Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kuralı¨¨, ¨¨tebrizli, şemsin

¨¨Tebrizli Şems'in 40 Kuralı¨¨

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

¨¨Tebrizli Şems'in 40 Kuralı¨¨




¨¨Tebrizli Şems'in 40 Kuralı¨¨



Gönlü geniş ve ruhu gezgin sufi meşreplilerin kırk kuralı:
- Birinci Kural:
Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar
Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunluklaYok eğer Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir

- İkinci Kural:
Hak Yol' unda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil
Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil
Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil!

- Üçüncü Kural:
Kuran dört seviyede okunabilir
İlk seviye zahiri manadır
Sonraki batıni mana
Üçüncü batıninin batınisidir
Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye

- Dördüncü Kural:
Kainattaki her zerrede Allah' ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescidde, kilisede, havrada değil, her yerdedir
Allah' ı görüp yaşayan olmadığı gibi, O' nu görüp ölen de yoktur Kim O' nu bulursa sonsuza dek O' nda kalır

- Beşinci Kural:
Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır
Akıl temkinlidir Korka korka atar adımlarını
"Aman sakın kendini" diye tembihler
Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: " Bırak kendini, ko gitsin! "
Akıl kolay kolay yıkılmaz Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer
Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur Ne varsa harap bir kalpte var!

- Altıncı Kural:
Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır
Sen sen ol, kelimelere fazla takılma
Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir Aşk dilsiz olur

- Yedinci Kural:
Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, Hakikat' i keşfedemezsin
Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin

- Sekizinci Kural:
Başına ne gelirse gelsin karamsarlığa kapılma
Bütün kapılar kapansa bile, O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar
Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var
Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır
Dileğin gerçekleşmediğinde de şükret

- Dokuzuncu Kural:
Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir
Sabır nedir?
Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir
Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder
Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir

- Onuncu Kural:
Ne yöne gidersen git, -doğu, batı, kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün!
Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır

- Onbirinci Kural:
Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz
Senden yepyeni taptaze bir "sen" zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir

- Onikinci Kural:
Aşk bir seferdir
Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir
Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur

- Onüçüncü Kural:
Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı hoca şeyh şıh var
Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir
Tutup da ona hayran olmaya değil

- Ondördüncü Kural:
Hakk' ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol
Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın
"Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme
Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

- Onbeşinci Kural:
Allah içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldür
Tek tek herbirimiz tamamlanmış bir sanat eseriyiz
Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi gidermemiz için tasarlanmıştır
Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler

- Onaltıncı Kural:
Kusursuzdur ya Allah, O'nu sevmek kolaydır
Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir
Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir
Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne de layıkıyla sevebilirsin

- Onyedinci Kural:
Esas kirlilik dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur
Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır
Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir

- Onsekizinci Kural:
Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir
Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil, bizzat içimizde bir sestir
Şeytanı kendinde ara ; dışında başkalarında değil Ve unutma ki nefsini bilen Rabbini bilir
Başkalarıyla değil, sadece kendiyle uğraşan insan, sonunda mükafat olarak Yaradan'ı tanır

- Ondokuzuncu Kural:
Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları
Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir
Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin
Yakında gül yollayacak demektir

- Yirminci Kural:
Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün Gerisi zaten kendiliğinden gelir

- Yirmibirinci Kural:
Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık
Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı
Farklılıklara saygı göstermemek kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk' ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir

- Yirmiikinci Kural:
Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur
Ama bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur
Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil

- Yirmiüçüncü Kural:
Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret
Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki, ağlar perişan olur onun için
Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar
Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz
Aşırılıktan uzak dur

- Yirmidördüncü Kural:
Mademki insan eşref-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi,
atttığı her adımda Allah'ın yeryüzündeki halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta hareket etmelidir
İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile gene başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir

- Yirmibeşinci Kural:
Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama
İkisi de şu an burada mevcut
Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında
Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz

- Yirmialtıncı Kural:
Kainat yekvücut, tek varlıktır Her şey ve herkes gözünmez iplerle birbirine bağlıdır
Sakın kimsenin ahını alma, bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma
Unutma ki dünyanın öteki ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir
Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir

- Yirmiyedinci Kural:
Şu dünya bir dağ gibidir Ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir
Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır
Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece sadece güzel sözler et
Kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak
Senin gönlün değişirse dünya değişir

- Yirmisekizinci Kural:
Geçmiş, zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret
Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi
Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz

- Yirmidokuzuncu Kural:
Kader hayatmızın önceden çizilmiş olması demek değildir
Bu sebepten "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir
Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir
Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir
Öyleyse ne hayatına hakimsin, ne de hayat karşısında çaresizsin


- Otuzuncu Kural:
Başkaları tarafından kınansan, ayıplansan, dedikodun yapılsa hatta iftiraya uğrasan bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kötü laf etme Kusur görme Kusur ört

- Otuzbirinci Kural:
Hakk'a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı
Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir
Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp
Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız
Ama kimimiz bundaki hikmeti anlar ve yumuşar, kimimiz ise ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar

- Otuzikinci Kural:
Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, Tanrı'ya saf bir aşkla bağlanabilesin
Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma
Bilhassa putlardan uzak dur dost
Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma!
İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!

- Otuzüçüncü Kural:
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol Menzilin yokluk olsun
İnsanın çömlekten farkı olmamalı
Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiçlik bilincidir

- Otuzdördüncü Kural:
Hakk'a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir
Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır, emin bir beldede yaşar

- Otuzbeşinci Kural:
Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz
Mümin içindeki münkirle tanışmalı, Tanrıya inanmayan kişi ise içindeki inananla
İnsan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım sıdım ilerler kişi
Ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır

- Otuz atıncı Kural:
Hileden, desiseden endişe etme
Eğer birileri sana tuzak kuruyor zarar vermek istiyorsa, Tanrı da onlara tuzak kuruyordur
Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer Bu sisitem karşılıklar esasına göre işler
Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer
O'nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz, Sen sadece buna inan!

- Otuzyedinci Kural:
Tanrı kılı kırk yararak titizlilke çalışan bir saat ustasıdır
O kadar dakiktir ki, sayesinde her şey zamanında olur
Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç
Her insan için biz aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı

- Otuzsekizinci Kural:
"Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazırmıyım?" diye sormak için hiç bir zaman geç değil
Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık
Her an her nefeste yenilenmeli
Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli

- Otuzdokuzuncu Kural:
Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar
Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır
Hem bütün hiç bir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır merkezinde
Hem de bir günden bir güne hiç bir şey aynı olmaz

- Kırkıncı Kural:
Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır
Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma!
Ayrımlar ayrımları doğurur
AŞK'ın ise hiç bir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur
Başlı başına bir dünyadır aşk
Ya tam ortasındasındır merkezinde, ya da dışındasındır hasretinde

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.