Sen Gittiğinde Sözde Bitiyor

Eski 06-04-2008   #1
gulhan
Varsayılan

Sen Gittiğinde Sözde Bitiyor



Sen gittiğinde,

sonbahar tüm hüznü ile çöker omuzlarımın üstüne,
Yapraklar sararır birdenbire, dökülür hüzünlü omuzlarımdan kırık kalbimin derinliklerine Yabancı dilde söylenenbir tangonun anlaşılır hisleri eşe geçirir ruhumu,sessizce

Omuzlarımın umutsuz direnişinde, seninle birlikte sensiz, sonsuzluğa düşerim Pencereler kapatır göz kapaklarımın önünü Gözlerim duymaz olur Sesin zaten görülmez Oysa sen yankılanırsın uzaklardan kopup gelen yüzünün izinde

Beni bana taşıyan bin türlü aşk tarifinde, bir koku hediye kalır sen gittiğinde
Sensizlik kokusu kaplar evleri, sokakları, bu yalnız, bu terkedilmiş, bu ürkek şehrin şu yalnızlık havasını Yanımdan geçen her kadının kokusu sensizliği taşır bana Sensizlik ağırdır, sensizlik uzundur, sensizlik zordur Sokaklar boş, sözler boş, şehir boş, her şey boşalır Bir sessizlik çöker artık ihtiyar adımlarıma Gençlik ağır gelir sensizlik sınırlarında Gemiler vardır sana doğru gelen, trenler, uçaklar, arabalar Bir de “ah bir çalsa” dediğim telefonlar Sesinin o sarı hasreti Uzaktan kopup gelmesini beklediğim o bir çift sözün hasreti “Seni seviyorum” dediğin o sessizliklerin hasreti

Ağzından çıkan her kelimenin pastel rengini özlerim, omuzlarının utangaç duruşunu, soğuk havalarda hoyratça ellerini tutuşumu

seni özlerim, sensiz sessizliğimde Sen gittiğinde, durur zaman Güneş, ay, bulutlar öylece durur Dalgalar durur, rüzgârlar durur, insanlar durur Ben durmam

ben seni özleyemeye devam ederim Durmadan, bıkmadan, usanmadan döneceğin günü beklerim Bulutlara takılırım, güneşle şakalaşır, dolunayda gölgeni ararım Dalgalar bir türlü yazıp sana atamadığım
şişelerin hesabını sorar, rüzgârlar kolumdan tutup beni sana taşımaya kalkar, çok geçmeden insanlar
ne doluğunu anlamaya başlar Sen, acımasız zamanı da beraberinde götürürsün Tüm saatler, dakikalar,
saniyeler saygıyla geleceğin günü bekler Bende beklerim

sensiz zamanı bensiz geçiririm Sen gittiğinde uçan bir halı ile düşlerine konuk olurum Kendi rüyalarımdan seninkilere bir masal pensi olarak patika bir yol bulurum Uykularımda sana koştuğum için sensizken hep seninle uyurum Göz kapaklarım sana açılan mağaranın iki serserisi, iki bekçisi, 40 Haramilerin son ikisidir Geceleri içine düştüğüm karanlıklar sana açılan aydınlıkların habercisidir Sensiz, tarih yazılı masallardan ibarettir Sensizliğin en büyük dostu, geceleri bir masal prensesin uçan bir halı prensine taşıyan saliselerdir
Sen gittiğinde kırmızı bir mühür vurulur hayatı(mı)n üzerine

Sen gelene kadar “tadilat nedeni ile kapalı(yız)dır kalpler Ruh dünyalarında yıllık sayımlar yapılır Yediğim her şey seninle çarpılır, duyduğum her heyecan sana bölünür Seni düşünmediğim her an benden çıkartılır,
beni düşündüğüm her an seninle toplanır Ve sonuç hep “sen” çıkar Bir tek “sen”in sağlaması beni “ben” yapar Yolumu eşkiyalar keser sen gittiğinde Hayat daha zor geçer Beyaz yalanlar, maskeli süvariler,boş bedenler sen gelen kadar kapımın önünde nöbet bekler Dostluklar ağır bir yüktür Sana anlatılacak anlamlı anlamsız çok şey vardır Sözcüklerin içi çok daha çabuk boşalır Ve kafama düşünülmemesi gereken, bir çöp torbası dolu fuzuli düşünce takılır Suskunluklar daha bir anlam kazanır Sen görmezsin, sen bilmezsin, eminin hissetmezsin

Sensizken beni taşımak her zamankinden daha zorlaşır Sen gittiğinde,gündüzleri sokak lambaları sanki hiç sönmüyor ve geceler zifiri karanlıkta geçiyor Nefes alınmıyor, yalnızca veriliyor Arabalar duruyor, yollar hareket ediyor Güneş dünyanın etrafında dönüyor, dünya ayın çekim alanına giriyor Kumlar denizleri kaplıyor, yunuslar toplu intiharlarla kendilerini kumsallara vuruyor Karada yenilen vurgunlara derin düşüncelerde sıhhat bulunuyor Sonbaharı yaz takip ediyor, yaz sonrası ilkbahar geliyor Her kar yağdığında güneş açıyor ve güneşli havalarda beni en çok sensizlik donduruyor

Bir yara açılır içimde, senin her gidişinde Çaresiz bir hayat mahkumu Umutsuz bir yalan taciri belirir o derin yaranıniçinde Ruh avcısı olurum, beden simsarıSensizlik alıp sensizlik satarım Başkalarında hep seni ararım Kaçayım derken yine sana yakalanırım Kan kaybı değil, sensizlik çektiğim En çaresiz anlarımda yani sen kaybından ruhumu teslim etmek üzereyken senden gelen bir kart beni yine bana, telefondaki sesin beni yine sana taşır Bir hayal mahkumunu siyah beyaz flu bir fotoğraf karesi tekrar hayatla tanıştırır

Sen gittiğinde, ben de giderim Gittiğin uzaklıkların tam tersinde sana ulaşmaya çalışır, kendime yenilirim Utanmak gelmez aklıma her gördüğüm cansız ruha seni sorarım Tanımazlar seni Oysa beni görenler senin de varlığını anlar Kimlik kartı olarak seni taşırım Umulmadık çevirmelerde kolluk kuvvetlerine seni takdim eder, iş başvurularına imzayı hep “sen” diye atarım Doktorlar sıhhatimi öğrenmek için seni dinlerle Senin adına öksürmemi, ağzımı açtırdıklarında derinliklerimde seni görmek isterler Tüm tahlil sonuçları sen çıkar Danışmalara seni rehin bırakırım Çıkışta seni ceketimin iç cebine koyarım Kalbimin üzerinde sen durursun

Biliyor musun benim varlığımı bana, en iyi sen kanıtlıyorsun

Sen gittiğinde, söz de bitiyor

ve sensizlik, senin kadar ağır geliyor


__________________

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.