Gülnâme

Eski 08-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gülnâme




suçlu gibi durma yağmur altında
getir ıslak ellerini güneşime sereyim
güle değdi gözlerinden estiğin rüzgâr
uçuşan tozları bulandırdı göğünü
saçlarından akıp giden tuzlu taneler
ölüm çalan ağaçların dallarını bağlar
hışmınla üşüyen her göze sür bakışını
gurur ve ecel yaklaşınca bedenine
al getir ellerinle kör ettiğin düğümü

sürgün veren gövdeler yaşlı mabedime
topraktan tüten, yayılan ve saran buğu
düştüğü gülü eriten yağmurun kahrı
kayaları ufalayan sert taneleriyle
kapkara gölgesi geçsin üstümden tek
ışıklı şehir sokakları desem değil
karnına saplanan histerik ağrı
gül suyu yüzüme değinceye dek

senin masum gülüne benzetemem
kan çiçeklerinin toprakta değil kökü
senin uğrunda kanatılan goncalardır
ellerine sürdüğün yabanıl merhem

sonsuz sanırsın sen gecelerin rayını
yükü kendinden ağır gibi yaylanır
kara trenleri her istasyonda uğurlayan
ve bekleyenim bir diğerinde
gıcırdayan asfaltlar ve taş yollar
kenarından geçer mutlak bir bahçenin
içinde sana benzeyen bir gül
pembeleşir sen güldüğünde

suçlu gibi durma yağmur altında sızlayarak
getir ıslak ellerini kendi güneşime sereyim
sen kışın en sıcak hayalisin avucumda
kar altında seni sevmekten öleyim

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.