Sad Suresi

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sad Suresi




SÂD


Kamer sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 88 (seksensekiz) âyettir İsmini birinci âyette yer alan Sâd harfinden alır


Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla


1 Sâd Öğüt veren Kur'an'a yemin ederim ki,


2 Küfredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, birgurur ve tefrika içindedirler


3 Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik O zaman feryat ettiler Halbuki artık kurtulma zamanı değildi


4 Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır!


5 Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler


6 Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur


7 Son dinde de bunu işitmedik Bu, ancak bir uydurmadır


8 Kur'an aramızdan Muhammed'e mi indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler Belki, bunlar Kur'an'ım hakkında şüphe içine düştüler Hayır! Azabımı henüz tatmadılar


9 Yoksa azîz ve lütufkâr olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır!


10 Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse (göklerin) yollarında yükselsinler (görelim)!


11 Onlar, çeşitli guruplardan oluşmuş bir ordudur; işte şurada bozguna uğratılacaklardır


12 Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun da, yalanladılar


13 Semûd, Lût kavmi ve Eyke halkı da (peygamberleri) yalanladılar İşte bunlar da (peygamberlere karşı) birleşen topluluklardır


14 Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu


15 Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler


16 Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler


17 (Resûlüm!) Onların söylediklerine sabret, kulumuz Davud'u, o kuvvet sahibi zatı hatırla O, hep Allah'a yönelirdi


18 Biz, dağları onun emrine vermiştikAkşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi


19 Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi


20 Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik


21 (Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanmışlardı


22Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster" dediler


23 (Onlardan biri şöyle dedi) Bu, kardeşimdir Onun doksan dokuz koyunu var Benimse bir tek koyunum var Böyle iken "Onu da bana ver" dedi ve tartışmada beni yendi


24 Davud: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecâvüz ederler Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna Bunlar da ne kadar az! dedi Davud, kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah'a yöneldi


25 Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır


26 Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık O halde insanlar arasında adaletle hükmet Hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah'ın yolundan saptırır Doğrusu Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır


27 Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık Bu, inkâr edenlerin zannıdır Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline!


28 Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?


29 (Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik


30 Biz Davud'a Süleyman'ı verdik Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi


31 Akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu


32 Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi Nihayet güneş battı (O zaman) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı


33 Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi Nihayet güneş battı (O zaman) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı


34 Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü


35 Süleyman: Rabbim! Beni bağışla; bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver Şüphesiz sen, daima bağışta bulunansın, dedi


36 Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdikOnun emriyle istediği yere yumuşacık akardı


37Dalgıç ve yapı ustası şeytanları da


38Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine verdik)


39 "İşte bu bizim bağışımızdır İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır" dedik


40 Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır


41 (Resûlüm!) Kulumuz Eyyub'u da an O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti


42 Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik)


43 Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık


44 Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi


45 (Ey Muhammed!), Kuvvetli ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak ve Ya'kub'u da an


46 Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık


47 Doğrusu onlar bizim katımızda seçkin iyi kimselerdendir


48 İsmail'i, Elyesa'yı, Zülkifl'i de an Hepsi de iyilerdendir


49 İşte bu, bir hatırlatmadır Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır


50 Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır


51 Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler


52 Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır


53 İşte, hesap günü için size vâdolunan şeyler bunlardır


54 Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır Ona bitmek ve tükenmek yoktur


55 Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır


56 Onlar cehenneme girecekler Orası ne kötü bir kalma yeridir


57İşte bu; kaynar su ve irindir Onu tatsınlar


58 Buna benzer daha türlü türlü başkaları da vardır


59 (İnkârcıların liderlerine) İşte bu sizinle beraber cehenneme girecek topluluktur (denildiğin de, liderler) Onlar rahat yüzü görmesin (derler) Onlar mutlaka ateşe gireceklerdir


60 (Liderlere uyanlar ise) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler


61 Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler


62 (İnkârcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?


63 Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?


64 İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir


65 (Resûlüm!) De ki: Ben sadece bir uyarıcıyım Tek ve kahhâr olan Allah'tan başka bir tanrı yoktur


66 Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi (olan Allah) üstündür, çok bağışlayıcıdır


67 De ki: "Bu büyük bir haberdir"


68 "Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz"


69 Onlar orada tartışırken benim melekler konseyi hakkında hiçbir bilgim yoktu


70 Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor


71 Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım


72 Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın!


73 Bütün melekler toptan secde ettiler


74 Yalnız İblis secde etmedi O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu


75 Allah! Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi


76 İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi


77 Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin


78 VE ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu


79 İblis: Ey Rabbim! O halde tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver, dedi


80 Allah: "Haydi, sen mühlet verilenlerdensin''


81 "O bilinen güne kadar" buyurdu


82 İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım"


83"Ancak onlardan ihlâslı kulların hariç" dedi


84 Allah buyurdu ki, "O doğru ben hep doğruyu söylerim"


85 "Mutlaka sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım!"


86 (Resûlüm!) De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum Ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim


87 Bu Kur'an, ancak âlemler için bir öğüttür


88 Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.