur Ülkemizde Akdeniz Bölgesinde narların odun gözleri Şubat ayının ikinci yarısında sürmekte nisan ayında çiçek açmaktadır Menemen koşullarında odun gözlerinin sürmesi Şubat ayının sonunda, ilk çiçeklenme ise Mayıs ayının ilk yarısında kaydedilmiştir Serin bölgelerde çiçeklenme yaz aylarına kadar uzamakta, bu geç açan çiçeklerden yeterli sıcaklık toplamı sağlanamadığı için kaliteli meyve alınamamaktadır Gerekli sıcaklık, toprak nemi ve güneşlenmenin sağlandığı koşullarda narın vegetatif gelişmesi 180-215 gün sürmektedir Meyve gelişmesi süresince kurak iklim, yüksek sıcaklık şartları kaliteli meyve elde edilmesini sağlamaktadır Narlar ılıman iklim bölgelerinde -9 ile -12ºC deki soğuklara dayanabilmekte; -20ºC de bitkinin tamamı ölmektedir Bununla birlikte Kırım’ın güney yörelerinde -20ºC ye dayanıklı çeşitlerin olduğu bildirilmektedir Geç çiçek açtıklarından ilkbahar geç donlarında zarar görmezler Ancak geç olgunlaşan çeşitlerin meyveleri sonbaharın erken donlarından etkilenebilir Nar yetiştiriciliğinde yıllık ortalama 500 mm yağış yeterli görülmekte; bu yağışın kışın ve ilkbahar aylarında olması istenmektedir TOPRAK İSTEKLERİ Nar değişik toprak tiplerine uyum sağlayan bir türdür Çakıllı, kumlu, killi, ağır toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılabilmektedir Drenajı iyi, milli veya yeterli derinliğe sahip alüviyal topraklarda daha iyi sonuç vermektedir Alkali topraklara toleransı diğer meyve türlerinden daha iyidir Asit topraklarda da yetişir Topraktaki tuzluluğa orta derecede dayanıklıdır Çok kurak ve çok nemli toprak şartlarına dayanıklılık göstermekte, aşırı toprak neminden pek zarar görmemektedir Optimum gelişme, derin, geçirgen, nemli ve serin topraklarda olur Kaliteli meyve elde etmek için devamlı toprak nemi sağlanmalıdır NAR BAHÇESİNİN KURULMASI Bahçe yeri yaz veya sonbahar aylarında dikim için hazırlanır Toprak derin olarak sürülür Daha önce sürekli aynı derinliklerde işlenmiş arazilerde pulluk tabanı oluşacağından, dikim öncesi yaz aylarında toprağın kuru olduğu bir dönemde, dipkazan ile toprak işleme yapılmalıdır Dikim öncesi arazi şartları bunu mümkün kılmıyorsa, bu işleme dikimden sonra sıra aralarına denk gelecek şekilde de yapılabilir Toprak organik maddece fakirse dekara 3-4 ton yanmış çiftlik gübresi kullanılabilir Hemen sonra diskaro veya tırmıkla toprak yüzeyi düzeltilir ve dikime hazır hale getirilir Narlarda dikim aralıkları 2-6 m arasında değişmektedir Kapama bahçeler için en yaygın olarak kullanılan dikim aralığı 2,5x4 m dir Kuvvetli büyüyen çeşitlerle kurulan bahçelerde sıra araları 5-6 m ye kadar çıkarılabilirAma en uygun aralık kuvvetli büyüyenlerde 5x4 aralığı olacaktır Sıralar kuzey-güney doğrultusunda olmalıdır Nar fidanları sonbaharda yaprak dökümünden itibaren kış ayları boyunca ve erken ilkbaharda dikilebilir Kışları çok soğuk geçmeyen bölgelerde sonbahar dikimi önerilmelidir Fidan dikim çukurları 50-60 cm derinlik ve genişlikte açılmalıdır Dikim çukurlarına 50 g fosfor (P2O5) ve 50 g potasyum (K2O) gelecek şekilde gübre karıştırılır Fidanların iyi köklenebilmesi için azotlu (N) gübreyi dikim çukuru içerisine vermemek gerekir Fidanların dikimi tamamlandıktan sonra fidanların sulama çanağı içerisine 50 g azot (N) olacak şekilde azotlu gübre uygulanır ve can suyu verilir Dikim sırasında nar fidanının kök kısmında yaralı, fazla uzamış ve kırılmış kökler kesilir Kuvvetli gelişen sürgün bırakılarak fidan söküldüğü derinlikte dikilir Eğer sürgün bu kadar boylanmamış, zayıf gelişmişse, dikimden sonra sürgün 2-3 göz üzerinden kesilerek kuvvetli büyümeye teşvik edilir Dikimden sonra can suyu verilmelidir Ayrıca fidanın dik gelişmesi için yanına herek çakılır ve fidan bu hereğe bağlanır YILLIK BAKIM İŞLERİ Toprak İşleme Nar bahçelerinde yabancı otları yok etmek, toprağın havalandırılmasını ve toprak neminin korunmasını sağlamak için bir yıl içerisinde değişik zamanlarda, değişik toprak işleme aletleriyle toprak işlenir Daha çok açık toprak işleme sistemi uygulanarak toprak yüzeyi temiz tutulmaya çalışılır Bu amaçla sonbaharda, ilkbahar başında, ilkbahar sonunda ve yaz ortasında sürüm yapılır İlkbahar ve yaz sürümünden sonra ağaçların dibi çapa ile işlenir Ancak damla sulama sisteminin kullanıldığı bahçelerde toprak işleme azalır Ağır yapılı ve fazla su tutan topraklarda, özellikle kış aylarında, bahçede bir örtü bitkisinin bulundurulması, topraktaki fazla suyun harcanması bakımından yararlı olabilir Sulama Nar kuraklığa çok dayanıklı olduğundan sulanmadan uzun süre yaşayabilir Ancak bu koşullarda meyve verim ve kalitesi oldukça düşer Meyveler küçük kalır, danelerde irilik ve meyve eti oranı azalır Bu nedenle topraktaki suyun yeterli olmadığı yerlerde ve zamanlarda bahçelerin sulanması gerekir Vejetasyon süresi içerisinde Mayıs-Ağustos dönemi boyunca nar bahçeleri 3-5 defa sulanmalıdır Meyvelerin hasadından 15 gün kadar önce sulamaya son verilmelidir Aksi halde olgunlaşan meyvelerde kabuk çatlamaları ortaya çıkar Bahçelerin sulanmasında karık usulü ve tercihen damla sulama yöntemi kullanılabilir Sulama sıklığı ve verilecek su miktarı bölgenin yağış miktarına, bu yağışın dağılışına, toprağın yapısına ve bitkilerin durumuna göre değişir Gübreleme Kaliteli ve bol ürün alınmasında en önemli girdilerden birisi gübredir Nar bahçelerinin gübrelenmesinde çiftlik gübresi, yeşil gübre ve suni gübreler kullanılır Çiftlik gübresi toprağın fiziki yapısını düzeltir Toprağın organik maddece zenginleşmesini sağlar ve bazı besin maddelerini temin eder Verilecek çiftlik gübresi yanmış olmalıdır Temin edilebiliyorsa ilk yıllarda fidan başına 10-15 litre, ileriki yıllarda 25-30 litre olarak önerilebilir Genel olarak toprağın yapısı ve bitkilerin gelişme durumlarına göre değişmekle birlikte 3-4 yılda bir 3 ton/da dozunda uygulanabilir Çiftlik gübresi uygulaması sonbaharda ağaçların taç izdüşümlerine yapılmalı ve beklemeden toprağa gömülmelidir Yeşil gübre bitkisi olarak bakla ve fiğ gibi bitkiler kullanılabilir Bu bitkiler sonbaharda bahçenin tamamına ekilir ve ilkbaharda çiçeklenme başlangıcında sürülerek toprağa karıştırılırlar Bu organik gübrelerin uygulanması mümkün değilse kuru veya sıvı formdaki hümik asit her yıl uygulanabilir Kuru formda olanlar 20-50 kg/da dozunda bir defada; sıvı formda olanlar ise ayda bir defa 1 l/da dozunda uygulanabilir Kimyasal gübrelerin kullanılması toprak ve yaprak analiz raporuna göre yapılmalıdır Toprağa uygulanacak gübrelerin toprak reaksiyonunu (pH) dengeleyecek ve imkanlar ölçüsünde düşük organik madde içeriğinden kaynaklanabilecek bazı olumsuzlukları giderebilecek özellikte olması gereklidir Kullanılacak fosforlu (P2O5) ve potasyumlu (K2O) gübrelerin tamamı ve azotlu gübrenin (N) yarısı ocak,şubat yada mart ayında verilmelidir Azotlu gübrenin diğer yarısı ise ilk sulamadan hemen önce verilmelidir Yaprak ve toprak analiz sonuçlarına göre eksikliği görülen mikro besin elementleri için yapraktan gübreleme yapılır Budama Narlar doğal olarak çok gövdeli ve çalı şekline büyürler Hiçbir budama yapılmadığında kuvvetli bir gelişme görülmekle birlikte meyveye yatma gecikir, verim az ve meyve kalitesi düşük olur Tek gövdeli olarak yetiştirilen nar ağaçlarına goble şekli verilir Bu şekli vermek için, dikilen nar fidanlarında en düzgün ve en uygun yerde bulunan sürgün bırakılır Diğer sürgünler dipten kesilir Daha sonra bu sürgün 60 cm yüksekliğinde bir gövde ve bunun ucunda 3-5 ana daldan oluşan bir taç meydana getirecek şekilde goble tarzında taçlandırılır Verime yatmış nar ağaçlarında her yıl uygulanması gereken mahsul budaması, daha çok, kırılan, kuruyan, hastalıklı ve sıkışıklık yaratan dalların kesilmesinden ibarettir Obur dallar oluşmuş ise bunlarında fazla olanları kesilir Uygun yerde bulunanların tepeleri alınarak meyve dalına dönüşmeleri sağlanır Narlarda genel olarak meyve oluşturan verimli çiçekler 2 yaşlı dallar üzerinde oluşur Budama yaparken bu durum dikkate alınmalıdır Narların toprak üstü gövdeleri 20-30 yılda yaşlanır, bitki verimden düşer Böyle verimden düşen nar gövdeleri toprak seviyesinden kesilerek yeni sürgünler oluşturmaya zorlanır ve yeniden gövde teşkil edilir Hastalık Ve Zararlılar Kurşuni küf: Etmeni polifag bir fungus olan Botrytis cinera dır Serin ve nemli ortamlardan hoşlanır Meyvenin uç kısmından başlayarak çürümeye sebep olur Daneler koyu renkli gruplar halinde ayrılır Nemli şartlarda bulaşık yüzeyde gri renkli misel gelişimi olur Özçürüklüğü: Alternaria altenata ile Aspergillus cinsinden bazı mantarlar tarafından meydana getirilir İç çürüklüğü olarak da bilinir Meyve kabuğunda anormal bir renk, daneleri çevreleyen zarda esmerleşme oluşur Başlangıçta bulaşık meyveler üzerinde, hafif gri renkli lekeler meydana gelir Bunlar daha sonra büyür ve meyvede mayalanma kokusu yayılır Diğer bitkilerde zarar yapan yaprak bitleri, unlu bitler, kabuklu bitler, kırmızı örümcekler, nar beyaz sineği, akdeniz meyve sineği gibi zararlılar narlarda da zarar yapmaktadır HASAT VE DEPOLAMA Nar çiçeklenmesi uzun sürdüğünden aynı ağaçtaki meyvelerin olgunlaşması farklı zamanlarda olur Bu nedenle hasadın 2-3 defada kademeli olarak yapılması gerekir Nar çeşitlerinin çoğunda meyve dala sıkıca tutunduğu için koparılması oldukça zor; hatta bazı çeşitlerde adeta imkansızdır Koparmak için meyveyi çekme sırasında, ya meyve sapına yakın kısımda meyve kabuğu yırtılır, ya dal kırılır, ya da meyveye diken batar Bu nedenle meyvelerin elle koparılması yerine, bir makasla sapının kesilmesi suretiyle hasadın yapılması daha doğru olur Meyveler sap kısmı silme kesilerek hasat edilir Meyvede uzun sap kalması diğer meyvelerin zedelenmesine sebep olur Şiddetli darbeler sonunda, meyve içinde daneleri çevreleyen zar yırtılır ve su meyve içine dağılır Bu sırada kabukta bulunan ve buruk bir tat veren tanen maddesi de, darbe esnasında sıkışma sonucu meyve suyuna karışır Bu durumlar meyve kalitesinin bozulmasına, meyvelerin çürümesine sebep olur Nar meyveleri tek tek çeşitli kağıt veya plastik malzeme ile sarılarak uygun boyutlardaki kasalara konur Meyveler kasalara mutlaka tek sıra halinde dizilmeli, tüm meyvelerin kaliks uzantıları üste veya üst yana gelecek şekilde dizilmelidir Nar meyvesi kabuğunun özel yapısı dolayısıyla çeşitli şartlarda 4-6 ay saklanabilmektedir Depolanacak narlar çeşitli hastalık ve zararlı etkilerinden ve fiziksel zararlardan temiz olmalıdır Derimsi yapıdaki meyve kabuğu danelerin su kaybını büyük ölçüde engeller Bununla beraber oda sıcaklığı ve düşük nemli ortamlarda kabuk su kaybederek büzülmekte ve kuruyarak sertleşmektedir Bu şekilde muhafaza edilen nar meyveleri birkaç ay saklanabilmektedir Ticari depolamada esas, meyve kabuğunun kurumaması, parlak ve canlı görünümünü koruması ve ağırlık kaybının en aza indirilmesidir Bu amaçla narlar, genel olarak, 5ºC de %90-95 nemli depolarda muhafaza edilebilirler Kontrollü atmosfer depo koşullarında muhafaza süresi ve kalitesi daha da iyileşecektir DÖLLENME BİYOLOJİSİ Narlarda genel olarak erkek, dişi ve erdişi çiçekler bulunabilir Kültür çeşitlerinde ise erdişi çiçekler bulunmakla beraber bunlar A ve B tipi çiçek olmak üzere iki tiptir A Tipi Çiçek: Morfolojik erdişi, fizyolojik erkek yapıdadır Yani dişi organ fonksiyonel değildir Bu tip çiçeklerde dişi organ dumura uğramıştır Dişi organın boyu normalden kısa olup 0,5-1 cm kadardır Yumurtalık da gelişmemiş olup küçüktür Bu durumdaki çiçeklerin alt kısmı sivri, ters ve koni şeklindedir Bunlar steril çiçeklerdir B Tipi Çiçek: Morfolojik ve fizyolojik yönden erseliktir Dişi organ uzundur ve hafif kıvrılmış bir boyuncuğa sahiptir Yumurtalık gelişmiş durumdadır Bunun sonucu çiçek daha tomurcuk halinde iken alt kısmı A tipi çiçeğe göre daha kalın ve şişkin bir yapıdadır Narlarda dişicik tepesi (stigma), çiçek henüz açılmadan ve erkek organlar olgunlaşmadan önce (protogini) çiçek tozu kabul edebilir hale gelir Bu dönem yaklaşık 24 saat sürer ve bu sürenin büyük bir kısmında taç yapraklar henüz tam olarak açılmamıştır Bu anda aynı çiçeğin tozları henüz ortamda bulunmadığından aynı veya başka ağaçtan çiçek tozları taşınır ve tozlanma böceklerle olur Narlarda kendine verimlilikle ilgili yapılan çalışmalarda, çeşitlerin kendine tozlanması sonucu meyve tutma oranlarında % 20 ye varan azalma olmuş, meyve iriliği de düşmüştür Bu durum nar bahçesi kurarken çeşitlerin çiçeklenme zamanı dikkate alınarak tozlayıcı çeşit bulundurmak gerektiğini ortaya koymaktadır NARDA MEYVE ÇATLAMASI Meyve çatlaması nar yetiştiriciliğinde temel sorunlardan biridir Meyve kabuğunun ve danelerin farklı oranlarda gelişmeleri sonucu oluşan fizyolojik bir zararlanmadır Nar yetiştiriciliğinde meyve çatlamasının pek çok nedeni vardır Bu nedenler göz önüne alınarak nar çatlamasının kontrolü için bazı önlemler alınabilir Bunların en önde gelenleri; 1 Çatlamaya dayanıklı çeşit kullanmak 2 Düzenli ve yeterli sulama Düzenli bir sulama için damla sulama sistemi kullanılmak 3 Erken olgunlaşan çeşit kullanmak 4 Hasadı zamanında ve birkaç defada yapmak 5 Rüzgarkıran tesisi ile şiddetli rüzgarlardan meyvelerin dallara sürtünmesi ve dikenlerin batmasına engel olmak 6 Besin maddesi uygulamaları Mikro element noksanlığından kaynaklanan meyve çatlamalarında küçük meyve döneminde % 0,5 kalsiyum nitrat veya % 0,1 borik asit uygulamaları meyve çatlamasını azaltmaktadır 7 Antitranspirant uygulaması % 5 pinolene (vapor gard) uygulaması çatlamayı azaltmaktadır 8 Aşırı azotlu gübre kullanımından kaçınmak 9 Sert budama yapılmamak |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|